102 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bana Hilâl b. Alâ, ona babası (Alâ b. Hilâl), ona Ubeydullah, ona Zeyd, ona Ebu İshak, ona Abdullah b. Hâris, ona da Ali b. Ebu Tâlib, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah tebâreke ve teâla şöyle buyurmuştur: 'Oruç benim için tutulur ve onun karşılığını da (hakkıyla) ancak ben veririm. Orucunu açtığındaki ve Rabbine kavuştuğundaki olmak üzere, oruçlu için iki sevinç vakti vardır.' Canım kudret elinde olan Allah'a (cc) and olsun ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur."
Bize İbn Ebu Ömer, ona Mervan el-Fezârî, ona Yezid b. Keysân, ona Ebu Hâzim el-Eşcaî, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) 'Bugün sizden kim oruç tutmaya niyetlendi?' diye sorduğunda, Ebu Bekir 'Ben' dedi. 'Peki bugün sizden kim bir cenazeye katıldı?' diye sorduğunda, Ebu Bekir 'Ben' cevabını verdi. 'Bugün aranızdan kim bir fakiri doyurdu?' diye sorunca, Ebu Bekir 'Ben' diye cevap verdi. Rasulullah (sav) 'Bugün hanginiz bir hastayı ziyaret etti?' dediğince, Ebu Bekir yine 'Ben' diye cevap verdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Bunlar kimde bir araya gelecek olursa, o kimse muhakkak cennete girer' buyurdu."
Bize İbrahim b. Münzir, ona Ma'n, ona Malik, ona İbn Şihab, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hüreyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim Allah yolunda çift sadaka verirse, cennet kapılarından, 'Ey Allah'ın kulu! (Buraya gel!) Bu kapı hayırlıdır! diye çağrılır. Namaz ehlinden (çok namaz kılanlardan) ise de (cennetin) namaz kapısından çağrılır. Cihad ehlinden olan kimse de cihad kapısından çağrılır. Çok oruç tutan bir kişi ise Reyyân kapısından çağırılır. Sadaka ehlinden olup çok sadaka veren kimse de, sadaka kapısından çağırılır." Bunun üzerine Ebu Bekir: 'Anam-babam sana feda olsun yâ Rasulallah! Bir kimsenin bu kapılardan sadece bir tanesinden çağrılması zorunlu mudur? Bir kişi bu kapıların hepsinden çağırılır mı?' diye sordu. Rasulullah da: "Evet, (hepsinden çağırılabilir.) Ben, senin onlardan olmanı ümit ediyorum." buyurdu.
Bize Ali b. Harb, ona Muhammed b. Fudayl, ona Ebu Sinân Dirâr b. Mürre, ona Ebu Salih, ona da Ebu Said, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah tebâreke ve teâla şöyle buyurmuştur: 'Oruç benim için tutulur ve onun karşılığını da (hakkıyla) ancak ben veririm. Oruçlunun iki sevinci vardır. Orucunu açtığında bir sevinir, bir de Allah'a kavuşup da mükafatını aldığında sevinir.' Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah'a (cc) andolsun ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Abdülhakem, ona Şuayb, ona Leys, ona İbn Hâd, ona Süheyl, ona İbn Ebu Ayyâş, ona da Ebu Said (el-Hudrî), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah (ac), kendi yolunda bir gün oruç tutan her bir kulun yüzünü, oruçlu olduğu o gün sebebiyle cehennemden yetmiş yıllık mesafede uzaklaştırır."
Bize İmrân b. Musa el-Kazzâz, ona Abdülvâris b. Said, ona Ali b. Zeyd, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Rabbiniz (olan Allah), 'her iyilik, on katından yedi yüz katına kadar mükafatlandırılır. Oruç ise, benim içindir! Onun karşılığını ben vereceğim! Oruç, cehenneme (karşı) bir kalkandır. Oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur. Biri, sizden birine oruçlu iken cahillik ederse, (sadece) 'ben oruçluyum' desin' buyurmuştur." [Bu konuda Muaz b. Cebel, Sehl b. Sa'd, Ka'b b. Ucre, Selâme b. Kaysar ve Beşîr b. Hasâsiyye'den de hadis nakledilmiştir. Beşîr'in ismi, Zahm b. Ma'bed olup Hasâsiyye, onun annesidir. Ebu İsa şöyle demiştir: Ebu Hureyre hadisi, bu tarikten hasen-garîb bir hadistir.]
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Muhammed (b. Cafer), ona Şu'be, ona Ebu İshak, ona Ebu Ahvas, ona da Abdulah (b. Mesud) şöyle rivayet etmiştir: "Allah (ac) şöyle buyurmuştur: 'Oruç ancak benim için tutulur ve onun karşılığını da (hakkıyla) ancak ben veririm. Oruç tutan kimse için, Rabbine kavuştuğundaki ve orucunu açtığındaki olmak üzere iki sevinç anı vardır.' Gerçekten oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur."
Bize İbrahim b. Musa, ona Hişâm b. Yusuf, ona İbn Cüreyc, ona Atâ, ona Ebu Sâlih ez-Zeyyât, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah, 'oruç dışında Adem oğlunun her ameli kendisi içindir. (Oruç) ise benim içindir; onun karşılığını ben vereceğim' buyurmuştur. Oruç kalkandır! Sizden biri oruç tuttuğu günde ne kötü söz söylesin ne de kavga etsin. Eğer biri kendisine söverse ya da kendisiyle kavga ederse 'ben oruçluyum' desin. Muhammed'in canını kudretinde bulundurana yemin olsun ki, oruçlunun ağız kokusu Allah nezdinde misk kokusundan daha hoştur. Oruçlunun sevindiği iki özel an vardır. Biri iftar anı diğeri ise Rabbine kavuştuğunda orucu sebebiyle kuşandığı sevinçtir."
Bize Ebu Nuaym, ona A’meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Aziz ve celil olan Allah şöyle buyurmuştur: Oruç benim rızam için tutulur ve onun karşılığını da (hakkıyla) ancak ben veririm. Oruç tutan kişi şehvetini, yemesini ve içmesini benim için bırakır. Oruç bir kalkandır. Oruç tutan için iki sevinç vakti vardır: Birisi orucunu açtığı zamanki, diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir. Oruçlu kimsenin ağız kokusu, gerçekten Allah katında misk kokusundan daha hoştur."