Öneri Formu
Hadis Id, No:
6677, D000847
Hadis:
حَدَّثَنَا مُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ الْحَرَّانِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ ح
وَحَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُسْهِرٍ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ بَكْرٍ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُصْعَبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ كُلُّهُمْ عَنْ سَعِيدِ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ عَطِيَّةَ بْنِ قَيْسٍ عَنْ قَزَعَةَ بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقُولُ حِينَ يَقُولُ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ"
"اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَاءِ." قَالَ مُؤَمَّلٌ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ أَهْلَ الثَّنَاءِ وَالْمَجْدِ أَحَقُّ مَا قَالَ "الْعَبْدُ وَكُلُّنَا لَكَ عَبْدٌ لاَ مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ." زَادَ مَحْمُودٌ "وَلاَ مُعْطِىَ لِمَا مَنَعْتَ." ثُمَّ اتَّفَقُوا -"وَلاَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ."
قَالَ بِشْرٌ "رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ."
لَمْ يَقُلْ مَحْمُودٌ "اللَّهُمَّ." قَالَ "رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ."
رَواهُ الوليد بْنُ مُسْلِم عَنْ سَعيد قالَ: "اللهُم رَبنا لَكَ الحَمْدُ" و لَمْ يَقُلْ: "و لا مُعْطِيَ لِما مَنَعْتَ" أيضا.
[قال ابو داودَ: و لَمْ يجىء إلا ابو مِسْهَر].
Tercemesi:
Bize Müemmel b. Fadl el-Harrânî, ona Velid; (T)
Bize Mahmud b. Halid, ona Ebu Misher; (T)
Bize İbn Serh, ona Bişr b. Bekir; (T)
Bize Muhamemd b. Musab, ona Abdullah b. Yusuf, onlara Said b. Abdülaziz, ona Atiyye b. Kays, ona Kaza'e b. Yahya, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) Rasulullah'ın (sav); "Semiallahü limen hamideh" deyince, (kavmede iken) şunları da söylerdi:
"Allahümme Rabbena leke'l-hamdü milüs-semâi" (Müemmel bunu, "mile's-semâvâti ve mil'el'ardi ve mil'e mâ şi'te min şey'in ba'du ehle's-senâi ve'l-mecdi ehakku mâ kale'l-abdü ve kulluna leke abdün; lâ mânia limâ a'teyte; Muhammed (buraya) velâ mu'tiye limâ mena'te," (cümlesini) ilave etti). (Bundan) sonra (gelen sözlerin rivayetinde ise, bütün raviler şu ifadede de birleştiler;
"Velâ yenfe'u zelceddi mine'l-ceddu"
Bişr (sadece), "Rabbena lekel hamd" (cümlesini) nakletti. Mahmud ise, "Allahümme" (sözünü) olmaksızın "Rabbena ve lekel-hamd" (sözünü) nakletti. Velid b. Müslim, Saîd'den "Allahümme Rabbena lekel-hamd" kısmını aktardı. Saîd (rivayette) "velâ mu'tiye limâ mena'te" demedi.
[Ebû Davud bunu sadece Ebu Misher aktardı dedi.]
Açıklama:
Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım:
اَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 145, /199
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Ğâdiye Kaze'a b. Yahya el-Basrî (Kaz'ea b. Yahya b. Esved)
3. Atiyye b. Kays el-Kilabi (Atiyye b. Kays)
4. Said b. Abdülaziz et-Tennuhi (Said b. Abdülaziz b. Ebu Yahya)
5. Ebu Muhammed Abdullah b. Yusuf el-Kila'î (Abdullah b. Yusuf)
6. Muhammed b. Musab el-Karkasânî (Muhammed b. Musab el-Karkasânî)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6676, D000846
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ وَأَبُو مُعَاوِيَةَ وَوَكِيعٌ وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ كُلُّهُمْ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عُبَيْدِ بْنِ الْحَسَنِ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ أَبِى أَوْفَى يَقُولُ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا رَفَعَ رَأْسَهُ مِنَ الرُّكُوعِ يَقُولُ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ وَشُعْبَةُ بْنُ الْحَجَّاجِ عَنْ عُبَيْدٍ أَبِى الْحَسَنِ بِهَذَا الْحَدِيثِ لَيْسَ فِيهِ بَعْدَ الرُّكُوعِ.]
[قَالَ سُفْيَانُ لَقِينَا الشَّيْخَ عُبَيْدًا أَبَا الْحَسَنِ بَعْدُ فَلَمْ يَقُلْ فِيهِ بَعْدَ الرُّكُوعِ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَاهُ شُعْبَةُ عَنْ أَبِى عِصْمَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عُبَيْدٍ قَالَ "بَعْدَ الرُّكُوعِ."]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsa, ona Abdullah b. Nümeyr ve Ebu Muaviye ve Veki' ve Muhammed b. Ubeyd, onlara da el-A'meş, ona Ubeyd b. Hasan, Abdullah b. Ebu Evfâ'yı (ra) şöyle ederken dinlediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) başını rükûdan kaldırdığı zaman "Allah kendisine hamdedenin hamdini işitir. Allah'ım, ey Rabbimiz, göklerle yer dolusu ve onlardan sonra dilediğim her şey dolusu hamd ancak sana mahsustur" derdi.
[Ebû Davud dedi ki; bu hadisi Süfyan es-Sevrî ile Şube b. el-Haccac da Ubeyd Ebu Hasan'dan rivayet ettiler. Fakat bu rivayette rüku'dan sonra sözü yoktur.]
[Süfyan dedi ki: Biz daha sonra Şeyh Ubeyd Ebu Hasan'la karşılaştık, rükûdan sonra sözünü söylemedi.]
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi bir de Şube, Ebu İsme ve A'meş vasıtasıyla Ubeyd'den nakletmiş, (Ubeyd bu rivayetinde) rükû'dan sonra, sözünü söylemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 145, /198
Senetler:
1. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Evfâ el-Eslemî (Abdullah b. Alkame b. Halid b. Haris)
2. Ebu Hasan Ubeyd b. Hasan el-Müzenî (Ubeyd b. Hasan)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Ubeyd et-Tenafisî (Muhammed b. Ubeyd b. Abdurrahman)
5. Muhammed b. İsa el-Bağdadî (Muhammed b. İsa b. Necîh)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, namazların sünnetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271825, D000862-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ الطَّيَالِسِىُّ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبِى حَبِيبٍ عَنْ جَعْفَرِ بْنِ الْحَكَمِ ح
وَحَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنْ جَعْفَرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ الأَنْصَارِىِّ عَنْ تَمِيمِ بْنِ مَحْمُودٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ شِبْلٍ قَالَ
"نَهَى رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَنْ نَقْرَةِ الْغُرَابِ وَافْتِرَاشِ السَّبُعِ وَأَنْ يُوَطِّنَ الرَّجُلُ الْمَكَانَ فِى الْمَسْجِدِ كَمَا يُوَطِّنُ الْبَعِيرُ."
[هَذَا لَفْظُ قُتَيْبَةَ.]
Tercemesi:
Bize Ebu Velid et-Tayâlisî, ona Leys, ona Yezid b. Ebu Habib, ona Cafer b. Hakem; (T)
Bize Kuteybe, ona Leys, ona Cafer b. Abdullah el-Ensari, ona Temim b. Mahmud, ona da Abdurrahman b. Şibl; "Rasulullah'ın (sav) kişinin karganın gagalamasından (gibi hızlı bir şekilde secde edişi), (secdede) yırtıcı hayvan gibi (dirseklerini yere) yaymasından ve mescidde (aynı) yeri deve gibi (devamlı) mekan edinmesinden nehyettiğini rivayet etti."
[Bu hadiste aktarılan lâfız Kuteybe'nin rivayetine aittir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 149, /203
Senetler:
1. Abdurrahman b. Şibl (Abdurrahman b. Şibl b. Amr b. Zeyd b. Necde)
2. Temim b. Mahmud el-Ensari (Temim b. Mahmud)
3. Ebu Abdülhamid Cafer b. Abdullah el-Ensari (Cafer b. Abdullah b. Hakem b. Rafi' b. Sinan)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
6688, D000858
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ وَالْحَجَّاجُ بْنُ مِنْهَالٍ قَالاَ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ عَلِىِّ بْنِ يَحْيَى بْنِ خَلاَّدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَمِّهِ رِفَاعَةَ بْنِ رَافِعٍ بِمَعْنَاهُ قَالَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّهَا لاَ تَتِمُّ صَلاَةُ أَحَدِكُمْ حَتَّى يُسْبِغَ الْوُضُوءَ كَمَا أَمَرَهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ فَيَغْسِلَ وَجْهَهُ وَيَدَيْهِ إِلَى الْمِرْفَقَيْنِ وَيَمْسَحَ بِرَأْسِهِ وَرِجْلَيْهِ إِلَى الْكَعْبَيْنِ ثُمَّ يُكَبِّرُ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ وَيَحْمَدُهُ ثُمَّ يَقْرَأُ مِنَ الْقُرْآنِ مَا أُذِنَ لَهُ فِيهِ وَتَيَسَّرَ."
[فَذَكَرَ نَحْوَ حَدِيثِ حَمَّادٍ قَالَ "ثُمَّ يُكَبِّرُ فَيَسْجُدُ فَيُمَكِّنُ وَجْهَهُ."]
[قَالَ هَمَّامٌ وَرُبَّمَا قَالَ "جَبْهَتَهُ مِنَ الأَرْضِ حَتَّى تَطْمَئِنَّ مَفَاصِلُهُ وَتَسْتَرْخِىَ ثُمَّ يُكَبِّرُ فَيَسْتَوِى قَاعِدًا عَلَى مَقْعَدِهِ وَيُقِيمُ صُلْبَهُ." فَوَصَفَ الصَّلاَةَ هَكَذَا أَرْبَعَ رَكَعَاتٍ حَتَّى فَرَغَ "لاَ تَتِمُّ صَلاَةُ أَحَدِكُمْ حَتَّى يَفْعَلَ ذَلِكَ."]
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ali, ona Hişam b. Abdülmelik ve Haccac b. Minhal, onlara Hemmâm, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona Ali b. Yahya b. Hallad, ona babası (Yahya b. Hallad), ona da amcası Rifa' b. Rafi' mana bakımından benzer bir hadis rivayet edip Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Sizden birinin namazı, Allah'ın (cc) emrettiği gibi abdesti güzel bir şekilde alana dek; yüzünü, dirseklerine kadar kollarını yıkayana, başını ve topukları ile ayaklarını meshedene, ardından Allah'ı (cc) tekbir getirmek suretiyle zikredip hamd edene, sonra kendisine izin verildiği kadar ve kolayına gelecek kadar (Kur'an) okumadıkça tamamlanmış olmaz."
[(Ravi), Hammâd'ın hadisine benzer (nahve) şekilde nakledip "sonra tekbir getirip secdeye varana (ve) yüzünü yere koyana dek" bilgisini zikretti.]
[Hemmâm, belki de "yerdeki alnı, eklemleri yerli yerine oturup yerleşene, sonra tekbir getirip dik bir şekilde oturacağı yere oturana ve sırtını düz tutana dek" demiştir dedi. (Ravi), işte böylece dört rekâtlı namazı anlatmış oldu. Nihayet, Hz. Peygamber'in (sav) "sizden birinin namazı (tüm) bunları yapana dek tamamlanmış olmaz" buyurduğunu söyledi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 149, /202
Senetler:
1. Ebu Muaz Rifa'a b. Rafi' ez-Zürakî (Rifa'a b. Rafi' b. Malik b. Malik b. Aclan)
2. Ebu Ali Yahya b. Hallad el-Ensari (Yahya b. Hallad b. Râfi' b. Malik b. Aclan)
3. Ebu Yahya Ali b. Yahya el-Ensari (Ali b. Yahya b. Hallad b. Râfi' b. Malik)
4. Ebu Yahya İshak b. Abdullah el-Ensârî (İshak b. Abdullah b. Zeyd b. Sehl)
5. Ebu Abdullah Hemmâm b. Yahya el-Avzî (Hemmâm b. Yahya b. Dinar)
6. Ebu Velid Hişam b. Abdülmelik el-Bahilî (Hişam b. Abdülmelik)
7. Hasan b. Ali el-Hüzeli (Hasan b. Ali b. Muhammed)
Konular:
Abdest, alınış şekli
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271778, D000846-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ وَأَبُو مُعَاوِيَةَ وَوَكِيعٌ وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ كُلُّهُمْ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عُبَيْدِ بْنِ الْحَسَنِ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ أَبِى أَوْفَى يَقُولُ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا رَفَعَ رَأْسَهُ مِنَ الرُّكُوعِ يَقُولُ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ وَشُعْبَةُ بْنُ الْحَجَّاجِ عَنْ عُبَيْدٍ أَبِى الْحَسَنِ بِهَذَا الْحَدِيثِ لَيْسَ فِيهِ بَعْدَ الرُّكُوعِ.]
[قَالَ سُفْيَانُ لَقِينَا الشَّيْخَ عُبَيْدًا أَبَا الْحَسَنِ بَعْدُ فَلَمْ يَقُلْ فِيهِ بَعْدَ الرُّكُوعِ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَاهُ شُعْبَةُ عَنْ أَبِى عِصْمَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عُبَيْدٍ قَالَ "بَعْدَ الرُّكُوعِ."]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsa, ona Abdullah b. Nümeyr ve Ebu Muaviye ve Veki' ve Muhammed b. Ubeyd, onlara da el-A'meş, ona Ubeyd b. Hasan, Abdullah b. Ebu Evfâ'yı (ra) şöyle ederken dinlediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) başını rükûdan kaldırdığı zaman "Allah kendisine hamdedenin hamdini işitir. Allah'ım, ey Rabbimiz, göklerle yer dolusu ve onlardan sonra dilediğim her şey dolusu hamd ancak sana mahsustur" derdi.
[Ebû Davud dedi ki; bu hadisi Süfyan es-Sevrî ile Şube b. el-Haccac da Ubeyd Ebu Hasan'dan rivayet ettiler. Fakat bu rivayette rüku'dan sonra sözü yoktur.]
[Süfyan dedi ki: Biz daha sonra Şeyh Ubeyd Ebu Hasan'la karşılaştık, rükûdan sonra sözünü söylemedi.]
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi bir de Şube, Ebu İsme ve A'meş vasıtasıyla Ubeyd'den nakletmiş, (Ubeyd bu rivayetinde) "rükû'dan sonra," sözünü söylemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 145, /198
Senetler:
1. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Evfâ el-Eslemî (Abdullah b. Alkame b. Halid b. Haris)
2. Ebu Hasan Ubeyd b. Hasan el-Müzenî (Ubeyd b. Hasan)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Muhammed b. İsa el-Bağdadî (Muhammed b. İsa b. Necîh)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, namazların sünnetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271779, D000846-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عِيسَى حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ نُمَيْرٍ وَأَبُو مُعَاوِيَةَ وَوَكِيعٌ وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ كُلُّهُمْ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عُبَيْدِ بْنِ الْحَسَنِ سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ أَبِى أَوْفَى يَقُولُ كَانَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم إِذَا رَفَعَ رَأْسَهُ مِنَ الرُّكُوعِ يَقُولُ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ."
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ قَالَ سُفْيَانُ الثَّوْرِىُّ وَشُعْبَةُ بْنُ الْحَجَّاجِ عَنْ عُبَيْدٍ أَبِى الْحَسَنِ بِهَذَا الْحَدِيثِ لَيْسَ فِيهِ بَعْدَ الرُّكُوعِ.]
[قَالَ سُفْيَانُ لَقِينَا الشَّيْخَ عُبَيْدًا أَبَا الْحَسَنِ بَعْدُ فَلَمْ يَقُلْ فِيهِ بَعْدَ الرُّكُوعِ.]
[قَالَ أَبُو دَاوُدَ وَرَوَاهُ شُعْبَةُ عَنْ أَبِى عِصْمَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عُبَيْدٍ قَالَ "بَعْدَ الرُّكُوعِ."]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. İsa, ona Abdullah b. Nümeyr ve Ebu Muaviye ve Veki' ve Muhammed b. Ubeyd, onlara da el-A'meş, ona Ubeyd b. Hasan, Abdullah b. Ebu Evfâ'yı (ra) şöyle ederken dinlediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) başını rükûdan kaldırdığı zaman "Allah kendisine hamdedenin hamdini işitir. Allah'ım, ey Rabbimiz, göklerle yer dolusu ve onlardan sonra dilediğim her şey dolusu hamd ancak sana mahsustur" derdi.
[Ebû Davud dedi ki; bu hadisi Süfyan es-Sevrî ile Şube b. el-Haccac da Ubeyd Ebu Hasan'dan rivayet ettiler. Fakat bu rivayette rüku'dan sonra sözü yoktur.]
[Süfyan dedi ki: Biz daha sonra Şeyh Ubeyd Ebu Hasan'la karşılaştık, rükûdan sonra sözünü söylemedi.]
[Ebû Davud dedi ki: Bu hadisi bir de Şube, Ebu İsme ve A'meş vasıtasıyla Ubeyd'den nakletmiş, (Ubeyd bu rivayetinde) "rükû'dan sonra," sözünü söylemiştir.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 145, /198
Senetler:
1. Ebu İbrahim Abdullah b. Ebu Evfâ el-Eslemî (Abdullah b. Alkame b. Halid b. Haris)
2. Ebu Hasan Ubeyd b. Hasan el-Müzenî (Ubeyd b. Hasan)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Muhammed b. İsa el-Bağdadî (Muhammed b. İsa b. Necîh)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Namaz, namazların sünnetleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271784, D000847-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ الْحَرَّانِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ ح
وَحَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُسْهِرٍ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ بَكْرٍ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُصْعَبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ كُلُّهُمْ عَنْ سَعِيدِ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ عَطِيَّةَ بْنِ قَيْسٍ عَنْ قَزَعَةَ بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقُولُ حِينَ يَقُولُ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ"
"اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَاءِ." قَالَ مُؤَمَّلٌ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ أَهْلَ الثَّنَاءِ وَالْمَجْدِ أَحَقُّ مَا قَالَ "الْعَبْدُ وَكُلُّنَا لَكَ عَبْدٌ لاَ مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ." زَادَ مَحْمُودٌ "وَلاَ مُعْطِىَ لِمَا مَنَعْتَ." ثُمَّ اتَّفَقُوا -"وَلاَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ."
قَالَ بِشْرٌ "رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ."
لَمْ يَقُلْ مَحْمُودٌ "اللَّهُمَّ." قَالَ "رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ."
رَواهُ الوليد بْنُ مُسْلِم عَنْ سَعيد قالَ: "اللهُم رَبنا لَكَ الحَمْدُ" و لَمْ يَقُلْ: "و لا مُعْطِيَ لِما مَنَعْتَ" أيضا.
[قال ابو داودَ: و لَمْ يجىء إلا ابو مِسْهَر].
Tercemesi:
Bize Müemmel b. Fadl el-Harrânî, ona Velid; (T)
Bize Mahmud b. Halid, ona Ebu Misher; (T)
Bize İbn Serh, ona Bişr b. Bekir; (T)
Bize Muhamemd b. Musab, ona Abdullah b. Yusuf, onlara Said b. Abdülaziz, ona Atiyye b. Kays, ona Kaza'e b. Yahya, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) Rasulullah'ın (sav); "Semiallahü limen hamideh" deyince, (kavmede iken) şunları da söylerdi:
"Allahümme Rabbena leke'l-hamdü milüs-semâi" (Müemmel bunu, "mile's-semâvâti ve mil'el'ardi ve mil'e mâ şi'te min şey'in ba'du ehle's-senâi ve'l-mecdi ehakku mâ kale'l-abdü ve kulluna leke abdün; lâ mânia limâ a'teyte; Muhammed (buraya) velâ mu'tiye limâ mena'te," (cümlesini) ilave etti). (Bundan) sonra (gelen sözlerin rivayetinde ise, bütün raviler şu ifadede de birleştiler;
"Velâ yenfe'u zelceddi mine'l-ceddu"
Bişr (sadece), "Rabbena lekel hamd" (cümlesini) nakletti. Mahmud ise, "Allahümme" (sözünü) olmaksızın "Rabbena ve lekel-hamd" (sözünü) nakletti. Velid b. Müslim, Saîd'den "Allahümme Rabbena lekel-hamd" kısmını aktardı. Saîd (rivayette) "velâ mu'tiye limâ mena'te" demedi.
[Ebû Davud bunu sadece Ebu Misher aktardı dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 145, /199
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Ğâdiye Kaze'a b. Yahya el-Basrî (Kaz'ea b. Yahya b. Esved)
3. Atiyye b. Kays el-Kilabi (Atiyye b. Kays)
4. Said b. Abdülaziz et-Tennuhi (Said b. Abdülaziz b. Ebu Yahya)
5. Ebu Abdullah Bişr b. Bekir el-Becelî (Bişr b. Bekir)
6. Ebu Tahir Ahmed b. Amr el-Kuraşî (Ahmed b. Amr b. Abdullah)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271785, D000847-3
Hadis:
حَدَّثَنَا مُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ الْحَرَّانِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ ح
وَحَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُسْهِرٍ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ بَكْرٍ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُصْعَبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ كُلُّهُمْ عَنْ سَعِيدِ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ عَطِيَّةَ بْنِ قَيْسٍ عَنْ قَزَعَةَ بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقُولُ حِينَ يَقُولُ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ"
"اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَاءِ." قَالَ مُؤَمَّلٌ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ أَهْلَ الثَّنَاءِ وَالْمَجْدِ أَحَقُّ مَا قَالَ "الْعَبْدُ وَكُلُّنَا لَكَ عَبْدٌ لاَ مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ." زَادَ مَحْمُودٌ "وَلاَ مُعْطِىَ لِمَا مَنَعْتَ." ثُمَّ اتَّفَقُوا -"وَلاَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ."
قَالَ بِشْرٌ "رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ."
لَمْ يَقُلْ مَحْمُودٌ "اللَّهُمَّ." قَالَ "رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ."
رَواهُ الوليد بْنُ مُسْلِم عَنْ سَعيد قالَ: "اللهُم رَبنا لَكَ الحَمْدُ" و لَمْ يَقُلْ: "و لا مُعْطِيَ لِما مَنَعْتَ" أيضا.
[قال ابو داودَ: و لَمْ يجىء إلا ابو مِسْهَر].
Tercemesi:
Bize Müemmel b. Fadl el-Harrânî, ona Velid; (T)
Bize Mahmud b. Halid, ona Ebu Misher; (T)
Bize İbn Serh, ona Bişr b. Bekir; (T)
Bize Muhamemd b. Musab, ona Abdullah b. Yusuf, onlara Said b. Abdülaziz, ona Atiyye b. Kays, ona Kaza'e b. Yahya, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) Rasulullah'ın (sav); "Semiallahü limen hamideh" deyince, (kavmede iken) şunları da söylerdi:
"Allahümme Rabbena leke'l-hamdü milüs-semâi" (Müemmel bunu, "mile's-semâvâti ve mil'el'ardi ve mil'e mâ şi'te min şey'in ba'du ehle's-senâi ve'l-mecdi ehakku mâ kale'l-abdü ve kulluna leke abdün; lâ mânia limâ a'teyte; Muhammed (buraya) velâ mu'tiye limâ mena'te," (cümlesini) ilave etti). (Bundan) sonra (gelen sözlerin rivayetinde ise, bütün raviler şu ifadede de birleştiler;
"Velâ yenfe'u zelceddi mine'l-ceddu"
Bişr (sadece), "Rabbena lekel hamd" (cümlesini) nakletti. Mahmud ise, "Allahümme" (sözünü) olmaksızın "Rabbena ve lekel-hamd" (sözünü) nakletti. Velid b. Müslim, Saîd'den "Allahümme Rabbena lekel-hamd" kısmını aktardı. Saîd (rivayette) "velâ mu'tiye limâ mena'te" demedi.
[Ebû Davud bunu sadece Ebu Misher aktardı dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 145, /199
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Ğâdiye Kaze'a b. Yahya el-Basrî (Kaz'ea b. Yahya b. Esved)
3. Atiyye b. Kays el-Kilabi (Atiyye b. Kays)
4. Said b. Abdülaziz et-Tennuhi (Said b. Abdülaziz b. Ebu Yahya)
5. Ebu Müshir Abdula'la b. Müshir el-Ğassani (Abdula'la b. Müshir b. Abdula'la)
6. Mahmud b. Halid es-Sülemî (Mahmud b. Halid b. Yezîd)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271786, D000847-4
Hadis:
حَدَّثَنَا مُؤَمَّلُ بْنُ الْفَضْلِ الْحَرَّانِىُّ حَدَّثَنَا الْوَلِيدُ ح
وَحَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ خَالِدٍ حَدَّثَنَا أَبُو مُسْهِرٍ ح
وَحَدَّثَنَا ابْنُ السَّرْحِ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ بَكْرٍ ح
وَحَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ مُصْعَبٍ حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ يُوسُفَ كُلُّهُمْ عَنْ سَعِيدِ بْنِ عَبْدِ الْعَزِيزِ عَنْ عَطِيَّةَ بْنِ قَيْسٍ عَنْ قَزَعَةَ بْنِ يَحْيَى عَنْ أَبِى سَعِيدٍ الْخُدْرِىِّ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم كَانَ يَقُولُ حِينَ يَقُولُ
"سَمِعَ اللَّهُ لِمَنْ حَمِدَهُ"
"اللَّهُمَّ رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ مِلْءَ السَّمَاءِ." قَالَ مُؤَمَّلٌ مِلْءَ السَّمَوَاتِ وَمِلْءَ الأَرْضِ وَمِلْءَ مَا شِئْتَ مِنْ شَىْءٍ بَعْدُ أَهْلَ الثَّنَاءِ وَالْمَجْدِ أَحَقُّ مَا قَالَ "الْعَبْدُ وَكُلُّنَا لَكَ عَبْدٌ لاَ مَانِعَ لِمَا أَعْطَيْتَ." زَادَ مَحْمُودٌ "وَلاَ مُعْطِىَ لِمَا مَنَعْتَ." ثُمَّ اتَّفَقُوا -"وَلاَ يَنْفَعُ ذَا الْجَدِّ مِنْكَ الْجَدُّ."
قَالَ بِشْرٌ "رَبَّنَا لَكَ الْحَمْدُ."
لَمْ يَقُلْ مَحْمُودٌ "اللَّهُمَّ." قَالَ "رَبَّنَا وَلَكَ الْحَمْدُ."
رَواهُ الوليد بْنُ مُسْلِم عَنْ سَعيد قالَ: "اللهُم رَبنا لَكَ الحَمْدُ" و لَمْ يَقُلْ: "و لا مُعْطِيَ لِما مَنَعْتَ" أيضا.
[قال ابو داودَ: و لَمْ يجىء إلا ابو مِسْهَر].
Tercemesi:
Bize Müemmel b. Fadl el-Harrânî, ona Velid; (T)
Bize Mahmud b. Halid, ona Ebu Misher; (T)
Bize İbn Serh, ona Bişr b. Bekir; (T)
Bize Muhamemd b. Musab, ona Abdullah b. Yusuf, onlara Said b. Abdülaziz, ona Atiyye b. Kays, ona Kaza'e b. Yahya, ona da Ebu Said el-Hudrî (ra) Rasulullah'ın (sav); "Semiallahü limen hamideh" deyince, (kavmede iken) şunları da söylerdi:
"Allahümme Rabbena leke'l-hamdü milüs-semâi" (Müemmel bunu, "mile's-semâvâti ve mil'el'ardi ve mil'e mâ şi'te min şey'in ba'du ehle's-senâi ve'l-mecdi ehakku mâ kale'l-abdü ve kulluna leke abdün; lâ mânia limâ a'teyte; Muhammed (buraya) velâ mu'tiye limâ mena'te," (cümlesini) ilave etti). (Bundan) sonra (gelen sözlerin rivayetinde ise, bütün raviler şu ifadede de birleştiler;
"Velâ yenfe'u zelceddi mine'l-ceddu"
Bişr (sadece), "Rabbena lekel hamd" (cümlesini) nakletti. Mahmud ise, "Allahümme" (sözünü) olmaksızın "Rabbena ve lekel-hamd" (sözünü) nakletti. Velid b. Müslim, Saîd'den "Allahümme Rabbena lekel-hamd" kısmını aktardı. Saîd (rivayette) "velâ mu'tiye limâ mena'te" demedi.
[Ebû Davud bunu sadece Ebu Misher aktardı dedi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 145, /199
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Ebu Ğâdiye Kaze'a b. Yahya el-Basrî (Kaz'ea b. Yahya b. Esved)
3. Atiyye b. Kays el-Kilabi (Atiyye b. Kays)
4. Said b. Abdülaziz et-Tennuhi (Said b. Abdülaziz b. Ebu Yahya)
5. Ebu Abbas Velid b. Müslim el-Kuraşî (Velid b. Müslim)
6. Ebu Said Müemmel b. Fadl el-Cezerî (Müemmel b. Fadl b. Mücahid b. Umeyr)
Konular:
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
271813, D000858-2
Hadis:
حَدَّثَنَا الْحَسَنُ بْنُ عَلِىٍّ حَدَّثَنَا هِشَامُ بْنُ عَبْدِ الْمَلِكِ وَالْحَجَّاجُ بْنُ مِنْهَالٍ قَالاَ حَدَّثَنَا هَمَّامٌ حَدَّثَنَا إِسْحَاقُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى طَلْحَةَ عَنْ عَلِىِّ بْنِ يَحْيَى بْنِ خَلاَّدٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ عَمِّهِ رِفَاعَةَ بْنِ رَافِعٍ بِمَعْنَاهُ قَالَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم
"إِنَّهَا لاَ تَتِمُّ صَلاَةُ أَحَدِكُمْ حَتَّى يُسْبِغَ الْوُضُوءَ كَمَا أَمَرَهُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ فَيَغْسِلَ وَجْهَهُ وَيَدَيْهِ إِلَى الْمِرْفَقَيْنِ وَيَمْسَحَ بِرَأْسِهِ وَرِجْلَيْهِ إِلَى الْكَعْبَيْنِ ثُمَّ يُكَبِّرُ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ وَيَحْمَدُهُ ثُمَّ يَقْرَأُ مِنَ الْقُرْآنِ مَا أُذِنَ لَهُ فِيهِ وَتَيَسَّرَ."
[فَذَكَرَ نَحْوَ حَدِيثِ حَمَّادٍ قَالَ "ثُمَّ يُكَبِّرُ فَيَسْجُدُ فَيُمَكِّنُ وَجْهَهُ."]
[قَالَ هَمَّامٌ وَرُبَّمَا قَالَ "جَبْهَتَهُ مِنَ الأَرْضِ حَتَّى تَطْمَئِنَّ مَفَاصِلُهُ وَتَسْتَرْخِىَ ثُمَّ يُكَبِّرُ فَيَسْتَوِى قَاعِدًا عَلَى مَقْعَدِهِ وَيُقِيمُ صُلْبَهُ." فَوَصَفَ الصَّلاَةَ هَكَذَا أَرْبَعَ رَكَعَاتٍ حَتَّى فَرَغَ "لاَ تَتِمُّ صَلاَةُ أَحَدِكُمْ حَتَّى يَفْعَلَ ذَلِكَ."]
Tercemesi:
Bize Hasan b. Ali, ona Hişam b. Abdülmelik ve Haccac b. Minhal, onlara Hemmâm, ona İshak b. Abdullah b. Ebu Talha, ona Ali b. Yahya b. Hallad, ona babası (Yahya b. Hallad), ona da amcası Rifa' b. Rafi' mana bakımından benzer bir hadis rivayet edip Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Sizden birinin namazı, Allah'ın (cc) emrettiği gibi abdesti güzel bir şekilde alana dek; yüzünü, dirseklerine kadar kollarını yıkayana, başını ve topukları ile ayaklarını meshedene, ardından Allah'ı (cc) tekbir getirmek suretiyle zikredip hamd edene, sonra kendisine izin verildiği kadar ve kolayına gelecek kadar (Kur'an) okumadıkça tamamlanmış olmaz."
[(Ravi), Hammâd'ın hadisine benzer (nahve) şekilde nakledip "sonra tekbir getirip secdeye varana (ve) yüzünü yere koyana dek" bilgisini zikretti.]
[Hemmâm, belki de "yerdeki alnı, eklemleri yerli yerine oturup yerleşene, sonra tekbir getirip dik bir şekilde oturacağı yere oturana ve sırtını düz tutana dek" demiştir dedi. (Ravi), işte böylece dört rekâtlı namazı anlatmış oldu. Nihayet, Hz. Peygamber'in (sav) "sizden birinin namazı (tüm) bunları yapana dek tamamlanmış olmaz" buyurduğunu söyledi.]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Ebû Davud, Sünen-i Ebu Davud, Salât 149, /202
Senetler:
1. Ebu Muaz Rifa'a b. Rafi' ez-Zürakî (Rifa'a b. Rafi' b. Malik b. Malik b. Aclan)
2. Ebu Ali Yahya b. Hallad el-Ensari (Yahya b. Hallad b. Râfi' b. Malik b. Aclan)
3. Ebu Yahya Ali b. Yahya el-Ensari (Ali b. Yahya b. Hallad b. Râfi' b. Malik)
4. Ebu Yahya İshak b. Abdullah el-Ensârî (İshak b. Abdullah b. Zeyd b. Sehl)
5. Ebu Abdullah Hemmâm b. Yahya el-Avzî (Hemmâm b. Yahya b. Dinar)
6. Ebu Muhammed Haccac b. Minhâl el-Enmâti (Haccac b. Minhâl)
7. Hasan b. Ali el-Hüzeli (Hasan b. Ali b. Muhammed)
Konular:
Abdest, alınış şekli
KTB, NAMAZ,
Namaz, kılınış şekli/nasıl kılınacağı