121 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yahya b. Ebu Bükeyr, ona Züheyr b. Muhammed, ona Abdullah b. Muhammed b. Akîl, ona da Ebu Saîd el-Hudrî, Rasulullah'tan (sav) şöyle rivayet etmiştir: "Allah'ın günahları affetmesine ve sevapları arttırmasına sebep olan şeyleri göstereyim mi?' buyurdu. Ashab, 'Evet, Ey Allah'ın Rasulü' deyince, Rasulullah da (sav), "Güçlüklere rağmen abdesti (adaplarına riayet ederek) tam almak, mescitlere giderken adımları çoğaltmak (namaz için mescide gitmek) ve namazdan sonra namazı beklemek."
Açıklama: Elbani bu hadisn hasen sahih olduğunu ifade etmiştir
Bize Adem b. Ebu İyas, ona İbn Ebu Zi'b, ona Said el-Makburî, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle dediğini nakletmiştir: "Bir kul abdestini bozmaksızın mescitte namazı beklediği sürece namazda sayılır." Bunun üzerine yabancı bir adam 'Peki hades (abdesti bozan şey) nedir, Ey Ebu Hureyre?' diye sormuş, Ebu Hureyre de yellenmeyi kastederek '(abdesti bozan şey) sestir' demiştir.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Havşeb, ona Abdülvehhab, ona Humeyd, ona da Enes'in rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ey Selime oğulları, siz neden (Mescid-i Nebevî'ye gelirken) attığınız adımların ecrini (Allah’tan) beklemiyorsunuz?" Mücahid, Yüce Allah’ın: "Biz onların önden gönderdiklerini ve onların izlerini yazıyoruz." (Yasin, 36/12) buyruğunu: 'Onların adımlarını (yazıyoruz)' demektir, şeklinde açıklamıştır.
Bize Muhammed b. Seleme el-Murâdî, ona İbn Vehb, ona Yahya b. Eyyüb, ona Zebbân b. Fâid, ona Sehl b. Muâz b. Enes el-Cühenî, ona da babasının (Ebu Sehl b. Muâz) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kim sabah namazını bitirdikten sonra namaz kıldığı yerde kuşluk namazının iki rekâtını kılıncaya kadar oturur ve bu esnada hayırdan başka bir şey de söylemezse, onun günahları deniz köpüğünden daha çok olsa dahi bağışlanır."
Bize Muhammed b. Said b. Yezid b. İbrahim et-Tüsterî, ona Fadl b. Müveffak Ebu Cehm, ona Fudayl b. Merzuk, ona Atiyye, ona da Ebu Said el-Hudrî'den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Kim namaza gitmek üzere evinden çıktıktan sonra şu duayı okursa; Allah, rahmetiyle ona yönelir ve onun için yetmiş bin melek istiğfarda bulunur: Allah'ım! Senden, sana dua edenlerin hakkı hürmetine istiyorum. Yine bu yürüyüşümün hakkı hürmetine Senden istiyorum. Çünkü ben ne kibirlenmek ne de böbürlenmek için ve ne görsünler diye ne de duysunlar diye (evden) çıkmadım. Ben ancak Senin gazabından sakınmak ve Senin rızanı kazanmak için (evden) çıktım. Bu sebeple Cehennem ateşinden beni korumanı ve günahlarımı bağışlamanı Senden diliyorum. Şüphesiz senden başka günahları bağışlayan yoktur."
Bize Ahmed b. Abde, ona Abbâd b. Abbâd el-Mühellebî, ona Asım el-Ahvel, ona Ebu Osman en-Nehdî, ona da Übey b. Ka'b şöyle demiştir: "Ensardan bir adam vardı. Onun evi, Medine'nin (Mescid-i Nebevî'ye) en uzak olan eviydi. Bununla beraber, Rasulullah (sav) ile beraber namaz kılmayı hiç kaçırmazdı. Übey dedi ki 'Ben, ona acıdım ve sen bir merkep satın alsaydın, seni şiddetli sıcaktan korurdu. Ayağına taş değip incinmesinden yüksek tutardı ve yerin zehirli hayvanlarından korurdu.' dedim. Adam, 'Vallahi evimin Muhammed'in (sav) evinin bitişiğinde olmasından hoşlanmam' dedi. Übey dedi ki 'Ben adamın sözünü içimde taşıyarak alındım. Hatta Peygamber'in (sav) evine vararak, adamın dediklerini Ona (sav) anlattım. Bunun üzerine Peygamber (sav) adamı çağırtıp ona bunu sordu. Adam da aynı sözleri tekrar ederek, cemaatle kıldığı namazlardan sevap umduğunu ifade etti. Bunun üzerine Rasulullah (sav) adama: "Gerçekten sana, umduğun (sevap) vardır." buyurdu.
Bize İbn Ebu Meryem, ona Yahya b. Eyyûb, ona Humeyd, ona da Enes şöyle rivayet etmiştir: Selimeoğulları kaldıkları mahallelerinden taşınıp Nebi’ye (sav) yakın bir yere yerleşmek istediler. Fakat Rasulullah (sav) onların Medine’yi tenhalaştırmalarını hoş görmediğinden: "Neden (Mescid-i Nebevî'ye gidip gelirlen) (attığınız adımların) izlerini (mükâfatını) hesaba katmıyorsunuz?" buyurdu. Mücahid de dedi ki: Onların adımları, ayaklarıyla yerde yürürken bıraktıkları izleridir.
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Said b. Ebu Meryem arasında inkita vardır.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Yahya b. Ebu Bükeyr, ona Züheyr b. Muhammed, ona Abdullah b. Muhammed b. Akîl, ona Said b. el-Müseyyeb, ona da Ebu Said el-Hudrî'nin rivayet ettiğine göre, Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Allah’ın günahları affetmesine ve hasenatı arttırmasına sebep olan şeyleri söyleyeyim mi?" Ashâb, "Buyur, ey Allah’ın Rasulü!" deyince, O (Rasulullah (sav)) "Güçlüklere rağmen adabına riayet ederek iyice abdest almak,, mescitlere gitmek için yürümek ve namazdan sonra diğer namazı beklemek" buyurdu.
Açıklama: Elbani bu hadisn hasen sahih olduğunu ifade etmiştir
Bize Yakub b. Humeyd b. Kâsib, ona Süfyân b. Hamza, ona Kesîr b. Zeyd, ona Velid b. Rabâh, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Güçlüklere rağmen adabına riayet ederek abdest almak, mescitlere gitmek için yürümek ve (bir) namazdan sonra da diğer namazı beklemek günahlara kefarettir."
Bize Malik, ona el-Alâ b. Abdurrahman, ona babası, ona da ilk ravi Ebu Hüreyre Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Size Allah'ın (cc) kendileri sayesinde günahları bağışladığı ve dereceleri yükselttiği şeyleri bildireyim mi? Mescitlere gitmek üzere atılan adımlar, meşakkat sırasında bile uzuvlarını iyice yıkayarak abdest almak, bir namazın ardından diğer namazı beklemek. İşte bu asıl ribattır (düşmana karşı sınır boylarında nöbet tutmak), işte bu asıl ribattır."