207 Kayıt Bulundu.
Bize Hakem b. Nâfî', ona Şuayb, ona Ebu Zinâd, ona A'rac, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Ensar, Hz. Peygamber'e “hurma bahçelerini bizimle (muhacir) kardeşlerimiz arasında bölüştür” dediler. Hz. Peygamber (sav) "Hayır" dedi. Bunun üzerine Ensar, muhacirlere “bize işlerimizde yardımcı olun biz de hasadı sizinle paylaşalım” dedi. Muhacirler de “kabul ettik ve itaat ettik” dediler.
Bize Eyyüb b. Muhammed er-Rakkî, ona Ömer b. Eyyüb, ona Cafer b. Burkan, ona Meymun b. Mihran, ona Miksem, ona da İbn Abbas şunları nakletmiştir: Rasulullah (sav) Hayber'i fethetti. (Fey olarak yani savaş yapmaksızın ele geçen) arazilerin, altın ve gümüşlerin mülkiyetini üzerine aldı. Hayber Yahudileri “biz ziraat işini sizden daha iyi biliriz. Çıkacak ürünlerin yarısı bizim, diğer yarısı sizin olmak şartıyla arazileri bize verin” dediler. [(İbn Abbas) bu şart üzere (Rasululah'ın Hayber arazilerini) yahudilere verdiğini söyledi.] Hurmaların toplanma ve hasat zamanı gelince Abdullah b. Revâha'yı onlara gönderdi. O da tahmini olarak kestirerek “bu hurmalar şu kadar gelir” dedi. Bunun üzerine Yahudiler “İbn Ravâha! Çok abarttın” dediler. O da “hurmaların ne kadar geleceğine dair tahmini ölçüyü belirleme yetkisi bana ait. Belirlediğim (toplam) ölçünün yarısını size vereceğim” dedi. Onlar da “işte bu hakkaniyettir. Yer ve gök onun ile ayakta durmaktadır. Dediğin ölçüye göre payımıza düşeni almaya razıyız” dediler.
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Abdurrezzak ve Muhammed b. Bekr, o ikisine İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir şöyle nakletmiştir: İbn Revâha (daldaki hurmaların) kırk bin vesk geleceğini göz kararı belirledi ve Yahudilere tercih hakkı sundu. Onlar da ürünün tamamını (dalında) satın alıp karşılığında yirmi bin vesk (kuru hurma) verdiler.
Bize Nuh b. Habib, ona Abdurrezzâk, ona Ma'mer, ona Sâlim, ona da babası (Abdullah b. Ömer) Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir kimse ortağı olduğu bir köledeki hissesini azat ederse ve diğer hisseleri alacak kadar da malı varsa, diğer ortakların hissesini de vererek köleyi tamamen azat etmesi gerekir."
Bize Ahmed b. Hanbel, ona Abdurrezzak ve Muhammed b. Bekr, o ikisine İbn Cüreyc, ona Ebu Zübeyr, ona da Cabir şöyle nakletmiştir: İbn Revâha (daldaki hurmaların) kırk bin vesk geleceğini göz kararı belirledi ve Yahudilere tercih hakkı sundu. Onlar da ürünün tamamını (dalında) satın alıp karşılığında yirmi bin vesk (kuru hurma) verdiler.
Bize Amr en-Nâkıd ve İbn Ebu Ömer, o ikisine İbn Uyeyne, ona İbn Ebu Ömer, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Amr, ona Salim b. Abdullah, ona da babasının rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav); "Bir kimse bir başkası ile aralarında (ortak mal) olan bir köleyi azad ederse o kimsenin üzerine (namına) malında eksik ve ziyade yapılmamak şartı ile (köle için) adil kıymet biçilir. Sonra eğer zenginse, köle onun namına malından (yarı fiyatı alınıp ortağına verilerek) azad olur." buyurdu.