201 Kayıt Bulundu.
Bize Müemmel, ona Hammad, ona Sabit (b. Eslem) ona da Enes’in şöyle anlattığını rivayet etti: Yahudi bir çocuk Hz. Peygamber’e abdest suyunu getirir ve ayakkablarını verirdi. (Bir gün hastalanınca) Hz. Peygamber (sav) (çocuğu evinde ziyaret etmek için) yanına girdi. Çocuğun babası baş ucunda oturuyordu. Hz. Peygamber (çocuğa hitaben) “Ey Filanca! Lâ ilâhe illallah de” dedi. Çocuk babasına baktı. Babası da suskun kaldı. Hz. Peygamber terkar aynı sözü söyledi. Çocuk yine babasına baktı. (Bu kez) babası “Ebü’l-Kâsım ne diyorsa yap” dedi. Çocuk “eşhedü en lâ ilâhe illallah ve enneke rasulullah” (Allah’tan başka ilah olmadığına ve senin Allah’ın elçisi olduğuna şehadet ederim) dedi. Hz. Peygamber çocuğun yanından çıkarken “Bu çocuğun (cehennem) ateşinden çıkmasına beni vesile kılan Allah’a hamd ederim” diyordu.
Açıklama: Hadis, Hz. Peygamber'in (s.a.v.) bulûğa erinceye kadar çocukların sorumluluğunun olmadığını ve bu nedenle günahları nedeniyle hesaba çekilmeyeceklerini, yine her çocuğun fıtrat üzerine doğduğunu bildiren sahih hadisleri ışığında değerlendirilmelidir. Dolayısıyla hadis, bahsedilen çocuğun bulûğa ermiş olduğu şeklinde anlaşılmalıdır.
Ancak (samimiyetle) dinleyenler daveti kabul eder. Ölülere gelince, Allah onları diriltecek, sonra da O'na döndürülecekler.
İşte onun için sen (tevhide) dâvet et ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol. Onların heveslerine uyma ve de ki: Ben Allah'ın indirdiği Kitab'a inandım ve aranızda adaleti gerçekleştirmekle emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz de sizedir. Aramızda tartışılabilecek bir konu yoktur. Allah hepimizi bir araya toplar, dönüş de O'nadır. (Âyette Hz. Peygamber in insanları davet edeceği prensipler açıklanırken, uyacağı esaslar da beyan edilmiştir. Buna göre davete devam edilecek, inanma yanların teklif ve ısrarları dinlenmeyecektir.)
Bilin ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim.