Giriş

Bize Hüşeym, ona da Muğîre ve A’meş, onlara da İbrahim en-Nehaî şöyle rivâyet etmiştir: Cuma günü imam (minberde) hutbe okurken (verilen) selama karşılık veriyorlardı ve aksırana rahmet diliyorlardı ('yerhamükallah (Allah sana rahmet etsin)' diyorlardı).


Açıklama: Râvi İbrahim en-Nehaî, kendi zamanında hayatta olan ashab ve tabiun büyüklerini kastetmektedir.

    Öneri Formu
104740 MŞ005302 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Salavat, 355

Bize Hüşeym, ona da Muğîre ve A’meş, onlara da İbrahim en-Nehaî şöyle rivâyet etmiştir: Cuma günü imam (minberde) hutbe okurken (verilen) selama karşılık veriyorlardı ve aksırana rahmet diliyorlardı ('yerhamükallah (Allah sana rahmet etsin)' diyorlardı).


Açıklama: Râvi İbrahim en-Nehaî, kendi zamanında hayatta olan ashab ve tabiun büyüklerini kastetmektedir.

    Öneri Formu
271161 MŞ005302-2 Musannef-i İbn Ebi Şeybe, Salavat, 355

Bu hadisi bize Kuteybe, ona Leys b. Sa'd, ona İbn Şihâb, ona Urve ve Amre, onlara da Âişe rivayet etmiştir. İlim ehli nezdinde amel bu hadise göre olup, kişi itikâfa girdiğinde sadece insani ihtiyacından dolayı itikâf mahallinden çıkabilir. İlim ehli, kişinin büyük ya da küçük abdest ihtiyacı için itikâf mahallinden çıkabileceğinde icma etmiştir. Yine ilim ehli, itikâfta olan kimsenin hasta ziyaretinde bulunması, cuma namazına katılması ve cenazede hazır bulunmasında ise ihtilaf etmişlerdir. Nebî'nin (sav) ashabından olan ve diğer bir kısım ilim ehli, eğer şart koşmuşsa kişinin hasta ziyaretinde bulunabileceğini, cenazeye katılabileceğini ve cuma namazına iştirak edebileceğini benimsemiştir ki bu, Süfyân es-Sevrî ve İbn Mübârek'in görüşüdür. Bir kısmı ise, bunlardan hiçbirini yapamayacağını ifade etmiştir. Onlar, itikâfa girecek kimsenin cuma namazı kılınacak kadar büyük bir şehirde olması halinde, sadece cuma namazı kılınan camide itikâfa girmesini uygun görmüşlerdir. Zira onlar, itikâfa girmiş kimsenin itikâf mahallinden çıkarak cuma namazına gitmesini doğru bulmamışlardır. İtikâftaki kişinin cuma namazını terk etmesini de benimsemedikleri için 'Kişi, sadece cuma kılınan bir camide itikâfa girebilir. Böylece, insani bir ihtiyacı dışında itikâf mahallinden çıkmamış olur' demişlerdir. Çünkü insani ihtiyacı dışında itikâf mahallini terk etmesi, onlar nezdinde itikâfı bozan bir durumdur. Bu, Mâlik ve Şâfiî'nin de görüşüdür. Ahmed (b. Hanbel) de 'İtikâfa giren kişi, Âişe hadisi gereğince hasta ziyaret edemez, cenazeye de katılamaz' demiştir. İshâk (b. Râhûye) ise 'Bunları yapmayı şart koşmuşsa, cenazeyi de takip edebilir, hasta da ziyaret edebilir' demiştir.


    Öneri Formu
14435 T000805 Tirmizi, Savm, 80


Açıklama: Hadisin metni için bk. MA005290.

    Öneri Formu
67237 MA005291 Musannef-i Abdurrezzak, III, 194


    Öneri Formu
69047 MA005442 Musannef-i Abdurrezzak, III, 228


    Öneri Formu
271321 MA005442-2 Musannef-i Abdurrezzak, III, 228


    Öneri Formu
271322 MA005442-3 Musannef-i Abdurrezzak, III, 228


    Öneri Formu
67236 MA005290 Musannef-i Abdurrezzak, III, 194


    Öneri Formu
67347 MA005401 Musannef-i Abdurrezzak, III, 219


    Öneri Formu
288241 MA005401-2 Musannef-i Abdurrezzak, III, 219