554 Kayıt Bulundu.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Süfyan, ona ez-Zührî, ona Urve, ona da Aişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Namaz ilk olarak iki rekât farz kılındı. Sefer namazı olduğu gibi bırakıldı. Fakat ikamet halindeki namaz (dört rekâta) tamamlandı. [Zührî der ki: Ben Urve’ye “Peki, neden Aişe namazı (seferde) tam olarak kılıyor” deyince, bana “Hz. Âişe de Osman’ın tevil ettiği gibi tevilde bulunmuştur” dedi.]
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Şerik, ona Zübeyd, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ, ona da Ömer şöyle demiştir: Muhammed’in (sav) dili ile sabit olduğu üzere yolculuk namazı, Cuma namazı ve Bayram namazı, herhangi bir kısaltma söz konusu olmaksızın, tam olarak iki rekâttır.
Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr, ona Muhammed b. Bişr, ona Yezid b. Ziyad b. Ebu Ca‘d, ona Zübeyd, ona Abdurrahman b. Ebu Leylâ, ona Ka‘b b. Ucre, ona da Ömer şöyle demiştir: Muhammed’in (sav) dili ile, sefer namazı, Cuma namazı, Ramazan bayramı ve kurban bayramı namazı, her hangi bir kısaltma söz konusu olmaksızın tam olarak iki rekâttır.
Bize Ebu Bekir b. Hallâd, ona Veki, ona Üsâme b. Zeyd şöyle demiştir: Ben Tavus’a yolculuk halindeyken namazın sünnetleri hakkında sordum, -o sırada Hasan b. Müslim b. Yenâk da yanında oturuyordu-, şöyle dedi: Bana Tavus, ona da İbn Abbas şöyle demiştir: Rasulullah (sav) Hazar (ikamet halinde) ve sefer namazını farz kılmıştır. Biz hem hazarda (ikamet halinde) hem de seferde iken namazın öncesinde de sonrasında sünnet kılardık.
Açıklama: Elbani bu hadisn hasen sahih olduğunu ifade etmiştir
Bize Muhammed b. Rumh, ona Leys b. Sa‘d, ona İbn Şihâb, ona Abdullah b. Ebu Bekir b. Abdurrahman şöyle rivayet etmiştir: Umeyye b. Abdullah b. Halid, Abdullah b. Ömer’e “biz ikamet halindeki namazı ve korku namazını Kur'an'da bulduğumuz halde yolculuk namazını bulamıyoruz” dedi. Bunun üzerine Abdullah ona şöyle cevap verdi: Şüphesiz Allah Muhammed’i (sav) bizlere hiçbir şey bilmiyorken gönderdi. Biz ancak Muhammed’in (sav) ne yaptığını gördüysek, öyle yaparız.
Bana Malik, ona Salih b. Keysân, ona Urve b. Zübeyir, ona da Hz. Peygamber'in zevcesi Âişe şöyle demiştir: Namaz (önceleri) ikamet halinde de yolculuk halinde de ikişer rekât olarak farz kılındı. Sonra yolculuk (sefer) namazı olduğu gibi bırakıldı ama ikamet namazın rekâtlarına ilave yapıldı.
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyan b. Uyeyne, ona Zührî, ona Urve b. Zübeyir, ona da Âişe şöyle demiştir: Namaz başlangıçta iki rekât olarak farz kılındı. Yolculuk namazı olduğu gibi bırakıldı. İkamet halindeki namaz (dört rekâta) tamamlandı. (Zührî) der ki: Bunun üzerine ben (Urve'ye) “o halde neden Âişe, yolculuk halinde iken de namazı tam kılıyordu?” diye sordum. (Urve de) “Hz. Âişe bu konuda Osman'ın yaptığı gibi tevil yapmıştı” cevabını verdi.