Giriş

Bize Muhammed b. Kesîr, ona Süfyan, ona Ebu Sinan, ona Vehb b. Halid el-Hımsi, ona da İbn Deylemi şöyle rivayet etmiştir: Übey b. Ka'b'a gittim ve “kader konusunda içimde bir şüphe var, bu konuda bana bir şeyler söyle, belki Allah o şüpheyi kalbimden izale eder' dedim. Ubey de bana “Yüce Allah göktekilere ve yerdekilere azap etse bile, onlara zulmetmiş olmaz. Onlara rahmet edecek olsa, şüphesiz O’nun rahmeti onlar için, kendi amellerinden daha hayırlıdır. Allah yolunda Uhud dağı kadar altın dağıtsan bile, kadere iman etmediğin müddetçe Allah senden onu kabul etmez. Sen de biliyorsun ki, sana gelmesi takdir edilen şey asla yolunu şaşırmadan sana gelir ve sana gelmemesi takdir edilen şey de sana ulaşamaz. Şayet bundan başka bir inanç ile ölecek olursan, mutlaka cehenneme girersin” dedi. [İbn Deylemi şöyle devam eder: Sonra Abdullah b. Mesud'a gittim, o da aynı şeyleri söyledi. Sonra Huzeyfe b. Yeman'a gittim, o da aynı sözleri söyledi. Sonra Zeyd b. Sabit'e gittim, o da aynı şeyleri, ama Hz. Peygamber'den naklen söyledi.]


    Öneri Formu
33636 D004699 Ebu Davud, Sünne, 16


Açıklama: Ecnad, Suriye bölgesi dışında Hicaz tarafına bakan yönde bulunan bir yerleşim yeri idi. Fakat aynı zamanda o dönemde Filistin, Ürdün, Şam, Humus ve Kınnesrîn şeklinde Suriye bölgesinin beş şehrinden oluşan mıntıka için kullanılan bir kavramdı. Burada kast edilen, bu ikinci kullanım olmalıdır.

    Öneri Formu
6344 M005784 Müslim, Selam, 98


    Öneri Formu
6347 M005787 Müslim, Selam, 100

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona İbn Ebu Adiy, ona Şu'be, ona Süleyman ve Mansur, onlara Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona da Hz. Ali şöyle söylemiştir: Hz. Peygamber (sav) ile birlikte bir cenazedeydik. Kendisi düşünceye dalmış elindeki sopayla yeri çiziyordu. Bu esnada şöyle buyurdu: "Her biriniz için cennette veya cehennemde kalacağı yer boşaltılmış, sizin için hazırlanmıştır." Bunun üzerine sahabiler: Ya Rasulallah! Öyle ise buna dayanıp, güvenemez miyiz? yani (bizim amel etmemize ne gerek var) dediler. Hz. Peygamber (sav): "Sizler amel edip çalışın. Çünkü herkes niçin yaratıldıysa, o kendisine kolaylaştırılmıştır." buyurdu ve şu ayetleri okudu: "Artık kim verir ve sakınırsa (en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız, onda başarılı kılarız.) (Leyl-5-7)"


    Öneri Formu
21972 B006217 Buhari, Edeb, 120

Bize Ebü'l-Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî (T) Bana Muhammed b. Selâm, ona Attâb b. Beşîr, ona İshak, ona ez-Zührî, ona Ali b. Hüseyin, ona Hüseyin b. Ali, ona Ali b. Ebu Tâlib (ra) şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) bir gece kızı Fatıma'nın kapısını çalarak "Namaz kılmıyor musunuz" diye seslendi. Ali dedi ki: 'Ey Allah'ın Rasulü, canlarımız Allah'ın elindedir, o bizi uyandırmak isterse uyandırır.' Bunun üzerine Rasulullah (sav) bana hiçbir cevap vermeden ayrılıp gitti. Sonra arkasını dönüp giderken dizine vurarak "Gerçekten insan tartışmaya çok düşkün olan bir varlıktır." (Kehf 18/54) ayetini söylediğini işittim. Ebu Abdullah el-Buhârî şöyle dedi: (Târık sûresinde geçen) 'târık' kelimesinin, (ışığı ile karanlıkları delip geldiği için) sana geceleyin gelen anlamına geldiği söylenmiştir. 'Târık'ın yıldız, 'Sâkıb'ın ışık saçan şey manasına geldiği de söylenmiştir. 'Sâkıb' kelimesi emir fiili olarak 'eskıb' şeklinde kullanıldığında, ateşini parlat manasına gelir denilmiştir.


    Öneri Formu
29497 B007347 Buhari, İ'tisâm, 18

Bize Ebü'l-Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî (T) Bize İsmail, ona kardeşi Abdülhamid, ona Süleyman b. Muhammed b. Ebu Atik, ona İbn Şihâb, ona Ali b. Hüseyin, ona Hüseyin b. Ali, ona da Ali b. Ebu Talib şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) bir gece kızı Fatıma'nın kapısını çalarak onlara "Namaz kılmıyor musunuz" diye sormuş. Bunun üzerine Ali (ra) 'Ey Allah'ın Rasulü, canlarımız Allah'ın elindedir, o bizi uyandırmak isterse uyandırırdı' dedim. Ben bu sözleri söyleyince Rasulullah (sav) bana hiçbir cevap vermeden ayrılıp gitti. Sonra arkasını dönüp giderken dizine vurarak "Esasen insan tartışmaya çok düşkün olan bir varlıktır." (Kehf 18/54) ayetini okuyordu.


    Öneri Formu
30414 B007465 Buhari, Tevhid, 31

Bize Ebu Nuaym, ona Süfyân, ona A'meş, ona Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona Hz. Ali şöyle söylemiştir: Biz Hz. Peygamber'le (sav) Bakîu'l-garkad mezarlığında bir cenazeye katıldık. Hz. Peygamber (sav), "Sizden her birinizin cennetteki ve cehennemdeki yeri yazılmıştır." buyurdu. Bunun üzerine sahabiler: Ya Rasulallah! Öyle ise buna dayanıp, güvenemez miyiz? yani (bizim amel etmemize ne gerek var) dediler. Hz. Peygamber (sav): "Sizler amel edip çalışın. Çünkü herkes niçin yaratıldıysa, o kendisine kolaylaştırılmıştır." buyurdu ve el-Leyl suresinin beşinci ayetinden itibaren şu ayetlerini okudu: 'Artık kim cömert davranır, günah işlemekten sakınırsa; bunların güzel karşılığına da inanırsa; biz onu işin kolayına yönlendiririz. Ama kim cimrilik eder, kendisiyle yetinirse; güzel karşılığı da yalan sayarsa; biz onu zora sokarız.'Leyl suresi, 92/ 5-10. Bize Müsedded, ona Abdülvahid, ona A'meş, ona Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona Hz. Ali, biz Rasulullah'ın (sav) yanında oturuyorduk dedi ve bu hadisi nakletti.


    Öneri Formu
33450 B004945 Buhari, Tefsir, (Leyl) 3

Bize Ebü'l-Yemân, ona Şuayb, ona ez-Zührî (T) Bize İsmail, ona kardeşi Abdülhamid, ona Süleyman b. Muhammed b. Ebu Atik, ona İbn Şihâb, ona Ali b. Hüseyin, ona Hüseyin b. Ali, ona da Ali b. Ebu Talib şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav) bir gece kızı Fatıma'nın kapısını çalarak onlara "Namaz kılmıyor musunuz" diye sormuş. Bunun üzerine Ali (ra) 'Ey Allah'ın Rasulü, canlarımız Allah'ın elindedir, o bizi uyandırmak isterse uyandırırdı' dedim. Ben bu sözleri söyleyince Rasulullah (sav) bana hiçbir cevap vermeden ayrılıp gitti. Sonra arkasını dönüp giderken dizine vurarak "Esasen insan tartışmaya çok düşkün olan bir varlıktır." (Kehf 18/54) ayetini okuyordu.


    Öneri Formu
282102 B007465-2 Buhari, Tevhid, 31


Açıklama: Ecnad, Suriye bölgesi dışında Hicaz tarafına bakan yönde bulunan bir yerleşim yeri idi. Fakat aynı zamanda o dönemde Filistin, Ürdün, Şam, Humus ve Kınnesrîn şeklinde Suriye bölgesinin beş şehrinden oluşan mıntıka için kullanılan bir kavramdı. Burada kast edilen, bu ikinci kullanım olmalıdır.

    Öneri Formu
6345 M005785 Müslim, Selam, 99


    Öneri Formu
6346 M005786 Müslim, Selam, 99