121 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Tevbe Rabî' b. Nâfi', ona Heysem b. Humeyd, ona Yahya b. Haris, ona Kasım b. Abdurrahman ona da Ebu Ümame'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "(Vakitleri) arasında lüzumsuz bir söz ya da iş bulunmadan bir namazın ardından kılınan namaz, illiyyîn'de yazılır."
Açıklama: İlliyyîn, iyilerin amel defterlerinin bulunduğu yüce bir mekândır (İlyas Üzüm, "İlliyyîn", Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. Erişim 19 Şubat 2020).
Bize Ebu Kureyb, ona Rişdiyn b. Sa'd, ona Amr b. Haris, ona Derrac, ona Ebu el-Heysem, ona da Ebu Said el-Hudrî, Rasulullah'dan (sav) rivayet etmiştir: "Siz, adamın mescidlere gidip gelmeyi itiyat hâline getirdiğini bildiğiniz (veya) gördüğünüz zaman, onun imanlı olduğuna şahitlik ediniz. Zira Allah Teâlâ şöyle buyurdu; 'Şüphesiz Allah'ın mescidlerini ancak Allah'a inananlar imar ederler."
Bize Ebu Muğire (Abdülkuddüs b. Haccac), ona el-Evzâî (Abdurrahman b. Amr), ona da Abdurrahman b. Harmele şöyle demiştir: Bir adam hac veya umreye giderken vedalaşmak üzere Said b. Müseyyeb'in yanına geldi. Said de ona: 'Namaz kılmadıkça yola çıkma, çünkü Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Ezan okunduktan sonra camiden çıkan olsa olsa münafıktır, bir ihtiyacı için çıkıp tekrar geri dönmek isteyen kimse hariç." dedi. Fakat adam: 'Arkadaşlarım Harre'de bekliyorlar' dedi ve çıkıp gitti." Abdurrahman şöyle devam etti: 'Said, adam hakkında söylenip duruyordu ki biraz sonra adamın bineğinden düşüp uyluk kemiğini kırdığı haberi geldi.'
Bize Hasen, ona İbn Lehi’a, ona Huyey b. Abdullah, ona Ebu Abdurrahman el-Hubuli, ona Abdullah b. Amr b. el-As Rasul-i Ekrim’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Bir kimse bir hastayı ziyarete geldiği zaman ‘Allah’ım! Kuluna şifa ver! Senin rızan için düşmanı kırıp geçirsin ve emrin gereği namaza gitsin’ desin."
Bize Affan, ona Hammad b. Seleme, ona Ali b. Zeyd, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Bir kul namaz kıldığı yerde (mescit) diğer namaz (vaktini) beklediği sürece namazda sayılır. Melekler, yerlerinden ayrılıncaya veya abdestini bozuncaya kadar onlar için 'Allah'ım, onu affet! Allah'ım ona merhamet et!' diye dua ederler." Dedim ki,' Abdesti bozan (hades) ne demektir?'(Ravi) şöyle dedi: 'Ben de Ebu Said'e bunu sordum. O da, 'Sessiz ya da sesli yellenmektir' diye cevap verdi.
Açıklama: Sahih li ğayrihi'dir. Bu isnad Ali b. Zeyd'in zaafından dolayı zayıftır.
Bize Ebu Tahir Muhammed b. Muhammed b. Mahmeş el-Fakih, ona Hacib b. Ahmed, et-Tusî ona Ebu Abdurrahman el-Mervezi, ona İbn Mübarek (T) Bize Ebu Abdullah el-Hafız, ona Ebu Muhammed Hasan b. Muhammed b. Halim b. Ahmed b. Halim b. İbrahim b. Meymun es-Sâiğ (Merv'de), ona Ebu Müveccih, ona Abdan, ona Abdullah, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Hubeyb b. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'tan (sav) rivayet etmiştir: "Başka bir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allah, yedi insanı kendi arşının gölgesinde barındıracaktır: Âdil devlet başkanı, Allah'a kulluk ederek serpilip büyüyen genç, tenhada Allah'ı anıp göz yaşı döken kimse, kalbi mescitlere bağlı müslüman, birbirlerini Allah için seven iki insan, güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma teklifini 'Ben Allah'tan korkarım' diyerek reddeden yiğit ve sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar gizli sadaka veren kimse."
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah b. Mübarek, ona Ubeydullah b. Ömer, ona Hubeyb. Abdurrahman, ona Hafs b. Asım b. Ömer b. Hattab, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'tan (sav) rivayet etmiştir: "Başka hiçbir gölgenin bulunmadığı Kıyamet gününde Allah, yedi insanı kendi arşının gölgesinde barındıracaktır: Âdil devlet başkanı, Allah'a kulluk ederek serpilip büyüyen genç, tenhada Allah'ı anıp göz yaşı döken kimse, kalbi mescitlere bağlı müslüman, birbirlerini Allah için seven iki insan, güzel ve mevki sahibi bir kadının beraber olma teklifini 'Ben Allah'tan korkarım' diyerek reddeden yiğit ve sağ elinin verdiğini sol eli bilmeyecek kadar gizli sadaka veren kimse."