54 Kayıt Bulundu.
Bize Adem b. Ebu İyâs, ona Şube b. Haccâc , ona da Abdülaziz b. Suheyb'in rivayet ettiğine göre Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), tuvalete gireceğinde: "Allahüme eûzü bike mine'l-hubusi ve'l-habâis (Allah’ım, pislikten ve pis olmaktan sana sığınırım)" derdi. (Buhârî dedi ki): Muhammed b. Arare, bu hadîsi Şube'den rivayet etmekte Âdem b. Ebî İyâs'a mutâbaat etti. Ve Gunder, Şube'den naklinde: "Helaya geldiği zaman" dedi. Musa b. İsmaîl ise, Hammad b. Seleme'den olan rivayetinde: "Helaya girdiği zaman" dedi. Said b. Zeyd de şöyle dedi: Bize Abdülaziz b. Suheyb şöyle rivayet etti: "Helaya girmek istediği zaman"
Açıklama: Hubs ve habais kelimelerinin anlamları hakkında çeşitli yorumlar yapılmıştır. Hattâbî, hubus (hubs) erkek şeytan; habâis ise dişi şeytandır şeklinde bir açıklama yapmıştır. İbnü'l-A'râbî'ye göre ise hubus (hubs) Arap kelamında mekrûha karşılık gelmektedir. Diğer bir yorumda hubs ile Şeytan'ın; habâis ile günahların ifade edildiği belirtilmiştir. (Bk. Nevevî, Şerhu Sahih-i Müslim, IV, 71).
Bize Adem b. Ebu İyâs, ona Şube b. Haccâc , ona da Abdülaziz b. Suheyb'in rivayet ettiğine göre Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), tuvalete gireceğinde: "Allahüme eûzü bike mine'l-hubusi ve'l-habâis (Allah’ım, pislikten ve pis olmaktan sana sığınırım)" derdi. (Buhârî dedi ki): Muhammed b. Arare, bu hadîsi Şube'den rivayet etmekte Âdem b. Ebî İyâs'a mutâbaat etti. Ve Gunder, Şube'den naklinde: "Helaya geldiği zaman" dedi. Musa b. İsmaîl ise, Hammad b. Seleme'den olan rivayetinde: "Helaya girdiği zaman" dedi. Said b. Zeyd de şöyle dedi: Bize Abdülaziz b. Suheyb şöyle rivayet etti: "Helaya girmek istediği zaman"
Açıklama: Hubs ve habais kelimelerinin anlamları hakkında çeşitli yorumlar yapılmıştır. Hattâbî, hubus (hubs) erkek şeytan; habâis ise dişi şeytandır şeklinde bir açıklama yapmıştır. İbnü'l-A'râbî'ye göre ise hubus (hubs) Arap kelamında mekrûha karşılık gelmektedir. Diğer bir yorumda hubs ile Şeytan'ın; habâis ile günahların ifade edildiği belirtilmiştir. (Bk. Nevevî, Şerhu Sahih-i Müslim, IV, 71).
Bize Ebu Bekr b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, onlara İsmail (b. Uleyye)ona da Abdulaziz (b. Süheyb el-Bünânî)'in bu isnadla Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Hubs ve habâisden Allah'a sığınırım."
Açıklama: Hubs ve habais kelimelerinin anlamları hakkında çeşitli yorumlar yapılmıştır. Hattâbî, hubs erkek şeytan; habâis ise dişi şeytandır şeklinde bir açıklama yapmıştır. İbnü'l-A'râbî'ye göre ise hubs Arap kelamında mekrûha karşılık gelmektedir. Diğer bir yorumda hubs ile Şeytan'ın; habâis ile günahların ifade edildiği belirtilmiştir. (Bk. Nevevî, Şerhu Sahih-i Müslim, IV, 71).
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerîr, ona el-A'meş, ona Adî b. Sâbit, ona Süleyman b. Sured şöyle rivayet etmiştir: Biz Hz. Peygamber'in (sav) yanında oturuyorken iki kişi birbirine hakaret etmişti. Bunlardan birisi arkadaşına kızmış bir halde sövüyordu ve yüzü (öfkeden) kıpkırmızı olmuştu. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ben öyle bir söz biliyorum ki eğer onu söylerse öfkesi muhakkak geçer: Kovulmuş şeytan'ın şerrinden Allah'a sığınırım." [Adama "Hz. Peygamber'in (sav) dediğini duymuyor musun?" diye sordular. (Adam ise) "Ben deli değilim" diye cevap verdi.]
Kur'an okuduğun zaman o kovulmuş şeytandan Allah'a sığın!
Bize Ömer b. Hafs, ona babası (Hafs b. Ğıyas), ona el-A'meş, ona Adî b. Sâbit, ona Hz. Peygamber'in (sav) ashabından olan Süleyman b. Sured şöyle rivayet etmiştir: İki kişi Hz. Peygamber'in huzurunda birbirlerine hakaret ettiler. Biri öfkelendi, o kadar öfkelendi ki yüzü şişmeye ve rengi değişmeye başladı. Hz. Peygamber (sav) "Bir söz biliyorum, eğer onu söyleseydi öfkesi giderdi" buyurdu. Mecliste bulunanlardan biri öfkelenen adamın yanına gidip Hz. Peygamber'in sözünü ona aktardı ve "Şeytan'dan Allah'a sığın" buyurdu. Öfkeli adam ise "Bende bir sıkıntı mı görüyorsun? Ben deli miyim? Hadi, işine git!" diye karşılık verdi.
Bize Ebu Amr Muhammed b. Ar'ara, ona Şu'be b. Haccâc , ona da Abdülaziz b. Suheyb, ona da Enes b. Malik (ra) şöyle rivayet etti: Rasulullah (sav), tuvalete gireceğinde: “Allahüme eûzü bike mine'l-hubusi ve'l-habâisi (Allah'ım pis olan şeylerden ve kötülüklerden Sana sığınırım)" derdi.
Bize Adem b. Ebu İyâs, ona Şube b. Haccâc , ona da Abdülaziz b. Suheyb'in rivayet ettiğine göre Enes b. Malik (ra) şöyle demiştir: Rasulullah (sav), tuvalete gireceğinde: "Allahüme eûzü bike mine'l-hubusi ve'l-habâis (Allah’ım, pislikten ve pis olmaktan sana sığınırım)" derdi. (Buhârî dedi ki): [Muhammed b. Arare, bu hadîsi Şube'den rivayet etmekte Âdem b. Ebî İyâs'a mutâbaat etti. Ve Gunder, Şube'den naklinde: "Helaya geldiği zaman" dedi. Musa b. İsmaîl ise, Hammad b. Seleme'den olan rivayetinde: "Helaya girdiği zaman" dedi. Said b. Zeyd de şöyle dedi: Bize Abdülaziz b. Suheyb şöyle rivayet etti: "Helaya girmek istediği zaman"]
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الْخُبُثِ وَالْخَبَائِثِ Hubs ve habais kelimelerinin anlamları hakkında çeşitli yorumlar yapılmıştır. Hattâbî, hubus (hubs) erkek şeytan; habâis ise dişi şeytandır şeklinde bir açıklama yapmıştır. İbnü'l-A'râbî'ye göre ise hubus (hubs) Arap kelamında mekrûha karşılık gelmektedir. Diğer bir yorumda hubs ile Şeytan'ın; habâis ile günahların ifade edildiği belirtilmiştir. (Bk. Nevevî, Şerhu Sahih-i Müslim, IV, 71).
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerîr, ona Mansur, ona Minhâl, ona Said b. Cübeyr, ona da İbn Abbâs şöyle rivayet etmiştir: Nebî (sav) Hasan ve Hüseyin'i [şeytana karşı] korur ve "Atanız [İbrahim peygamber de] o kelimelerle [oğulları] İsmail ve İshak'ı [şeytana karşı] korur [ve] 'Her şeytandan, geceleyin ortaya çıkan mahluklardan ve fenalık peşindeki gözden Allah'ın mükemmel kelimelerine sığınırım' derdi."
Bize Yahya b. Yahya, ona Hammad b. Zeyd, ona Yahya şunu da söyledi: T Bize Hüşeym, onlara da Ahdulaziz b. Suheyb, Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etti: Hammâd'ın hadisinde "Rasulullah (sav) helaya gireceği vakit..." cümlesi; Hüşeym'in hadisinde "Rasulullah (sav) helaya gireceği zaman..." ibareleri vardır. Rasulullah (sav) tuvalete gireceğinde: “Allahım! Erkek ve dişi şeytandan sana sığınırım” derdi.