حَدَّثَنَا عَيَّاشُ بْنُ الْوَلِيدِ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الأَعْلَى حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « يَتَقَارَبُ الزَّمَانُ ، وَيَنْقُصُ الْعَمَلُ ، وَيُلْقَى الشُّحُّ ، وَتَظْهَرُ الْفِتَنُ ، وَيَكْثُرُ الْهَرْجُ » . قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ أَيُّمَ هُوَ . قَالَ « الْقَتْلُ الْقَتْلُ » . وَقَالَ شُعَيْبٌ وَيُونُسُ وَاللَّيْثُ وَابْنُ أَخِى الزُّهْرِىِّ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ حُمَيْدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
27726, B007061
Hadis:
حَدَّثَنَا عَيَّاشُ بْنُ الْوَلِيدِ أَخْبَرَنَا عَبْدُ الأَعْلَى حَدَّثَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « يَتَقَارَبُ الزَّمَانُ ، وَيَنْقُصُ الْعَمَلُ ، وَيُلْقَى الشُّحُّ ، وَتَظْهَرُ الْفِتَنُ ، وَيَكْثُرُ الْهَرْجُ » . قَالُوا يَا رَسُولَ اللَّهِ أَيُّمَ هُوَ . قَالَ « الْقَتْلُ الْقَتْلُ » . وَقَالَ شُعَيْبٌ وَيُونُسُ وَاللَّيْثُ وَابْنُ أَخِى الزُّهْرِىِّ عَنِ الزُّهْرِىِّ عَنْ حُمَيْدٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
-.......Bize Ma'mer, ez-Zuhrî'den; o da Saîd ibnu'l-Müseyyeb'den; o da Ebû Hureyre(R)'den tahdîs etti ki, Peygamber (S):
— "(Kıyametin yaklaşması alâmetleri şunlardır:) Zaman birimleri birbirine yakın olur (yıllar ay, aylar gün, günler de saat gibi hızla geçer). Allah 'a kulluk ve hayır amelleri eksilir, kalblere şiddetli cimrilik atılıp yerleştirilir, birçok fitneler meydana gelir ve hercümerc çoğalır" buyurdu.
Sahâbîler:
— Yâ Rasûlallah! O here nedir? diye sordular. Rasûlullah da iki kerre:
— "Öldürme, öldürme!" buyurdu
Şuayb, Yûnus, el-Leys, ez-Zuhrî'nin kardeşinin oğlu; bu üçü de ez-Zuhrî'den; o da Humeyd'den; o da Ebû Hureyre'den; o da Pey-gamber(S)'den olmak üzere söylediler
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, Fiten 5, 2/684
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, alametleri
Kıyamet, alametleri, zamanın yakınlaşması
Öneri Formu
Hadis Id, No:
42925, HM004941
Hadis:
حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ بَحِيرٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ يَزِيدَ وَكَانَ مِنْ أَهْلِ صَنْعَاءَ وَكَانَ أَعْلَمَ بِالْحَلَالِ وَالْحَرَامِ مِنْ وَهْبٍ يَعْنِي ابْنَ مُنَبِّهٍ قَالَ سَمِعْتُ ابْنَ عُمَرَ يَقُولُ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ « مَنْ أَحَبَّ أَنْ يَنْظُرَ إِلَى يَوْمِ الْقِيَامَةِ فَلْيَقْرَأْ {إِذَا الشَّمْسُ كُوِّرَتْ} »
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Abdullah b. Ömer b. el-Hattab 4941, 2/307
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Ebu Muhammed Abdurrahman b. Yezid el-Yemânî (Abdurrahman b. Yezid el-Yemânî)
3. Ebu Vâil Abdullah b. Bahîr el-Muradi (Abdullah b. Bahîr b. Reysân)
4. Ebu Muhammed İbrahim b. Halid el-Kuraşî (İbrahim b. Halid b. Ubeyd)
Konular:
Kıyamet, ahvali
Kıyamet, alametleri
عبد الرزاق عن معمر عن أبي إسحاق وغيره من أهل الكوفة عن ابن مسعود قال : من أشراط الساعة أن يمر [ الرجل ] في المسجد فلا يركع ركعتين.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
51440, MA001678
Hadis:
عبد الرزاق عن معمر عن أبي إسحاق وغيره من أهل الكوفة عن ابن مسعود قال : من أشراط الساعة أن يمر [ الرجل ] في المسجد فلا يركع ركعتين.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Salât 1678, 1/429
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, alametleri
Namaz, Tahiyyetü'l-mescid
Öneri Formu
Hadis Id, No:
62405, HM016013
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ قَالَ أَخْبَرَنَا مَعْمَرٌ عَنِ الزُّهْرِيِّ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ عَنْ كُرْزِ بْنِ عَلْقَمَةَ الْخُزَاعِيِّ قَالَ
قَالَ أَعْرَابِيٌّ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَلْ لِلْإِسْلَامِ مِنْ مُنْتَهَى قَالَ نَعَمْ أَيُّمَا أَهْلِ بَيْتٍ مِنْ الْعَرَبِ أَوْ الْعُجْمِ أَرَادَ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ بِهِمْ خَيْرًا أَدْخَلَ عَلَيْهِمْ الْإِسْلَامَ قَالَ ثُمَّ مَاذَا يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ ثُمَّ تَقَعُ فِتَنٌ كَأَنَّهَا الظُّلَلُ فَقَالَ الْأَعْرَابِيُّ كَلَّا يَا رَسُولَ اللَّهِ قَالَ النَّبِيُّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ بَلَى وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ لَتَعُودُنَّ فِيهَا أَسَاوِدَ صُبًّا يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ
Tercemesi:
Kürz b. Alkame el-Huzâî'den (Radıyallahü anh):
Bir bedevi Rasulullah'a (Sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle dedi:
'Ey Allah'ın Rasulü! İslam'ın sonu olacak mı?'
Peygamberimiz:
"Evet, (bu dönemde) izzet ve celal sahibi Allah, insanlardan Arap olsun ya da Acem olsun, hayrını istediği her hane sahibini İslam dairesine alacaktır."
'Sonra ne olacak? Ey Allah'ın Rasülü!'
"Sonra kara bulutlar gibi fitneler (her yere) yayılacak."
'Olamaz, ey Allah'ın Rasulü!
"Bilakis (bu fitneler) olacak ve nefsimi elinde tutan Allah'a yemin
ederim ki sizler o dönemde birbirinizin boynunu vurmak suretiyle ayağa dikilen/ sıçrayan zehirli kara yılanlara döneceksiniz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Kürz b. Alkame el-Huzaî 16013, 5/464
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Hz. Peygamber, sembolik, temsili anlatımı
Kıyamet, alametleri
Kıyamet, alametleri, işlerin kötüye gitmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
71142, HM022513
Hadis:
حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ بْنُ مُسْلِمٍ حَدَّثَنِي عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ إِسْمَاعِيلَ بْنِ عُبَيْدِ اللَّهِ أَنَّ سُلَيْمَانَ بْنَ حَبِيبٍ حَدَّثَهُمْ عَنْ أَبِي أُمَامَةَ الْبَاهِلِيِّ
عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ لَيُنْقَضَنَّ عُرَى الْإِسْلَامِ عُرْوَةً عُرْوَةً فَكُلَّمَا انْتَقَضَتْ عُرْوَةٌ تَشَبَّثَ النَّاسُ بِالَّتِي تَلِيهَا وَأَوَّلُهُنَّ نَقْضًا الْحُكْمُ وَآخِرُهُنَّ الصَّلَاةُ
Tercemesi:
Ebü Ümame el-Bahili'den (Radıyallahü anh):
Rasulullah (Sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
"İslam'ın hükümleri tek tek yıkılacak, her bir hüküm yıkıldığında insanlar bir diğerine geçecekler. İlk yıkılan hüküm, devlet yönetimi ve son yıkılacak olan da namaz kılmak olacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Ebu Ümame el-Bahili 22513, 7/395
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Hz. Peygamber'in verdiği gaybi haberler
Hz. Peygamber, gelecekten haber vermesi
Kıyamet, alametleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
74137, HM023644
Hadis:
- حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ حَدَّثَنَا الْأَعْمَشُ عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ عَنْ حُذَيْفَةَ قَالَ
حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حَدِيثَيْنِ قَدْ رَأَيْتُ أَحَدَهُمَا وَأَنَا أَنْتَظِرُ الْآخَرَ حَدَّثَنَا أَنَّ الْأَمَانَةَ نَزَلَتْ فِي جَذْرِ قُلُوبِ الرِّجَالِ ثُمَّ نَزَلَ الْقُرْآنُ فَعَلِمُوا مِنْ الْقُرْآنِ وَعَلِمُوا مِنْ السُّنَّةِ ثُمَّ حَدَّثَنَا عَنْ رَفْعِ الْأَمَانَةِ فَقَالَ يَنَامُ الرَّجُلُ النَّوْمَةَ فَتُقْبَضُ الْأَمَانَةُ مِنْ قَلْبِهِ فَيَظَلُّ أَثَرُهَا مِثْلَ أَثَرِ الْوَكْتِ فَتُقْبَضُ الْأَمَانَةُ مِنْ قَلْبِهِ فَيَظَلُّ أَثَرُهَا مِثْلَ أَثَرِ الْمَجْلِ كَجَمْرٍ دَحْرَجْتَهُ عَلَى رِجْلِكَ تَرَاهُ مُنْتَبِرًا وَلَيْسَ فِيهِ شَيْءٌ قَالَ ثُمَّ أَخَذَ حَصًى فَدَحْرَجَهُ عَلَى رِجْلِهِ قَالَ فَيُصْبِحُ النَّاسُ يَتَبَايَعُونَ لَا يَكَادُ أَحَدٌ يُؤَدِّي الْأَمَانَةَ حَتَّى يُقَالَ إِنَّ فِي بَنِي فُلَانٍ رَجُلًا أَمِينًا حَتَّى يُقَالَ لِلرَّجُلِ مَا أَجْلَدَهُ وَأَظْرَفَهُ وَأَعْقَلَهُ وَمَا فِي قَلْبِهِ حَبَّةٌ مِنْ خَرْدَلٍ مِنْ إِيمَانٍ وَلَقَدْ أَتَى عَلَيَّ زَمَانٌ وَمَا أُبَالِي أَيَّكُمْ بَايَعْتُ لَئِنْ كَانَ مُسْلِمًا لَيَرُدَّنَّهُ عَلَيَّ دِينُهُ وَلَئِنْ كَانَ نَصْرَانِيًّا أَوْ يَهُودِيًّا لَيَرُدَّنَّهُ عَلَيَّ سَاعِيهِ فَأَمَّا الْيَوْمَ فَمَا كُنْتُ لِأُبَايِعَ مِنْكُمْ إِلَّا فُلَانًا وَفُلَانًا
Tercemesi:
Huzeyfe (b. el-Yeman)'dan aktarılmıştır:Rasulullah (sav) bana gelecekte olacak iki olayı bildirdi. Birini yaşadım, diğerini bekliyorum. Emaneti koruma ve güvenme duygusunun insanların kalplerinin derinliğine işleyeceğini haber verdi. Sonra Kur'an nazil oldu, bunları öğrendiler ve ayrıca Sünnet'ten de öğrendiler. (İkinci olarak da) bana (ileride bir gün) güven duygusunun kalkacağını haber verdi. Şöyle ki, kişi uykusundayken güven duygusu(nun bir kısmı) kalbinden alınır, onun yeri küçük bir iz olarak kalır, belli olur. Kalbinden güven duygusu (bütünüyle) alındığında, tıpkı ayağına bir kor ateş konulup da kaldırıldığında apse/ şişkinlik yapması gibi bu durum bir apse/ şişkinlik izi bırakır.
Ravi dedi ki: Bunu göstermek için eline çakıllar aldı, ayağına koydu ve sonra şöyle devam etti:
Bugün insanlar çeşitli anlaşmalar yapıyorlar, neredeyse güvenin gereğini yerine getiren bir kişi bile kalmayacak duruma gelindi. Hatta (zamanla)şöyle bile denilecek: ‘Falan kabilede bir kişi var, o güvenilirdir’ ya da ‘bir kişi var ki, ne kadar sabırlı, ne kadar zarif ve akıllıdır.' (Gel gör ki), gerçekte bu kişinin kalbinde, hardal tanesi kadar iman bulunmamaktadır.
Birçok dönemler yaşadım. Hanginizle bir anlaşma yaparsam yapayım, benim için fazla önemli değildir. Eğer Müslüman ise bana karşı muamelesi dinine ve (vicdanına) kalmış, Hıristiyan ya da Yahudi ise benimle olan ticarî ilişkisini menfaatleri belirleyecektir. (Bu yüzden) günümüzde sizden sadece falan filan şahıslarla ticaret yapıyorum.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ahmed b. Hanbel, Müsned-i Ahmed, Huzeyfe b. Yeman 23644, 7/696
Senetler:
()
Konular:
Hz. Peygamber, öğreticiliği
Hz. Peygamber, sembolik, temsili anlatımı
Kıyamet, alametleri
Müslüman, Eman vermek/Emanete riayet
Söz, sözde durmak, ahde vefa
Sünnet, vahiy ilişkisi