53 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona İsmail b. Uleyye, ona Ebu Hayyân, ona da Ebu Zür'a, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Bir gün Rasulullah (sav) insanların arasında iken Bir adam O’na gelerek 'Ey Allah'ın Rasulü! İman nedir?' diye sordu. Rasulullah (sav) 'İman, Allah’a, Meleklerine, Kitaplarına, Peygamberlerine, Allah’a kavuşmaya inanman, bir de son dirilmeye inanmandır' buyurdu. Adam 'Ey Allah'ın Rasulü! İslam nedir?' diye sordu. Rasulullah (sav) 'İslam; Allah’a ibadet etmen, O’na hiçbir şeyi ortak koşmaman, farz namazı dosdoğru kılman, zekatı vermen ve Ramazan orucunu tutmandır' buyurdu. Adam 'Ey Allah'ın Rasulü! İhsan nedir?' diye sordu. Rasulullah (sav) 'İhsan; Allah’a onu görüyorsun gibi ibadet etmendir. Her ne kadar sen O’nu görmesen de şüphesiz O, seni görür' buyurdu. Adam 'Ey Allah'ın Rasulü! Kıyamet ne zaman kopacaktır' diye sordu. Rasulullah (sav) 'Bu hususta sorulan, sorandan daha bilgili değildir. Lakin ben sana kıyametin alametlerinden haber vereyim: Cariye, kendi efendisini doğurduğu zaman işte kıyametin alametlerinden birisi budur. Koyun çobanları yüksek bina yapmakta birbirleri ile yarıştığı zaman, işte bu da kıyametin alametlerindendir. Kıyametin kopma zamanı Allah’tan başka kimsenin bilmediği beş şeye dahildir' buyurdu, sonra 'Şüphesiz ki, kıyamet saatinin bilgisi Allah yanındadır. Yağmuru O yağdırır, rahimlerde ne varsa O bilir. Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiçbir kimse hangi yerde öleceğini de bilemez. Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla bilir, her şeyden haberdardır.' [Lokman, 31/34] ayetini okudu"
Bize Muhammed b. Kudâme, ona Cerîr, ona Ebu Ferve, ona Ebu Zür’a, ona da Ebu Hureyre ve Ebu Zerr şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bir gün ashabının arasında otururken yabancı bir adam geldi. Sorup öğrenene kadar Hz. Peygamber'in (sav) kim olduğunu bilemedi. Bunun üzerine biz, gelen yabancılar tanısın diye Rasulullah (sav) için bir mekan yapmayı arzulayarak çamurdan, oturacağı bir sedir yaptık. Bir gün Rasulullah (sav) sedirinde, biz de etrafında otururken, insanların en güzel yüzlüsü, en güzel kokulusu ve elbisesinde kirden eser olmayan bir adam geldi. Sedirin ucuna kadar yaklaştı ve 'es-Selâmu aleyküm Ey Muhammed' diyerek selam verdi. Rasulullah (sav) onun selamını aldı. Adam 'Yaklaşabilir miyim Ey Muhammed' dedi. Rasulullah (sav) 'Yaklaş' buyurdu. Sonra adam defalarca 'Yaklaşabilir miyim?' diye sordu. Her defasında Rasulullah (sav) 'Yaklaş' buyurdu. Nihayet ellerini Rasulullah’ın (sav) dizlerine koydu ve 'Ey Muhammed! Bana İslam’dan haber ver' dedi. Rasulullah (sav) 'İslam, senin Allah’a ibadet etmen ve hiçbir şeyi O’na ortak koşmaman, namaz kılman, zekat vermen, Kabe’yi haccetmen ve Ramazan orucunu tutmandır' buyurdu. Adam 'Bunları yaparsam Müslüman olmuş olur muyum?' dedi. Rasulullah (sav) 'Evet' dedi. Adam 'Doğru söyledin' dedi. Adamın 'Doğru söyledin' sözünü işittiğimizde yadırgadık. Sonra adam 'Ey Muhammed! Bana imanın ne olduğunu bildir' dedi. Rasulullah (sav) 'İman; Allah’a, meleklerine, kitaba, peygamberlere ve kadere iman etmendir' buyurdu. Adam 'Ben bunları yaparsam iman etmiş olur muyum?' dedi. Rasulullah (sav) 'Evet' dedi. Adam 'Doğru söyledin' dedi. Sonra 'Bana ihsanın ne olduğunu anlat' dedi Rasulullah (sav) 'Kendisini görüyormuş gibi Allah’a ibadet etmendir. Zira sen O’nu görmesen de O seni görüyor' buyurdu. Adam 'Doğru söyledin' dedi. Sonra 'Bana kıyametin ne zaman kopacağından haber ver' deyince Rasulullah (sav) başını eğdi, ona hiçbir cevap vermedi. Sonra adam tekrar sordu. Rasulullah (sav) yine ona cevap vermedi. Sonra adam tekrar sordu. Rasulullah (sav) yine ona cevap vermedi. Sonra Rasulullah (sav) başını kaldırdı ve 'Bu konuda sorulan sorandan daha fazla bilgili değildir fakat onun bazı alametleri var. O alametlerle kıyametin (yaklaştığı) anlaşılır. Koyun çobanlarının binalar yapmada yarıştıklarını görürsen, yalınayak ve çıplakların yeryüzüne hükmetmeye başladığını görürsen ve kadının efendisini doğurduğunu görürsen (bil ki kıyamet yakındır.) Beş şey vardır ki bunları Allah’tan başkası bilmez' buyurdu ve 'Kıyâmetin ne zaman kopacağının bilgisi yalnız Allah’ın katındadır. Yağmuru O indirir. Rahîmlerde olanı da O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilemez. Şüphesiz, her şeyi hakkıyla bilen, her şeyden hakkıyla haberdâr olan yalnız Allah’tır.'[Lokmân, 31/34] ayetini okudu. Sonra da 'Hayır. Muhammed’i hak ile, yol gösterici ve müjdeleyici olarak gönderene and olsun ki bunu (kıyametin ne zaman kopacağını) herhangi birinizden daha iyi bilmiyorum. Bu gelen Dihyetü’l-Kelbî suretinde Cebrail'di' buyurdu."
Bize Yakub b. İbrahim ed-Devrakî, ona İbn Uleyye, ona Ebu Hayyân;T Bize Yusuf b. Musa, ona Cerîr, ona Ebu Hayyân;T Bize Musa b. Abdurrahman el-Mesrûkî, ona Ebu Usâme, ona Ebu Hayyân;T Abde b. Abdullah el-Huzâî, ona Muhammed b. Bişr, ona Ebu Hayyân, ona Ebu Zur'a, ona da Ebu Hureyre şöyle demiştir: "Bir gün Allah’ın Rasulü (sav) halkın arasında iken bir adam yürüyerek geldi ve 'Ey Allah’ın Rasulü, iman nedir?' dedi. Rasulullah (sav) 'İman; Allah’a, meleklerine, kitaplarına, O’nunla buluşmaya (âhirette hesap vereceğine), peygamberlerine ve ölümden sonraki dirilişe inanmandır' buyurdu. Adam tekrar 'Ey Allah’ın Rasulü, İslâm nedir?' diye sordu. Rasulullah (sav) 'İslâm; Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmadan ibadet etmen, farz namazı kılman, farz zekâtı vermen ve Ramazan orucunu tutmandır' buyurdu. Adam 'Ey Allah’ın Rusulü, ihsan nedir?' dedi Rasulullah (sav) 'İhsân; Allah’a, O’nu görüyormuşçasına kulluk etmendir. Sen O’nu görmüyorsan bile, O seni muhakkak görmektedir' buyurdu. Adam bir kez daha 'Ey Allah’ın Rasulü, kıyamet ne zaman kopacaktır?' dedi. Rasulullah (sav) 'Bu konuda sorulan kişi, sorandan daha bilgili değildir. Fakat sana kıyametin alâmetlerinden söz edeceğim: Köle kadın, yani cariyeler efendisini doğurduğu bu kıyametin işaretidir. Koyun kuzu güden yoksul çobanlar, yüksek binalar yapmada yarıştığı zaman bu bir kıyamet alametidir. Baldırı çıplak, yoksul kimseler toplumun önderleri hâline geldiğinde bu bir kıyamet alametidir. Ancak, beş şey vardır ki onları yalnızca Allah bilir' buyurdu. Sonra şu ayeti okudu: Kıyametin ne zaman kopacağının bilgisi yalnız Allah’ın katındadır. Yağmuru O indirir. Rahîmlerde olanı da O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilemez. Hiç kimse nerede öleceğini de bilemez. Şüphesiz, her şeyi hakkıyla bilen, her şeyden hakkıyla haberdar olan yalnız Allah’tır.(Lokman, 34) Sonra Adam arkasını dönüp gitti. Bunun üzerine Peygamber (sav) 'Bu, Cebrail'dir. İnsanlara dinlerini öğretmek için geldi' buyurdu." [(Ebu Bekir İbn Hüzeyme) der ki: Bu hadis Muhammed b. Bişr rivayetiyle gelmiştir. Ebu Bekir der ki: Ebu Hayyân'ın ismi Yahyâ b. Saîd b. Hayyân et-Teymî'dir. -Buradaki Teym, Rebâb kabilesinden kolu olan Teym'dir.]