481 Kayıt Bulundu.
Bize Hasan b. Musa, ona Hilal b. Ebu Davud el-Habatî Ebu Hişâm, ona da kardeşi Harun b. Ebu Davud'un şöyle anlattığını rivayet etti: (Hastalığı sırasında) Enes b. Mâlik'e geldim ve "Ey Ebu Hamza! (Bulunduğun) Mekan uzak. (Ama) Biz ise seni ziyaret etmekten hoşlanıyoruz" dedim. Enes, başını kaldırdı ve dedi ki: Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini duydum: "Kim bir hastayı ziyaret ederse rahmete gark olur. Yanında oturursa rahmete boğulur." Bunun üzerine "Ey Allah’ın Rasulü! Bu dedikleriniz, hastaları ziyaret eden sağlıklı kimseler içindir. (Peki) Hastalara neler vardır?" diye sordum. Rasulullah (sav) "Onların da günahları dökülür (gider)" buyurdu.
Açıklama: mütabileriyle sahihtir.
Bize Hasan b. Musa, ona Hilal b. Ebu Davud el-Habatî Ebu Hişâm, ona kardeşi Hârân b. Ebu Davud'un şöyle anlattığını rivayet etti: (Hastalığı sırasında) Enes b. Mâlik'e geldim ve "Ey Ebu Hamza! (Bulunduğun) Mekan uzak. (Ama) Biz ise seni ziyaret etmekten hoşlanıyoruz" dedim. Enes, başını kaldırdı ve dedi ki: Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini duydum: "Kim bir hastayı ziyaret ederse rahmete gark olur. Yanında oturursa rahmete boğulur." Bunun üzerine "Ey Allah'ın Rasulü! Bu dedikleriniz, hastaları ziyaret eden sağlıklı kimseler içindir. (Peki) Hastalara neler vardır?" dedim. Resulullah (sav) "Onların da günahları dökülür (gider)" buyurdu.
Açıklama: mütabileriyle sahihtir.
Bize Yunus, ona Ebu Ma'şer, ona Abdurrahman b. Abdullah el-Ensârî'nin şöyle anlattığını rivayet etti: Ebu Bekir b. Muhammed b. Amr b. Hazm, Ömer b. el-Hakem b. Sevbân’ın huzuruna girdi ve "Ey Ebu Hafs! Bize Hz. Peygamber'den (sav) hakkında hiç ihtilaf olmayan bir hadis rivayet et!" dedi. O da Ka'b b. Mâlik'ten Resul-i Ekrem'in (sav) şu sözünü nakletti: "Kim bir hastayı ziyaret ederse rahmete gark olur. Yanında oturursa o rahmete [iyice] dalar. Sizler inşallah rahmete [iyice] dalarsınız."
Açıklama: Hadis hasen, isnad ise Ebu Ma'şer'in zayıf bir ravi olmasından dolayı zayıftır. Hadis hakkında vehm olmuştur, bu yüzden hadis Ka'b b. Mâlik'in hadisi olarak verilmiştir. Ancak doğru olan hadisin Câbir'in hadisi olmasıdır.
Bana Musa b. İsmail, ona Hemmâm, ona Katâde, ona Enes, ona da Muaz şöyle söylemiştir: Ben Nebi'nin (sav) terkisine (binekte arkasına) binmiştim. Rasulullah (sav): "Ey Muaz" diye seslendi. Ben, 'buyur, emret' dedim. Sonra aynı sözü üç kez söyledi. "Allah'ın kulları üzerindeki hakkı nedir, bilir misin? Ona kulluk etmeleri ve hiçbir şeyi ortak koşmamalarıdır" buyurdu. Sonra bir süre yol aldı ve "Ey Muaz!" diye seslendi. Ben, 'buyur, emret' dedim. O, "Bunu yerine getirdiklerinde kulların Allah üzerindeki hakkı nedir bilir misin? Onlara azap etmemesidir." buyurdu. Bize Hudbe, ona Hemmâm, ona Katâde, ona Enes, ona da Muaz bu hadisi rivayet etti.
Bize Ali b. İshak, ona Abdullah b. el-Mübârek, ona Yahya b. Eyyûb, ona Ubeydullah b. Zahr, ona Ali b. Yezîd, ona Kasım, ona da Ebu Ümâme Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Hasta ziyaret eden rahmete gark olur." Rasul-i Ekrem (sav) elini onun [Sahâbî Ebu Ümâme'nin] baldırı üzerine koydu, sonra eliyle baldırını aşağı yukarı ovdu ve "Kişi, hastanın yanında oturursa onu rahmet bürür" buyurdu.
Bana Musa b. İsmail, ona Hemmâm, ona Katâde, ona Enes, ona da Muaz şöyle söylemiştir: Ben Nebi'nin (sav) terkisine (binekte arkasına) binmiştim. Rasulullah (sav): "Ey Muaz" diye seslendi. Ben, 'buyur, emret' dedim. Sonra aynı sözü üç kez söyledi. "Allah'ın kulları üzerindeki hakkı nedir, bilir misin? Ona kulluk etmeleri ve hiçbir şeyi ortak koşmamalarıdır" buyurdu. Sonra bir süre yol aldı ve "Ey Muaz!" diye seslendi. Ben, 'buyur, emret' dedim. O, "Bunu yerine getirdiklerinde kulların Allah üzerindeki hakkı nedir bilir misin? Onlara azap etmemesidir." buyurdu. Bize Hudbe, ona Hemmâm, ona Katâde, ona Enes, ona da Muaz bu hadisi rivayet etti.
Bize Adem, ona İbn Ebu Zi'b, ona Said el-Makburî, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizden hiç kimseyi ameli kurtaramayacaktır." (Sahabiler); 'Ey Allah'ın Rasulü! Seni de mi?' deyince O (sav); "Beni de. Ne var ki Allah (cc) rahmeti ile beni kuşatmıştır. Sizler dosdoğru olup (ibadetlerinize ölçülü bir şekilde) devam edin. (Güneşten korunmak için en uygun vakitler olan) Sabah, akşam ve gecenin bir kısmında yolculuk yapın (yani ibadet ve taatle Allah'a doğru olan yolculuğunuzda bu vakitlerden istifade edin). Aman sizler orta yolu tutun! Aman orta yolu tutun ki (kurtuluşa) eresiniz." buyurdu.
(Bu,) Rabbinin, Zekeriyya kuluna rahmetinin anılmasıdır.
Bu durum devam ederken Âdem, Rabbinden bir takım ilhamlar aldı ve derhal tevbe etti. Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve merhameti bol olandır.