حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَاخَ بِالْبَطْحَاءِ الَّتِى بِذِى الْحُلَيْفَةِ فَصَلَّى بِهَا . قَالَ نَافِعٌ وَكَانَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ يَفْعَلُ ذَلِكَ . قال مالك لا ينبغي لأحدٍ أن يجاوز المعرس إذا قفل حتى يصلى فيه و إن مر به فى غير وقت صلاةٍ فليُقِم حتى تحلّ الصلاة ثمّ صلى ما بدا له لأنه بلغنى أن رسول الله صلى الله عليه و سلم عرّس به و أن عبد الله بن عمر أناخ به.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36457, MU000912
Hadis:
حَدَّثَنِى يَحْيَى عَنْ مَالِكٍ عَنْ نَافِعٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُمَرَ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم أَنَاخَ بِالْبَطْحَاءِ الَّتِى بِذِى الْحُلَيْفَةِ فَصَلَّى بِهَا . قَالَ نَافِعٌ وَكَانَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ يَفْعَلُ ذَلِكَ . قال مالك لا ينبغي لأحدٍ أن يجاوز المعرس إذا قفل حتى يصلى فيه و إن مر به فى غير وقت صلاةٍ فليُقِم حتى تحلّ الصلاة ثمّ صلى ما بدا له لأنه بلغنى أن رسول الله صلى الله عليه و سلم عرّس به و أن عبد الله بن عمر أناخ به.
Tercemesi:
Abdullah b. Ömer'den: Resûlullah (s.a.v.), Zülhuleyfe'deki Batha'da devesini çöktürerek, orada namaz kıldı.
Nafî, Abdullah b. Ömer'in de böyle yaptığını söyler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İmam Mâlik, Muvatta', Hac 912, 1/147
Senetler:
()
Konular:
Sünnet, sünnete uymak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36747, DM000141
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَبُو نُعَيْمٍ حَدَّثَنَا زَمْعَةُ بْنُ صَالِحٍ عَنْ عُثْمَانَ بْنِ حَاضِرٍ الأَزْدِىِّ قَالَ : دَخَلْتُ عَلَى ابْنِ عَبَّاسٍ فَقُلْتُ : أَوْصِنِى. فَقَالَ : نَعَمْ ، عَلَيْكَ بِتَقْوَى اللَّهِ وَالاِسْتِقَامَةِ ، اتَّبِعْ وَلاَ تَبْتَدِعْ.
Tercemesi:
Bize Ebû Nuaym haber verip (dedi ki) bize Zem1 a b. Salih, Osman b. Hâzır el-Ezdî'den, onun şöyle dediğini rivayet etti: İbn Abbâs'm huzuruna girip; "Bana tavsiyede bulunun" dedim. Şöyle karşılık verdi: "Peki! Allah'dan korkmalı, doğru yol (istikâmet) üzere olmalısın. (Sünnete) uy, bid'at işleme!"
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 19, 1/250
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Hâdır Osman b. Hâdır el-Ezdî (Osman b. Hâdır)
3. Ebu Vehb Zem'a b. Salih el-Yemanî (Zem'a b. Salih)
4. Ebu Nuaym Fadl b. Dükeyn el-Mülâi (Fadl b. Amr b. Hammâd b. Züheyr b. Dirhem)
Konular:
Sünnet, sünnete uymak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36748, DM000142
Hadis:
أَخْبَرَنَا مَخْلَدُ بْنُ مَالِكٍ بن جابر أنبأنا النَّضْرُ بْنُ شُمَيْلٍ عَنِ ابْنِ عَوْنٍ عَنِ ابْنِ سِيرِينَ قَالَ : كَانُوا يَرَوْنَ أَنَّهُ عَلَى الطَّرِيقِ مَا كَانَ عَلَى الأَثَرِ.
Tercemesi:
Bize Mahled b. Hâlid b. Mâlik haber verip (dedi ki) bize en-Nadr b. Şumeyyil, İbn Avn'dan, (o da) İbn Şîrînden (naklen) haber verdi (ki İbn Sîrin) şöyle dedi: (Sahabe ve diğer ilk müslümanlar) sünnet üzere olanın (doğru) yol üzere olduğu görüşünde idiler.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 19, 1/251
Senetler:
1. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
2. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
3. Ebu Hasan Nadr b. Şümeyl el-Mazinî (Nadr b. Şümeyl b. Hareşe)
4. Mahled b. Malik el-Cemmal (Mahled b. Malik b. Cabir)
Konular:
Sünnet, sünnete uymak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36749, DM000143
Hadis:
أَخْبَرَنَا يُوسُفُ بْنُ مُوسَى حَدَّثَنَا أَزْهَرُ عَنِ ابْنِ عَوْنٍ عَنِ ابْنِ سِيرِينَ قَالَ : مَا دَامَ عَلَى الأَثَرِ فَهُوَ عَلَى الطَّرِيقِ.
Tercemesi:
Bize Yûsuf b. Musa haber verip (dedi ki) bize Ezher, İbn Avn'dan, (o da) İbn Sîrin'den (naklen) rivayet etti (ki ibn Sîrin) şöyle dedi: (Kişi) sünnet üzere olduğu sürece (doğru) yol üzerindedir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 19, 1/251
Senetler:
1. Ebu Bekir Muhammed b. Sirin el-Ensarî (Muhammed b. Sirin)
2. Ebu Avn Abdullah b. Avn el-Müzenî (Abdullah b. Avn b. Ertabân)
3. Ebu Bekir Ezher b. Sa'd el-Bâhilî (Ezher b. Sa'd)
4. Ebu Ğassan Yusuf b. Musa et-Testurî (Yusuf b. Musa)
Konular:
Sünnet, sünnete uymak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
36810, DM000204
Hadis:
أَخْبَرَنَا حَجَّاجٌ الْبَصْرِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ الْهُذَلِىُّ عَنِ الشَّعْبِىِّ قَالَ : شَهِدْتُ شُرَيْحاً وَجَاءَهُ رَجُلٌ مِنْ مُرَادٍ فَقَالَ : يَا أَبَا أُمَيَّةَ مَا دِيَةُ الأَصَابِعِ؟ قَالَ : عَشْرٌ عَشْرٌ. قَالَ : سُبْحَانَ اللَّهِ أَسَوَاءٌ هَاتَانِ؟ جَمَعَ بَيْنَ الْخِنْصِرِ وَالإِبْهَامِ. فَقَالَ شُرَيْحٌ : يَا سُبْحَانَ اللَّهِ أَسَوَاءٌ أُذُنُكَ وَيَدُكَ؟ فَإِنَّ الأُذُنَ يُوَارِيهَا الشَّعْرُ وَالْكُمَّةُ وَالْعِمَامَةُ ، فِيهَا نِصْفُ الدِّيَةِ ، وَفِى الْيَدِ نِصْفُ الدِّيَةِ ، وَيْحَكَ إِنَّ السُّنَّةَ سَبَقَتْ قِيَاسَكُمْ ، فَاتَّبِعْ وَلاَ تَبْتَدِعْ ، فَإِنَّكَ لَنْ تَضِلَّ مَا أَخَذْتَ بِالأَثَرِ. قَالَ أَبُو بَكْرٍ فَقَالَ لِىَ الشَّعْبِىُّ : يَا هُذَلِىُّ لَوْ أَنَّ أَحْنَفَكُمْ قُتِلَ وَهَذَا الصَّبِىُّ فِى مَهْدِهِ أَكَانَ دِيَتُهُمَا سَوَاءً؟ قُلْتُ : نَعَمْ. قَالَ : فَأَيْنَ الْقِيَاسُ.
Tercemesi:
Bize Haccâc el-Basrı haber verip (dedi ki) bize Ebû Bekr el-Huzelî, eş-Şa'bî'den, onun şöyle dediğini rivayet etti; Şureyh'm yanında idim, ona Murâd'h bir adam geldi ve şöyle dedi: "Ebû Umeyye! Parmakların diyeti nedir?" "(Her parmak için) onar, onar (deve)" karşılığını verdi. (Adam); "Allah Allah! Şu ikisi -serçe parmağıyla baş parmağını birleştirmişti- bir mi?" dedi. Bunun üzerine Şureyh şöyle dedi: "Allah Allah! Kulağınla elin bir mi? Çünkü kulağı saç, yuvarlak başlık ve sarık örter. Onda da yarım diyet, elde de yarım diyet vardır. Yazıklar olsun sana! Muhakkak ki sünnet sizin kıyasınızı geçmiştir. Binaenaleyh (sünnete) uy, bid'at işleme! Zira sen "eser"e (yani Hz. Peygamber -salallahu aleyhi ve sellem- ve sahabeden -radıyallahu anhum- gelen esaslara) tutunduğun sürece sapıtmazsın." Ebû Bekr dedi ki; sonra eş-Şa'bî bana şöyle dedi: "Hüzelî! Şayet sizin Ahnef iniz (yanı en akıllı adamınız) ve beşiğindeki şu bebek Öl-dürülse, bunların diyeti bir olur mu?", "Evet" dedim. "Peki kıyas nerede?" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 22, 1/283
Senetler:
1. Ebu Ümeyye Şurayh b. Haris el-Kadî (Şurayh b. Haris b. Kays b. Cehm)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Bekir Selma b. Abdullah el-Hüzeli (Selma b. Abdullah b. Selma)
4. Haccâc b. Nusayr el-Fesâtîtî (Haccâc b. Nusayr)
Konular:
İctihad, Kıyas, hüküm koymada kullanılması
Sünnet, sünnete uymak
Öneri Formu
Hadis Id, No:
150327, BS13433
Hadis:
وَفِيمَا أَجَازَ لِى أَبُو عَبْدِ اللَّهِ الْحَافِظُ رِوَايَتَهُ عَنْهُ عَنْ أَبِى الْعَبَّاسِ عَنِ الرَّبِيعِ عَنِ الشَّافِعِىِّ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ قَالَ الْحَسَنُ الْبَصْرِىُّ : إِنْ كَانَ النَّبِىُّ -صلى الله عليه وسلم- لَغَنِيًّا عَنِ الْمُشَاوَرَةِ وَلَكِنَّهُ أَرَادَ أَنْ يَسْتَنَّ بِذَلِكَ الْحُكَّامُ بَعْدَهُ وَاللَّهُ أَعْلَمُ.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Nikah 13433, 13/489
Senetler:
0. Maktu' (Maktu')
1. Ebu Said Hasan el-Basrî (Hasan b. Yesâr)
2. Muhammed b. İdris eş-Şafii (Muhammed b. İdris b. Abbas b. Osman)
3. Rabi' b. Süleyman el-Murâdî (Rabi' b. Süleyman b. Abdülcebbâr b. Kâmil)
4. Muhammed b. Yakub el-Ümevî (Muhammed b. Yakub b. Yusuf b. Ma'kil b. Sinan b. Abdullah)
5. Hakim en-Nîsâbûrî (Muhammed b. Abdullah b. Hamdûye b. Nu'aym b. el-Hakem)
Konular:
Sahâbe, sahabilerin sünnete uyma hassasiyetleri
Sünnet, sünnete uymak
Yönetim, İstişare / Danışma