201 Kayıt Bulundu.
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona İbrahim b. Sa'd, ona Salih, ona İbn Şihâb, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman ve diğerleri, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) 'hastalıkta bulaşıcılık kudreti yoktur. Safer ayında uğursuzluk yoktur. Baykuş ötüşünde uğursuzluk yoktur' buyurdu. Bunun üzerine bir bedevî 'ey Allah'ın Rasulü, benim develerimin durumu ne olacak o zaman? Çölde bir geyik misali atik, ama yanlarına bir uyuz deve gelip aralarına katıldığında hepsi uyuz oluyor' dedi. Peygamber (sav) 'Peki ilk deveye bu hastalığı kim bulaştırdı?' cevabını verdi. [Zuhrî bu hadisi, Ebu Seleme ve Sinan b. Ebu Sinan'dan rivayet etmiştir.]
Açıklama: Bu rivayeti B005707 numaralı rivayetle değerlendirmekte fayda var. Burada kast edilen şey, sayılan şeylerde bunları oldurma ve yaratma potansiyelinin olmadığıdır. Bu kudret sadece Allah'a aittir.
Zuhrî der ki: Bana Sinan b. Ebu Sinan ed-Duelî'nin haber verdiğine göre , Ebu Hureyre (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav) "Hastalıkta bulaşıcılık kudreti yoktur" buyurdu. Bunun üzerine bir bedevî ayağa kalktı ve “çölde bir geyik misali atik olan, ama yanlarına bir uyuz deve geldiğinde hepsi uyuz olan develer hakkındaki görüşün nedir?” dedi. Peygamber (sav) "peki ilk deveye bu hastalığı kim bulaştırdı?" cevabını verdi.
Açıklama: Bu rivayeti B005707 numaralı rivayetle değerlendirmekte fayda var. Burada kast edilen şey, sayılan şeylerde bunları oldurma ve yaratma potansiyelinin olmadığıdır. Bu kudret sadece Allah'a aittir. İsnadın tamamı için bk. B005773.
Bana Züheyr b. Harb, ona Abdussamed b. Abdulvâris, ona Hacib b. Ömer, ona Ebu Huşeyne es-Sekafî, ona el-Hakem b. el-A'rec, ona İmrân b. Husayn'ın rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav); "Ümmetimden yetmiş bin kişi cennete hesapsız girecektir" buyurmuştu. Oradakiler; ey Allah'ın Rasulü! Onlar kimdir? diye sorunca Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Efsun yapmayan, bazı şeyleri uğursuz saymayan, vücutlarını demirle dağlamayan ve (işlerinde) Rablerine tevekkül edenlerdir."
Bize Ebu Tahir ve Harmele b. Yahya, o ikisine İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) 'hastalıkta bulaşıcılık kudreti yoktur. Safer ayında uğursuzluk yoktur. Baykuş ötüşünde uğursuzluk yoktur' buyurduğunda bir bedevî ' ey Allah'ın Rasulü, benim develerimin durumu ne olacak o zaman? Çölde bir geyik misali atik, ama yanlarına bir uyuz deve gelip aralarına katıldığında hepsi uyuz oluyor' dedi. Peygamber (sav) 'Peki ilk deveye bu hastalığı kim bulaştırdı?' cevabını verdi."
Bize Müslim b. İbrahim, ona Hişam, ona Katâde, ona da Enes'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Hiçbir hastalık kendi başına bulaşıcı değildir, uğursuzluk da yoktur. Ben ise hayra yorulan güzel sözü severim."
Bize Müslim b. İbrahim, ona Hişam, ona Katâde, ona da Enes'in (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Hiçbir hastalık kendi başına bulaşıcı değildir, uğursuzluk da yoktur. Ben ise hayra yorulan güzel sözü severim."
Bize Muhammed b. Mütevekkil el-Askalani ve Hasan b. Ali, o ikisine Abdürrezzak, ona Mamer, ona Zührî, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) 'Bulaşıcı (kendi başına tesir eden) hastalık, uğursuzluk, Safer ayının uğursuzluğu ve baykuş uğursuzluğu yoktur' buyurdu. Bunun üzerine (orada bulunan) bir bedevi 'Peki, ya develer? Kumda ceylan gibi sağlıklı dolaşırken, içlerine uyuz bir deve giriyor da hepsi uyuz oluyor. Bu nasıl oluyor?' dedi. Hz. Peygamber de 'Peki hastalığı ilk bulaştıran kimdir?' karşılığını verdi." Mamer der ki: Bana Zührî, ona bir adam, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) 'Hastalık taşıyan, sağlıklı bir kimsenin yanına götürülmemelidir' buyurmuştur. Bunun üzerine bir adam Ebu Hureyre'ye dönüp 'sen bize (daha önce) Peygamber'in (sav) 'Bulaşıcı (kendi başına tesir eden) hastalık, uğursuzluk, Safer ayının uğursuzluğu ve baykuş uğursuzluğu yoktur' buyurduğunu söylememiş miydin?' dedi. Ebu Hureyre de 'bunu size ben söylemedim karşılığım' vermiş." [Zührî der ki: Ebu Seleme, Ebu Hureyre'nin bu hadisi rivayet ettiğini bildirdi ve 'ben Ebu Hureyre'nin bu hadisten başka (rivayet ettiği) bir hadisi unuttuğunu duymadım' dedi.]