481 Kayıt Bulundu.
Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. O, dilediğini bağışlar, dilediğine ceza verir. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Böylece kitap ehli, Allah'ın lütfundan hiçbir şey elde edemeyeceklerini bilsinler. Lütuf bütünüyle Allah'ın elindedir, onu dilediğine bahşeder. Allah, büyük lütuf sahibidir.
O, dilediğini rahmetine dahil eder. Zalimlere gelince, onlar için elem verici bir azap hazırlamıştır.
Açıklama: ''وَرَطْبَكُمْ وَيَابِسَكُمُ'' ifadesinin, ''gencinin ve yaşlınız'' olarak tercüme edilebileceğine ve başka tercümelerin (''aliminiz ve cahiliniz,'' ''itaatkarınız ve isyankarınız'') de mümkün olabileceğine dair bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, VII, 166. ''...إِنَّمَا أَمْرِى لِشَىْءٍ...'' ifadesinin ''عَطَائِى كَلاَمٌ وَعَذَابِى كَلاَمٌ'' ifadenin tefsiri olduğu bildirildiğinden (Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, VII, 167) tercümede '';'' kullanılmıştır
Sanki orada hiç oturmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi gerçekten Rablerini inkâr ettiler. Yine bilesiniz ki, Semûd kavmi (Allah'ın rahmetinden) uzak kılındı.
Ey iman edenler! Şeytanın adımlarını takip etmeyin. Kim şeytanın adımlarını takip ederse, muhakkak ki o, edepsizliği (yüzkızartıcı suçları) ve kötülüğü emreder. Eğer üstünüzde Allah'ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içinizden hiçbir kimse asla temize çıkamazdı. Fakat Allah dilediğini arındırır. Allah işitir ve bilir.