500 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Utbe b. Abdullah, ona Yunus b. Nâfi, ona Amr b. Dinar, ona Saطd b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İhramlıyı giymiş olduğu iki parça elbisesi ile yıkayın. Onu su ve sidr otu ile yıkayıp, o iki parça ihramıyla kefenleyin. Güzel koku sürmeyin, başını da örtmeyin. Çünkü o kıyamet gününde ihramlı olarak diriltilecektir."
Bize Muhammed b. Sabbâh, ona Abdullah b. Recâ el-Mekkî, ona İbn Huseym, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "En hayırlı elbiseniz beyaz olandır. Onu giymeyi tercih edin ve ölülerinizi de onunla kefenleyin."
Bize Abdullah b. Muhammed, ona (Süfyan) b. Uyeyne, ona Amr (b. Dinar), ona da Câbir b. Abdullah (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Bedir günü, savaş esirleri (Medine'ye) getirilmişti. Abbas da çıplak olarak getirilmişti. Bunu gören Hz. Peygamber (sav) hemen etrafına bakınıp Abbas'a uygun bir gömlek aradı. Sonunda Abdullah b. Übey'in gömleğinin ona uygun olduğunu gördüler. Hz. Peygamber (sav) o gömleği Abbas'a giydirdi. İşte bundan dolayı Hz. Peygamber (sav), (Abdullah b. Übey'in defni esnasında) giydiği gömleğini çıkarıp ona vermiştir. İbn Uyeyne, Abdullah b. Übey'in o gün Hz. Peygamber'e (sav) bir iyilik yaptığını, Hz. Peygamber'in de (sav) onun bu iyiliğine karşılık verdiğini söylemiştir."
Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî (b. Cerrah), ona Süfyan (es-Sevrî), ona Amr b. Dinar, ona Said b. Cübeyr ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "(Veda Haccı'nda) bir adam ihramlı iken devesi tarafından (düşürüldü ve) boynu kırıldı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Onu su ve sidr otu ile yıkayın. İki parçadan oluşan ihramı ile kefenleyin. Yüzü ile başını da örtmeyin. Zira o kıyamet günü telbiye getirerek dirilecektir' buyurdu." [Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî (b. Cerrâh), ona Şu'be (b. Haccâc), ona Ebu Bişr, ona Said b. Cübeyr ona da İbn b. Abbas yukarıdaki hadisin benzerini rivayet etmiş, ancak (bu rivayette Ebu Bişr) 'Bineğinden düşüp boynunu kırdı' demiştir. Ayrıca bu rivayette Hz. Peygamber'in (sav) 'Ona güzel koku sürmeyin, çünkü o kıyamet günü telbiye getirerek dirilecektir' buyurduğu da yer almaktadır.]
Bize Ahmed b. Yunus, ona Züheyr, ona Abdullah b. Osman b. Huseym, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbas, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Beyaz elbise giymeyi tercih ediniz. Çünkü o elbiselerinizin en hayırlısıdır. Ölüleriniz için de beyaz kefen kullanınız. Sürmelerinizin en hayırlısı ise gözün görme gücünü artıran ve kirpikleri besleyen ismid taşıdır."
Bize Abbas b. Osman ed-Dımaşkî, ona Velid b. Müslim, ona Ebu Âiz, ona Süleym b. Âmir, ona da Ebu Ümâme el-Bâhilî, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kefenin en hayırlısı hulledir (yani altlı üstlü iki parçadan oluşandır). Kurbanlıkların en hayırlısı ise boynuzlu koçtur."
Bize Ukbe b. Mükrem ve İbnü'l-Müsennâ, onlara Vehb b. Cerîr, ona babası, ona Muhammed b. Ebu Yakub, ona da Hasan b. Sa'd, Abdullah b. Cafer'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Nebî (sav), (şehid edilen) Cafer'in ailesine (yas tutmaları için) üç gün mühlet verdi ve onların yanına uğramadı. Sonra yanlarına gelip 'Artık bugünden sonra kardeşim için ağlamayın' buyurdu. Sonra da 'Bana yeğenlerimi çağırın' dedi. Bizler sanki kuş yavruları gibi huzuruna getirildik. 'Bana berberi çağırın' buyurdu ve bizi tıraş etmesini istedi. Berber de başımızı tıraş etti."
Bize Humeydî, ona Süfyan, ona da A'meş, Ebu Vâil’in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hasta olan Habbâb’ı ziyarete gitmiştik. Bize şu rivayeti aktardı: Nebî (sav) ile Allah'ın rızasını elde etmek arzusuyla hicret ettik. Artık ecrimizi verecek olan Allah'tır. Kimimiz ecrinden hiçbir şey almadan dünyadan göçüp gitti. Bunlardan biri de Uhud günü şehid edilen Mus'ab b. Umeyr'dir. Geride sadece çizgili bir kumaşı kalmıştı. Onunla baş tarafından örtecek olsak ayakları, ayak tarafından örtmek istediğimizde de başı açıkta kalıyordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) baş tarafını örtüp ayakları üzerine bir miktar izhir otu koymamızı istedi. Kimimizin de (hicretinin) meyvesi olgunlaştı da halen bunu devşirmektedir."
Bize Ebu Velid (Hişam b. Abdülmelik), ona Şu'be (b. Haccâc), ona da (Muhammed) b. Münkedir, Câbir'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Babam (Uhud'da) şehit edilince ağlamaya başladım. Babamın yüzündeki örtüyü açacak olduğumda, Hz. Peygamber (sav) bir şey demediği halde, ashabı bana mani oldular. Hz. Peygamber (sav) sadece 'Baban için ağlama, hem neden ağlıyorsun ki? Melekler, babanı cenazesi göğe kaldırılıncaya kadar kanatlarıyla gölgelemeye devam etmektedir' buyurdu."
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Hişâm b. Abdülmelik arasında inkıta vardır.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona A'meş, ona da Şakîk b. Seleme, Habbâb'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Biz, Rasulullah'la (sav) birlikte Allah'ın rızasını umarak hicret ettik. Bunun karşılığını vermek Allah'a kalmıştır. Kimimiz bu ecrinden hiçbir şey yemeden göçüp gitti. Bunlardan biri de Uhud günü şehid edilen Mus'ab b. Umeyr'dir. Onu kefenlemek için çizgili bir Yemen kumaşından başka bir şey bulamamıştık. Onunla baş tarafından örttüğümüzde ayakları, ayak tarafından örtmek istediğimizde de başı dışarıda kalıyordu. Bunun üzerine Rasulullah (sav) örtüyü baş tarafından örtmemizi, ayaklarına da bir miktar izhir otu koymamızı söyledi. Kimimizin ise hicretinin meyveleri olgunlaştı ve onlar şimdi bu meyveyi devşiriyorlar."