Bize Ali b. Muhammed, ona Yahya b. İsa el-Cerrâr, ona Abdul’a’lâ b. Ebî’l-Müsâvir, ona eş-Şa’bî şöyle demiştir:
Adiy bin Hâtim Kûfe’ye geldiği zaman Kûfe fukahasından bir grupla yanına vardık ve ona, bize Rasûlullah’dan (sav.) işittiğin hadislerden bahset, dedik. O da, bir gün Rasûlullah’ın (sav) yanına gitmiştim de bana;
“- Ya Adiy, Müslüman ol, kurtul!” demişti. Ben;
“- İslâm nedir?” diye sordum. Şöyle cevap verdi:
“- İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve benim de Allah’ın rasûlü olduğuma şehadet etmen, hayrı ve şerri, tatlısı ve acısı da dahil olmak üzere bütün kaderlere iman etmendir.”
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7849, İM000087
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ عِيسَى الْجَرَّارُ عَنْ عَبْدِ الأَعْلَى بْنِ أَبِى الْمُسَاوِرِ عَنِ الشَّعْبِىِّ قَالَ لَمَّا قَدِمَ عَدِىُّ بْنُ حَاتِمٍ الْكُوفَةَ أَتَيْنَاهُ فِى نَفَرٍ مِنْ فُقَهَاءِ أَهْلِ الْكُوفَةِ . فَقُلْنَا لَهُ حَدِّثْنَا مَا سَمِعْتَ مِنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . فَقَالَ أَتَيْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم فَقَالَ « يَا عَدِىَّ بْنَ حَاتِمٍ أَسْلِمْ تَسْلَمْ » . قُلْتُ وَمَا الإِسْلاَمُ فَقَالَ « تَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَنِّى رَسُولُ اللَّهِ وَتُؤْمِنُ بِالأَقْدَارِ كُلِّهَا خَيْرِهَا وَشَرِّهَا حُلْوِهَا وَمُرِّهَا » .
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Yahya b. İsa el-Cerrâr, ona Abdul’a’lâ b. Ebî’l-Müsâvir, ona eş-Şa’bî şöyle demiştir:
Adiy bin Hâtim Kûfe’ye geldiği zaman Kûfe fukahasından bir grupla yanına vardık ve ona, bize Rasûlullah’dan (sav.) işittiğin hadislerden bahset, dedik. O da, bir gün Rasûlullah’ın (sav) yanına gitmiştim de bana;
“- Ya Adiy, Müslüman ol, kurtul!” demişti. Ben;
“- İslâm nedir?” diye sordum. Şöyle cevap verdi:
“- İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve benim de Allah’ın rasûlü olduğuma şehadet etmen, hayrı ve şerri, tatlısı ve acısı da dahil olmak üzere bütün kaderlere iman etmendir.”
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 10, /29
Senetler:
1. Ebû Tarîf Adî b. Hatim et-Taî (Adî b. Hatim b. Abdullah b. Sa'd b. Haşrec)
2. Ebu Amr Amir eş-Şa'bî (Amir b. Şerahil b. Abdin)
3. Ebu Mesud Abdül'alâ b. Ebu Müsâvir ez-Zührî (Abdül'alâ b. Ebu Müsâvir)
4. Yahya b. İsa et-Temimi (Yahya b. İsa b. Abdurrahman)
5. Ali b. Muhammed el-Kûfî (Ali b. Muhammed b. İshak)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
İslam, islam nedir?
KTB, İMAN
KTB, KADER
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن أيوب عن أبي قلابة عن عمرو بن عبسة قال : قال رجل : يا رسول الله ! ما الاسلام ؟ قال : أن يسلم قلبك لله ، وأن يسلم المسلمون من لسانك ويدك ، قال : فأي الاسلام أفضل ؟ قال : الايمان ، قال : وما الايمان ؟ قال : أن تؤمن بالله ، وملائكته ، وكتبه ، ورسله ، والبعث بعد الموت ، قال : فأي الايمان أفضل ؟ قال : الهجرة ، قال : وما الهجرة ؟ قال : أن تهجر السوء ، قال : فأي الهجرة أفضل ؟ قال : الجهاد ، قال : وما الجهاد ؟ قال : أن تقاتل الكفار إذا لقيتهم ، قال : فأي الجهاد أفضل ؟ قال : من عقر جواده وأهريق دمه ، قال النبي صلى الله عليه وسلم : ثم عملان هما من أفضل الاعمال ، إلا من عمل بمثلهما : حجة مبرورة أو عمرة.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
88386, MA020107
Hadis:
أخبرنا عبد الرزاق عن معمر عن أيوب عن أبي قلابة عن عمرو بن عبسة قال : قال رجل : يا رسول الله ! ما الاسلام ؟ قال : أن يسلم قلبك لله ، وأن يسلم المسلمون من لسانك ويدك ، قال : فأي الاسلام أفضل ؟ قال : الايمان ، قال : وما الايمان ؟ قال : أن تؤمن بالله ، وملائكته ، وكتبه ، ورسله ، والبعث بعد الموت ، قال : فأي الايمان أفضل ؟ قال : الهجرة ، قال : وما الهجرة ؟ قال : أن تهجر السوء ، قال : فأي الهجرة أفضل ؟ قال : الجهاد ، قال : وما الجهاد ؟ قال : أن تقاتل الكفار إذا لقيتهم ، قال : فأي الجهاد أفضل ؟ قال : من عقر جواده وأهريق دمه ، قال النبي صلى الله عليه وسلم : ثم عملان هما من أفضل الاعمال ، إلا من عمل بمثلهما : حجة مبرورة أو عمرة.
Tercemesi:
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Abdürrezzak b. Hemmam, Musannef, Câmi' 20107, 11/127
Senetler:
1. Ebu Necih Amr b. Abese es-Sülemî (Amr b. Abese b. Halid b. Huzeyfe b. Amr)
2. Ebû Kilabe Abdullah b. Zeyd el-Cermî (Abdullah b. Zeyd b. Amr b. Nâtil b. Malik b. Ubeyd)
3. Eyyüb es-Sahtiyânî (Eyyüb b. Keysân)
4. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
Konular:
Ahlak, birey ahlakı
Amel, amellerin en faziletlisi
Amel, faziletlileri
Amel, İman-amel bütünlüğü
Cihad, en faziletlisi
Hac, fazileti
İman, imanın amelle ilişkisi
İman, imanın esasları
İslam, islam nedir?
KTB, İMAN
Bize Bağdat’ta Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişrân el-Adl, ona Ebû Ca’fer Muhammed b. Amr b. el-Bahterî er-Razzâz, ona Muhammed b. Ubeydullah b. Yezîd, ona Yûnus b. Muhammed, ona Mu’temir b. Süleyman, ona babası, ona da Yahyâ b. Ya’mer şöyle haber vermiştir: Ben ibn Ömer’e,
“- Ya Ebâ Abdurrahman, bazıları ‘kader yoktur’ diye iddia ediyorlar” dedim. O,
“- Şu anda aramızda onlardan biri var mı?” diye sordu. Ben,
“– Yok” dedim. Bunun üzerine İbn Ömer şöyle dedi:
“- Onlarla karşılaştığında benim şu sözlerimi kendilerine ilet: İbn Ömer sizden uzaktır, bu fikirden Allah’a sığınmaktadır. Bu düşüncenizle siz de ondan uzaksınız. Zira ben Ömer b. el-Hattâb’ın (ra) şöyle dediğini duydum:
“Biz Allah Rasûlü’nün (sav) yanında otururken ansızın üzerinde yolculuk görünümü bulunmayan bir adam çıkageldi. Üstelik o kişi Medine halkından da değildi. Safları geçip öne doğru ilerledi ve her birimizin namazda diz çöküp oturduğu gibi Rasûlullah’ın (sav) önüne diz çöktü. Sonra da elini Rasûlullah’ın (sav) dizleri üzerine koydu. Hemen söze başladı:
“- Ey Muhammed, İslam nedir?” diye sordu. Allah Rasûlu (sav), “- İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Peygamberi olduğuna şehâdet etmen, namaz kılman, zekât vermen, Beyt’i (Kâbe’yi) haccetmen, umre yapman, cünüp olduğunda gusletmen, abdesti tam olarak alman ve Ramazan orucunu tutmandır” buyurdu. Adam tekrar;
“– Ben bunu söylersem Müslüman olur muyum?” deyince, Rasûlullah (sav),
“– Evet” buyurdu. Bunun üzerine adam,
“– Doğru söyledin” dedi.
Sonra İbn Ömer (Cibril hadisi diye bilinen) hadisin devamını da zikretti. Müslim Sahih’inde bu rivayetin tamamını Hacâc b. eş-Şâir, Yûnus b. Muhammed tarîkıyla rivayet etmiştir. Ancak hadisi bu metniyle rivayet etmemiştir.
Açıklama: Cibril hadisi olarak bilinen hadisin devamında hadiste sözü edilen kişi, “İslam nedir?” sorusundan sonra “iman nedir? ihsan nedir?” sorularını sorar. Hz. Peygamber ilgili rivayetlerde geçen cevapları verir. Arkasından da o şahıs “kıyamet ne zaman kopacak?” diye sorar ve Hz. Peygamber “Sorulan sorandan (ben senden) daha bilgili değilim” cevabını verir ve bazı kıyamet alametlerini ona haber verir. Adam kalkıp gidince Rasûlüllah (s.) o gelenin Cibrîl olduğunu ve dini öğretmek için geldiğini haber verir. Tercümesini verdiğimiz ihtisar edilmiş rivayet o uzunca rivayete işaret etmektedir. Özellikle Müslim’in belirtilen tarikle gelen rivayetinde “İman nedir?” sorusunun cevaplarını zikrederken Hz. Peygamber “kadare imanı” da söylemiştir. İşte İbn Ömer kaderi inkâr edenlere babasından naklettiği bu meşhur hadisi delil getirerek cevap vermiştir. Dolayısıyla selef alimlerinin ve sonraki dönemde Ehl-i Sünnet imamlarının da iman esasları arasında saydığı kadere iman konusunu kabul etmeyenleri sert bir dille eleştirmiştir.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
145577, BS008826
Hadis:
أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بِشْرَانَ الْعَدْلُ بِبَغْدَادَ أَخْبَرَنَا أَبُو جَعْفَرٍ : مُحَمَّدُ بْنُ عَمْرِو بْنِ الْبَخْتَرِىِّ الرَّزَّازُ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ حَدَّثَنَا يُونُسُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا مُعْتَمِرٌ هُوَ ابْنُ سُلَيْمَانَ عَنْ أَبِيهِ عَنْ يَحْيَى بْنِ يَعْمَرَ قَالَ قُلْتُ لاِبْنِ عُمَرَ : يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ إِنَّ قَوْمًا يَزْعُمُونَ أَنْ لَيْسَ قَدَرٌ.
قَالَ : فَهَلْ عِنْدَنَا مِنْهُمْ أَحَدٌ قَالَ قُلْتُ : لاَ. قَالَ : فَأَبْلِغْهُمْ عَنِّى إِذَا لَقِيتَهُمْ أَنَّ ابْنَ عُمَرَ بَرِىءٌ إِلَى اللَّهِ مِنْكُمْ ، وَأَنْتُمْ بُرَءَاءُ مِنْهُ سَمِعْتُ عُمَرَ بْنَ الْخَطَّابِ رَضِىَ اللَّهُ عَنْهُ يَقُولُ : بَيْنَمَا نَحْنُ جُلُوسٌ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- إِذْ جَاءَ رَجُلٌ عَلَيْهِ سِحْنَاءُ سَفَرٍ وَلَيْسَ مِنْ أَهْلِ الْبَلَدِ يَتَخَطَّى حَتَّى وَرَكَ بَيْنَ يَدَىْ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- كَمَا يَجْلِسُ أَحَدُنَا فِى الصَّلاَةِ ، ثُمَّ وَضَعَ يَدَهُ عَلَى رُكْبَتَىْ رَسُولِ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- فَقَالَ : يَا مُحَمَّدُ مَا الإِسْلاَمُ؟ قَالَ :« أَنْ تَشْهَدَ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ ، وَأَنْ تُقِيمَ الصَّلاَةَ ، وَتُؤْتِىَ الزَّكَاةَ ، وَتَحُجَّ الْبَيْتَ ، وَتَعْتَمِرَ ، وَتَغْتَسِلَ مِنَ الْجَنَابَةِ ، وَتُتِمَّ الْوُضُوءَ ، وَتَصُومَ رَمَضَانَ ». قَالَ : فَإِنْ قُلْتُ هَذَا فَأَنَا مُسْلِمٌ؟ قَالَ :« نَعَمْ ». قَالَ : صَدَقْتَ وَذَكَرَ الْحَدِيثَ. رَوَاهُ مُسْلِمٌ فِى الصَّحِيحِ عَنْ حَجَّاجِ بْنِ الشَّاعِرِ عَنْ يُونُسَ بْنِ مُحَمَّدٍ إِلاَّ أَنَّهُ لَمْ يَسُقْ مَتْنَهُ.
Tercemesi:
Bize Bağdat’ta Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişrân el-Adl, ona Ebû Ca’fer Muhammed b. Amr b. el-Bahterî er-Razzâz, ona Muhammed b. Ubeydullah b. Yezîd, ona Yûnus b. Muhammed, ona Mu’temir b. Süleyman, ona babası, ona da Yahyâ b. Ya’mer şöyle haber vermiştir: Ben ibn Ömer’e,
“- Ya Ebâ Abdurrahman, bazıları ‘kader yoktur’ diye iddia ediyorlar” dedim. O,
“- Şu anda aramızda onlardan biri var mı?” diye sordu. Ben,
“– Yok” dedim. Bunun üzerine İbn Ömer şöyle dedi:
“- Onlarla karşılaştığında benim şu sözlerimi kendilerine ilet: İbn Ömer sizden uzaktır, bu fikirden Allah’a sığınmaktadır. Bu düşüncenizle siz de ondan uzaksınız. Zira ben Ömer b. el-Hattâb’ın (ra) şöyle dediğini duydum:
“Biz Allah Rasûlü’nün (sav) yanında otururken ansızın üzerinde yolculuk görünümü bulunmayan bir adam çıkageldi. Üstelik o kişi Medine halkından da değildi. Safları geçip öne doğru ilerledi ve her birimizin namazda diz çöküp oturduğu gibi Rasûlullah’ın (sav) önüne diz çöktü. Sonra da elini Rasûlullah’ın (sav) dizleri üzerine koydu. Hemen söze başladı:
“- Ey Muhammed, İslam nedir?” diye sordu. Allah Rasûlu (sav), “- İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Peygamberi olduğuna şehâdet etmen, namaz kılman, zekât vermen, Beyt’i (Kâbe’yi) haccetmen, umre yapman, cünüp olduğunda gusletmen, abdesti tam olarak alman ve Ramazan orucunu tutmandır” buyurdu. Adam tekrar;
“– Ben bunu söylersem Müslüman olur muyum?” deyince, Rasûlullah (sav),
“– Evet” buyurdu. Bunun üzerine adam,
“– Doğru söyledin” dedi.
Sonra İbn Ömer (Cibril hadisi diye bilinen) hadisin devamını da zikretti. Müslim Sahih’inde bu rivayetin tamamını Hacâc b. eş-Şâir, Yûnus b. Muhammed tarîkıyla rivayet etmiştir. Ancak hadisi bu metniyle rivayet etmemiştir.
Açıklama:
Cibril hadisi olarak bilinen hadisin devamında hadiste sözü edilen kişi, “İslam nedir?” sorusundan sonra “iman nedir? ihsan nedir?” sorularını sorar. Hz. Peygamber ilgili rivayetlerde geçen cevapları verir. Arkasından da o şahıs “kıyamet ne zaman kopacak?” diye sorar ve Hz. Peygamber “Sorulan sorandan (ben senden) daha bilgili değilim” cevabını verir ve bazı kıyamet alametlerini ona haber verir. Adam kalkıp gidince Rasûlüllah (s.) o gelenin Cibrîl olduğunu ve dini öğretmek için geldiğini haber verir. Tercümesini verdiğimiz ihtisar edilmiş rivayet o uzunca rivayete işaret etmektedir. Özellikle Müslim’in belirtilen tarikle gelen rivayetinde “İman nedir?” sorusunun cevaplarını zikrederken Hz. Peygamber “kadare imanı” da söylemiştir. İşte İbn Ömer kaderi inkâr edenlere babasından naklettiği bu meşhur hadisi delil getirerek cevap vermiştir. Dolayısıyla selef alimlerinin ve sonraki dönemde Ehl-i Sünnet imamlarının da iman esasları arasında saydığı kadere iman konusunu kabul etmeyenleri sert bir dille eleştirmiştir.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Beyhakî, Sünen-i Kebir, Hac 8826, 9/276
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
2. Yahya b. Ya'mer el-Kaysî (Yahya b. Ya'mer)
3. Ebu Mu'temir Süleyman b. Tarhân et-Teymî (Süleyman b. Tarhân)
4. Ebu Muhammed Mu'temir b. Süleyman et-Teymi (Mu'temir b. Süleyman b. Tarhân)
5. Ebu Muhammed Yunus b. Muhammed el-Müeddib (Yunus b. Muhammed b. Müslim)
6. Muhammed b. Ebu Davud el-Münadi (Muhammed b. Ubeydullah b. Yezid)
7. İsmail b. Muhammed es-Saffar (İsmail b. Muhammed b. İsmail b. Salih b. Abdurrahman)
8. Ali b. Muhammed el-Ümevi (Ali b. Muhammed b. Abdullah b. Bişran)
Konular:
Abdest, eksiksiz almak gerekir
Gusül, cünüplük
Gusül, gerektiren haller
Hac, farziyyeti
Hz. Peygamber, hitap şekilleri
İnanç, Cibril Hadisi
İslam, islam nedir?
İslam, İslamın Şartları
Namaz, Farziyeti
Oruç, farziyeti
Tevhid, İslam inancı
Umre
Zekat, farziyeti
Öneri Formu
Hadis Id, No:
209046, İHS000173
Hadis:
173 - أَخْبَرَنَا مُحَمَّدُ بْنُ إِسْحَاقَ بْنِ خُزَيْمَةَ، حَدَّثَنَا يُوسُفُ بْنُ وَاضِحٍ الْهَاشِمِيُّ، حَدَّثَنَا مُعْتَمِرُ بْنُ سُلَيْمَانَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ يَحْيَى بْنِ يَعْمَرَ قَالَ: قُلْتُ: يَا أَبَا عَبْدِ الرَّحْمَنِ يَعْنِي لِابْنِ عُمَرَ: إِنَّ أَقْوَامًا يَزْعُمُونَ أَنْ لَيْسَ قَدَرٌ قَالَ: هَلْ عِنْدَنَا مِنْهُمْ أَحَدٌ؟ قُلْتُ: لَا، قَالَ: فَأَبْلِغْهُمْ عَنِّي إِذَا لَقِيتَهُمْ: إِنَّ ابْنَ عُمَرَ يَبْرَأُ إِلَى اللَّهِ مِنْكُمْ، وَأَنْتُمْ بُرَآءُ مِنْهُ، حَدَّثَنَا عُمَرُ بْنُ الْخَطَّابِ، قَالَ: بَيْنَمَا نَحْنُ جُلُوسٌ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ فِي أُنَاسٍ، إِذْ جَاءَ رَجُلٌ لَيْسَ عَلَيْهِ سَحْنَاءُ سَفَرٍ، وَلَيْسَ مِنْ أَهْلِ الْبَلَدِ، يَتَخَطَّى حَتَّى وَرَكَ، فَجَلَسَ بَيْنَ يَدَيْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَقَالَ: يَا مُحَمَّدُ، مَا الْإِسْلَامُ؟ قَالَ: «الْإِسْلَامُ أَنْ تَشْهَدَ أَنْ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ، وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ، وَأَنْ تُقِيمَ الصَّلَاةَ، وَتُؤْتِيَ الزَّكَاةَ، وَتَحُجَّ وَتَعْتَمِرَ، وَتَغْتَسِلَ مِنَ الْجَنَابَةِ، وَأَنْ تُتِمَّ الْوُضُوءَ، وَتَصُومَ رَمَضَانَ»، قَالَ: فَإِذَا فَعَلْتُ ذَلِكَ فَأَنَا مُسْلِمٌ؟ قَالَ: «نَعَمْ»، قَالَ: صَدَقْتَ، قَالَ: يَا مُحَمَّدُ، مَا الْإِيمَانُ؟ قَالَ: «أَنْ تُؤْمِنَ بِاللَّهِ وَمَلَائِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ، وَتُؤْمِنَ بِالْجَنَّةِ وَالنَّارِ وَالْمِيزَانِ، وَتُؤْمِنَ بِالْبَعْثِ بَعْدَ الْمَوْتِ، وَتُؤْمِنَ بِالْقَدَرِ خَيْرِهِ وَشَرِّهِ»، قَالَ: فَإِذَا فَعَلْتُ ذَلِكَ، فَأَنَا مُؤْمِنٌ؟ قَالَ: «نَعَمْ»، قَالَ: صَدَقْتَ، قَالَ: يَا مُحَمَّدُ، مَا الْإِحْسَانُ؟ قَالَ: «الْإِحْسَانُ أَنْ تَعْمَلَ لِلَّهِ كَأَنَّكَ تَرَاهُ، فَإِنَّكَ إِنْ لَا تَرَاهُ، فَإِنَّهُ يَرَاكَ»، قَالَ: فَإِذَا فَعَلْتُ هَذَا، فَأَنَا مُحْسِنٌ؟ قَالَ: «نَعَمْ»، قَالَ: صَدَقْتَ، قَالَ: فَمَتَى السَّاعَةُ؟ قَالَ: «سُبْحَانَ اللَّهِ، مَا الْمَسْؤُولُ عَنْهَا بِأَعْلَمَ مِنَ السَّائِلِ، وَلَكِنْ إِنْ شِئْتَ نَبَّأْتُكَ عَنْ أَشْرَاطِهَا»، قَالَ: أَجَلْ، قَالَ: «إِذَا رَأَيْتَ الْعَالَةَ الْحُفَاةَ الْعُرَاةَ يَتَطَاوَلُونَ فِي الْبِنَاءِ، وَكَانُوا مُلُوكًا»، قَالَ: مَا الْعَالَةُ الْحُفَاةُ الْعُرَاةُ؟ قَالَ: «الْعُرَيْبُ»، قَالَ: «وَإِذَا رَأَيْتَ الْأَمَةَ تَلِدُ رَبَّتَهَا، فَذَلِكَ مِنْ أَشْرَاطِ السَّاعَةِ»، قَالَ: صَدَقْتَ، ثُمَّ نَهَضَ فَوَلَّى، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «عَلَيَّ بِالرَّجُلِ»، فَطَلَبْنَاهُ كُلَّ مَطْلَبٍ فَلَمْ نَقْدِرْ عَلَيْهِ، فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «هَلْ تَدْرُونَ مَنْ هَذَا؟ هَذَا جِبْرِيلُ أَتَاكُمْ لَيُعَلِّمَكُمْ دِينَكُمْ، خُذُوا عَنْهُ، وَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ مَا شُبِّهَ عَلَيَّ مُنْذُ أَتَانِي قَبْلَ مَرَّتِي هَذِهِ، وَمَا عَرَفْتُهُ حَتَّى وَلَّى».
قَالَ أَبُو حَاتِمٍ: تَفَرَّدَ سُلَيْمَانُ التَّيْمِيُّ بِقَوْلِهِ «خُذُوا عَنْهُ»، وَبِقَوْلِهِ: «تَعْتَمِرَ وَتَغْتَسِلَ وَتُتِمَّ الْوُضُوءَ».
Tercemesi:
Bize Muhammed İbn İshâk İbn Huzeyme haber verdi: Bize Yûsuf İbn Vâdıh el-Hâşimî anlattı: Mu'temir İbn Süleymân bize babasından, o da Yahyâ İbn Ya'mer'den anlattı:
Ebû Abdurrahmân'a yani İbn Ömer'e şöyle dedim:
-Birtakım insanlar, kader diye bir şey olmadığını iddia ediyorlar.
İbn Ömer:
-Aramızda onlardan kimse var mı?
-Hayır.
-O halde sen onlarla görüştüğünde, benim onlardan uzak olduğumu, onların da benden uzak olduklarını kendilerine bildir. Bize, Ömer İbnü'l-Hattâb şöyle anlattı: Birgün Allâh'ın Elçisi (sas)'in yanında bizler kalabalık bir halde otururken, üzerinde yolculuk izi bulunmayan ve şehir halkından da olmayan bir adam çıkageldi. İnsanların arasından geçerek, Peygamber (sas)'in yanına vardı ve diz çökerek ona şöyle dedi:
-Ey Muhammed, İslam nedir?
Peygamber (sas) şöyle cevap verdi:
-İslam: Allah'tan başka ilâh olmadığına, Muhammed'in Allâh'ın Elçisi olduğuna tanıklık etmen, namazı kılman, zekâtı vermen, haccetmen, umre yapman, cünüplükten yıkanman, abdesti güzelce alman ve Ramazan orucunu tutmandır.
-Bunları yaparsam, artık ben Müslüman sayılır mıyım?
-Evet.
-Doğru söyledin. Ey Muhammed, İman nedir?
-Allâh'a, meleklerine, kitaplarına, elçilerine inanman; Cennet'e, Cehennem'e ve Mîzan'a (1) inanman; öldükten sonra dirilmeye inanman ve kaderin iyisine de kötüsüne de inanmandır.
-Bunları yaparsam, artık ben mümin sayılır mıyım?
-Evet.
-Doğru söyledin. Ey Muhammed, İhsân nedir?
-İhsân: Her şeyi, Allâh için, Allâh'ı görüyormuşçasına yapmandır; sen Onu görmüyorsan da, O seni kesinlikle görür.
-Bunu yaparsam, ben artık muhsin sayılır mıyım?
-Evet.
-Doğru söyledin. Peki Kıyâmet ne zaman kopacak?
-Sübhânallâh! Kendisine sorulan, sorunun cevabını sorandan daha iyi bilmiyor ki! Ancak dilersen, sana onun alâmetlerinden bahsedebilirim.
-Olur.
-Yoksul, yalınayak ve çıplakların binaları yükseltmekte birbirleriyle yarıştıklarını ve kral olduklarını gördüğünde…
-Yoksul, yalınayak ve çıplaklar kimlerdir?
-el-Urayb'dır(2). Cariyenin efendisini doğurduğunu gördüğünde de anla ki, bu da Kıyâmet alâmetlerindendir.
-Doğru söyledin.
Sonra adam kalktı, gitti. O gittikten sonra, Peygamber (sas) dedi ki: Deminki adamı bana getirin!
Onu her yerde aradık fakat bulamadık. Bunun üzerine, Peygamber (sas) şöyle buyurdu: Biliyor musunuz, o adam kimdi? O, Cibril idi. Size, dininizi öğretmek üzere buraya geldi, söylediklerini iyi belleyin; canımı elinde tutan Allâh'a yemin ederim ki, ilk geldiğinden beri bana hiç böyle görünmemişti, ben de onu, ancak o gittikten sonra tanıyabildim.
Ebû Hâtim (İbn Hibbân) (ra): 'Söylediklerini iyi belleyin' , 'Umre yapman, cünüplükten yıkanman ve abdesti güzelce alman' sözleri, sadece Süleymân et-Teymî'nin aktarımında yer alır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, İmân 173, 1/397
Senetler:
1. İbn Ömer Abdullah b. Ömer el-Adevî (Abdullah b. Ömer b. Hattab)
Konular:
İhsan, ihsan nedir?
İman, Esasları, Kitaplara iman
İslam, islam nedir?
KTB, İMAN