حدثنا خليفة قال حدثنا عبد الله بن رجاء قال حدثنا أبو العوام عن قتادة عن عبد الله بن شقيق عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : من ضرب ضربا ظلما اقتص منه يوم القيامة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
163998, EM000186
Hadis:
حدثنا خليفة قال حدثنا عبد الله بن رجاء قال حدثنا أبو العوام عن قتادة عن عبد الله بن شقيق عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : من ضرب ضربا ظلما اقتص منه يوم القيامة
Tercemesi:
Ebû Hüreyre (Radiyallahu anh) , Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellemyden rivayet ettiğine göre, Hazreti Peygamber şöyle buyurdu: «Kim haksız yere döverse, kıyamet gününde ona kısas yapılır.»[372]
Bundan önceki hadîs-i şerife bakılsın.[373]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 186, /182
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, ahvali
Köle, cariyelere iyi davranmak
Köle, kölelik, cariyelik hukuku.
حدثنا على بن أبى هاشم قال حدثني نصير بن عمر بن يزيد بن قبيصة بن يزيد الأسدي عن فلان قال سمعت برمة بن ليث بن برمة أنه سمع قبيصة بن برمة الأسدي قال : كنت عند النبي صلى الله عليه وسلم فسمعته يقول أهل المعروف في الدنيا هم أهل المعروف في الآخرة وأهل المنكر في الدنيا هم أهل المنكر في الآخرة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164033, EM000221
Hadis:
حدثنا على بن أبى هاشم قال حدثني نصير بن عمر بن يزيد بن قبيصة بن يزيد الأسدي عن فلان قال سمعت برمة بن ليث بن برمة أنه سمع قبيصة بن برمة الأسدي قال : كنت عند النبي صلى الله عليه وسلم فسمعته يقول أهل المعروف في الدنيا هم أهل المعروف في الآخرة وأهل المنكر في الدنيا هم أهل المنكر في الآخرة
Tercemesi:
Kabîsa İbni Burme EI-Esedî'den (Radiyallahu cnft\ işitüdiğine göre, şöyle anlattı:
Peygamber (SallaUahü Aleyhi ve Sellem) 'in yanında idim, şöyle buyurduğunu işittim :
«Dünyada iyilik işliyenler, âhirette iyiliğe kavuşanlardır. Kimler de dünyada kötülük işlerse, işte onlar âhirette kötülüğe kavuşanlardır.»[441]
Dünyada iken insanlara iyilik ve yardım edenler, Allah'ın emirlerini yerine getirmiş olmakla sevâb kazandıklarından, âhirette bu amellerinin mükâfatını görürler. Allah onlara âhiret nimetlerini taddırır ve türlü ihsanlarda bulunur. Onlar âhirette iyi kimseler arasında bulunurlar.
Dünyada Allah'ın yasak ettiği işleri yapanlar, insanlara eziyet ve zarar verenler ise, yaptıkları bu işlerin cezasını âhirette çekerler. Kötü muamele görürler ve kötüler arasında bulunurlar.
Kabîsa kimdir? :
Babasının adı Burme olup, Kûfe'lİler arasında sayılan ashab-ı ki-ramdandır. Abdullah ibni Mes'ud 'dan ve Peygamber Efendimizden hadîs rivayet etmiştir. Oğlu Y e z İ d ve torunu Ömer, kardeşinin oğlu B ü r m e kendisinden rivayet etmişlerdir. Tercüme-i haline dair geniş bilgiye tesadüf edilememiştir. Allah ondan razı olsun.[442]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 221, /206
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, ahvali
Sosyalleşme, temel prensipler
Toplumsal Düzen, sosyolojik tespitler
Uyumlu olmak, insanlarla iyi geçinmek,
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني الليث قال حدثني يزيد بن الهاد عن عمرو بن شعيب عن أبيه عن جده أنه سمع النبي صلى الله عليه وسلم يقول : أخبركم بأحبكم إلى وأقربكم منى مجلسا يوم القيامة فسكت القوم فأعادها مرتين أو ثلاثا قال القوم نعم يا رسول الله قال أحسنكم خلقا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164085, EM000272
Hadis:
حدثنا عبد الله بن صالح قال حدثني الليث قال حدثني يزيد بن الهاد عن عمرو بن شعيب عن أبيه عن جده أنه سمع النبي صلى الله عليه وسلم يقول : أخبركم بأحبكم إلى وأقربكم منى مجلسا يوم القيامة فسكت القوم فأعادها مرتين أو ثلاثا قال القوم نعم يا رسول الله قال أحسنكم خلقا
Tercemesi:
— Amr İbni Şuayb (Radiyailahu anh) babasından, o da dedesinden rivayet ettiğine göre, dedesi, Peygamber (SallaUfikii Aleyhi ve Seîtem) in şöyle buyurduğunu i§itti:
«Bana en sevgili olanınızı Ve kıyamet günü oturma bakımından bana en yakın olanınızı size haber vereyim?»
(Hazır bulunan) topluluk sükût etti. Peygamber iki veya üç defa bu sözü tekrarladı. Topluluk:
«Evet (haber ver), ey Allah'ın Resulü!» dedi.
Hazreti Peygamber (Sallallahii Aleyhi v!e Sellem):
«Ahlâk bakımından en gtizelinizdir.» buyurdu.[543]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 272, /244
Senetler:
()
Konular:
Ahlak, güzel ahlak
Hz. Peygamber, üslubu, sözü tekrarı
Kıyamet, ahvali
حدثنا سعيد بن أبى مريم قال أخبرنا محمد بن جعفر قال أخبرني زيد بن اسلم عن أم الدرداء عن أبى الدرداء قال قال النبي صلى الله عليه وسلم : إن اللعانين لا يكونون يوم القيامة شهداء ولا شفعاء
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164320, EM000316
Hadis:
حدثنا سعيد بن أبى مريم قال أخبرنا محمد بن جعفر قال أخبرني زيد بن اسلم عن أم الدرداء عن أبى الدرداء قال قال النبي صلى الله عليه وسلم : إن اللعانين لا يكونون يوم القيامة شهداء ولا شفعاء
Tercemesi:
— Ebu'd-Derda'nın rivayet edildiğine göre, demiştir ki, Peygamber (Sallallahü A leyhi ve Sellem) şöyle buyurdu :
«— Lânetçiler, kıyamet gününde şehidler olamazlar, şefaatçiler de olamazlar.»[624]
1— Peygamberlerin insanlara tebliğ vazifelerini yerine getirdiklerine sahid olamazlar.
2— Şunlar fasık olduklarından şahidliklerİ makbul olmaz.
3— Herhangi bir savaşta öldürülmekle şehîdlik mertebesini kazanamazlar. Kelimenin bu üç tefsire İhtimaİiyeti varsa da, birinci şık âlimler tarafından daha kuvvetli bulunmaktadır.
Bir de bu lânetleyiciler kıyamette şefaatçi olamazlar. Din kardeşlerinden ve yakınlarından olanlara şefaat etme ihsanını Allah bu kimselerden kaldırmıştır. Allah onları şefaat etme nimetinden mahrum etmiştir demek olur.[625]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 316, /275
Senetler:
1. Ebu Derdâ Uveymir b. Malik el-Ensârî (Uveymir b. Zeyd b. Malik b. Kays b. Aişe b. Ümeyye)
2. Ümmü Derda es-Suğra Hüceyme bt. Huyeyy el-Evsâbiyye (Hüceyme bt. Huyeyy)
3. Ebu Üsame Zeyd b. Eslem el-Kuraşî (Zeyd b. Eslem)
4. Muhammed b. Cafer el-Ensari (Muhammed b. Cafer b. Ebu Kesir)
5. Said b. Ebu Meryem el-Cümehî (Said b. Hakem b. Muhammed b. Salim b. Meryem)
Konular:
Kıyamet, ahvali
Lanet, Lanetlemek,
حدثنا محمود قال حدثنا يزيد قال أخبرنا الوليد بن جميل الكندي عن القاسم بن عبد الرحمن عن أبى أمامة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : من رحم ولو ذبيحة رحمه الله يوم القيامة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164387, EM000381
Hadis:
حدثنا محمود قال حدثنا يزيد قال أخبرنا الوليد بن جميل الكندي عن القاسم بن عبد الرحمن عن أبى أمامة قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : من رحم ولو ذبيحة رحمه الله يوم القيامة
Tercemesi:
— Ebu Ümame demiştir ki, Resûlüllah (Sallalkhü Aleyhi veSeikm) şöyle buyurdu :
«— Boğazlanacak hayvana bile olsa, merhamet edene kıyamet gü-nÜnde Allah merhamet eder.»[748]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 381, /313
Senetler:
1. Ebu Ümame Sudey b. Aclân el-Bahilî (Sudey b. Aclân b. Vehb)
2. Ebu Abdurrahman Kasım b. Abdurrahman eş-Şamî (Kasım b. Abdurrahman)
3. Ebu Haccac Velid b. Cemil el-Kuraşî (Velid b. Cemil b. Kays)
4. Ebu Halid Yezid b. Harun el-Vasitî (Yezid b. Harun b. Zâzî b. Sabit)
5. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Allah İnancı, Allah'ın kulu ile ilişkisi
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Kıyamet, ahvali
Merhamet, hayvanlara
Merhamet, insanlara
حدثنا أحمد بن يونس قال حدثنا عبد العزيز بن الماجشون قال أخبرني عبد الله بن دينار عن بن عمر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : الظلم ظلمات يوم القيامة
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164676, EM000485
Hadis:
حدثنا أحمد بن يونس قال حدثنا عبد العزيز بن الماجشون قال أخبرني عبد الله بن دينار عن بن عمر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : الظلم ظلمات يوم القيامة
Tercemesi:
— îbni Ömer'den, Peygamber (Sallaîlahü Aleyhi ve Selîem) 'den rivayet ettiğine göre, Hazreti Peygamber şöyle buyurdu :
«— Zulüm, kıyamet günü karanlıklardır.»[949]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 485, /382
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, ahvali
Zulüm / Zalim, zulmetmek
حدثنا مسدد وإسحاق قالا حدثنا معاذ قال حدثني أبى عن قتادة عن أبى المتوكل الناجي عن أبى سعيد عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : إذا خلص المؤمنون من النار حبسوا بقنطرة بين الجنة والنار فيتقاصون مظالم بينهم في الدنيا حتى إذا نقوا وهذبوا أذن لهم بدخول الجنة فوالذى نفس محمد بيده لأحدهم بمنزله أدل منه في الدنيا
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164677, EM000486
Hadis:
حدثنا مسدد وإسحاق قالا حدثنا معاذ قال حدثني أبى عن قتادة عن أبى المتوكل الناجي عن أبى سعيد عن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال : إذا خلص المؤمنون من النار حبسوا بقنطرة بين الجنة والنار فيتقاصون مظالم بينهم في الدنيا حتى إذا نقوا وهذبوا أذن لهم بدخول الجنة فوالذى نفس محمد بيده لأحدهم بمنزله أدل منه في الدنيا
Tercemesi:
— Ebû Saîd, Resûlüllah (SailallohÜ Aleyhi ve Sellem) 'den rivayet ettiğine göre, Hazret! Peygamber şöyle buyurdu :
— Müminler ateşten kurtuldukları zaman, Cennet'le Cehennem arasındaki bir köprüde tutuklanırlar da, dünyada aralarında geçen zulümlerden Ötürü birbirlerinden hak alırlar, (aralarında kısasîaşırlar). Ne zaman ki, (günahlarından ödeşerek) temizlenir ve pâklaşırlarsa, ceunet'e girmelerine izin verilir. Muhammed'in nefsi kudret elinde olan Allah'a yemin ederim! Onlardan her biri, Cennet'deki yerinde, dünyadaki yerinden daha selâmettedir.»[950]
Zalim ile mazlum, dünyada helâllaşrnadan âMrete göçerlerse, dünyada geçen haksızlıkların hesabına,,fca^yşgcaklardır. Orada mazlumun hakjq zp-limden alınacak ve aralarında ödeşme yapılarak gerçek adalet tecelli edecektir. Birbirlerine karşı hakların ödenmesi ve kalberden kinin silinmesi keyfiyeti özerinde çeşitli görüşler varsa da, kesinlik ifade etmediklerinden keyfiyeti Allah Tealâ'nın ilmine bırakmak en doğrusudur.
Bu hadîs-i şerîften de anlaşılıyor ki, zulüm büyük bir haksızlıktır ve onun hesabı verilmeksizin Cennet'e girmek olamaz.[951]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 486, /382
Senetler:
()
Konular:
Kıyamet, ahvali
Zulüm / Zalim, zulmetmek
حدثنا مسدد قال حدثنا يحيى عن بن عجلان عن سعيد بن أبى سعيد المقبري عن أبيه عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : إياكم والظلم فإن الظلم ظلمات يوم القيامة وإياكم والفحش فإن الله لا يحب الفاحش المتفحش وإياكم والشح فإنه دعا من كان قبلكم فقطعوا أرحامهم ودعاهم فاستحلوا محارمهم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164680, EM000487
Hadis:
حدثنا مسدد قال حدثنا يحيى عن بن عجلان عن سعيد بن أبى سعيد المقبري عن أبيه عن أبى هريرة عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : إياكم والظلم فإن الظلم ظلمات يوم القيامة وإياكم والفحش فإن الله لا يحب الفاحش المتفحش وإياكم والشح فإنه دعا من كان قبلكم فقطعوا أرحامهم ودعاهم فاستحلوا محارمهم
Tercemesi:
— Ebû Hüreyre, Peygamber (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)'den rivayet ettiğine göre, Hazreti Peygamber şöyle buyurdu:
«— Zulümden sakınınız; çünkü zulüm, kıyamet günü karanlıklardır. Kötü şeylerden de sakınınız; çünkü Allah kötü söyleyeni ve kötülüğe teşvik edeni sevmez. Bahillikten de sakınınız; çünkü o, sizden öncekileri sürükledi de akrabalık bağlarını kestiler ve onları, haram olan şeylerini helâl kabul etmeye götürdü.»[952]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 487, /383
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Sa'd Said b. Ebu Said el-Makburî (Said b. Keysan)
3. Ebu Abdullah Muhammed b. Aclân el-Kuraşî (Muhammed b. Aclân)
4. Ebu Said Yahya b. Said el-Kattan (Yahya b. Said b. Ferruh)
5. Müsedded b. Müserhed el-Esedî (Müsedded b. Müserhed b. Müserbel b. Şerik)
Konular:
Cimrilik, zemmedilişi
Hz. Peygamber, sosyolojik tespitleri
Kıyamet, ahvali
Kötülük
Toplumsal Düzen, sosyolojik tespitler
Zulüm / Zalim, zulmetmek
حدثنا عبد الله بن مسلمة قال حدثنا داود بن قيس عن عبيد الله بن مقسم عن جابر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : إياكم والظلم فإن الظلم ظلمات يوم القيامة واتقوا الشح فإنه أهلك من كان قبلكم وحملهم على أن سفكوا دماءهم واستحلوا محارمهم
Öneri Formu
Hadis Id, No:
164682, EM000488
Hadis:
حدثنا عبد الله بن مسلمة قال حدثنا داود بن قيس عن عبيد الله بن مقسم عن جابر عن النبي صلى الله عليه وسلم قال : إياكم والظلم فإن الظلم ظلمات يوم القيامة واتقوا الشح فإنه أهلك من كان قبلكم وحملهم على أن سفكوا دماءهم واستحلوا محارمهم
Tercemesi:
— Câbir, PeygambeT (Sallalkıhü Aleyhi ve Üeilem) 'den rivayet ettiğine göre, Hazreti Peygamber şöyle buyurdu:
«— Zulümden sakınınız; çünkü zulüm, kıyamet günü karanlıklardır, (felâketlere sebeptir). Bahillikten de sakınınız; çünkü o, sizden öncekileri helak etmiştir ve onları, kanlarını akıtmaya, haramlarını helâl kabul etmeye götürmüştür.»[953]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 488, /383
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ubeydullah b. Miksem el-Kuraşi (Ubeydullah b. Miksem)
3. Ebu Süleyman Davud b. Kays el-Kuraşi (Davud b. Kays)
4. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesleme el-Harisî (Abdullah b. Mesleme b. Ka'neb)
Konular:
Cimrilik, zemmedilişi
Hz. Peygamber, sosyolojik tespitleri
Kıyamet, ahvali
Toplumsal Düzen, sosyolojik tespitler
Zulüm / Zalim, zulmetmek
حدثنا موسى قال حدثنا القاسم بن الفضل عن سعيد بن المهلب عن طلق بن حبيب قال كنت أشد الناس تكذيبا بالشفاعة فسألت جابرا فقال يا طليق سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول : يخرجون من النار بعد دخول ونحن نقرأ الذي تقرأ
Öneri Formu
Hadis Id, No:
165511, EM000818
Hadis:
حدثنا موسى قال حدثنا القاسم بن الفضل عن سعيد بن المهلب عن طلق بن حبيب قال كنت أشد الناس تكذيبا بالشفاعة فسألت جابرا فقال يا طليق سمعت النبي صلى الله عليه وسلم يقول : يخرجون من النار بعد دخول ونحن نقرأ الذي تقرأ
Tercemesi:
— Talk ibni Hubeyb'den rivayet edildiğine göre demiştir ki, şefaati inkâr eden insanların en şiddetlisi idim. (Şefaatin sabit olup olmadığını) Câbir'e sordum. O dedi ki, ey Tulayk = ey Talakcık! Peygamber (Sallalldhü Aleyhi ve Sellemfin şöyle buyurduğunu işittim:
— (Günahkârlar) Cehennem'e girdikten sonra (şefaat sayesinde) Cehennemden çıkarlar.» Biz de senin okuduğunu (Kuran)ı okuyoruz (ve şefaatin var olduğuna inanıyoruz).[357]
Bir sevgi ve merhamet ifadesi olarak küçültme lâfzı ile başkasına hitap etmek ve çağırmakta bir beis bulunmadığına ve İslâm adabına aykırı düşmediğine, ashabı kiramdan Câbir hazretlerinin bu hadîs-i şerîf münasebetiyle arkadaşına vaki «Tulayk = Talakcık hitabı delil teşkil etmektedir. Türkçede isimlerin sonuna cik, cuk, cağız ekleri getirilerek bu küçültme yapılır. Mehmetçik, oğulcuk, yavrucağız gibi... Ancak hakaret maksadıyle başkasına böyle hitaplarda bulunulması caiz değildir. Başkasını incitecek ve gönlünü kıracak söz ve hareketlerden sakınmak edebdİr.
Şefaatin lügat manası başkasına yardım etmek, onun için dilekte bulunmaktır. Buradaki mevzu, âhİrete ait olan şefaat meselesidir. Ehl-i Sünnet dışında kalan Haricîlerle Mutezile mezhebine bağlı olanlar kıyamette şefaatin vuku bulmayacağına inanırlar ve buna, kâfirler hakkında olan âyet-i kerîmelerin manasını genişleterek mü'minlerden cehennemlik olanları da âyetin şümulüne sokmak suretiyle bu âyetleri delil gösterirler.
Ehl-i Sünnet âlimleri ise, şefaatin kâfirler için mümkün olmayacağını, mü'minler için hak olduğunu gerek âyet-i kerîme, gerekse meşhur hadîslerle ispat etmektedirler. Buradaki had İs-i şerîf de bu İnancı teyid etmekte ve muhaliflere karşı bir delil sayılmaktadır.
Şefaat beş kısımdır:
1— Kıyametteki dehşet korkusundan rahata kavuşturmak ve hesabı çabuklaştırmak suretiyle başkasına yardımcı olmak.
2— Bir topluluğu Cennete koymak. Bu ikisi Peygamber (Salhllahü Aleyh veSellemye mahsustur.
3— Allah'a ortak koşmaksızın, küfre varmaksızın Cehenneme hak kazanan kimselere Peygamberin şefaat etmesi ve Allah'ın dilediği kimselere şefaat etmesi.
4— Günahkârlardan Cehenneme girenlere Peygamberlerin, Meleklerin ve müminlerin şefaat etmesi. Böylece Allah, Lâ Mâhe İllallah diyen her mümini Cehennemden çıkarır.
5— Dereceyi artırmak suretiyle şefaatin vuku bulması. Bu beş kısmın dışında da bazı şefaat şekillen ileri sürülmektedir.[358]
(360) İnsan Kendine İsimlerinin En Sevimli Olanı İle Çağrılır
819— Hanzele ibni Hizyein anlattığına göre, şöyle demiştir:
«— İnsana, isimlerinin ve künyelerinin en sevimlisi olanla hitap etmek, Peygamber (Salhllahü Aleyhi ve SillemJ'in hoşuna giderdi.»[359]
Bir kimseye birden çok isim vermek ve birkaç künye takmak Arablarda âdet olduğundan bunlar içinde sevilen ve sevilmeyenler olurdu. Bir insana isimleri içinde en hoş olan isim hangisi ise onunla çağırmak terbiye ve nezaket ifadesidir. İsim sahibinin gönlünü hoşnud etmektir. Başkasının gönlünü incitmeyip onu memnun etmek sevabtır, Allah katında mükâfatı vardır. Onun için muhatabın hoşuna giden İsmi neyse onunla onu çağırmak gerekir.
(Bu hadîs için başka bir kaynak bulunamamıştır.)[360]
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, el-Edebü'l-Müfred, 818, /644
Senetler:
()
Konular:
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Hadis Rivayeti
Hadis, öğrenimi/öğretimi
Kıyamet, ahvali
Şefaat, şefaat