259 Kayıt Bulundu.
Bize el-Humeydî, ona Süfyân, ona İsmail b. Ebu Halid -İsmail'in rivayetinin lafızları, ez-Zührî'ninkinden farklıdır-, ona Kays b. Ebu Hâzim, ona da Abdullah b. Mesud'un rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Yalnız şu iki kimseye gıpta edilebilir: Biri Allah’ın kendisine verdiği malı hak yolunda harcayan kimse, diğeri de Allah’ın kendisine verdiği hikmetle hükmedip ve onu başkalarına öğreten kimsedir."
Açıklama: Metindeki 'hased'in 'gıpta' anlamında olduğuna dair bk. Fethü'l-Bâri, Dârü'l-Ma'rife, I, 167.
Bize Ahmed b. Yunus, ona Zâide, ona A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim ilim elde etmek üzere yola koyulursa, bu gayreti nedeniyle Allah da ona cennete giden yolu kolaylaştırır. Amelleri yetersiz kalan kimseyi, soyu-sopu kurtaramaz"
Açıklama: Orijinal metindeki ''لَمْ يُسْرِعْ'' ifadesi, Türkçe'ye uygunluk açısından, hadisin manası da dikkate alınarak ''kurtarmaz'' şeklinde tercüme edilmiştir.
Bize Amr b. Asım, ona Hammâd –İbn Seleme-, ona da Asım (b. Ebu Necûd), Zirr’in şöyle dediğini rivayet etti: Sabah (erkenden) Safvan b. Assâl el-Muradî’nin yanına gittim. Ona mestler üzerine mesh etme konusunu sormak istiyordum. Bana 'Seni buraya ne getirdi?' diye sordu. Ben de, 'İlim elde etme arzusu' cevabını verdim. Safvân: '(O halde) Sana bir müjde vereyim mi?' dedi. Ben de: 'Elbette' cevabını verince, Rasulullah'a nisbet ederek (merfu olarak) şu hadisi rivayet etti: "Melekler, elde etmek istediği şeyden hoşnut oldukları için ilim talibinin (ayakları) altına kanatlarını sererler."
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: وَإِنَّ الْمَلاَئِكَةَ لَتَضَعُ أَجْنِحَتَهَا رِضًا لِطَالِبِ الْعِلْمِ
Bize Hakem b. Musa, ona İbn Ayyaş, ona Asım b. Reca b. Hayve, ona Davud b. Cemil, ona Kesir b. Kays 'bir kişi Medine'den yola çıktı' diyerek hadisi aynı manada rivayet etmiştir
Açıklama: Hadisin tam metni için HM022058 numaralı rivayete bakınız. Hadis mütabileriyle birlikte hasen li ğayrihidir.
Bize Muhammed b. Ma'mer, ona Yahya b. Hammâd, ona Ebu Avâne, ona Muğîre, ona Mücâhid, ona da Abdullah b. Amr şöyle rivayet etmiştir: "Babam beni soylu bir hanımla evlendirdi. Onun yanına gelip kocası (benim) hakkında soru sorardı. Hanımım da 'Kendisine eş olarak geldiğimden beri, yatağımıza gelmeyen ve hemhal de olmadığımız iyi bir adamdır!' derdi. Babam bunu Nebî'ye (sav) anlattığında, Hz. Peygamber (sav) 'Onu bana bir getir' buyurdu. Ben de huzuruna geldim. Rasulullah (sav), 'Nasıl oruç tutuyorsun?' diye sorduğunda, 'Her gün' dedim. O (sav) 'Her hafta üç gün oruç tutsan' dediğinde, ben 'Bundan daha fazlasını yapabilirim' dedim. O (sav) 'İki gün oruç tutup, bir gün tutmasan' dediğinde, Abdullah 'Bundan daha fazlasını yapabilirim' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Öyleyse bir gün oruç tutup bir gün tutmamak şeklindeki, en faziletli oruç olan Davud'un (as) orucunu tut' buyurdu."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Süreyc b. Numan, ona Füleyh, ona Ebu Tuvale Abdullah b. Abdurrahman b. Ma'mer el-Ensarî, ona Said b. Yesar ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kim Aziz ve Celil Allah’ın rızasını kazanmak için öğrenilmesi gereken bir ilmi, sadece dünya menfaati elde etmek amacıyla öğrenirse, kıyamet gününde cennetin kokusunu dahi alamaz."