1100 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Musa, ona Ebu Davud et-Tayâlisî, ona da Abdülvâhid b. Süleym şöyle rivayet etmiştir: Mekke'ye geldim, Atâ b. Ebu Rabâh'la karşılaştım ve ona “ey Ebu Muhammed, Basralılar kader hakkında konuşup duruyorlar” dedim. O, “ey oğul, sen Kur'ân'ı okuyor musun” dedi. Ben, “evet” dedim. O, “Zuhruf (suresini) oku” dedi. Ben de okudum: "Hâ Mîm. Apaçık Kitab'a andolsun ki, iyice anlayasınız diye biz, onu Arapça bir Kur'an yaptık. Şüphesiz o, katımızdaki ana kitapta (Levh-i Mahfuz'da) mevcuttur, çok yücedir, hikmetlerle doludur." Bana, “ümmü'l-Kitâb nedir, bilir misin” dedi. Ben “Allah ve rasulü daha iyi bilir” dedim. Atâ, “Allah'ın gökleri ve yeri yaratmazdan evvel yazdığı bir kitaptır. Onun içerisinde Firavun'ın cehennemlik olduğu, "Ebu Leheb'in elleri kurusun ve kurudu da" bilgileri vardır” dedi ve şöyle devam etti: Rasulullah'ın sahâbîsi Ubâde b. Sâmit'in oğlu Velid ile karşılaştım ve “ölüm esnasında babanın sana vasiyeti ne idi” diye sordum, bana şöyle cevap verdi: Babam beni çağırdı ve bana, “Allah'a karşı takva sahibi ol. Allah'a ve hayrıyla, şerriyle kaderin tümüne inanmadıkça Allah'a karşı takva sahibi olamayacağını bil. Bu hal üzere ölmezsen ateşe girersin. Ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim” dedi: "Allah'ın ilk yarattığı kalemdir. Ona “yaz” diye buyurdu. O, “ne yazayım” dedi. Allah, “kaderi, olmuş ve kıyamete kadar olacak şeyleri” yaz buyurdu." Ebu İsa şöyle demiştir: Bu rivayet, bu tarikten garîb bir hadistir.
Açıklama: Kültürümüzde Hadisler projesini ilgilendiren kısım: أَوَّلَ مَا خَلَقَ اللَّهُ الْقَلَمُ
Bize Yahya b. Musa, ona Vekî, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Hz. Âişe'nin (r. anhâ) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle dua ederdi: "Allah'ım! Tembellikten, yaşlılıktan, borçlu olmaktan ve günah işlemekten sana sığınırım. Allah'ım! Cehennem azabından ve fitnesinden, kabir azabından, zenginlik fitnesinin şerrinden, fakirlik fitnesinin şerrinden, Mesih Deccal fitnesinin şerrinden sana sığınırım. Allah'ım! Kar ve dolu suyu ile günahlarımı yıka. Beyaz elbisenin kirden arındırıldığı gibi kalbimi günahlardan arındır. Doğu ile batıyı birbirinden uzaklaştırdığın gibi benimle de günahlarımın arasını uzaklaştır."
Allah onlarda bir hayır görseydi elbette onlara işittirirdi. Fakat işittirseydi bile yine onlar yüz çevirerek dönerlerdi.
Bize Muallâ b. Esed, ona Vuheyb, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Âişe'nin (r.anha) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şu duayı söylerdi: "Allah'ım! Tembellikten, yaşlılıktan, günah işlemekten ve borçlu olmaktan sana sığınırım. Allah'ım! kabir fitnesinden ve azabından, Cehennem fitnesinden ve azabından, zenginlik fitnesinin şerrinden Sana sığınırım. Fakirlik fitnesinin şerrinden Sana sığınırım. Mesih Deccal fitnesinin şerrinden Sana sığınırım. Allah'ım! Kar ve dolu suyu ile günahlarımı yıka. Beyaz elbisenin kirden arındırıldığı gibi kalbimi günahlardan arındır. Doğu ile batıyı birbirinden uzaklaştırdığın gibi benimle de günahlarımın arasını uzaklaştır."
Bize Muhammed, ona Ebu Muaviye, ona Hişam b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyir), ona da Aişe'nin (ra) söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle dua ederdi: "Allah'ım! Cehennem fitnesinden ve cehennem azabından, kabir fitnesinden ve kabir azabından, zenginliğin fitnesinin şerrinden, fakirliğin fitnesinin şerrinden sana sığınırım. Allah'ım! Mesih Deccal'in fitnesinin şerrinden sana sığınırım. Allah'ım! Hatalarımı kar ve dolu suyu ile yıka. Beyaz elbiseyi kirden temizlediğin gibi kalbimi de hata ve günahlardan temizle. Benimle hatalarımın arasını doğu ile batının arasını uzaklaştırdığın gibi uzaklaştır. Allah'ım! Tembellikten, ihtiyarlıktan, günahtan ve borçtan sana sığınırım."