Giriş

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Vekî (T), Bize Ali b. Muhammed, ona Ebu Muaviye ve Vekî, onlara A'meş, ona Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona da Hz. Ali şöyle demiştir: "Bakîü'l-Garkad mezarlığında Rasulullah'ın (sav) yanında oturuyorduk. Elinde bir asa vardı. Onunla yere izler çizmeye başladı. Sonra başını kaldırdı ve 'Sizden her bir kişinin ve yaratılmış olan her şeyin cennetteki ve cehennemdeki yeri Allah tarafından yazılmıştır' buyurdu. Kendisine 'Ey Allah'ın Rasulü! Öyleyse biz kaderimize mi dayanalım?' denildi. Rasulullah (sav) 'Hayır, çalışın, kaderinize dayanmayın. Çünkü herkes ne için yaratıldı ise o iş kendisine kolaylaştırılır' buyurdu ve 'Kim verir ve korunursa, en güzelini tasdik ederse, böylece ona en kolayı kolaylaştırırız. Ama kim de cimrilik eder ve müstağni olursa en güzelini yalanlarsa; ona en zoru kolaylaştırırız' [Leyl, 92/5-10] ayetlerini okudu."


Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: فَكُلٌّ مُيَسَّرٌ لِمَا خُلِقَ لَهُ

    Öneri Formu
7827 İM000078 İbn Mâce, Sunne, 10

Bize Yahya b. Yahya et-Temîmî, ona arz yoluyla Malik, ona İbn Şihab, ona Abdülhamid b. Abdurrahman b. Zeyd b. Hattab, ona Abdullah b. Abdullah b. Haris b. Nevfel, ona da Abdullah b. Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Ömer b. Hattab (ra), Şama doğru yola çıktı. Nihayet Serğ denilen yere gelince, kendisini Ecnadlılar yani Ebu Ubeyde b. Cerrah ve arkadaşları karşıladı ve ona, Şam'da veba çıktığını haber verdiler. Bunun üzerine Ömer 'Bana ilk muhacirleri çağır' dedi. Ben de hemen onları çağırdım. Ömer onlarla istişare etti. Onlara Şam'da veba çıktığını söyledi. Onlar da bu konuda ihtilafa düştüler. Bazıları 'Önemli bir iş için yola çıktın. Bundan vaz geçmeni uygun bulmuyoruz' dediler. Bazıları da 'Beraberinde diğer insanlar ve Rasulullah'ın (sav) ashabı var. Onları bu vebaya götürmeni uygun bulmuyoruz' dediler. Ardından 'bana Ensar'ı çağır' dedi. Ben de kendisine onları çağırdım. Ömer onlarla istişare etti. Onlar da muhacirler gibi davranıp, onların ihtilafa düştükleri gibi ihtilafa düştüler. Ömer 'Gidebilirsiniz' dedi. Sonra 'Bana burada bulunan fetih yılında hicret etmiş olan Kureyşli ihtiyarları çağır' dedi. Ben de onları çağırdım. Onlardan hiç kimse ihtilaf etmedi ve 'İnsanları geri döndürmenin, bu vebaya götürmemenin uygun olacağını düşünüyoruz' dediler. Bunun üzerine Ömer, insanlar arasında, 'Ben sabaha bir bineğin sırtına binmiş olacağım. Siz de sabaha bir bineğin sırtında olun' diye seslendi. Ebu Ubeyde b. Cerrah 'Allah'ın kaderinden kaçmak için mi?' dedi. Ömer 'Keşke senden başkası bu sözü söyleseydi ey Ebu Ubeyde' dedi. Nitekim Ömer kendisine muhalefet edilmesinden hoşlanmazdı. Ebu Ubeyde'ye 'Evet, Allah’ın kaderinden yine Allah’ın kaderine kaçıyoruz. Ne dersin? Senin birtakım develerin olsaydı da biri verimli diğeri kurak iki yakası olan bir vadiye inseydin, verimli olanda develerini otlattığında Allah'ın takdiriyle otlatmış, kurak olanda otlattığında da yine Allah'ın takdiriyle otlatmış olmaz mıydın?' dedi. O sırada, bazı ihtiyaçları için ortadan kaybolmuş olan Abdurrahman b. Avf çıka geldi ve şöyle dedi: Bu konuda bende bir bilgi var. Ben Rasulullah'ın (sav) 'Bir yerde veba olduğunu duyduğunuz zaman oraya gitmeyin. Sizin de içerisinde bulunduğunuz bir yerde veba çıktığı zaman da vebadan kaçmak için oradan çıkmayın' buyurduğunu duydum. Bunun üzerine Ömer Allah'a hamd etti ve oradan ayrıldı."


Açıklama: Ecnad, Suriye bölgesi dışında Hicaz tarafına bakan yönde bulunan bir yerleşim yeri idi. Fakat aynı zamanda o dönemde Filistin, Ürdün, Şam, Humus ve Kınnesrîn şeklinde Suriye bölgesinin beş şehrinden oluşan mıntıka için kullanılan bir kavramdı. Burada kast edilen, bu ikinci kullanım olmalıdır.

    Öneri Formu
6344 M005784 Müslim, Selam, 98

Bize Osman, ona Cerir, ona Mansur, ona Sa'd b. Ubeyde, ona da Ebu Abdurrahman, ona da Ali şöyle demiştir: "Bakîü'l-Garkad mezarlığında bir cenazedeydik. Rasulullah (sav) yanımıza geldi ve oturdu. Biz de etrafına oturduk. Elinde bir değnek vardı. O değnekle yere çizgiler çizmeye başladı. Sonra da 'Sizden her bir kişinin ve yaratılmış olan her şeyin cennetteki ve cehennemdeki yeri Allah tarafından yazılmıştır. Kişinin kötü yada iyi biri olacağı da yazılmıştır' buyurdu. Bir Adam 'Ey Allah'ın Rasulü! Öyleyse biz amel etmeyi bırakıp, bu kaderimize mi dayanalım? Nasıl olsa bizden iyi olan kimse, iyi kimselerin ameline ulaşacak, kötü olan kimse de, kötü olanların ameline ulaşacaktır' dedi. Rasulullah (sav) 'İyi olanlara iyilerin amelleri kolaylaştırılır, kötü olanlara da kötü kimselerin amelleri kolaylaştırılır' buyurdu 'Kim verir ve korunursa, en güzelini tasdik ederse, böylece ona en kolayı kolaylaştırırız. Ama kim de cimrilik eder ve müstağni olursa en güzelini yalanlarsa; ona en zoru kolaylaştırırız' [Leyl, 92/5-10] ayetlerini okudu."


    Öneri Formu
10141 B001362 Buhari, Cenaiz, 82

Bize Muhammed b. Müsennâ ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Mansur, ona A'meş, ona Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona Hz. Ali şöyle söylemiştir: "Bir gün Biz Hz. Peygamber (sav) oturuyorken elindeki çubukla yere çizgi çizmeye başladı, sonra başını kaldırdı ve 'İstisnasız hepinizin cennet ya da cehennemdeki yeri (takdir edilmiş), yazılmıştır' buyurdu. Bunun üzerine kendisine 'Ey Allah'ın Rasulü! Öyle ise niçin amel ediyoruz? Buna dayanıp, güvenemez miyiz?' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Hayır öyle değil, sizler amel edip çalışın. Herkes ne için yaratılmış ise o kendisine kolaylaştırılmıştır' buyurdu ve 'Artık kim cömert davranır, günah işlemekten sakınırsa; bunların güzel karşılığına da inanırsa; biz onu işin kolayına yönlendiririz. Ama kim cimrilik eder, kendisiyle yetinirse; güzel karşılığı da yalan sayarsa; biz onu zora sokarız' [Leyl, 92/5-10] ayetlerini okudu."


    Öneri Formu
10548 M006734 Müslim, Kader, 7

Bize Muhammed b. Müsennâ ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Mansur, ona A'meş, ona Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona Hz. Ali şöyle söylemiştir: "Bir gün Biz Hz. Peygamber (sav) oturuyorken elindeki çubukla yere çizgi çizmeye başladı, sonra başını kaldırdı ve 'İstisnasız hepinizin cennet ya da cehennemdeki yeri (takdir edilmiş), yazılmıştır' buyurdu. Bunun üzerine kendisine 'Ey Allah'ın Rasulü! Öyle ise niçin amel ediyoruz? Buna dayanıp, güvenemez miyiz?' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Hayır öyle değil, sizler amel edip çalışın. Herkes ne için yaratılmış ise o kendisine kolaylaştırılmıştır' buyurdu ve 'Artık kim cömert davranır, günah işlemekten sakınırsa; bunların güzel karşılığına da inanırsa; biz onu işin kolayına yönlendiririz. Ama kim cimrilik eder, kendisiyle yetinirse; güzel karşılığı da yalan sayarsa; biz onu zora sokarız' [Leyl, 92/5-10] ayetlerini okudu."


    Öneri Formu
281248 M006734-2 Müslim, Kader, 7

Bize Muhammed b. Müsennâ ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Mansur, ona A'meş, ona Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona Hz. Ali şöyle söylemiştir: "Bir gün Biz Hz. Peygamber (sav) oturuyorken elindeki çubukla yere çizgi çizmeye başladı, sonra başını kaldırdı ve 'İstisnasız hepinizin cennet ya da cehennemdeki yeri (takdir edilmiş), yazılmıştır' buyurdu. Bunun üzerine kendisine 'Ey Allah'ın Rasulü! Öyle ise niçin amel ediyoruz? Buna dayanıp, güvenemez miyiz?' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Hayır öyle değil, sizler amel edip çalışın. Herkes ne için yaratılmış ise o kendisine kolaylaştırılmıştır' buyurdu ve 'Artık kim cömert davranır, günah işlemekten sakınırsa; bunların güzel karşılığına da inanırsa; biz onu işin kolayına yönlendiririz. Ama kim cimrilik eder, kendisiyle yetinirse; güzel karşılığı da yalan sayarsa; biz onu zora sokarız' [Leyl, 92/5-10] ayetlerini okudu."


    Öneri Formu
281249 M006734-3 Müslim, Kader, 7

Bize Muhammed b. Müsennâ ve İbn Beşşâr, onlara Muhammed b. Cafer, ona Şu'be, ona Mansur, ona A'meş, ona Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona Hz. Ali şöyle söylemiştir: "Bir gün Biz Hz. Peygamber (sav) oturuyorken elindeki çubukla yere çizgi çizmeye başladı, sonra başını kaldırdı ve 'İstisnasız hepinizin cennet ya da cehennemdeki yeri (takdir edilmiş), yazılmıştır' buyurdu. Bunun üzerine kendisine 'Ey Allah'ın Rasulü! Öyle ise niçin amel ediyoruz? Buna dayanıp, güvenemez miyiz?' dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Hayır öyle değil, sizler amel edip çalışın. Herkes ne için yaratılmış ise o kendisine kolaylaştırılmıştır' buyurdu ve 'Artık kim cömert davranır, günah işlemekten sakınırsa; bunların güzel karşılığına da inanırsa; biz onu işin kolayına yönlendiririz. Ama kim cimrilik eder, kendisiyle yetinirse; güzel karşılığı da yalan sayarsa; biz onu zora sokarız' [Leyl, 92/5-10] ayetlerini okudu."


    Öneri Formu
281250 M006734-4 Müslim, Kader, 7

Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Vekî (T), Bize Ali b. Muhammed, ona Ebu Muaviye ve Vekî, onlara A'meş, ona Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona da Hz. Ali şöyle demiştir: "Bakîü'l-Garkad mezarlığında Rasulullah'ın (sav) yanında oturuyorduk. Elinde bir asa vardı. Onunla yere izler çizmeye başladı. Sonra başını kaldırdı ve 'Sizden her bir kişinin ve yaratılmış olan her şeyin cennetteki ve cehennemdeki yeri Allah tarafından yazılmıştır' buyurdu. Kendisine 'Ey Allah'ın Rasulü! Öyleyse biz kaderimize mi dayanalım?' denildi. Rasulullah (sav) 'Hayır, çalışın, kaderinize dayanmayın. Çünkü herkes ne için yaratıldı ise o iş kendisine kolaylaştırılır' buyurdu ve 'Kim verir ve korunursa, en güzelini tasdik ederse, böylece ona en kolayı kolaylaştırırız. Ama kim de cimrilik eder ve müstağni olursa en güzelini yalanlarsa; ona en zoru kolaylaştırırız' [Leyl, 92/5-10] ayetlerini okudu."


    Öneri Formu
282093 İM000078-2 İbn Mâce, Sunne, 10


    Öneri Formu
33631 D004694 Ebu Davud, Sünne, 16

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Zâide b. Kudâme, ona Mansûr b. Mu'temir, ona Sa'd b. Ubeyde, ona Ebu Abdurrahman es-Sülemî, ona da Ali şöyle rivayet etmiştir: "Baki mezarlığında bir cenazede idik. (Derken) Nebî (sav) gelip oturdu. Bizler de onunla beraber oturduk. Beraberinde yeri çizdiği bir değnek vardı. Başını göğe kaldırdı ve 'Dünyaya gelmiş herkesin gireceği yer (cenne ya da cehennem) yazılmıştır (belirlenmiştir)' buyurdu. Topluluk 'Ey Allah'ın Rasulü! O halde biz neden yazgımıza güvenmeyelim ki. Nasıl olsa bahtiyar olan bahtiyarlık için amel eder, bedbaht olan da bedbahtlık için amel eder' dediler. Hz. Peygamber (sav) 'Bilakis, amele devam edin. Bahtiyarlardan olana bahtiyarların ameli kolaylaştırılır. Behbahtlardan olana da bedbahtların ameli kolaylaştırılır' buyurdu. Ardından 'Artık kim cömert davranır, günah işlemekten sakınırsa; bunların güzel karşılığına da inanırsa; biz onu işin kolayına yönlendiririz. Ama kim cimrilik eder, kendisiyle yetinirse; güzel karşılığı da yalan sayarsa; biz onu zora sokarız' [Leyl, 92/5-10] ayetlerini okudu." [Ebu İsader ki: Bu, hasen-sahih bir hadistir.]


    Öneri Formu
20010 T003344 Tirmizi,Tefsîru'l-Kur'ân, 92