387 Kayıt Bulundu.
Ebû Davud dedi ki: İbn Abbas'ın (ra) sözü; bize Ahmed b. Salih ve Muhammed b. Yahya -ki bu Ahmed b. Salih'in hadisidir-, onlara Abdürrezzak, ona Mamer, ona ez-Zührî, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman b. Avf ve Muhammed b. Abdurrahman b. Sevban, onlara da Muhammed b. İyas'ın rivayet ettiğine göre; "İbn Abbas, Ebu Hureyre ve Abdullah b. Amr b. el-Âs'a, kocasının henüz ilişkide bulunmadan üç talakla boşadığı bâkire kızın durumu soruldu, onlar da kız başka biriyle evlenip boşanmadan ona helal olmaz ediler." [Ebû Davud dedi ki: Malik, ona Yahya b. Said, ona Bükeyr b. el-Eşec, ona da Muaviye b. Ebu Ayyaş bizzat şahit olduğu bu olayı şöyle anlatmış: Muhammed b. İyas b. el-Bükeyr, İbnü'z-Zübeyr ile Asım b. Ömer'e gelerek bu meseleyi sormuş, onlar da İbn Abbas ile Ebu Hureyre'ye git, bunu onlara sor demişler. Ben de onları Hz. Aişe'nin (r.anha) yanında bırakıp geldim, diyerek yukarıda geçen haberi nakletmiş.] [Yine Ebû Davud dedi ki: Bu konuda İbn Abbas'ın (ra) sözü şudur: (Bir defada verdiği) üç talak ile insan, gerdeğe girsin girmesin evlendiği karısını kesin olarak boşamış olur. Artık o kadın, başka biriyle evlenip boşanmadan ona helal olmaz. Bu, para değişimi ile ilgili habere benziyor. İbn Abbas (ra) para değişiminde (değiştirilen paradaki eşitsizliğin faiz sayılmayacağını) söylerdi. Sonra bundan döndü.]
Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya, ona Übeydullah, ona Kasım b. Muhammed, ona da Âişe şöyle demiştir: Bir kimse karısını üç talâk ile boşadı. Sonra kadın başka bir erkekle evlendi ve ikinci koca da (ilişkiye girmeden) kadını boşadı. Hz. Peygamber'e (sav) “bu kadının ilk kocasıyla yeniden evlenmesi helal midir?” diye soruldu. Peygamber (sav) de "ikinci erkek kadının balçığından, birinci erkeğin tattığı gibi tatmadıkça (cinsel ilişkiye girmedikçe) helâl olmaz" buyurdu
Bize Ebu Davud el-Harrânî, ona Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyûb es-Sahtiyânî, ona da İbrahim b. Meysere, Tavûs'un şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ebû's-Sahbâ, İbn Abbâs’a geldi ve ona: "Biliyor musun, Resûlullah (sav) ve Ebû Bekir döneminde, bir kimse hanımını üç talâkla boşadığında, bu bir boşama sayılırdı?' diye sordu. İbn Abbâs da ona: 'Evet, öyleydi. Fakat Ömer’in dönemine gelindiğinde, insanlar boşama işini sık yapmaya başladılar. Hz. Ömer de onların aleyhine olacak şekilde bunu (üç talâkı) geçerli saydı.'
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Süfyân, ona Zührî, ona Urve, ona da Âişe (r.anha) şöyle rivayet etmiştir: Rifâa el-Kurazî'nin karısı Peygamber'e (sav) geldi ve “ben Rifâa'nın nikâhında idim, beni kesin talak ile boşadı. Ben de daha sonra Abdurrahman b. Zubeyir ile evlendim. Fakat Abdurrahman'ın cinsel organı, elbise saçağı gibi gevşek” dedi. Peygamber (sav) kadına "sen tekrar Rifâa'ya dönmek mi istiyorsun? Ancak kocan Abdurrahman senin balçağından, sen de onun balçağından tatmadıkça ona geri dönemezsin" buyurdu. O sırada Ebu Bekir, Peygamber'in (sav) yanında oturuyor, Hâlid b. Saîd b. Âs da kapıda, içeriye girmek üzere kendisine izin verilmesini bekliyordu. Hâlid Ebu Bekir'e hitaben “şu kadının Peygamber'in yanında açıkça konuştuğu şeyleri işitmiyor musun?” dedi