489 Kayıt Bulundu.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Cerir, ona el-A'meş, ona Ebû Salih, ona da Ebu Hureyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sadakanın en hayırlısı, zengin bırakan veya zenginlikten verilendir. Vermeye, bakmakla yükümlü olduğun kişilerden başla!"
Açıklama: İnsanın, hayır yapacağım diyerek varını yoğunu dağıtması, ailesini, bakmakla yükümlü olduğu kişileri ve yakınlarını ihmâl etmesi, onları muhtaç halde bırakması asla doğru değildir. Onun içindir ki hadiste “zenginlikten verilen” veya “verdikten sonra da zengin bırakan” sadakanın, en hayırlı sadaka olduğu belirtilmektedir. Dolayısıyla bakmakla yükümlü olduğu kişileri muhtaç hale düşürmek pahasına sadaka vermek uygun değildir. Çünkü sadaka ve hayır-hasenatta ölçü, önce en yakınlarından başlamaktır. İnsanın en yakını da önce kendi ailesi, sonra da yakınlık sırasına göre akrabalarıdır.
Bize Ebu Yemân, ona Şu’ayb, ona Ebu Zinâd, ona Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz.Peygamber (sav) şöyle rivayet etti: “Bol sütlü sağım devesi –sağılıp sahibine geri verilmek üzere- ne güzel bir sadakadır. Bol sütlü sağmal koyun da –sağılıp sahibine geri verilmek üzere- ne güzel bir hediyedir. Bu bereketli hayvan, sabahleyin bir kap dolusu süt verir, akşamleyin bir kap dolusu süt verir.”
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Malik, ona Ebu Zinad, ona el-A'rac, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Sütü bol, yeni doğum yapmış sağmal bir deve (ödünç verilen) ne güzel bir hediyedir! Bol sütlü bir koyun, bir kap sabahleyin, bir kap da akşamleyin süt verir." Buhârî Abdullah b. Yusuf'un İsmail vasıtası ile Malik'ten nakline göre diğer tarikte Hz. peygamber (sav) "(Böyle sağmal bir hayvan hediyesi) ne güzel sadakadır" buyurmuştur.
Bize Yahya b. Bükeyr, ona Malik, ona Ebu Zinad, ona el-A'rac, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Sütü bol, yeni doğum yapmış sağmal bir deve (ödünç verilen) ne güzel bir hediyedir! Bol sütlü bir koyun, bir kap sabahleyin, bir kap da akşamleyin süt verir." Buhârî Abdullah b. Yusuf'un İsmail vasıtası ile Malik'ten nakline göre diğer tarikte Hz. peygamber (sav) "(Böyle sağmal bir hayvan hediyesi) ne güzel sadakadır" buyurmuştur.
Bize Halid b. Mahled, ona Süleyman, ona Abdullah b. Dînâr, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim helal kazancından bir tek hurma değerinde bir şey sadaka verirse -ki Allah katına helal olandan başkası yükselmez- şüphesiz Allah onu sağ eliyle kabul eder. Sonra o tek hurma kadar sadakayı, sizin birinizin beygir yavrusunu dikkatle büyüttüğü gibi, dağ gibi oluncaya kadar sadaka sahibi için büyütür" Bize Verkâ, ona Abdullah b. Dinar, ona Saîd b. Yesâr, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) "Allah'a ancak halâl olan yükselir" buyurmuştur.
Açıklama: Rivayet muallaktır. Buhari ile Verkâ b. Ömer arasında inkıta' vardır.
Bize Kuteybe, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Alâ b. Abdurrahman, ona babası, ona da Ebu Hüreyre (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Sadaka hiçbir zaman malı azaltmaz. Kişi affettiğinde Allah ancak onun izzet ve şerefini artırır. Bir kimse Allah için tevazu gösterdiğinde Allah onun derecesini yükseltir." Ebu İsa [et-Tirmizî] şöyle dedi: Bu konuda Abdurrahman b. Avf'dan, İbn Abbas'tan, Ebu Kebşe el-Enmârî'den – adı Ömer b. Sa’d’dır- hadis rivayet edilmiştir. Bu hasen sahih bir hadistir.
Bize Halid b. Mahled, ona Süleyman, ona Abdullah b. Dînâr, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim helal kazancından bir tek hurma değerinde bir şey sadaka verirse -ki Allah katına helal olandan başkası yükselmez- şüphesiz Allah onu sağ eliyle kabul eder. Sonra o tek hurma kadar sadakayı, sizin birinizin beygir yavrusunu dikkatle büyüttüğü gibi, dağ gibi oluncaya kadar sadaka sahibi için büyütür" Bize Verkâ, ona Abdullah b. Dinar, ona Saîd b. Yesâr, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) "Allah'a ancak halâl olan yükselir" buyurmuştur.
Bize Düheym Abdurrahman b. İbrahim ed-Dımaşkî, ona Saîd b. Mesleme, ona İsmail b. Ümeyye, ona ez-Zührî, ona Abdurrahman b. Ebu Lübâbe, ona da Ebu Lübâbe şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) kendisinden hoşnut olup affedince Ebu Lübâbe 'Ey Allah'ın Rasulü! Bulunduğum memleketi terk edip senin yanına yerleşmem ve Allah'a ve Rasulüne sadaka olarak bırakmak üzere bütün mal varlığımdan el çekmem, tövbemin gereğidir' dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) 'Üçte birini vermen yeterlidir' buyurdu."