Öneri Formu
Hadis Id, No:
21634, N000469
Hadis:
أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُثْمَانَ بْنِ أَبِى صَفْوَانَ الثَّقَفِىُّ قَالَ حَدَّثَنَا بَهْزُ بْنُ أَسَدٍ قَالَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ قَالَ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُثْمَانَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ وَأَبُوهُ عُثْمَانُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ أَنَّهُمَا سَمِعَا مُوسَى بْنَ طَلْحَةَ يُحَدِّثُ عَنْ أَبِى أَيُّوبَ أَنَّ رَجُلاً قَالَ يَا رَسُولَ اللَّهِ أَخْبِرْنِى بِعَمَلٍ يُدْخِلُنِى الْجَنَّةَ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « تَعْبُدُ اللَّهَ وَلاَ تُشْرِكُ بِهِ شَيْئًا وَتُقِيمُ الصَّلاَةَ وَتُؤْتِى الزَّكَاةَ وَتَصِلُ الرَّحِمَ ذَرْهَا » كَأَنَّهُ كَانَ عَلَى رَاحِلَة
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Osman b. Ebu Safvân es-Sekafî, ona Behz b. Esed (el-Ammî), ona Şube (b. Haccâc el-Atekî), ona Muhammed b. Osman b. Abdullah T Babası Osman b. Abdullah, onlara Musa b. Talha (el-Kuraşî), ona Ebu Eyyûb (el-Ensârî) (ra) rivayet etmiştir:
"Bir adam; 'Ya Rasulallah! Beni Cennet'e götürecek bir amel söyleyebilir misin?' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav); 'Allah'a kulluk eder, O'na hiçbir şeyi ortak koşmaz, namazı kılar, zekatı verir ve akrabalık ilişkilerini sürdürürsün. [Şimdi] bineği bırakabilirsin.' buyurdu." [Anlaşıldığı kadarıyla] Rasulullah (sav), bu esnada bir binek devesi üzerinde gibidir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Salât 469, /2117
Senetler:
1. Ebu Eyyüb el-Ensari (Halid b. Zeyd b. Küleyb b. Salabe b. Abd)
2. Ebu İsa Musa b. Talha el-Kuraşî (Musa b. Talha b. Ubeydullah)
3. Ebu Abdullah Osman b. Abdullah et-Temimi (Osman b. Abdullah b. Mevheb)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Ebu Esved Behz b. Esed el-Ammî (Behz b. Esed)
6. Ebu Abdullah Muhammed b. Osman es-Sekafî (Muhammed b. Osman b. Ebu Safvan b. Mervan)
Konular:
Akraba, akrabalık ilişkileri, sıla-i rahim
Amel, Allah'a sevimli gelen ameller
İbadet, Zekat
KTB, NAMAZ,
KTB, TEVHİD
Namaz, ecir ve sevabı
Tevhid, Cennete götüren ameller
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26498, N003094
Hadis:
أَخْبَرَنَا أَحْمَدُ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ مُغِيرَةَ قَالَ حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ سَعِيدٍ عَنْ شُعَيْبٍ عَنِ الزُّهْرِىِّ قَالَ حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ ح وَأَخْبَرَنَا كَثِيرُ بْنُ عُبَيْدٍ قَالَ حَدَّثَنَا بَقِيَّةُ عَنْ شُعَيْبٍ قَالَ حَدَّثَنِى الزُّهْرِىُّ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عُتْبَةَ بْنِ مَسْعُودٍ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ قَالَ لَمَّا تُوُفِّىَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَكَانَ أَبُو بَكْرٍ بَعْدَهُ وَكَفَرَ مَنْ كَفَرَ مِنَ الْعَرَبِ قَالَ عُمَرُ رضى الله عنه يَا أَبَا بَكْرٍ كَيْفَ تُقَاتِلُ النَّاسَ وَقَدْ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « أُمِرْتُ أَنْ أُقَاتِلَ النَّاسَ حَتَّى يَقُولُوا لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ فَمَنْ قَالَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ فَقَدْ عَصَمَ مِنِّى مَالَهُ وَنَفْسَهُ إِلاَّ بِحَقِّهِ وَحِسَابُهُ عَلَى اللَّهِ » . قَالَ أَبُو بَكْرٍ رضى الله عنه لأُقَاتِلَنَّ مَنْ فَرَّقَ بَيْنَ الصَّلاَةِ وَالزَّكَاةِ فَإِنَّ الزَّكَاةَ حَقُّ الْمَالِ وَاللَّهِ لَوْ مَنَعُونِى عَنَاقًا كَانُوا يُؤَدُّونَهَا إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم لَقَاتَلْتُهُمْ عَلَى مَنْعِهَا . قَالَ عُمَرُ فَوَاللَّهِ مَا هُوَ إِلاَّ أَنْ رَأَيْتُ أَنَّ اللَّهَ عَزَّ وَجَلَّ شَرَحَ صَدْرَ أَبِى بَكْرٍ لِلْقِتَالِ فَعَرَفْتُ أَنَّهُ الْحَقُّ . وَاللَّفْظُ لأَحْمَدَ .
Tercemesi:
Bize Ahmed b. Muhammed b. Muğîra, ona Osman b. Said, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah; (T) Bize Kesîr b. Ubeyd, ona Bakiyye, ona Şuayb, ona ez-Zührî, ona Ubeydullah b. Utbe b. Mesud, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir:
Rasulullah (sav) vefat ettiğinde ondan sonra Ebu Bekir (halife) oldu. Bazı Araplar da (irtidat edip) kafir oldular. Ömer (ra), ''ey Ebu Bekir! Rasulullah (sav), 'Allah'tan başka ilah yoktur'' diyene dek insanlarla savaşmakla emrolundum. 'Allah'tan başka ilah yoktur' diyen malını ve canını benden korumuş olur. (Allah'ın) hakkı ise müstesnadır ve onun hesabı Allah'a kalmıştır' buyurmuşken nasıl olur da insanlarla savaşırsın?'' dedi. Ebu Bekir (ra), ''Vallahi! Namaz ile zakatın arasını ayıranlarla muhakkak savaşacağım! (Çünkü) zekat, malın hakkıdır. Vallahi! Hz. Peygamber'e (sav) verdikleri dişi bir oğlağı (عَنَاقًا) bana vermezlerse vermemelerinden dolayı onlarla muhakkak savaşırım!'' dedi. Ömer de, ''Vallahi! Allah'ın (ac), Ebu Bekir'in gönlünü savaş hususunda genişlettiğini bildim ve onun hakikat (olduğunu) anladım!'' dedi.
Hadisin lafzı (hocam) Ahmed'e aittir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cihâd 1, /2286
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Abdullah Ubeydullah b. Abdullah el-Hüzeli (Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe b. Mesud b. Gâfil)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Şuayb b. Ebu Hamza el-Ümevi (Şuayb b. Dinar)
5. Ebu Amr Osman b. Kesir el-Kuraşî (Osman b. Said b. Kesir b. Dinar)
6. Ahmed b. Muhammed el-Ezdi (Ahmed b. Muhammed b. Muğira b. Sinan)
Konular:
KTB, TEVHİD
Savaş, sona erdiren ikrar
Tevhid, kelime-i tevhid getirenin öldürülmeyeceği
Zekat, vermeyenin hali
Açıklama: Rivayet mürseldir. Umare b. Habib ile Hz. Peygamber arasında inkıta vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
21120, T003534
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا اللَّيْثُ عَنِ الْجُلاَحِ بن كَثِيرٍ عَنْ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْحُبُلِىِّ عَنْ عُمَارَةَ بْنِ شَبِيبٍ السَّبَئِىِّ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ قَالَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ يُحْيِى وَيُمِيتُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَىْءٍ قَدِيرٌ . عَشْرَ مَرَّاتٍ عَلَى إِثْرِ الْمَغْرِبِ بَعَثَ اللَّهُ لَهُ مَسْلَحَةً يَحْفَظُونَهُ مِنَ الشَّيْطَانِ حَتَّى يُصْبِحَ وَكَتَبَ اللَّهُ لَهُ بِهَا عَشْرَ حَسَنَاتٍ مُوجِبَاتٍ وَمَحَا عَنْهُ عَشْرَ سَيِّئَاتٍ مُوبِقَاتٍ وَكَانَتْ لَهُ بِعَدْلِ عَشْرِ رِقَابٍ مُؤْمِنَاتٍ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ لَيْثِ بْنِ سَعْدٍ . وَلاَ نَعْرِفُ لِعُمَارَةَ بْنِ شَبِيبٍ سَمَاعًا عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize (Ebu Recâ) Kuteybe (b. Said es-Sekafi),ona (Ebu Haris) Leys (b. Sa'd el-Fehmî), ona Cülâh b. Kesîr, ona Ebu Abdurrahman (Abdullah b. Yezid el-Meafirî) el-Cubullî, ona da ‘Umâra b. Şebîb es-Sebeî (ra), Rasulullah’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
“Kim güneşin batımından sonra on kere Allah’tan başka gerçek ilah yoktur ancak O vardır O tektir, O’nun ortağı yoktur. Saltanat ve irade tümüyle ona aittir. Eksiksiz övgülere O layıktır. Hayat veren O’dur. Ölüm de O’nun elindedir. Ve o her şeye güç yetirendir” derse Allah bu kimse için sabaha kadar şeytandan koruyacak silahlı koruyucular gönderir ve ona on sevap yazılır ve on günahı silinir. Ve bu yaptığı duâ on mü’min köleyi hürriyetine kavuşturma sevâbına denk sevap kazandırmış olur. (Tirmizî rivâyet etmiştir.)Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir. Bu hadisi sadece Leys b. Sa’d’ın rivâyetiyle bilmekteyiz. Umâra’nın Nebi'den (sav) hadis işittiğini bilmiyoruz.
Açıklama:
Rivayet mürseldir. Umare b. Habib ile Hz. Peygamber arasında inkıta vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 97, 5/544
Senetler:
1. Umare b. Habib es-Sebai (Umare b. Şebib)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Meafirî (Abdullah b. Yezid)
3. Ebu Kesir Cülah b. Abdullah el-Ümevi (Cülah b. Abdullah)
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Dua
Dua, dua etme adabı
Dua, geceleri yapılacak dualar
KTB, TEVHİD
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14926, T002593
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ وَهِشَامٌ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ أَنَسٍ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ :قَالَ هِشَامٌ « يَخْرُجُ مِنَ النَّارِ » . وَقَالَ شُعْبَةُ: « أَخْرِجُوا مِنَ النَّارِ مَنْ قَالَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَكَانَ فِى قَلْبِهِ مِنَ الْخَيْرِ مَا يَزِنُ شَعِيرَةً أَخْرِجُوا مِنَ النَّارِ مَنْ قَالَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَكَانَ فِى قَلْبِهِ مِنَ الْخَيْرِ مَا يَزِنُ بُرَّةً أَخْرِجُوا مِنَ النَّارِ مَنْ قَالَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَكَانَ فِى قَلْبِهِ مِنَ الْخَيْرِ مَا يَزِنُ ذَرَّةً » . وَقَالَ شُعْبَةُ « مَا يَزِنُ ذُرَةً » . مُخَفَّفَةً . وَفِى الْبَابِ عَنْ جَابِرٍ وَعِمْرَانَ بْنِ حُصَيْنٍ . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Ebu Davud, ona Şu'be ve Hişâm, onlara Katâde, ona da Enes, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
(Râvi) Hişâm, ''Cehennemden çıkarlar; (bir diğer râvi) Şu'be de, ''Cehennemden çıkarın'' şeklinde rivayette bulunmuştur.
Lâ ilâhe illallah diyen ve kalbinde arpa (tanesi kadar) hayır bulunanı ateşten çıkarın. Lâ ilâhe illallah diyen ve kalbinde buğday (tanesi kadar) hayır bulunanı ateşten çıkarın. Lâ ilâhe illallah diyen ve kalbinde zerre (kadar) hayır bulunanı ateşten çıkarın.
(Râvi) Hişâm, ''zerra'' şeklinde değil de ''züra'' şeklinde rivayette buyurmuştur.
Bu konuda Câbir ve İmrân b. Husayn'dan da hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü cehennem 9, 4/711
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
3. Hişam b. Ebu Abdullah ed-Destevâî (Hişam b. Senber)
4. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
5. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
CEHENNEM TASVİRLERİ
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
İman
İman, Cenneti vacib kılan iman
KTB, İMAN
KTB, TEVHİD
Tevhit, La ilahe illallah / kelime-i tevhidi söyleyen cennete girecektir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15266, T002639
Hadis:
حَدَّثَنَا سُوَيْدُ بْنُ نَصْرٍ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْمُبَارَكِ عَنْ لَيْثِ بْنِ سَعْدٍ حَدَّثَنِى عَامِرُ بْنُ يَحْيَى عَنْ أَبِى عَبْدِ الرَّحْمَنِ الْمَعَافِرِىِّ ثُمَّ الْحُبُلِىِّ قَالَ : سَمِعْتُ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَمْرِو بْنِ الْعَاصِي يَقُولُ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم: « إِنَّ اللَّهَ سَيُخَلِّصُ رَجُلاً مِنْ أُمَّتِى عَلَى رُءُوسِ الْخَلاَئِقِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَيَنْشُرُ عَلَيْهِ تِسْعَةً وَتِسْعِينَ سِجِلاًّ كُلُّ سِجِلٍّ مِثْلُ مَدِّ الْبَصَرِ ثُمَّ يَقُولُ: أَتُنْكِرُ مِنْ هَذَا شَيْئًا ؟ أَظَلَمَكَ كَتَبَتِى الْحَافِظُونَ؟ فَيَقُولُ : لاَ يَا رَبِّ . فَيَقُولُ: أَفَلَكَ عُذْرٌ؟ : فَيَقُولُ لاَ يَا رَبِّ . فَيَقُولُ: بَلَى إِنَّ لَكَ عِنْدَنَا حَسَنَةً فَإِنَّهُ لاَ ظُلْمَ عَلَيْكَ الْيَوْمَ فَتَخْرُجُ بِطَاقَةٌ فِيهَا: أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ فَيَقُولُ: احْضُرْ وَزْنَكَ فَيَقُولُ: يَا رَبِّ مَا هَذِهِ الْبِطَاقَةُ مَعَ هَذِهِ السِّجِلاَّتِ؟ فَقَالَ : إِنَّكَ لاَ تُظْلَمُ . قَالَ : فَتُوضَعُ السِّجِلاَّتُ فِى كِفَّةٍ وَالْبِطَاقَةُ فِى كِفَّةٍ فَطَاشَتِ السِّجِلاَّتُ وَثَقُلَتِ الْبِطَاقَةُ فَلاَ يَثْقُلُ مَعَ اسْمِ اللَّهِ شَىْءٌ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ . حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا ابْنُ لَهِيعَةَ عَنْ عَامِرِ بْنِ يَحْيَى بِهَذَا الإِسْنَادِ نَحْوَهُ .
Tercemesi:
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah b. el-Mübarek, ona Leys b. Sa’d, ona Amir b. Yahya, ona Ebu Abdurrahman el-Meâfirî, sonra el-Hubelî, ona Abdullah b. Amr b. el-Âsî, Rasulullah’ın (sav) şöyle dediğini rivayet etti: “Allah kıyamet gününde ümmetimden bir kişiyi herkesin önünde ayırıp o kişi aleyhinde doksan dokuz sicil defteri açacaktır. Her bir defterin boyu, gözün görebildiği mesafe kadar olacaktır. Sonra kendisine şöyle soracaktır: “Bunlardan bir şeyi reddediyor musun? Amelleri kaydeden (kirâmen kâtibîn) meleklerim sana haksızlık yapmışlar mı?” O kimse “Hayır Ya Rabbi!” diye cevap verecektir. Sonra “Herhangi bir mazeretin var mı?” diye soracak. O kimse de “Hayır ya Rabbi” diye cevap verecektir. Bunun üzerine Allah şöyle diyecek: “Evet yanımızda sana ait makbul bir amelin vardır ve bugün sana asla haksızlık edilmeyecektir.” Üzerinde ‘Ben şehâdet ederim ki Allah’tan başka gerçek ilah yoktur Muhammed de onun kulu ve Rasulüdür’ yazılı bir kağıt parçası çıkarılacak ve Allah “Tartın yapılırken hazır bulun” diyecektir. O kişi de diyecek ki “Ya Rabbi! Bu sicil defterlerinin yanında bu tek kağıt parçasının ne ağırlığı olabilir?” Allah buyuracak ki “Bugün sana asla zulmetmeyecektir.” Rasulullah (sav) şöyle devam etti: Günah sicilleri bir kefeye konulacak, kağıt parçası da bir kefeye konulacak. Sicillerin konulduğu kefe yukarı kalkacak, kağıt parçası ağır basacaktır. Allah’ın ismi yanında hiçbir şey ağır basamaz.”
Tirmizî: Bu hadis hasen-garibtir. Kuteybe, İbn Lehîa vasıtasıyla Âmir b. Yahya’dan bu senedle bu hadisin bir benzerini bize aktarmıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 17, 5/24
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Yezid el-Meafirî (Abdullah b. Yezid)
3. Ebu Hunyes Amir b. Yahya el-Meafiri (Amir b. Yahya b. Ceşîb b. Malik b. Serî')
4. Ebu Haris Leys b. Sa'd el-Fehmî (Leys b. Sa'd b. Abdurrahman)
5. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mübarek el-Hanzalî (Abdullah b. Mübarek b. Vadıh)
6. Süveyd b. Nasr el-Mervezi (Süveyd b. Nasr b. Süveyd)
Konular:
Amel Defteri, amel defteri olgusu
Kelime-i Şahadet, Kelime-i Şehadetin Fazileti
KTB, TEVHİD
Mizan/hesaplaşma, Ahirette hesaba çekilmek
Tevhit, La ilahe illallah / kelime-i tevhidi söyleyen cennete girecektir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
26496, N003092
Hadis:
أَخْبَرَنَا يُونُسُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى وَالْحَارِثُ بْنُ مِسْكِينٍ قِرَاءَةً عَلَيْهِ وَأَنَا أَسْمَعُ عَنِ ابْنِ وَهْبٍ قَالَ أَخْبَرَنِى يُونُسُ عَنِ ابْنِ شِهَابٍ قَالَ حَدَّثَنِى سَعِيدُ بْنُ الْمُسَيَّبِ أَنَّ أَبَا هُرَيْرَةَ أَخْبَرَهُ أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « أُمِرْتُ أَنْ أُقَاتِلَ النَّاسَ حَتَّى يَقُولُوا لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ فَمَنْ قَالَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ عَصَمَ مِنِّى مَالَهُ وَنَفْسَهُ إِلاَّ بِحَقِّهِ وَحِسَابُهُ عَلَى اللَّهِ » .
Tercemesi:
Bize Yunus b. Abdüla'lâ ve Hâris b. Miskîn, onlara İbn Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihâb, ona Said b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber''in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
''Allah'tan başka ilah yoktur'' diyene dek insanlarla savaşmakla emrolundum. ''Allah'tan başka ilah yoktur'' diyen malını ve canını benden korumuş olur. (Allah'ın) hakkı ise müstesnadır ve onun hesabı Allah'a kalmıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Nesâî, Sünen-i Nesâî, Cihâd 1, /2286
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Said b. Müseyyeb el-Kuraşî (Said b. Müseyyeb b. Hazn b. Ebu Vehb)
3. Ebu Bekir Muhammed b. Şihab ez-Zührî (Muhammed b. Müslim b. Ubeydullah b. Abdullah b. Şihab)
4. Yunus b. Yezid el-Eyli (Yunus b. Yezid b. Mişkan)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Haris b. Miskin el-Ümevî (Haris b. Miskin b. Muhammed)
Konular:
KTB, TEVHİD
Savaş, sona erdiren ikrar
Tevhid, kelime-i tevhid getirenin öldürülmeyeceği
Öneri Formu
Hadis Id, No:
31049, İM003794
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ عَلِىٍّ عَنْ حَمْزَةَ الزَّيَّاتِ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الأَغَرِّ أَبِى مُسْلِمٍ أَنَّهُ شَهِدَ عَلَى أَبِى هُرَيْرَةَ وَأَبِى سَعِيدٍ أَنَّهُمَا شَهِدَا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا قَالَ الْعَبْدُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَاللَّهُ أَكْبَرُ . قَالَ يَقُولُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ صَدَقَ عَبْدِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنَا وَأَنَا أَكْبَرُ . وَإِذَا قَالَ الْعَبْدُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ . قَالَ صَدَقَ عَبْدِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنَا وَحْدِى . وَإِذَا قَالَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ . قَالَ صَدَقَ عَبْدِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنَا وَلاَ شَرِيكَ لِى . وَإِذَا قَالَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ . قَالَ صَدَقَ عَبْدِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنَا لِىَ الْمُلْكُ وَلِىَ الْحَمْدُ . وَإِذَا قَالَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللَّهِ . قَالَ صَدَقَ عَبْدِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنَا وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِى » . قَالَ أَبُو إِسْحَاقَ ثُمَّ قَالَ الأَغَرُّ شَيْئًا لَمْ أَفْهَمْهُ . قَالَ فَقُلْتُ لأَبِى جَعْفَرٍ مَا قَالَ فَقَالَ مَنْ رُزِقَهُنَّ عِنْدَ مَوْتِهِ لَمْ تَمَسَّهُ النَّارُ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir, ona Hüseyin b. Ali, ona Hamza ez-Zeyyât, ona Ebu İshak, ona Ebu Müslim Eğar, ona Ebu Hureyre ve Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber'in şöyle dediği rivayet ettiler: "Kul, Lâ ilahe illâllahu vallahu ekber dediği zaman Allah, 'Kulum doğru söyledi, benden başka ilah yoktur ve ben en yüceyim.' der. Kul, Lâ ilahe illâllahu vahdehu dediği zaman Allah, 'Kulum doğru söyledi, benden başka ilah yoktur, ben tekim.' der. Kul, Lâ ilahe illâllahu lâ şerike lehu dediği zaman Allah, 'Kulum doğru söyledi, benden başka ilah yoktur ve ortağım da yoktur.' der. Kul, Lâ ilahe illâllahu lehü'l-mülkü ve lehu'I-hamd dediği zaman Allah, 'Kulum doğru söyledi. Benden başka ilâh yoktur. Mülk ve hamd benimdir.' der. Kul, Lâ ilahe illâllahu ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah dediği zaman Allah, 'Kulum doğru söyledi. Benden başka ilâh yoktur, günahlardan dönüş ve ibâdete kuvvet, ancak benim yardımım sayesindedir.' der.
Ebu İshak şöyle demiştir: 'Sonra Eğar, anlamadığım bir şey söyledi. Bunun üzerine ben, Ebu Cafer'e, 'O ne dedi?' diye sordum. Ebu Cafer şöyle dedi: 'Bu zikirler, ölüm döşeğinde kime verilirse, o kimseye ateş dokunmayacaktır.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Edeb 54, /608
Senetler:
1. Ebu Said el-Hudrî (Sa'd b. Malik b. Sinan b. Sa'lebe b. Ebcer)
2. Eğar b. Abdullah el-Medini (Eğar b. Abdullah)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu Umare Hamza b. Habib ez-Zeyyât (Hamza b. Habib b. Umare)
5. Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali el-Cu'fi (Hüseyin b. Ali b. Velid)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
KTB, ADAB
KTB, TEVHİD
Sadaka, Tesbih, Allah'ı tesbih etmek sadakadır
Zikir, lafızları, şekli
Zikir, mahlukatın Allah'ı zikretmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
275051, İM003794-2
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرٍ حَدَّثَنَا الْحُسَيْنُ بْنُ عَلِىٍّ عَنْ حَمْزَةَ الزَّيَّاتِ عَنْ أَبِى إِسْحَاقَ عَنِ الأَغَرِّ أَبِى مُسْلِمٍ أَنَّهُ شَهِدَ عَلَى أَبِى هُرَيْرَةَ وَأَبِى سَعِيدٍ أَنَّهُمَا شَهِدَا عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِذَا قَالَ الْعَبْدُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَاللَّهُ أَكْبَرُ . قَالَ يَقُولُ اللَّهُ عَزَّ وَجَلَّ صَدَقَ عَبْدِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنَا وَأَنَا أَكْبَرُ . وَإِذَا قَالَ الْعَبْدُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ . قَالَ صَدَقَ عَبْدِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنَا وَحْدِى . وَإِذَا قَالَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ . قَالَ صَدَقَ عَبْدِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنَا وَلاَ شَرِيكَ لِى . وَإِذَا قَالَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ . قَالَ صَدَقَ عَبْدِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنَا لِىَ الْمُلْكُ وَلِىَ الْحَمْدُ . وَإِذَا قَالَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِاللَّهِ . قَالَ صَدَقَ عَبْدِى لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنَا وَلاَ حَوْلَ وَلاَ قُوَّةَ إِلاَّ بِى » . قَالَ أَبُو إِسْحَاقَ ثُمَّ قَالَ الأَغَرُّ شَيْئًا لَمْ أَفْهَمْهُ . قَالَ فَقُلْتُ لأَبِى جَعْفَرٍ مَا قَالَ فَقَالَ مَنْ رُزِقَهُنَّ عِنْدَ مَوْتِهِ لَمْ تَمَسَّهُ النَّارُ .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir, ona Hüseyin b. Ali, ona Hamza ez-Zeyyât, ona Ebu İshak, ona Ebu Müslim Eğar, ona Ebu Hureyre ve Ebu Said el-Hudrî, Hz. Peygamber'in şöyle dediği rivayet ettiler: "Kul, Lâ ilahe illâllahu vallahu ekber dediği zaman Allah, 'Kulum doğru söyledi, benden başka ilah yoktur ve ben en yüceyim.' der. Kul, Lâ ilahe illâllahu vahdehu dediği zaman Allah, 'Kulum doğru söyledi, benden başka ilah yoktur, ben tekim.' der. Kul, Lâ ilahe illâllahu lâ şerike lehu dediği zaman Allah, 'Kulum doğru söyledi, benden başka ilah yoktur ve ortağım da yoktur.' der. Kul, Lâ ilahe illâllahu lehü'l-mülkü ve lehu'I-hamd dediği zaman Allah, 'Kulum doğru söyledi. Benden başka ilâh yoktur. Mülk ve hamd benimdir.' der. Kul, Lâ ilahe illâllahu ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah dediği zaman Allah, 'Kulum doğru söyledi. Benden başka ilâh yoktur, günahlardan dönüş ve ibâdete kuvvet, ancak benim yardımım sayesindedir.' der. Ebu İshak şöyle demiştir: 'Sonra Eğar, anlamadığım bir şey söyledi. Bunun üzerine ben, Ebu Cafer'e, 'O ne dedi?' diye sordum. Ebu Cafer şöyle dedi: 'Bu zikirler, ölüm döşeğinde kime verilirse, o kimseye ateş dokunmayacaktır.'
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Edeb 54, /608
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Eğar b. Abdullah el-Medini (Eğar b. Abdullah)
3. Ebu İshak es-Sebiî (Amr b. Abdullah b. Ubeyd)
4. Ebu Umare Hamza b. Habib ez-Zeyyât (Hamza b. Habib b. Umare)
5. Ebu Abdullah Hüseyin b. Ali el-Cu'fi (Hüseyin b. Ali b. Velid)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
KTB, ADAB
KTB, TEVHİD
Sadaka, Tesbih, Allah'ı tesbih etmek sadakadır
Zikir, lafızları, şekli
Zikir, mahlukatın Allah'ı zikretmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
20455, T003471
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ وَزِيرٍ الْوَاسِطِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو سُفْيَانَ الْحِمْيَرِىُّ هُوَ سَعِيدُ بْنُ يَحْيَى الْوَاسِطِىُّ عَنِ الضَّحَّاكِ بْنِ حُمْرَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ شُعَيْبٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ سَبَّحَ اللَّهَ مِائَةً بِالْغَدَاةِ وَمِائَةً بِالْعَشِىِّ كَانَ كَمَنْ حَجَّ مِائَةَ مَرَّةٍ وَمَنْ حَمِدَ اللَّهَ مِائَةً بِالْغَدَاةِ وَمِائَةً بِالْعَشِىِّ كَانَ كَمَنْ حَمَلَ عَلَى مِائَةِ فَرَسٍ فِى سَبِيلِ اللَّهِ أَوْ قَالَ غَزَا مِائَةَ غَزْوَةٍ وَمَنْ هَلَّلَ اللَّهَ مِائَةً بِالْغَدَاةِ وَمِائَةً بِالْعَشِىِّ كَانَ كَمَنْ أَعْتَقَ مِائَةَ رَقَبَةٍ مِنْ وَلَدِ إِسْمَاعِيلَ وَمَنْ كَبَّرَ اللَّهَ مِائَةً بِالْغَدَاةِ وَمِائَةً بِالْعَشِىِّ لَمْ يَأْتِ فِى ذَلِكَ الْيَوْمِ أَحَدٌ بِأَكْثَرَ مِمَّا أَتَى بِهِ إِلاَّ مَنْ قَالَ مِثْلَ مَا قَالَ أَوْ زَادَ عَلَى مَا قَالَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ .
Tercemesi:
Amr b. Şuayb (r.a.)’ın dedesinden rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Her kim Allah’ı sabahleyin yüz kere akşamleyin yüz kere tesbih ederse yüz kere hac yapmış sevâbı kazanır. Her kim de günde yüz kere sabah akşam Allah’ı hamdederse Allah yolunda cihâd için yüz at hazırlamış gibidir veya yüz kere savaşa katılmış kimse gibi sevap kazanır. Kim de yüz kere sabahleyin yüz kere de akşamleyin lailahe illallah derse İsmailoğullarından yüz köle azâd eden kişinin sevâbını kazanır, kim de yüz kere sabahleyin yüz kere de akşamleyin Allahuekber derse onun söylediği kadar söyleyen veya onun söylediği kadarı geçen kimseden başka hiçbir kimse onun kazandığı sevâbı kazanamaz.” (Tirmizî rivâyet etmiştir.)Tirmizî: Bu hadis hasen garibtir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Da'vât 61, 5/513
Senetler:
()
Konular:
Hamd, Allah'a hamdetmek
KTB, TEVHİD
Tekbir
Tesbih, parmakla saymak
Tevhid, Kelime-i tevhidin fazileti
Zikir, mahlukatın Allah'ı zikretmesi