616 Kayıt Bulundu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muaviye ve Veki; (T) Bize Yahya b. Yahya -lafız ona ait olmak üzere-, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Âişe şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaşınca ona namaz vaktini bildirmek üzere geldim, bana "Ebu Bekir'e söyleyin, cemaate namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ben “ey Allah'ın Rasulü, hiç şüphesiz Ebu Bekir çok yufka yürekli birisidir. Senin makamında durduğunda (üzüntüden) sesini insanlara işittiremez. Ömer'e emretsen nasıl olur?” dedim. Allah Rasulü "Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Aişe der ki: Ben bu sefer, Hz. Peygamber'e “Ebu Bekir yumuşak kalpli birisidir, Senin durduğun yere duracak olursa (üzüntüsünden) insanlara sesini işittiremez. (Namaz kıldırmasını) Ömer'e emretsen” demesini Hafsa'ya söyledim. Hafsa da bunları Hz. Peygamber'e (sav) söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "şüphesiz sizler Yusuf’un (as) etrafındaki kadınlar gibisiniz. Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ebu Bekir'e cemaate namaz kıldırmasını söylediler. Ebu Bekir namaza başlayınca Rasulullah (sav), kendisinde bir rahatlama hissedip iki adam arasında, (onlardan destek alarak) ayağa kalktı. Ayakları yerde sürünüyordu. Âişe der ki: Hz. Peygamber Mescide girince Ebu Bekir onun girişini fark edip geri çekilmek istediyse de Rasulullah (sav), ona yerinde kalmasını işaret etti ve gelip Ebu Bekir'in sol tarafına oturdu. Âişe der ki: Rasulullah (sav) oturduğu halde insanlara namaz kıldırıyor, Ebu Bekir ayakta Nebi'ye (sav) uyuyor, cemaat de Ebu Bekir'in namazına uyuyordu.
Bize Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Eban, onlara da Nadr b. Kesîr es-Sa'îdî şöyle rivayet etmiştir: Abdullah b. Tâvus, Hayf Mescidi'nde, yanımda namaz kıldı. İlk secdeye varıp başını (secde)den kaldırdığında ellerini yüzüne kadar kaldırdı. Ben bunu uygun bulmayıp Vüheyb b. Halid'e ilettim. Bunun üzerine Vüheyb b. Halid, Abdullah'a “kimsenin yaptığını görmediğim bir şeyi yapıyormuşsun” dedi. O da şu cevabı verdi: Babamı böyle yaparken gördüm. Babam da bana “İbn Abbas'ı böyle yaparken gördüm ve onun bana 'Hz. Peygamber (sav) böyle yapardı' demesinden başka bir şey bilmiyorum” dedi."
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Affân, ona Hemmâm, ona Muhammed b. Cuhâde, ona bir ravi (racül), ona da Abdullah b. Ebu Evfâ şöyle rivayet etmiştir: "Nebi (sav), öğle namazının ilk rekatında ayak sesi kesilinceye kadar kıyamda dururdu."
Bize Hafs b. Ömer, ona Şube (b. Haccâc), ona Muhammed b. Ubeydullah Ebu Avn, ona Cabir b. Semure'nin şöyle rivayet ettiğini haber vermiştir. "Ömer (ra), Sa'd b. Ebu Vakkâs'a, 'halk senden namazına varıncaya kadar, her konuda şikâyetçi' dedi. (O da): Ben (namazın) ilk iki rekâtını uzatırım, son iki rekâtını de kısa tutarım. Peygamber'in (sav) namazına uymakta kusur etmem diye cevap verdi. (Hz. Ömer de): Senden beklenen de budur dedi."
Bize Kuteybe b. Said ve İbn Serh, o ikisine de Süfyan b. Uyeyne, ona (İbn Şihab) ez-Zührî, ona Mahmud b. Rabi', ona da Ubade b. Samit (ra), Nebi'nin (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Fatiha ve (ona) ek olarak (bir miktar Kuran) okumayan kimsenin namazı makbul olmaz." [(Ravi) Süfyan (b. Uyeyne) dedi ki: (Fatiha'ya ek olarak bir miktar da Kur'an okumak) yalnız başına namaz kılan içindir.]
Bize Kuteybe, ona İbn Lehîa, ona Yezid b. Ebu Habîb, ona Muhammed b. Amr b. Halhala, ona Muhammed b. Amr el-Amiri, (Ebu Humeyd'den naklen) bir mecliste idim demiş, (ve önceki) hadisi rivayet edip şöyle demiştir: Hz. Peygamber (sav), ikinci rekâtta oturduğunda sol ayağı üzerine oturmuş, (sağ ayağını) da dikmiştir. Dördüncü rekâtta ise, sol yanı üzerine oturmuş ve ayaklarını bir taraftan çıkarmıştır."
Bize Musa b. Abdullah b. Musa el-Basrî, ona da Nadr b. Kesir, Ebu Sehl el Ezdi'den (ra) rivayet edildiğine göre, şöyle demiştir: Abdullah b. Tâvus, Hayf Mescidi'nde, yanımda namaz kıldı. İlk secdeye varıp başını secdeden kaldırdığında ellerini yüzüne kadar kaldırdı. Ben bunu uygun bulmayıp Vüheyb b. Halid'e ilettim. Bunun üzerine Vüheyb b. Halid, Abdullah'a “kimsenin yaptığını görmediğim bir şeyi yapıyormuşsun” dedi. O da şu cevabı verdi: Babamı böyle yaparken gördüm. Babam da bana “İbn Abbas'ı böyle yaparken gördüm ve o bana 'Hz. Peygamber (sav) böyle yapardı' dedi”.
Bize Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Eban, onlara da Nadr b. Kesîr es-Sa'îdî şöyle rivayet etmiştir: Abdullah b. Tâvus, Hayf Mescidi'nde, yanımda namaz kıldı. İlk secdeye varıp başını (secde)den kaldırdığında ellerini yüzüne kadar kaldırdı. Ben bunu uygun bulmayıp Vüheyb b. Halid'e ilettim. Bunun üzerine Vüheyb b. Halid, Abdullah'a “kimsenin yaptığını görmediğim bir şeyi yapıyormuşsun” dedi. O da şu cevabı verdi: Babamı böyle yaparken gördüm. Babam da bana “İbn Abbas'ı böyle yaparken gördüm ve onun bana 'Hz. Peygamber (sav) böyle yapardı' demesinden başka bir şey bilmiyorum” dedi."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muaviye ve Veki; (T) Bize Yahya b. Yahya -lafız ona ait olmak üzere-, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Âişe şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaşınca ona namaz vaktini bildirmek üzere geldim, bana "Ebu Bekir'e söyleyin, cemaate namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ben “ey Allah'ın Rasulü, hiç şüphesiz Ebu Bekir çok yufka yürekli birisidir. Senin makamında durduğunda (üzüntüden) sesini insanlara işittiremez. Ömer'e emretsen nasıl olur?” dedim. Allah Rasulü "Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Aişe der ki: Ben bu sefer, Hz. Peygamber'e “Ebu Bekir yumuşak kalpli birisidir, Senin durduğun yere duracak olursa (üzüntüsünden) insanlara sesini işittiremez. (Namaz kıldırmasını) Ömer'e emretsen” demesini Hafsa'ya söyledim. Hafsa da bunları Hz. Peygamber'e (sav) söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "şüphesiz sizler Yusuf’un (as) etrafındaki kadınlar gibisiniz. Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ebu Bekir'e cemaate namaz kıldırmasını söylediler. Ebu Bekir namaza başlayınca Rasulullah (sav), kendisinde bir rahatlama hissedip iki adam arasında, (onlardan destek alarak) ayağa kalktı. Ayakları yerde sürünüyordu. Âişe der ki: Hz. Peygamber Mescide girince Ebu Bekir onun girişini fark edip geri çekilmek istediyse de Rasulullah (sav), ona yerinde kalmasını işaret etti ve gelip Ebu Bekir'in sol tarafına oturdu. Âişe der ki: Rasulullah (sav) oturduğu halde insanlara namaz kıldırıyor, Ebu Bekir ayakta Nebi'ye (sav) uyuyor, cemaat de Ebu Bekir'in namazına uyuyordu.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Muaviye ve Veki; (T) Bize Yahya b. Yahya -lafız ona ait olmak üzere-, ona Ebu Muaviye, ona A'meş, ona İbrahim, ona Esved, ona da Âişe şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) hastalığı ağırlaşınca ona namaz vaktini bildirmek üzere geldim, bana "Ebu Bekir'e söyleyin, cemaate namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ben “ey Allah'ın Rasulü, hiç şüphesiz Ebu Bekir çok yufka yürekli birisidir. Senin makamında durduğunda (üzüntüden) sesini insanlara işittiremez. Ömer'e emretsen nasıl olur?” dedim. Allah Rasulü "Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Aişe der ki: Ben bu sefer, Hz. Peygamber'e “Ebu Bekir yumuşak kalpli birisidir, Senin durduğun yere duracak olursa (üzüntüsünden) insanlara sesini işittiremez. (Namaz kıldırmasını) Ömer'e emretsen” demesini Hafsa'ya söyledim. Hafsa da bunları Hz. Peygamber'e (sav) söyledi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) "şüphesiz sizler Yusuf’un (as) etrafındaki kadınlar gibisiniz. Ebu Bekir'e söyleyin, insanlara namaz kıldırsın" buyurdu. Âişe der ki: Ebu Bekir'e cemaate namaz kıldırmasını söylediler. Ebu Bekir namaza başlayınca Rasulullah (sav), kendisinde bir rahatlama hissedip iki adam arasında, (onlardan destek alarak) ayağa kalktı. Ayakları yerde sürünüyordu. Âişe der ki: Hz. Peygamber Mescide girince Ebu Bekir onun girişini fark edip geri çekilmek istediyse de Rasulullah (sav), ona yerinde kalmasını işaret etti ve gelip Ebu Bekir'in sol tarafına oturdu. Âişe der ki: Rasulullah (sav) oturduğu halde insanlara namaz kıldırıyor, Ebu Bekir ayakta Nebi'ye (sav) uyuyor, cemaat de Ebu Bekir'in namazına uyuyordu.