Giriş

Yine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "İki kadın, yanlarında erkek çocukları olduğu bir sırada, bir kurt geldi ve çocuklardan birini kapıp gitti. Bunun üzerine kadınlardan biri “kurt senin çocuğunu götürdü” dedi. Diğer kadın da “hayır, senin çocuğunu götürdü” dedi. Bunun üzerine davalarını Davud'a (as) arz ettiler. O da büyük kadın lehine hükmetti. Bu iki kadın oradan çıktıktan sonra Davud'un oğlu Süleyman'a (as) gidip durumu ona bildirdiler. Süleyman (as) “bana bir bıçak getirin de çocuğu iki kadın arasında paylaştı­rayım” dedi. Bunun üzerine küçük kadın “aman öyle yapma! Allah sana merhamet etsin! Çocuk bu ka­dınındır” dedi. Bunun üzerine Süleyman çocuğun, küçük kadının çocuğu olduğuna hükmetti." Ebu Hureyre der ki: Vallahi ben "Sikkîn" kelimesini o güne kadar hiç işitmemiştim. Biz bıçağa sâdece "Müdye" diyorduk.


Açıklama: Hadisin isnadı için bk. B003426.

    Öneri Formu
33103 B003427 Buhari, Ehadisü'l-Enbiya, 40

Bize Muhammed b. Abbâd ve İbn Ebu Ömer, o ikisine Süfyan, ona Hişam b. Huceyr, ona Tâvus, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'ın peygamberi olan Hz. Davud'un oğlu Süleyman (as) 'Ben bu gece yetmiş kadını dolaşacağım ve bunların her biri Allah yolunda savaşacak bir ço­cuk doğuracaktır' dedi. Arkadaşı yahut melek onu 'İnşallah de' diye uyardı. Fakat Hz. Süleyman demedi ve unuttu. Neticede biri hariç kadınlardan hiç biri do­ğurmadı, o da yarım (özürlü) bir çocuk dünyaya getirdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'İnşallah deseydi, yemini boşa çıkmaz ve ihtiyacı da görülürdü' buyurdu.


    Öneri Formu
1480 M004286 Müslim, Eyman, 23

Bize Abd b. Humeyd, ona Abdürrezzak b. Hemmâm, ona Ma'mer, ona İbn Tâvus, ona da babası, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hz. Davud'un oğlu Süleyman (as) 'Bu gece mutlaka yetmiş kadını dolaşacağım ve her biri Allah yolunda harb edecek birer oğlan doğuracak' diye yemin etti. Kendisine 'İnşallah de' diye ihtarda bulunulmasına rağmen, o demedi ve kadınları dolaştı. Ancak yarım bir insan doğuran bir kadın hariç, o kadınlardan hiç biri doğum yapmadı. Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu söylemiştir: 'İnşallah deseydi, yemininden dönmüş olmaz ve hacetine de nail olurdu'."


    Öneri Formu
1482 M004288 Müslim, Eyman, 24

Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona Ebu Zinad, ona A'rec, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisin aynısını veya benzerini şöyle rivayet etmiştir: "Allah'ın peygamberi olan Hz. Davud'un oğlu Süleyman (as) 'Ben bu gece yetmiş kadını dolaşacağım ve bunların her biri Allah yolunda savaşacak bir ço­cuk dünyaya getirecektir' diye yemin etti. Arkadaşı yahut melek onu 'İnşallah de' diye uyarmasına rağmen, Hz. Süleyman demedi ve unuttu. Neticede yarım (özürlü) bir çocuk dünyaya getiren biri hariç, kadınlarından hiç biri do­ğurmadı. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'İnşallah deseydi, yemini boşa çıkmaz ve ihtiyacı da görülürdü' buyurdu.


    Öneri Formu
1481 M004287 Müslim, Eyman, 23

Bana Mahmud, ona Abdurrezzâk, ona Ma'mer, İbn Tâvus, ona babası (Tâvus b. Keysân), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Dâvûd oğlu Süleyman (as), “Bu gece yüz hanımla beraber olacağım ve hepsi de Allah yolunda cihad edecek çocuklar dünyaya getirecek” diye yemin etti. Melek ona “inşallah, de” dedi, ama o inşallah demeyi unuttu. Hanımlarının hepsini dolaştı (birlikte oldu), ama onlardan sadece bir kadın hamile kaldı, o da eksik ve kusurlu bir çocuk dünyaya getirdi." Hz. peygamber (sav) şöyle devam etti: "Eğer inşallah deseydi, yeminini bozmaz ve beklentisinin gerçekleşme umudu daha fazla olurdu."


    Öneri Formu
15080 B005242 Buhari, Nikah, 119

Bize Süveyd b. Said, ona Hafs b. Meysere, ona Musa b. Ukbe, ona da Ebu Zinad hadisi bu isnadla A'rec'den o da Ebu Hureyre'den benzer şekilde şöyle nakletmiştir: "Hz. Davud'un oğlu Süleyman (as) 'Ben bu gece doksan tane kadını dolaşacağım ve bunların her biri ileride Allah yolunda savaşacak bir süvari dünyaya getirecektir' diye yemin etti. Arkadaşı onu 'İnşallah de' diye uyardı. Fakat Hz. Süleyman inşallah demedi ve o gece her bir kadınla beraber oldu. Neticede ileride özürlü bir çocuk doğuracak bir kadın hariç, onlardan hiçbiri hamile kalmadı. Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki, inşallah deseydi, doğacak o çocuklardan her biri süvari olarak Allah yolunda cihad ederdi." [Hadisi nakleden Süveyd b. Said, rivayetin diğer senedinden farklı olarak hadisi '... o kadınların her biri, ileride Allah yolunda cihad edecek bir oğlana gebe kalacaktır' şeklinde nakletmiştir.]


    Öneri Formu
1484 M004290 Müslim, Eyman, 25

Bize İshak b. İbrahim, ona Ravh ve Muhammed b. Cafer, onlara Şu'be, ona Muhammed b. Ziyâd, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Cinlerden bir ifrit, dün gece namazımda beni meşgul etmek üzere bana musallat oldu", -ya da Peygamber (sav) buna benzer bir kelime söy­ledi.- "ama Allah ona karşı bana fırsat verdi. Ben de sabah olunca hepiniz göresiniz diye onu mescidin direklerinden birine bağlamak istedim ama kardeşim Süleyman'ın (as) “Rabbim, bana, benden sonra hiç kimseye nasip olmayacak bir mülk ve saltanat ihsan eyle” demiş olduğu hatırıma geldi (vazgeçtim)."


    Öneri Formu
32921 B004808 Buhari, Tefsir, (Sâd) 2

Bize İshak b. İbrahim, ona Ravh ve Muhammed b. Cafer, onlara Şu'be, ona Muhammed b. Ziyâd, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Cinlerden bir ifrit, dün gece namazımda beni meşgul etmek üzere bana musallat oldu", -ya da Peygamber (sav) buna benzer bir kelime söy­ledi.- "ama Allah ona karşı bana fırsat verdi. Ben de sabah olunca hepiniz göresiniz diye onu mescidin direklerinden birine bağlamak istedim ama kardeşim Süleyman'ın (as) “Rabbim, bana, benden sonra hiç kimseye nasip olmayacak bir mülk ve saltanat ihsan eyle” demiş olduğu hatırıma geldi (vazgeçtim)." Ravh der ki: Peygamber o ifriti yanından kovdu.


    Öneri Formu
287326 B004808-2 Buhari, Tefsir, (Sâd) 2

Bize İshak b. İbrahim ve İshak b. Mansur, onlara Nadr b. Şümeyl, ona Şu‘be, ona Muhammed b. Ziyad, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Dün cinlerden bir ifrit namazımı bozmak maksadıyla benim gafil bir ânımı yakalamak istedi de, Allah ona karşı bana imkân verdi, ben de onun boğazını sıktım. Hatta ben onu sabah olunca hepiniz birlikte onu göresiniz diye mescitteki direklerden birisine bağlamak istedim ama sonradan kardeşim Süleyman’ın: “Rabbim, bana, benden sonra hiç kimseye nasip olmayacak bir mülk ve saltanat ihsan eyle” demiş olduğu hatırıma geldi (vazgeçtim). Allah onu hor bir şekilde defetti." İbn Mansur der ki: Şu‘be'ye bu hadisi Muhammed b. Ziyad rivayet etmiştir.


    Öneri Formu
282148 M001209-2 Müslim, Mesâcid ve Mevziu's Salat, 39

Bize Muhammed b. Abbâd ve İbn Ebu Ömer, o ikisine Süfyan, ona Hişam b. Huceyr, ona Tâvus, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'ın peygamberi olan Hz. Davud'un oğlu Süleyman (as) 'Ben bu gece yetmiş kadını dolaşacağım ve bunların her biri Allah yolunda savaşacak bir ço­cuk doğuracaktır' dedi. Arkadaşı yahut melek onu 'İnşallah de' diye uyardı. Fakat Hz. Süleyman demedi ve unuttu. Neticede biri hariç kadınlardan hiç biri do­ğurmadı, o da yarım (özürlü) bir çocuk dünyaya getirdi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'İnşallah deseydi, yemini boşa çıkmaz ve ihtiyacı da görülürdü' buyurdu.


    Öneri Formu
288809 M004286-2 Müslim, Eyman, 23