355 Kayıt Bulundu.
Bize Hüşeym, ona da Muğîre ve A’meş, onlara da İbrahim en-Nehaî şöyle rivâyet etmiştir: Cuma günü imam (minberde) hutbe okurken (verilen) selama karşılık veriyorlardı ve aksırana rahmet diliyorlardı ('yerhamükallah (Allah sana rahmet etsin)' diyorlardı).
Açıklama: Râvi İbrahim en-Nehaî, kendi zamanında hayatta olan ashab ve tabiun büyüklerini kastetmektedir.
Bize İbrahim b. Münzir, ona Velid, ona Ebu Amr, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) zamanında bir sene kıtlık oldu. Böyle bir zamanda Rasulullah (sav) cuma günü minberde hutbe irad ederken bir bedevi ayağa kalktı ve 'Ya Rasulallah! Hayvanlar helak oldu. Çoluk çocuk perişan. Bizim için Allah'a dua etsen!' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ellerini kaldırdı ve (dua etti). Bu esnada gökyüzünde tek bir bulut parçası bile yoktu. Bana can veren Allah'a yemin ederim ki ellerini indirmemişti ki gökyüzünü dağlar gibi bulutlar sardı ve Rasulullah (sav) daha minberden inmeden yağmurun, onun sakalından aşağı doğru döküldüğünü gördüm. O gün, ertesi gün, ondan sonraki gün ve diğer cumaya kadar takip eden günlerde yağmur yağmaya devam etti. (Diğer cuma gelince) o bedevi veya başka biri ayağa kalktı ve 'Ya Rasulallah! Binalar çöktü. Hayvanlar boğuldu. Bizim için Allah'a dua etsen!' dedi. Rasulullah (sav) ellerini kaldırdı ve "Allah'ım! Çevremizdeki yerlere yağdır; bizim üzerimize yağdırma!" diye dua etti. Bu esnada Rasulullah (sav) eliyle bulutlardan her nereye işaret etse orası açılıyordu. Öyle ki Medine seması, etrafı bulutlarla kapalı ortası açık bir alan haline geldi ve bu yağmurlar sebebiyle vadide yani (Medine vadilerinden biri olan) Kanat Vadisi'nde bir ay boyunca su aktı. Nitekim etraftaki herhangi bir yerden gelen herkes, bol yağmur yağdığından bahsetti.
Bize İbrahim b. Musa, ona İsa, ona Abdurrahman b. Yezid b. Cabir, ona Ata el-Horasanî, ona eşinin azatlısı Ümmü Osman, “Kûfe minberinde Ali'yi şöyle derken işittim” demiştir: "Cuma günü olduğunda şeytanlar bayraklarıyla birlikte pazarlara giderler ve insanlara 'terabis' veya 'rabais' (gönüllerini oyalayan şeyler) atarak onları (cuma namazından) alıkoymaya çalışırlar. Melekler ise sabahleyin cami kapılarında oturur ve (camiye gelen) insanları saatine göre, biri bir saat önce, diğeri iki saat önce gelen şeklinde kaydederler. Bu imam hutbeye çıkana kadar devam eder. Eğer bir kimse hutbeyi dinleme ve hatibi görme imkânı olan bir yere oturur, hutbeyi dinler ve boş söz söylemezse ona iki kat ecir yazılır. Eğer (hutbeyi) duyamayacağı bir yere oturur ve (buna rağmen) dinler ve boş söz söylemezse ona bir kat ecir yazılır. Eğer hutbeyi duyabileceği bir yere oturur ama (dinlemeyip) boş söz söylerse ona bir kat günah yazılır. Kim cuma günü arkadaşına 'Sus' derse, boş söz söylemiş olur. Kim boş söz ederse, onun o cumadan nasibi olmaz." Sonra Hz. Ali der ki: "Bu sözleri, Rasulullah (sav) söylerken işittim." [Ebu Davud der ki: Bu hadisi Velid b. Müslim, İbn Cabir’den rivayet etti ve "rabais" kelimesini kullandı, (senetteki raviyi de) hanımının mevlâsı Ümmü Osman b. Atiyye olarak zikretmiştir.]
Bize Mahmud b. Halid, ona Velid b. Müslim, ona Ebu Amr el-Evzâî, ona İshak b. Abdullah'ın söylediğine göre Enes b. Malik (ra) şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) zamanında bir sene kıtlık oldu. Böyle bir zamanda Rasulullah (sav) cuma günü minberde hutbe irad ederken bir bedevi ayağa kalktı ve 'Ya Rasulallah! Hayvanlar helak oldu. Çoluk çocuk perişan. Bizim için Allah'a dua etsen!' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) ellerini kaldırdı ve (dua etti). Bu esnada gökyüzünde tek bir bulut parçası bile yoktu. Bana can veren Allah'a yemin ederim ki ellerini indirmemişti ki gökyüzünü dağlar gibi bulutlar sardı ve Rasulullah (sav) daha minberden inmeden yağmurun, onun sakalından aşağı doğru döküldüğünü gördüm. O gün, ertesi gün, ondan sonraki gün ve diğer cumaya kadar takip eden günlerde yağmur yağmaya devam etti. (Diğer cuma gelince) o bedevi veya başka biri ayağa kalktı ve 'Ya Rasulallah! binalar çöktü. Hayvanlar boğuldu. Bizim için Allah'a dua etsen!' dedi. Rasulullah (sav) ellerini kaldırdı ve "Allah'ım! Çevremizdeki yerlere yağdır; bizim üzerimize yağdırma!" diye dua etti. Bu esnada Rasulullah (sav) eliyle bulutlardan her nereye işaret etse orası açılıyordu. Öyle ki Medine seması, etrafı bulutlarla kapalı ortası açık bir alan haline geldi ve vadide sular aktı. Nitekim etraftaki herhangi bir yerden gelen herkes, bol yağmur yağdığından bahsetti.