Öneri Formu
Hadis Id, No:
10545, M006732
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو بَكْرِ بْنُ أَبِى شَيْبَةَ وَهَنَّادُ بْنُ السَّرِىِّ قَالاَ حَدَّثَنَا أَبُو الأَحْوَصِ عَنْ مَنْصُورٍ بِهَذَا الإِسْنَادِ فِى مَعْنَاهُ وَقَالَ "فَأَخَذَ عُودًا" . وَلَمْ يَقُلْ مِخْصَرَةً . وَقَالَ ابْنُ أَبِى شَيْبَةَ فِى حَدِيثِهِ عَنْ أَبِى الأَحْوَصِ ثُمَّ قَرَأَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم .
Tercemesi:
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Hennâd b. Seriy, onlara Ebu Ahvas, ona Mansur (bu isnadla aynı manada) rivayet etti. "Eline bir çubuk aldı" dedi. Bir asa demedi. İbn Ebu Şeybe, Ebu Ahvas'dan rivayet ettiği kendi hadisinde "Sonra Rasulullah (sav) okudu." dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Kader 6732, /1092
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Habib es-Sülemî (Abdullah b. Habib b. Rabî'a)
3. Sa'd b. Ubeyde es-Sülemi (Sa'd b. Ubeyde)
4. Ebu Attab Mansur b. Mu'temir es-Sülemî (Mansur b. Mu'temir b. Abdullah)
5. Ebu Ahvas Sellâm b. Süleym el-Hanefî (Sellâm b. Süleym)
6. Ebu Bekir İbn Ebu Şeybe el-Absî (Abdullah b. Muhammed b. İbrahim b. Osman)
Konular:
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
219125, İHM001139
Hadis:
ثنا مُحَمَّدُ بْنُ عَلِيِّ بْنِ مُحْرِزٍ، نا يَعْقُوبُ يَعْنِي ابْنَ إِبْرَاهِيمَ بْنِ سَعْدٍ، ثنا أَبِي، عَنِ ابْنِ إِسْحَاقَ قَالَ: حَدَّثَنِي حَكِيمُ بْنُ حَكِيمِ بْنِ عَبَّادِ بْنِ حُنَيْفٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، أَنَّ عَلِيَّ بْنَ الْحُسَيْنِ، أَخْبَرَهُ أَنَّ أَبَاهُ الْحُسَيْنَ بْنَ عَلِيٍّ، حَدَّثَهُ أَنَّ أَبَاهُ عَلِيَّ بْنَ أَبِي طَالِبٍ أَخْبَرَهُ قَالَ: دَخَلَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَلَيَّ وَعَلَى فَاطِمَةَ مِنَ اللَّيْلِ، فَقَالَ لَنَا: «قُومَا فَصَلِّيَا» ، ثُمَّ رَجَعَ إِلَى بَيْتِهِ فَلَمَّا مَضَى هَوِيٌّ مِنَ اللَّيْلِ رَجَعَ، فَلَمْ يَسْمَعْ لَنَا حِسًّا، فَقَالَ: "قُومَا فَصَلِّيَا" قَالَ: فَقُمْتُ، وَأَنَا أَعْرُكُ عَيْنِيَّ، فَقُلْتُ: يَا رَسُولَ اللَّهِ، وَاللَّهِ مَا نُصَلِّي إِلَّا مَا كَتَبَ اللَّهُ لَنَا، إِنَّمَا أَنْفُسُنَا بَيْدِ اللَّهِ إِذَا شَاءَ يَبْعَثُنَا بَعَثَنَا، فَوَلَّى رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَهُوَ يَضْرِبُ بِيَدِهِ عَلَى فَخِذِهِ، وَهُوَ يَقُولُ: "مَا نُصَلِّي إِلَّا مَا كَتَبَ اللَّهُ لَنَا؟" {وَكَانَ الْإِنْسَانُ أَكْثَرَ شَيْءٍ جَدَلًا} [الكهف: 54]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Ali b. Muhriz, ona Yakub b. İbrahim b. Sa'd, ona babası, ona İbn İshak, ona Hakîm b. Hakîm b. Abbâd b. Huneyf, ona ibn Şihâb, ona Ali b. Hüseyin, ona babası Hüseyin b. Ali, ona da babası Ali b. Ebu Tâlib (ra) şöyle söylemiştir:
Rasulullah (sav) bir gece benim ve kızı Fatıma'nın yanına gelerek "Kalkın ve namaz kılın" dedi. Sonra evine döndü. Geceden uzun bir müddet geçince bize hiç duyurmadan yanımıza tekrar gelip "Kalkın ve namaz kılın" dedi.
Ben gözlerimi ovuşturarak kalktım ve şöyle dedim: Ya Rasulallah! 'Allah yazmış/dilemiş olsaydı mutlaka kılardık çünkü canlarımız O'nun elindedir, dilerse bizi uyandırır biz uyanırız' dedim. Bunun üzerine Rasulullah (sav) geri dönüp eliyle dizine vurarak ve şöyle diyordu: "Allah yazmış olsaydı mutlaka kılardık, insanoğlu tartışmaya ne kadar da düşkündür."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Huzeyme, Sahih-i İbn Huzeyme, Salât 1139, 2/31
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
Konular:
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Sahabe, kader ve kaza anlayışları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
239711, İHS006175
Hadis:
6175 - أَخْبَرَنَا ابْنُ قُتَيْبَةَ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ مَوْهِبٍ، حَدَّثَنَا ابْنُ وَهْبٍ، عَنْ أُسَامَةَ بْنِ زَيْدٍ، عَنْ أَبِي حَازِمٍ، عَنْ سَهْلِ بْنِ سَعْدٍ، عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَنَّهُ كَانَ يَقُولُ: "إِنَّ الرَّجُلَ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ فِيمَا بَيْنَهُ وَبَيْنَ النَّاسِ وَإِنَّهُ لِمَنْ أَهْلِ النَّارِ، وَإِنَّ الرَّجُلَ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ فِيمَا بَيْنَهُ وَبَيْنَ النَّاسِ وَإِنَّهُ لِمَنْ أَهْلِ الْجَنَّةِ"
Tercemesi:
Bize İbn Kuteybe, ona Yezid b. Mevheb, ona İbn Vehb, ona Üsame b. Zeyd, ona Ebu Hâzim, ona Sehl b. Sa'd'ın söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bir adam cennetliklerin amelini yapar, yapar hatta cennetliklerle arasında hiç bir mesafe kalmaz (bir de bakarsın ki) o, cehennemliklerden oluverir. Bir adam da cehennemliklerin amelini yapar yapar hatta cehennemliklerle kendisi arasında hiç bir mesafe kalmaz (bir de bakarsın ki) o, cennetliklerden oluverir."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Tarih 6175, 14/50
Senetler:
1. Sehl b. Sa'd es-Sâidi (Sehl b. Sa'd b. Malik b. Halid b. Sa'lebe)
Konular:
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
219126, İHM001140
Hadis:
ثنا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ، نا حُجَيْنُ بْنُ الْمُثَنَّى أَبُو عُمَيْرٍ، حَدَّثَنَا اللَّيْثُ يَعْنِي ابْنَ سَعْدٍ، عَنْ عُقَيْلٍ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ عَلِيِّ بْنِ الْحُسَيْنِ، أَنَّ حَسَنَ بْنَ عَلِيٍّ، حَدَّثَهُ كَذَا قَالَ لَنَا ابْنُ رَافِعٍ: إِنَّ حَسَنَ بْنَ عَلِيٍّ، حَدَّثَهُ عَنْ عَلِيِّ بْنِ أَبِي طَالِبٍ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ طَرَقَهُ وَفَاطِمَةَ بِنْتِ رَسُولِ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَقَالَ: "أَلَا تُصَلُّونَ؟" فَقُلْتُ: يَا رَسُولَ اللَّهِ، إِنَّمَا أَنْفُسُنَا بَيْدِ اللَّهِ فَإِنْ شَاءَ أَنْ يَبْعَثَنَا بَعَثَنَا، فَانْصَرَفَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حِينَ قُلْتُ ذَلِكَ، وَلَمْ يُرْجِعْ إِلَيَّ شَيْئًا، ثُمَّ سَمِعْتُهُ وَهُوَ مُدْبِرٌ يَضْرِبُ فَخِذِهِ، وَيَقُولُ: {وَكَانَ الْإِنْسَانُ أَكْثَرَ شَيْءٍ جَدَلًا} [الكهف: 54]
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Râfi, ona Huceyn b. el-Müsennâ Ebu Umeyr, ona Leys b. Sa'd, ona Ukayl, ona İbn Şihâb, ona Ali b. Hüseyin, ona Hüseyin b. Ali, ona Ali b. Ebu Tâlib (ra) şöyle söylemiştir:
Rasulullah (sav) (bir gece) kızı Fatıma'nın (ra) kapısını çalarak "Namaz kılmıyor musunuz" diye seslendi. Ali dedi ki: 'Ey Allah'ın Rasulü, canlarımız Allah'ın elindedir, o bizi uyandırmak isterse uyandırır.' Ben bunu söyleyince Rasulullah (sav) bana hiçbir cevap vermeden ayrılıp gitti. Sonra arkasını dönmüş giderken dizine vurarak "Gerçekten insan tartışmaya çok düşkün olan bir varlıktır." (Kehf 18/54) ayetini söylediğini işittim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Huzeyme, Sahih-i İbn Huzeyme, Salât 1140, 2/32
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
Konular:
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Sahabe, kader ve kaza anlayışları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
239712, İHS006176
Hadis:
6176 - أَخْبَرَنَا أَبُو خَلِيفَةَ، حَدَّثَنَا الْقَعْنَبِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ الْعَزِيزِ بْنُ مُحَمَّدٍ، عَنِ الْعَلَاءِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ: "إِنَّ الرَّجُلَ لَيَعْمَلُ الزَّمَانَ الطَّوِيلَ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ، ثُمَّ يَخْتِمُ اللَّهُ لَهُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ فَيَجْعَلُهُ مِنْ أَهْلِ النَّارِ، وَإِنَّ الرَّجُلَ لَيَعْمَلُ الزَّمَانَ الطَّوِيلَ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ، ثُمَّ يَخْتِمُ اللَّهُ لَهُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ فَيَجْعَلُهُ مِنْ أَهْلِ الْجَنَّةِ"
Tercemesi:
Bize Ebu Halife, ona el-Ka'nebî, ona Abdülaziz b. Muhammed, ona Alâ b. Abdurrahman, ona babası, ona Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Bir kimse uzun zaman cennetliklerin amelini yapar, sonra Allah (cc) cehennemliklerin ameliyle onun amelini sona erdirir ve cehennemliklerden olur. Bir kimse de uzun zaman cehennemliklerin amelini yapar, sonra Allah(cc) onun amelini cennetliklerin ameliyle sona erdirir ve cennetliklerden olur."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Tarih 6176, 14/51
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
Konular:
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
231859, İHS002566
Hadis:
2566 - أَخْبَرَنَا عُمَرُ بْنُ مُحَمَّدٍ الْهَمْدَانِيُّ، حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ، حَدَّثَنَا يَعْقُوبُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ، عَنْ أَبِيهِ، عَنْ صَالِحِ بْنِ كَيْسَانَ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، قَالَ: أَخْبَرَنِي عَلِيُّ بْنُ الْحُسَيْنِ، أَنَّ أَبَاهُ أَخْبَرَهُ، أَنَّ عَلِيَّ بْنَ أَبِي طَالِبٍ أَخْبَرَهُ، أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ طَرَقَهُ فَقَالَ: "أَلَا تُصَلُّونَ؟" فَقُلْتُ: يَا رَسُولَ اللَّهِ، إِنَّمَا أَنْفُسُنَا بِيَدِ اللَّهِ، فَإِذَا شَاءَ أَنْ يَبْعَثَنَا بَعَثَنَا، فَانْصَرَفَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ حِينَ قُلْتُ ذَلِكَ، وَلَمْ يَرْجِعْ إِلَيَّ شَيْئًا، ثُمَّ سَمِعْتُهُ وَهُوَ يَضْرِبُ بِيَدِهِ وَيَقُولُ [ص:306]: {وَكَانَ الْإِنْسَانُ أَكْثَرَ شَيْءٍ جَدَلًا}
Tercemesi:
Bize Ömer b. Muhammed el-Hemdânî, ona Abd b. Humeyd, ona Yakub b. İbrahim, ona ona babası, ona Salih b. Keysan, ona İbn Şihâb, ona Ali b. Hüseyin, ona babası, ona Ali b. Ebu Tâlib (ra) şöyle söylemiştir:
Rasulullah (sav) (bir gece) onun kapısını çalarak "Namaz kılmıyor musunuz" diye seslendi. Ali dedi ki: 'Ey Allah'ın Rasulü, canlarımız Allah'ın elindedir, o bizi uyandırmak isterse uyandırır.' Ben bunu söyleyince Rasulullah (sav) bana hiçbir cevap vermeden ayrılıp gitti. Sonra eliyle (dizine) vurarak "Gerçekten insan tartışmaya çok düşkün olan bir varlıktır." (Kehf 18/54) ayetini söylediğini işittim.
o
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Salât 2566, 6/305
Senetler:
1. Ebu Hasan Ali b. Ebu Talib el-Hâşimî (Ali b. Ebu Talib b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
Konular:
İman, Esasları: Kader, Allah'ın dilemesi/meşîet
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Sahabe, kader ve kaza anlayışları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
239710, İHS006174
Hadis:
6174 - أَخْبَرَنَا الْفَضْلُ بْنُ الْحُبَابِ الْجُمَحِيُّ، حَدَّثَنَا أَبُو الْوَلِيدِ، وَشُعَيْثُ بْنُ مُحْرِزٍ، قَالَا: حَدَّثَنَا شُعْبَةُ، عَنْ سُلَيْمَانَ الْأَعْمَشِ، عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ، قَالَ: حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَهُوَ الصَّادِقُ الْمَصْدُوقُ: "إِنَّ خَلْقَ أَحَدِكُمْ يُجْمَعُ فِي بَطْنِ أُمِّهِ أَرْبَعِينَ يَوْمًا وَأَرْبَعِينَ لَيْلَةً، ثُمَّ يَكُونُ عَلَقَةً مِثْلَ ذَلِكَ، ثُمَّ يَكُونُ مُضْغَةً مِثْلَ ذَلِكَ، ثُمَّ يَبْعَثُ اللَّهُ إِلَيْهِ مَلَكًا فَيُؤْمَرُ بِأَرْبَعِ كَلِمَاتٍ، فَيَقُولُ: اكْتُبْ عَمَلَهُ وَأَجَلَهُ وَرِزْقَهُ وَشَقِيٌّ أَوْ سَعِيدٌ، وَإِنَّ الرَّجُلَ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ حَتَّى مَا يَكُونُ بَيْنَهُ وَبَيْنَ الْجَنَّةِ إِلَّا ذِرَاعٌ فَيَغْلِبُ عَلَيْهِ الْكِتَابُ الَّذِي سَبَقَ فَيُخْتَمُ لَهُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ، وَإِنَّ الرَّجُلَ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ حَتَّى مَا يَكُونُ بَيْنَهُ وَبَيْنَهَا إِلَّا ذِرَاعٌ فَيَغْلِبُ عَلَيْهِ الْكِتَابُ الَّذِي سَبَقَ فَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ فَيَدْخُلُ الْجَنَّةَ"
Tercemesi:
Bize Fadl b. Hubâb el-Cümahî, ona Ebu Velîd ve Şuayb b. Muhriz, onlara Şu'be, ona Süleyman el-A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona Abdullah'ın naklettiğine göre her daim doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilmiş olan Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Sizden birinizin yaratılışı, annesinin karnında kırk gün kırk gecede tamamlanır. Sonra bu sürede alaka (kan pıhtısı) haline gelir. Sonra yine bu sürede mudğa (et parçası) haline gelir. Sonra Allah ona dört kelime ile; yani ameli, eceli, rızkını ve said veya şaki (cennetlik veya cehennemlik) olacağını yazmak üzere bir melek gönderir. Muhakkak ki bir kişi cennetliklerin amelini yapar, hatta cennetle arasında bir zira bir mesafe kalır ama sonra önceden yazılan bu kitabı galip gelir ve nihayetinde cehennemliklerin ameliyle (ömrünü) tamamlar. Yine bir kişi cehennemliklerin amelini yapar, hatta cehennemle arasında bir zira kadar bir mesafe kalır, sonra önceden (yazılan) bu kitabı galip gelir ve cennetliklerin amelini yaparak cennete girer."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Tarih 6174, 14/47
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
Konular:
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
239718, İHS006182
Hadis:
6182 - أَخْبَرَنَا عَلِيُّ بْنُ الْحُسَيْنِ بْنِ سُلَيْمَانَ، بِالْفُسْطَاطِ، حَدَّثَنَا إِبْرَاهِيمُ بْنُ يَعْقُوبَ الْجَوْزَجَانِيُّ، حَدَّثَنَا عُثْمَانُ بْنُ عُمَرَ، حَدَّثَنَا عَزْرَةُ بْنُ ثَابِتٍ، عَنْ يَحْيَى بْنِ عُقَيْلٍ، عَنْ يَحْيَى بْنِ يَعْمَرَ، عَنْ أَبِي الْأَسْوَدِ الدِّيلِيِّ، قَالَ: قَالَ لِي عِمْرَانُ بْنُ حُصَيْنٍ: يَا أَبَا الْأَسْوَدِ أَرَأَيْتَ مَا يَعْمَلُ النَّاسُ الْيَوْمَ وَيَكْدَحُونَ فِيهِ، أَشَيْءٌ قُضِيَ عَلَيْهِمْ وَمَضَى أَوْ فِيمَا يَسْتَقْبِلُونَ مِمَّا أَتَاهُمْ بِهِ نَبِيُّهُمْ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، وَاتُّخِذَتْ بِهِ الْحُجَّةُ عَلَيْهِمْ؟ فَقُلْتُ: بَلْ شَيْءٌ قُضِيَ عَلَيْهِمْ وَمَضَى عَلَيْهِمْ.
قَالَ: فَيَكُونُ ذَلِكَ ظُلْمًا؟ قَالَ: فَفَزِعْتُ مِنْ ذَلِكَ فَزَعًا شَدِيدًا، فَقُلْتُ: إِنَّهُ لَيْسَ شَيْءٌ إِلَّا خَلْقُ اللَّهِ وَمِلْكُ يَدِهِ، مَا يُسْأَلُ عَمَّا يَفْعَلُ وَهُمْ يَسْأَلُونَ، فَقَالَ عِمْرَانُ: سَدَّدَكَ اللَّهُ أَوْ وَفَّقَكَ اللَّهُ، أَمَا وَاللَّهِ مَا سَأَلْتُكَ إِلَّا لِأَحْزِرَ عَقْلَكَ إِنَّ رَجُلًا مِنْ مُزَيْنَةَ أَتَى رَسُولَ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ، فَقَالَ: يَا رَسُولَ اللَّهِ أَرَأَيْتَ مَا يَعْمَلُ النَّاسُ الْيَوْمَ وَيَكْدَحُونَ فِيهِ، أَشَيْءٌ قُضِيَ عَلَيْهِمْ وَمَضَى عَلَيْهِمْ، أَوْ فِيمَا يَسْتَقْبِلُونَ مِمَّا أَتَاهُمْ بِهِ نَبِيُّهُمْ وَاتُّخِذَتْ عَلَيْهِمْ بِهِ الْحُجَّةُ؟ فَقَالَ: "بَلْ شَيْءٌ قُضِيَ عَلَيْهِمْ وَمَضَى عَلَيْهِمْ"، قَالَ: فَلِمَ نَعْمَلُ إِذًا؟ قَالَ: "مَنْ كَانَ اللَّهُ خَلَقَهُ لِوَاحِدَةٍ مِنَ الْمَنْزِلَتَيْنِ فَهُوَ يُسْتَعْمَلُ لَهَا، وَتَصْدِيقُ ذَلِكَ فِي كِتَابِ اللَّهِ: {وَنَفَسٍ وَمَا سَوَّاهَا فَأَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوَاهَا} [الشمس: 8]"
Tercemesi:
Bize Ali b. Hüseyin b. Süleyman, ona İbrahim b. Yakub el-Cevzecânî, ona Osman b. Ömer, ona Azra b. Sabit, ona Yahya b. Ukayl, ona Yahya b. Ya'mer, ona Ebü'l-Esved ed-Düelî şöyle söylemiştir: Bana İmran b. Husayn dedi ki, insanların bugün yaptıkları ameller ve çabaladıkları şeyler hakkında ne düşünüyorsun? Bunlar onlar hakkında verilmiş ve kesinleşmiş bir hüküm müdür? yoksa Peygamberlerinin getirdiği ve amel etmelerini gerektirecek delillerle karşılaşmalarıyla mı ilgilidir? Ben insanların yaptıkları amellerin kesinleşmiş ve ezelden takdir edilmiş olduğunu söyledim. İmran 'Öyleyse bu zulüm olmuyor mu? Bundan dolayı dehşete kapıldım' dedi. Ben de her şeyi Allah'ın yarattığını ve her şeyin onun tasarrufunda olduğunu, Allah'ın fiillerinden dolayı sorguya çekilemeyeceğini fakat insanların yaptıklarından dolayı hesaba çekileceğini söyledim. Bunun üzerine bana 'Allah seni affetsin veya Allah seni muvaffak kılsın. Ben bunları sadece seni sınamak için sormuştum.' dedi ve ekledi: (Bir gün) Müzeyne kabilesinden bir adam Rasulullah'a (sav) gelerek şöyle dedi: Ya Rasulallah! İnsanların bugün yaptıkları ameller ve çabaladıkları şeyler hakkında ne düşünüyorsun? Bunlar onlar hakkında verilmiş ve kesinleşmiş bir hüküm müdür? Yoksa Peygamberlerinin getirdiği ve amel etmelerini gerektirecek delillerle karşılaşmalarıyla mı ilgilidir? Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Hayır, bu ezelden takdir edilmiş ve verilmiş bir hükümdür." Adam o halde niçin amel ediyoruz dedi. Hz. Peygamber de (sav) "Allah bir kimseyi iki varış yerinden hangisi için yaratmışsa o kişi ona göre amel ettirilir. Allah'ın kitabındaki ‘Nefse ve onu şekillendirene, sonra da ona iyilik ve kötülük kabiliyeti verene and oslun' (eş-Şems, 91/7-8) ayeti de bunu tasdik etmektedir." buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Hibban, Sahih-i İbn Hibban, Tarih 6182, 14/60
Senetler:
1. Ebu Nüceyd İmran b. Husayn el-Ezdî (İmran b. Husayn b. Ubeyd b. Halef b. Abdünühüm)
Konular:
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7822, İM000076
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ وَمُحَمَّدُ بْنُ فُضَيْلٍ وَأَبُو مُعَاوِيَةَ ح وَحَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ مَيْمُونٍ الرَّقِّىُّ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ وَمُحَمَّدُ بْنُ عُبَيْدٍ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ زَيْدِ بْنِ وَهْبٍ قَالَ قَالَ عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْعُودٍ حَدَّثَنَا رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم وَهُوَ الصَّادِقُ الْمَصْدُوقُ قَالَ: " يُجْمَعُ خَلْقُ أَحَدِكُمْ فِى بَطْنِ أُمِّهِ أَرْبَعِينَ يَوْمًا ثُمَّ يَكُونُ عَلَقَةً مِثْلَ ذَلِكَ ثُمَّ يَكُونُ مُضْغَةً مِثْلَ ذَلِكَ ثُمَّ يَبْعَثُ اللَّهُ إِلَيْهِ الْمَلَكَ فَيُؤْمَرُ بِأَرْبَعِ كَلِمَاتٍ فَيَقُولُ اكْتُبْ عَمَلَهُ وَأَجَلَهُ وَرِزْقَهُ وَشَقِىٌّ أَمْ سَعِيدٌ . فَوَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ إِنَّ أَحَدَكُمْ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ حَتَّى مَا يَكُونُ بَيْنَهُ وَبَيْنَهَا إِلاَّ ذِرَاعٌ فَيَسْبِقُ عَلَيْهِ الْكِتَابُ فَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ فَيَدْخُلُهَا وَإِنَّ أَحَدَكُمْ لَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ النَّارِ حَتَّى مَا يَكُونُ بَيْنَهُ وَبَيْنَهَا إِلاَّ ذِرَاعٌ فَيَسْبِقُ عَلَيْهِ الْكِتَابُ فَيَعْمَلُ بِعَمَلِ أَهْلِ الْجَنَّةِ فَيَدْخُلُهَا "
Tercemesi:
Bize Ali b. Muhammed, ona Vekî' ve Muhammed b. Fudayl ve Ebu Muaviye (T) Bize Ali b. Meymûn er-Rakî, ona Ebu Muaviye ve Muhammed b. Ubeyd, onlara A'meş, ona Zeyd b. Vehb, ona Abdullah b. Mesûd'un söylediğine göre kendisi doğru söyleyen ve doğruluğu tasdik edilen Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Sizden birinizin yaratılışı, annesinin karnında kırk günde tamamlanır. Sonra bu sürede alaka (kan pıhtısı) haline gelir. Sonra yine bu sürede mudğa (et parçası) haline gelir. Sonra Allah ona dört kelime ile; yani rızkını, ecelini, amelini ve said veya şaki (cennetlik veya cehennemlik) olacağını yazmasını emrettiği bir melek gönderir. Canımı elinde tutan Allah'a yemin olsun ki, sizden birisi cennetliklerin amelini yapar, hatta cennetle arasında bir zira kadar bir mesafe kalır, ama sonra (yazılan) bu kitabı öne geçer ve cehennemliklerin amelini yaparak oraya girer. Yine biriniz cehennemliklerin amelini yapar, hatta cehennemle arasında bir zira kadar bir mesafe kalır, sonra (yazılan) bu kitabı öne geçer ve cennetliklerin amelini yaparak oraya girer."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
İbn Mâce, Sünen-i İbn Mâce, Mukaddime 10, /26
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Süleyman Zeyd b. Vehb el-Cühenî (Zeyd b. Vehb)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Abdullah Muhammed b. Ubeyd et-Tenafisî (Muhammed b. Ubeyd b. Abdurrahman)
5. Ebu Hasan Ali b. Meymun el-Attar (Ali b. Meymun)
Konular:
İman, Esasları, Kaza ve Kader
Kader, amel, ilm-i ezelîye rağmen amel
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
KTB, YARATILIŞ
Yaratılış, ceninin oluşum safhaları
Öneri Formu
Hadis Id, No:
10526, M006725
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ نُمَيْرٍ وَزُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ - وَاللَّفْظُ لاِبْنِ نُمَيْرٍ - قَالاَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنْ عَمْرِو بْنِ دِينَارٍ عَنْ أَبِى الطُّفَيْلِ عَنْ حُذَيْفَةَ بْنِ أَسِيدٍ يَبْلُغُ بِهِ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: "يَدْخُلُ الْمَلَكُ عَلَى النُّطْفَةِ بَعْدَ مَا تَسْتَقِرُّ فِى الرَّحِمِ بِأَرْبَعِينَ أَوْ خَمْسَةٍ وَأَرْبَعِينَ لَيْلَةً فَيَقُولُ يَا رَبِّ أَشَقِىٌّ أَوْ سَعِيدٌ فَيُكْتَبَانِ فَيَقُولُ أَىْ رَبِّ أَذَكَرٌ أَوْ أُنْثَى فَيُكْتَبَانِ وَيُكْتَبُ عَمَلُهُ وَأَثَرُهُ وَأَجَلُهُ وَرِزْقُهُ ثُمَّ تُطْوَى الصُّحُفُ فَلاَ يُزَادُ فِيهَا وَلاَ يُنْقَصُ"
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdullah b. Nümeyr ve Züheyr b. Harb (lafız İbn Nümeyr'e aittir), onlara Süfyân b. Uyeyne, Amr b. Dînâr, ona Ebu Tufeyl, ona Huzeyfe b. Esîd’in söylediğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Nutfenin rahme yerleşmesinden kırk, kırk beş gece geçtikten sonra ona bir melek gelir ve Ey Rabbim! Şaki mi said mi olacak diye sorar. Bunlar yazılır. Sonra, erkek mi olacak dişi mi? olacak diye sorar, bunlar yazılır. Sonra ameli, eseri, eceli, rızkı yazılır. Sonra sahifeler dürülüp, kapatılır. Bundan sonra bu hususlarda ne bir eksik ne bir fazla olmaz."
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Kader 6725, /1090
Senetler:
1. Ebu Süreyha Huzeyfe b. Esîd el-Gıfarî (Huzeyfe b. Esîd)
2. Ebu Tufeyl Amir b. Vasile el-Leysi (Amir b. Vasile b. Abdullah b. Umeyr b. Cabir)
3. Amr b. Dinar el-Cümahî (Amr b. Dinar)
4. Ebu Muhammed Süfyan b. Uyeyne el-Hilâlî (Süfyân b. Uyeyne b. Meymûn)
5. Ebu Abdurrahman Muhammed b. Numeyr el-Hemdânî el-Hârifî (Muhammed b. Abdullah b. Numeyr el-Hemedânî)
Konular:
Kader, kader-amel ilişkisi
KTB, KADER
Yaratılış, ceninin oluşum safhaları