1100 Kayıt Bulundu.
Bana Muhammed b. Hatim, ona Yahya b. Said el-Kattan, ona Osman b. Ğıyas, ona da Abdullah b. Büreyde, Yahya b. Ya'mer ile Humeyd b. Abdurrahman'ın şöyle dediğini rivayet etmişlerdir: Abdullah b. Ömer'le (ra) karşılaştık. Kader konusunu ve bu konuda insanların söylediklerini ona anlattık. O da bize, Ömer'in (ra) Nebi'den (sav) rivayet ettiğine benzer bir hadis nakletti. Ancak içerisinde ilave ve eksiklikler vardı.
Bize Abdullah b. Muaviye el-Cumahî –ki o salih bir kimsedir-, ona Salih el-Mürrî, ona Hişam b. Hassân, ona Muhammed b. Sîrîn, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'a, kabul edileceğine gerçekten inanarak dua edin. Bilin ki Allah, gafil ve ciddiyetten uzak bir kalp ile yapılan duaları kabul etmez." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu hadis garîbdir. Biz bu rivayeti sadece bu senedle bilmekteyiz. Abbas el Anberî’nin 'Abdullah b. Muaviye el-Cumahî’den hadis yazınız, çünkü o güvenilir biridir' dediğini işittim.]
Bize (İshak b. Musa) el-Ensâri, ona Ma‘n (b. İsa), ona Malik (b. Enes), ona Ebu Zinâd (Abdullah b. Zekvân), ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah’ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biri sakın 'Allah'ım dilersen beni bağışla, Allah'ım dilersen bana merhamet et' demesin. İstediğini kararlı olarak istesin. Çünkü Allah için bir zorlayıcı yoktur." [Tirmizî, bu hadisin hasen-sahih olduğunu belirtmiştir.]
Bize Abd b. Humeyd, ona Kabîsa, ona Süfyan, ona Abdurrahman b. Ziyad b. En’um, ona Abdullah b. Yezid, ona da Abdullah b. Amr’ın haber verdiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Hiçbir dua, iki kişinin birbirine, gıyabında yaptıkları dua kadar kabul yönünden hızlı değildir." [Tirmizi der ki: Bu hadis, garibtir. Hadisin bu isnaddan başkasıyla geldiğini bilmiyoruz. Bu isnaddaki el-İfrikî, hadiste zayıf kabul edilen bir ravidir. İsmi Abdullah b. Ziyad b. En’um’dur. Abdullah b. Yezîd ise Ebu Abdurrahman el-Hubulî’dir.]
Bize Ebu Hasan Muhammed b. Mukâtil, ona Abdullah (b. Mübarek), ona Halid el-Hazzâ, ona da Ebu Osman en-Nehdî, Ebu Musa (el-Eşarî)'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bizler bir gazvede Rasûlullah'la (sav) beraberdik. Yüksek bir yere tırmandığımızda veya bir tepeye ulaştığımızda ya da bir vadiye indiğimizde, tekbir getirerek seslerimizi yükseltiyorduk. Rasulullah (sav) bizim yanımıza yaklaştı ve 'Ey insanlar! Kendinize dikkat edin. Siz ne sağıra ne de olmayan birine dua ediyorsunuz. Muhakkak her şeyi işiten ve gören bir zata yalvarıyorsunuz' diyerek bizi uyardı. Sonra da 'Ey Abdullah b. Kays! Sana cennet hazinelerinden bir söz öğreteyim mi? O, Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi (Güç ve kuvvet ancak Allah'a mahsustur) cümlesidir' buyurdu."
Bize Hasan b. Arefe, ona Yezid b. Harun, ona Abdurrahman b. Ebu Bekir el-Kuraşî el-Müleyki, ona Musa b. Ukbe, ona Nâfî, ona da İbn Ömer, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kime dua kapısı açılmış ise ona rahmet kapıları da açılmıştır. Allah’tan, afiyet istenilmesinden daha sevimli bir şey de istenmemiştir. Rasulullah (sav) konuşmasına şöyle devam etti: Dua, başa gelenlere karşı da gelmeyenlere karşı da faydalıdır. Ey Allah’ın kulları, duaya sarılınız." [Tirmizî şöyle demiştir: Bu hadis garîbdir. Bu hadisi sadece Abdurrahman b. Ebu Bekir el-Kureşî el-Müleyki rivayetiyle bilmekteyiz. O, hem Mekkî hem de Müleykî nisbesiyle bilinir. Hadis ilminde zayıf biridir. İlim ehlinden bazıları, hafızası sebebiyle onu zayıf saymıştır. İsrail bu hadisi Abdurrahman b. Ebu Bekir’den, o Musa b. Ukbe’den, o Nâfî’den, o İbn Ömer’den, o da Rasulullah'dan (sav) şöyle nakletmiştir: Allah’tan afiyetten daha sevimli olan bir şey istenmemiştir.]
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: الدُّعَاءَ يَنْفَعُ مِمَّا نَزَلَ وَمِمَّا لَمْ يَنْزِلْ
Bana Muhammed b. Ubeyd el-Guberî, Ebu Kamil el-Cahderî ve Ahmed b. Abde, onlara Hammad b. Zeyd, ona Matar el-Varrak, ona da Abdullah b. Büreyde, Yahya b. Ya'mer'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ma'bed (el-Cühenî) kader hakkındaki görüşlerini söylediğinde biz bunlara karşı çıktık. Ben ve Humeyd b. Abdurrahman el-Himyerî, birlikte hacca gittik. Bu hadisi, Kehmes’in hadisinin anlamıyla ve onun isnadıyla rivayet ettiler. Rivayette bazı fazlalıklar ve bazı harf eksiklikleri (lafız farklılıkları) bulunmaktaydı.
Bize Ubeydullah b. Musa, ona Zekeriyya b. Ebu Zâide, ona Sa'd b. İbrahim, ona Ebu Seleme, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Hiçbir kadına, tabağındakini kendi kabına boşaltması için, kız kardeşinin boşanmasını istemesi helal değildir. Hiç şüphesiz ezelde kendisine ne takdir edildiyse, nasibi odur."
Bize Abdülaziz b. Abdullah, ona İbrrahim b. Sa'd, ona İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona Ebu Hüreyre Hz. Peygamber'in (sav.) şöyle buyurduğunu söyledi: "Adem (as) ile Musa (as) aralarında tartıştılar. Musa, Adem'e “hataların seni cennetten çıkardı” dedi. Hz. Adem de ona “sen, Allah'ın risaletle ve kelamıyla seçkin kıldığı Musa'sın. Ama sen ben yaratılmadan önce takdir edilmiş bir şeyden dolayı beni kınıyorsun” dedi." Bunun ardından Rasulullah (sav) iki kez "Adem, Musa'ya galip geldi." dedi.