73 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Muhammed b. Süleyman Enbari, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Cabir şöyle demiştir: "Peygamber (sav) Übeyy'e bir doktor gönderdi. Doktor (tedavi maksadıyla) onun bir damarını kesti."
Bize Hibbân b. Musa, ona Abdullah, ona Yunus b. Yezîd, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona da Urve şöyle demiştir: Hz. Âişe, hasta olan veya yakınını kaybedip üzüntü içinde bulunan kimselere 'telbîne' verilmesini tavsiye eder ve şöyle derdi: Ben, Rasulullah'ın (sav) şöyle dediğini işittim: "Telbîne, hastanın kalbini yatıştırır ve (kişinin) üzüntüsünün bir kısmını giderir."
Açıklama: Telbine, kurutulmuş arpa tozuna süt ve bal eklenerek oluşturulan, arpa unundan yapılan bir lapadır.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Leys, ona Ukayl, ona İbn Şihab, ona Ebu Seleme ve Said b. Müseyyeb, onlara da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Çörek otu ölüm hariç, her derde devadır" [İbn Şihâb der ki: "السَّامَ" ölüm; "الْحَبَّةُ السَّوْدَاءُ" ise Çörek otu'dur.]
Bize Hafs b. Ömer en-Nemerî, ona Şube, ona Ziyad b. İlâka, ona da Üsame b. Şerik şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) yanına vardım, Ashab, sanki başlarının üzerinde bir kuş varmış gibi (sessiz ve hareketsiz durmakta) idiler. Selam verip yanlarına oturdum. Şuradan buradan (bir takım) bedeviler gelip 'Ey Allah'ın Rasulü, tedavi olabilir miyiz?' diye sormaya başladılar. Hz. Peygamber de 'Tedavi olunuz. Çünkü Aziz ve Celil olan Allah, şifasını yaratmadığı bir hastalık yaratmamıştır. Ancak bir hastalık müstesna o da ihtiyarlıktır' buyurdu."
Bize Cafer b. Müsafir, ona Ser b. Miskin, ona Zuâd b. Ulbe, ona Leys, ona Mücahid, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Hz. Peygamber (sav) erken namaza kalktı. Ben de kalktım ve namaz kıldıktan sonra oturdum. Peygamber (sav) bana dönüp baktı ve (Farsça) 'Karnın mı ağrıyor?' buyurdu. Ben 'Evet, ey Allah'ın Rasulü' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber 'Kalk namaz kıl, çünkü şüphesiz, namazda şifa var' buyurdu." [Ebu'l-Hasan b. el-Kattân der ki: Bize İbrahim b. Nasr, ona Ebu Seleme, ona da Zuâd b. Ulbe bu hadisin bir benzerini rivayet etmiş ve rivayetine “ (اشِكَمَتْ دَرْدْ) Farsça 'Karnın mı ağrıyor' anlamına gelmektedir” ifadesini eklemiştir.] [Ebu Abdullah (İbn Mâce) der ki: Bir adam bu hadisi aile fertlerine anlattı. Bunun üzerine ailesi, onu şikâyet edip aleyhinde başkalarından yardım istediler.]