Öneri Formu
Hadis Id, No:
1325, M000464
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ أَبِى بُكَيْرٍ حَدَّثَنَا زُهَيْرُ بْنُ مُحَمَّدٍ عَنْ سُهَيْلِ بْنِ أَبِى صَالِحٍ عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ أَبِى عَيَّاشٍ عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"إِنَّ أَدْنَى أَهْلِ الْجَنَّةِ مَنْزِلَةً رَجُلٌ صَرَفَ اللَّهُ وَجْهَهُ عَنِ النَّارِ قِبَلَ الْجَنَّةِ وَمَثَّلَ لَهُ شَجَرَةً ذَاتَ ظِلٍّ فَقَالَ أَىْ رَبِّ قَدِّمْنِى إِلَى هَذِهِ الشَّجَرَةِ أَكُونُ فِى ظِلِّهَا."
وَسَاقَ الْحَدِيثَ بِنَحْوِ حَدِيثِ ابْنِ مَسْعُودٍ وَلَمْ يُذْكُرْ "فَيَقُولُ يَا ابْنَ آدَمَ مَا يَصْرِينِى مِنْكَ." إِلَى آخِرِ الْحَدِيثِ وَزَادَ فِيهِ "وَيُذَكِّرُهُ اللَّهُ سَلْ كَذَا وَكَذَا فَإِذَا انْقَطَعَتْ بِهِ الأَمَانِىُّ قَالَ اللَّهُ هُوَ لَكَ وَعَشَرَةُ أَمْثَالِهِ - قَالَ - ثُمَّ يَدْخُلُ بَيْتَهُ فَتَدْخُلُ عَلَيْهِ زَوْجَتَاهُ مِنَ الْحُورِ الْعِينِ فَتَقُولاَنِ الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِى أَحْيَاكَ لَنَا وَأَحْيَانَا لَكَ - قَالَ - فَيَقُولُ مَا أُعْطِىَ أَحَدٌ مِثْلَ مَا أُعْطِيتُ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yahya b. Ebu Bükeyr, ona Züheyr b. Muhammed, ona Süheyl b. Ebû Salih, ona Numan b. Ebu Ayyaş, ona Ebu Said el-Hudrî (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Cennette en aşağıdaki makama sahip olan kimse şu adamdır: Allah onun yüzünü cehennemden cennete doğru çevirecek ve ona gölgeli bir ağaç gösterecektir. O kişi ağacı görünce; Rabbim! Beni şu ağaca yaklaştır da gölgesinde durayım diyecektir."
Ravi bundan sonra hadisi, İbn Mesud'dan rivayet edilen hadis gibi nakletmiş "Allah Teâlâ Ey Adem oğlu! Senin benden istediğini ne keser?" kısmını zikretmeyerek şöyle bir ilave yapmıştır: "Allah ona; şunu şunu da iste diye hatırlatır. Ümitleri bitince ona; işte istediklerin on katıyla birlikte senindir buyurur. Sonra onu evine koyar. Hurilerden olan iki eşi gelir ve şöyle derler: Seni bizim için, bizleri de senin için ihya eden Allah'a hamd olsun. O kişi; bana verilen bu nimet başka kimseye verilmemiştir diyecektir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 464, /101
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Cennet, Nimetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1340, M000468
Hadis:
وَحَدَّثَنَا ابْنُ نُمَيْرٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ وَوَكِيعٌ ح
وَحَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ ح
وَحَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ كِلاَهُمَا عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ.
Tercemesi:
Bize İbn Nümeyr, ona Ebu Muaviye ve Veki' (T)
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Veki' (T)
Bize Ebu Küreyb, ona Ebu Muaviye, her ikisi el-A'meş'ten bu isnatla rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 468, /102
Senetler:
1. Ebu Zer el-Ğıfârî (Cündüb b. Abdullah b. Cünade)
2. Ebu Ümeyye Ma'rur b. Süveyd el-Esedî (Ma'rur b. Süveyd)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
5. Ebu Küreyb Muhammed b. Alâ el-Hemdânî (Muhammed b. Alâ b. Kureyb)
5. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
KTB, İMAN
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرٍو سَمِعَ جَابِرًا يَقُولُ سَمِعَهُ مِنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِأُذُنِهِ يَقُولُ
"إِنَّ اللَّهَ يُخْرِجُ نَاسًا مِنَ النَّارِ فَيُدْخِلُهُمُ الْجَنَّةَ."
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1349, M000470
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرٍو سَمِعَ جَابِرًا يَقُولُ سَمِعَهُ مِنَ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم بِأُذُنِهِ يَقُولُ
"إِنَّ اللَّهَ يُخْرِجُ نَاسًا مِنَ النَّارِ فَيُدْخِلُهُمُ الْجَنَّةَ."
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Amr, ona Cabir rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber'i (sav) şöyle derken işitmiştir:
"Şüphesiz ki Allah bazı insanları cehennemden çıkarıp cennete koyacaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 470, /102
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cennet,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1334, M000466
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ الأَشْجَعِىُّ عَنْ عَبْدِ الْمَلِكِ بْنِ أَبْجَرَ قَالَ سَمِعْتُ الشَّعْبِىَّ يَقُولُ سَمِعْتُ الْمُغِيرَةَ بْنَ شُعْبَةَ يَقُولُ عَلَى الْمِنْبَرِ
"إِنَّ مُوسَى - عَلَيْهِ السَّلاَمُ - سَأَلَ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ عَنْ أَخَسِّ أَهْلِ الْجَنَّةِ مِنْهَا حَظًّا." وَسَاقَ الْحَدِيثَ بِنَحْوِهِ.
Tercemesi:
Bize Ebu Küreyb, ona Ubeydullah el-Eşcaî, ona Abdülmelik b. Ebcer, ona Şa'bî rivayet ettiğine göre Mugîra b. Şube minber üzerine şöyle derken duymuştur:
"Musa (as) Allah Teâlâ'dan cennete girenlerin cennetten en az nasibi olanını sordu." Bunu söyledikten sonra hadisi yukarıdaki gibi rivayet etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 466, /101
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cennet,
Cennet, Dereceleri
Peygamberler, Hz. Musa ve Ailesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1364, M000475
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كَامِلٍ فُضَيْلُ بْنُ حُسَيْنٍ الْجَحْدَرِىُّ وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ الْغُبَرِىُّ - وَاللَّفْظُ لأَبِى كَامِلٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو عَوَانَةَ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يَجْمَعُ اللَّهُ النَّاسَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَيَهْتَمُّونَ لِذَلِكَ - وَقَالَ ابْنُ عُبَيْدٍ فَيُلْهَمُونَ لِذَلِكَ - فَيَقُولُونَ لَوِ اسْتَشْفَعْنَا عَلَى رَبِّنَا حَتَّى يُرِيحَنَا مِنْ مَكَانِنَا هَذَا - قَالَ - فَيَأْتُونَ آدَمَ صلى الله عليه وسلم فَيَقُولُونَ أَنْتَ آدَمُ أَبُو الْخَلْقِ خَلَقَكَ اللَّهُ بِيَدِهِ وَنَفَخَ فِيكَ مِنْ رُوحِهِ وَأَمَرَ الْمَلاَئِكَةَ فَسَجَدُوا لَكَ اشْفَعْ لَنَا عِنْدَ رَبِّكَ حَتَّى يُرِيحَنَا مِنْ مَكَانِنَا هَذَا. فَيَقُولُ لَسْتُ هُنَاكُمْ - فَيَذْكُرُ خَطِيئَتَهُ الَّتِى أَصَابَ فَيَسْتَحْيِى رَبَّهُ مِنْهَا - وَلَكِنِ ائْتُوا نُوحًا أَوَّلَ رَسُولٍ بَعَثَهُ اللَّهُ - قَالَ - فَيَأْتُونَ نُوحًا صلى الله عليه وسلم فَيَقُولُ لَسْتُ هُنَاكُمْ - فَيَذْكُرُ خَطِيئَتَهُ الَّتِى أَصَابَ فَيَسْتَحْيِى رَبَّهُ مِنْهَا - وَلَكِنِ ائْتُوا إِبْرَاهِيمَ صلى الله عليه وسلم الَّذِى اتَّخَذَهُ اللَّهُ خَلِيلاً. فَيَأْتُونَ إِبْرَاهِيمَ صلى الله عليه وسلم فَيَقُولُ لَسْتُ هُنَاكُمْ - وَيَذْكُرُ خَطِيئَتَهُ الَّتِى أَصَابَ فَيَسْتَحْيِى رَبَّهُ مِنْهَا - وَلَكِنِ ائْتُوا مُوسَى صلى الله عليه وسلم الَّذِى كَلَّمَهُ اللَّهُ وَأَعْطَاهُ التَّوْرَاةَ. قَالَ فَيَأْتُونَ مُوسَى - عَلَيْهِ السَّلاَمُ - فَيَقُولُ لَسْتُ هُنَاكُمْ - وَيَذْكُرُ خَطِيئَتَهُ الَّتِى أَصَابَ فَيَسْتَحْيِى رَبَّهُ مِنْهَا - وَلَكِنِ ائْتُوا عِيسَى رُوحَ اللَّهِ وَكَلِمَتَهُ. فَيَأْتُونَ عِيسَى رُوحَ اللَّهِ وَكَلِمَتَهُ فَيَقُولُ لَسْتُ هُنَاكُمْ. وَلَكِنِ ائْتُوا مُحَمَّدًا صلى الله عليه وسلم عَبْدًا قَدْ غُفِرَ لَهُ مَا تَقَدَّمَ مِنْ ذَنْبِهِ وَمَا تَأَخَّرَ." قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم "فَيَأْتُونِى فَأَسْتَأْذِنُ عَلَى رَبِّى فَيُؤْذَنُ لِى فَإِذَا أَنَا رَأَيْتُهُ وَقَعْتُ سَاجِدًا فَيَدَعُنِى مَا شَاءَ اللَّهُ فَيُقَالُ يَا مُحَمَّدُ ارْفَعْ رَأْسَكَ قُلْ تُسْمَعْ سَلْ تُعْطَهْ اشْفَعْ تُشَفَّعْ. فَأَرْفَعُ رَأْسِى فَأَحْمَدُ رَبِّى بِتَحْمِيدٍ يُعَلِّمُنِيهِ رَبِّى ثُمَّ أَشْفَعُ فَيَحُدُّ لِى حَدًّا فَأُخْرِجُهُمْ مِنَ النَّارِ وَأُدْخِلُهُمُ الْجَنَّةَ ثُمَّ أَعُودُ فَأَقَعُ سَاجِدًا فَيَدَعُنِى مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ يَدَعَنِى ثُمَّ يُقَالُ ارْفَعْ رَأْسَكَ يَا مُحَمَّدُ قُلْ تُسْمَعْ سَلْ تُعْطَهْ اشْفَعْ تُشَفَّعْ. فَأَرْفَعُ رَأْسِى فَأَحْمَدُ رَبِّى بِتَحْمِيدٍ يُعَلِّمُنِيهِ ثُمَّ أَشْفَعُ فَيَحُدُّ لِى حَدًّا فَأُخْرِجُهُمْ مِنَ النَّارِ وَأُدْخِلُهُمُ الْجَنَّةَ - قَالَ فَلاَ أَدْرِى فِى الثَّالِثَةِ أَوْ فِى الرَّابِعَةِ قَالَ - فَأَقُولُ يَا رَبِّ مَا بَقِىَ فِى النَّارِ إِلاَّ مَنْ حَبَسَهُ الْقُرْآنُ أَىْ وَجَبَ عَلَيْهِ الْخُلُودُ." - قَالَ ابْنُ عُبَيْدٍ فِى رِوَايَتِهِ قَالَ قَتَادَةُ أَىْ وَجَبَ عَلَيْهِ الْخُلُودُ.
Tercemesi:
Bize Ebu Kamil Fudayl b. Hüseyin el-Cahderî ve Muhammed b. Ubeyd el-Ğuberî, -lafız, İbn Kamil'e aittir- ona Ebu Avane, ona Katade, ona da Enes b. Malik, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Allah, Kıyamet günü insanları toplar da onlar buna ihtimam gösterirler." -İbn Ubeyd, bu onlara ilham edilir demiştir.- "Onlar (biri), Rabbimizle aramızda şefaatçi olsa da şu durumumuzdan bizi kurtarsa derler de Adem'e (sav) gelip sen, insanların babası Ademsin! Allah seni kudreti ile yarattı, sana ruhundan üfledi ve meleklere emretti de sana secde ettiler! Rabbin nezdinde bize şefaat et de şu durumumuzdan bizi kurtar! derler. (Adem) Sizin sandığınız gibi değilim! deyip işlediği kötülüğü zikreder (ve) ondan (dolayı) Rabbinden haya eder. Ancak; siz Allah'ın gönderdiği ilk peygamber Nuh'a gidin! Onlar da Nuh'a (sav) gelirler. (Nuh), sizin sandığınız gibi değilim! deyip işlediği kötülüğü zikreder (ve) ondan (dolayı) Rabbinden haya eder. Lakin der, Allah'ın dost edindiği İbrahim'e (sav) gidin! Onlar İbrahim'e gelirler. (İbrahim) Sizin sandığınız gibi değilim! deyip işlediği kötülüğü zikreder (ve) ondan (dolayı) Rabbinden haya eder. Ancak der, siz, Allah'ın kendisi ile konuştuğu ve kendisine Tevrât'ı verdiği Musa'ya (sav) gidin! Musa'ya (as) gelirler. (Musa) Sizin sandığınız gibi değilim! deyip işlediği kötülüğü zikreder (ve) ondan (dolayı) Rabbinden haya eder. Lakin der, siz Allah'ın ruhu ve kelimesi İsa'ya gidin! Onlar İsa'ya gelirler. (İsa), sizin sandığınız gibi değilim. Ama, Allah'ın geçmiş ve gelecek günahlarını bağışladığı kul(u) Muhammed'e (sav) gidin! der. Onlar (nihayet) bana gelirler! Ben de Rabbimden izin isterim; bana izin verilir. (Rabbimi) gördüğümde secdeye kapanırım da Allah, beni dilediği kadar o halde bırakır. (Derken) Ya Muhammed! Kaldır başını! Söyle; dinlenilecek! İste; verilecek! Şefaat et; şefaatin kabul edilecek! denilir. Ben de başımı kaldırıp Rabbimin bana öğrettiği şekilde ona hamdederim. Ardından şefaatte bulurum da bana bir sınır konulur! Onları cehennemden çıkarır ve cennete koyarım. Sonra dönüp secdeye kapanırım. Allah, beni dilediği kadar o hal üzere bırakır. Daha sonra; Ey Muhammed! Başını kaldır! Söyle; dinlenilecek! İste; verilecek! Şefaat et; şefaatin kabul edilecek! denilir. Ben de başımı kaldırıp Rabbimin bana öğrettiği şekilde ona hamdederim. Ardından şefaatte bulurum da bana bir sınır konulur! Onları cehennemden çıkarır ve cennete koyarım."
Ravilerden biri şüpheye düşüp üçüncü ya da dördüncü defada diyerek Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:
"Ben, ya Rabbi! Cehennemde sadece Kur'an'ın hapsettiği yani, ebedi olarak cehennemde olacak kimseler kaldı derim.
İbn Ubeyd, rivayetinde, Katade'den naklen, yani, ebedi olarak cehennemde olacaklar ifadesini zikretmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 475, /103
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Kıyamet, ahvali
Peygamberler, Hz. Adem
Peygamberler, Hz. İbrahim ve ailesi
Peygamberler, Hz. İsa
Peygamberler, Hz. Musa ve Ailesi
Peygamberler, Hz. Nuh
Şefaat, şefaat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1330, M000465
Hadis:
حَدَّثَنَا سَعِيدُ بْنُ عَمْرٍو الأَشْعَثِىُّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ مُطَرِّفٍ وَابْنِ أَبْجَرَ عَنِ الشَّعْبِىِّ قَالَ سَمِعْتُ الْمُغِيرَةَ بْنَ شُعْبَةَ رِوَايَةً إِنْ شَاءَ اللَّهُ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ حَدَّثَنَا مُطَرِّفُ بْنُ طَرِيفٍ وَعَبْدُ الْمَلِكِ بْنُ سَعِيدٍ سَمِعَا الشَّعْبِىَّ يُخْبِرُ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ قَالَ سَمِعْتُهُ عَلَى الْمِنْبَرِ يَرْفَعُهُ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم. قَالَ وَحَدَّثَنِى بِشْرُ بْنُ الْحَكَمِ - وَاللَّفْظُ لَهُ - حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ حَدَّثَنَا مُطَرِّفٌ وَابْنُ أَبْجَرَ سَمِعَا الشَّعْبِىَّ يَقُولُ سَمِعْتُ الْمُغِيرَةَ بْنَ شُعْبَةَ يُخْبِرُ بِهِ النَّاسَ عَلَى الْمِنْبَرِ قَالَ سُفْيَانُ رَفَعَهُ أَحَدُهُمَا - أُرَاهُ ابْنَ أَبْجَرَ - قَالَ
"سَأَلَ مُوسَى رَبَّهُ مَا أَدْنَى أَهْلِ الْجَنَّةِ مَنْزِلَةً قَالَ هُوَ رَجُلٌ يَجِىءُ بَعْدَ مَا أُدْخِلَ أَهْلُ الْجَنَّةِ الْجَنَّةَ فَيُقَالُ لَهُ ادْخُلِ الْجَنَّةَ. فَيَقُولُ أَىْ رَبِّ كَيْفَ وَقَدْ نَزَلَ النَّاسُ مَنَازِلَهُمْ وَأَخَذُوا أَخَذَاتِهِمْ فَيُقَالُ لَهُ أَتَرْضَى أَنْ يَكُونَ لَكَ مِثْلُ مُلْكِ مَلِكٍ مِنْ مُلُوكِ الدُّنْيَا فَيَقُولُ رَضِيتُ رَبِّ. فَيَقُولُ لَكَ ذَلِكَ وَمِثْلُهُ وَمِثْلُهُ وَمِثْلُهُ وَمِثْلُهُ. فَقَالَ فِى الْخَامِسَةِ رَضِيتُ رَبِّ. فَيَقُولُ هَذَا لَكَ وَعَشَرَةُ أَمْثَالِهِ وَلَكَ مَا اشْتَهَتْ نَفْسُكَ وَلَذَّتْ عَيْنُكَ. فَيَقُولُ رَضِيتُ رَبِّ. قَالَ رَبِّ فَأَعْلاَهُمْ مَنْزِلَةً قَالَ أُولَئِكَ الَّذِينَ أَرَدْتُ غَرَسْتُ كَرَامَتَهُمْ بِيَدِى وَخَتَمْتُ عَلَيْهَا فَلَمْ تَرَ عَيْنٌ وَلَمْ تَسْمَعْ أُذُنٌ وَلَمْ يَخْطُرْ عَلَى قَلْبِ بَشَرٍ." قَالَ وَمِصْدَاقُهُ فِى كِتَابِ اللَّهِ عَزَّ وَجَلَّ "(فَلاَ تَعْلَمُ نَفْسٌ مَا أُخْفِىَ لَهُمْ مِنْ قُرَّةِ أَعْيُنٍ)" الآيَةَ.
Tercemesi:
Bize Said b. Amr el-Eş'asî, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Mutarrif ve İbn Ebcer, onlara eş-Şa'bî, ona da Muğîra b. Şube inşallah merfu olarak; (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona Mutarrif b. Tarif ve Abdülmelik b. Said, onlara eş-Şa'bî, ona da Muğîra b. Şube, minberde iken hadisi Hz. Peygamber'e (sav) izafe ederek; (T)
Bize Bişr b. Hakem, -lafız, ona aittir- ona Süfyan b. Uyeyne, ona Mutarrif ve İbn Ebcer, onlara eş-Şa'bî, ona da Muğîra b. Şube, minberde iken Hz. Peygamber'in -Süfyan, hadisi ikisinden biri merfu olarak nakletti. Zannedersem o, İbn Ebcer'dir dedi- şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Musa, Rabbi'ne; mertebe itibariyle cennette insanların en düşüğü hangisidir? diye sordu. (Allah); cennetliklerin cennete girmesinden sonra gelen adam! Ona, cennete gir! denilir. O, ya Rabbi! İnsanlar yerlerine yerleşmiş ve alacaklarını almışken nasıl (gireyim)? der. Ona, dünya krallarından bir kralın mülkü gibi bir şeye sahip olsan razı olur musun? denilir. O, ya Rabbi! Razı oldum der. Allah; sana bu, onun misli, cabası ve daha da fazlası vardır! buyurur. Beşincisinde ya Rabbi! Razı oldum! der. Allah; O ve onun on katı, canının çektiği ve gözünün görmek istediği ne varsa senindir! buyurur. O, ya Rabbi! Razı oldum! der buyurdu. (Musa), Allah'ım! (Peki) onların mertebe bakımından en yücesi (nasıldır)? dedi. Allah, onlar, hürmetlerini kudretimle dikmek istediğim ve üzerine mühür vurduğum kişilerdir. (Onlar için hazırladığımı) ne bir göz görmüş ne bir kulak işitmiş ne de bir insan aklına (kalp) gelmiştir!" buyurdu.
Bunun doğrulanması, Allah Teâlâ'nın Kitabı'ndaki; "kimse, kendileri için gizlenen göz aydınlığını bilemez" ayetidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 465, /101
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cennet,
Cennet, Dereceleri
Peygamberler, Hz. Musa ve Ailesi
حَدَّثَنَا أَبُو الرَّبِيعِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ قَالَ قُلْتُ لِعَمْرِو بْنِ دِينَارٍ أَسَمِعْتَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يُحَدِّثُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ اللَّهَ يُخْرِجُ قَوْمًا مِنَ النَّارِ بِالشَّفَاعَةِ." قَالَ نَعَمْ.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1352, M000471
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الرَّبِيعِ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ قَالَ قُلْتُ لِعَمْرِو بْنِ دِينَارٍ أَسَمِعْتَ جَابِرَ بْنَ عَبْدِ اللَّهِ يُحَدِّثُ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ اللَّهَ يُخْرِجُ قَوْمًا مِنَ النَّارِ بِالشَّفَاعَةِ." قَالَ نَعَمْ.
Tercemesi:
Bize Ebu'r-Rabî, ona Hammad b. Zeyd şöyle rivayet etmiştir: Amr b. Dinar'a; sen Cabir b. Abdullah'ı Rasulullah'tan (sav) "şüphesiz ki Allah şefaat sayesinde bir topluluğu cehennemden çıkaracaktır" hadisini duydun mu? diye sordum. Evet diye cevap verdi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 471, /102
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Şefaat, şefaat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1355, M000472
Hadis:
حَدَّثَنَا حَجَّاجُ بْنُ الشَّاعِرِ حَدَّثَنَا أَبُو أَحْمَدَ الزُّبَيْرِىُّ حَدَّثَنَا قَيْسُ بْنُ سُلَيْمٍ الْعَنْبَرِىُّ قَالَ حَدَّثَنِى يَزِيدُ الْفَقِيرُ حَدَّثَنَا جَابِرُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّ قَوْمًا يُخْرَجُونَ مِنَ النَّارِ يَحْتَرِقُونَ فِيهَا إِلاَّ دَارَاتِ وُجُوهِهِمْ حَتَّى يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ."
Tercemesi:
Bize Haccâc b. eş-Şâir, ona Ebu Ahmed ez-Zübeyr, ona Kays b. Süleym el-Anberî, ona Yezid el-Fakir, ona Cabir b. Abdullah (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Yüz çevreleri hariç olmak üzere cehennemde yanan bazı insanlar oradan çıkıp cennete gireceklerdir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 472, /102
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1361, M000474
Hadis:
حَدَّثَنَا هَدَّابُ بْنُ خَالِدٍ الأَزْدِىُّ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ أَبِى عِمْرَانَ وَثَابِتٍ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ
"يَخْرُجُ مِنَ النَّارِ أَرْبَعَةٌ فَيُعْرَضُونَ عَلَى اللَّهِ فَيَلْتَفِتُ أَحَدُهُمْ فَيَقُولُ أَىْ رَبِّ إِذْ أَخْرَجْتَنِى مِنْهَا فَلاَ تُعِدْنِى فِيهَا. فَيُنْجِيهِ اللَّهُ مِنْهَا."
Tercemesi:
Bize Heddâb b. Halid el-Ezdî, ona Hammad b. Seleme, ona Ebu İmra ve Sabit, onlara Enes b. Malik (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Cehennemden dört kişi çıkacak ve bunlar Allah'a arz edileceklerdir. İçlerinden biri şöyle diyecektir: Ey Rabbim! Beni cehennemden çıkardın. Beni bir daha oraya döndürme. Böyle deyince Allah onu kurtaracaktır."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 474, /103
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
1366, M000476
Hadis:
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُثَنَّى وَمُحَمَّدُ بْنُ بَشَّارٍ قَالاَ حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عَدِىٍّ عَنْ سَعِيدٍ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"يَجْتَمِعُ الْمُؤْمِنُونَ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَيَهْتَمُّونَ بِذَلِكَ أَوْ يُلْهَمُونَ ذَلِكَ."
بِمِثْلِ حَدِيثِ أَبِى عَوَانَةَ وَقَالَ فِى الْحَدِيثِ "ثُمَّ آتِيهِ الرَّابِعَةَ - أَوْ أَعُودُ الرَّابِعَةَ - فَأَقُولُ يَا رَبِّ مَا بَقِىَ إِلاَّ مَنْ حَبَسَهُ الْقُرْآنُ."
Tercemesi:
Bize Muhammed b. el-Müsenna ve Muhammed b. Beşşâr, o ikisine bize İbn Ebu Adî, ona Said, ona Katade, ona Enes (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Müminler kıyamet günü toplanacaklar. Buna ehemmiyet verecekler yahut kendilerine ilham edilecektir."
Ebu Avane hadisinin benzerini nakletmişlerdir. Bu hadiste şöyle demiştir: "Sonra dördüncü olarak gelip Ey Rabbim sadece Kur'an'ın hapsettikleri kaldı diyeceğim."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İmân 476, /103
Senetler:
()
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Kıyamet, ahvali
Şefaat, şefaat