450 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Ebu Said el-Eşec, ona Ebu Üsâme, ona Avf, ona İbn Sîrîn ve Hilâs, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den hadisin aynısını (mislehû) ya da benzerini (nahvehû) rivayet etmiştir. Tirmizî bu hadis hakkında şu değerlendirmelerde bulunmuştur: 'Bu konuda Ebu Said ve Ümmü İshak el-Ğaneviyye'den de hadis nakledilmiştir. Ebu Hureyre rivayeti, hasen-sahih bir hadistir. İlim ehlinin büyük çoğunluğuna göre uygulama (amel), bu hadise göredir. Süfyân es-Sevrî, Şâfiî, Ahmed (b. Hanbel) ve İshâk (b. Râhûye) bu görüştedir. Mâlik b. Enes ise 'Ramazan ayında unutarak yiyip içen kimsenin orucunu kaza etmesi gerekir' demiştir. Ancak birinci görüş daha doğrudur.
Açıklama: Hadisin metni için bk. T000721.
Bize Ebu Said el-Eşec, ona Ebu Üsâme, ona Avf, ona İbn Sîrîn ve Hilâs, onlara da Ebu Hureyre aynı veya benzeri bir rivayette bulunmuştur. Buna göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Unutarak yiyip içen kimse, orucunu bozmuş sayılmaz. O, Allah'ın rızık olarak verdiği bir ikramdır." Tirmizî, hadis hakkında şu değerlendirmelerde bulunmuştur: Bu konuda Ebu Said ve Ümmü İshak el-Ğaneviyye'den de hadis nakledilmiştir. Ebu Hureyre hadisi, hasen-sahih bir hadistir. İlim ehlinin çoğunluğuna göre uygulama (amel) bu hadise göredir ki Süfyân es-Sevrî, Şâfiî, Ahmed (b. Hanbel) ve İshâk (b. Râhûye) de bu görüştedir. Mâlik b. Enes ise 'Ramazan orucunu unutarak bozan kimsenin orucunu kaza etmesi gerekir' demiştir. Ancak, birinci görüş daha doğrudur.
Açıklama: Hadisin metni için bk. T000721.
Bize Ebu Ma'mer, ona Abdülvâris, ona Eyyûb, ona Abdullah b. Said b. Cübeyr, ona babası (Said b. Cübeyr), ona da İbn Abbas (r.anhüma) şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav) Medine'ye geldiğinde Yahudiler'i aşure günü oruç tutarken gördü ve 'Bu oruç da nedir?' buyurdu. Onlar 'Bu, kutlu bir gündür. Zira bu, Allah'ın İsrail oğullarını düşmanlarından kurtardığı gündür. Bundan dolayı Musa, bu günde oruç tutmuştur' dediler. Hz. Peygamber (sav) 'Ben, Musa'ya (as) sizden daha lâyığımdır" buyurup aşure günü oruç tuttu ve o günün oruçlu geçirilmesini emretti."
Bize Ubeydullah b. Musa, ona İbn Uyeyne, ona Ubeydullah b. Ebu Yezid, ona da İbn Abbas (r.anhüma) şöyle rivayet etmiştir: "Nebî'nin (sav), başka günlere üstün tutarak oruçlu geçirmek için araştırıp sorduğu şu gün ve ayın dışında başka bir günü ve ayı görmedim: Aşure gününü ve ramazan ayını."
Bize Yezid b. Harun, ona Muhammed b. Amr, ona Ebu Seleme (Abdullah b. Abdurrahman), ona da Ebu Hüreyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Andolsun ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur. Oruçlu için iki sevinç ânı vardır: Biri, orucunu açtığı an yaşadığı sevinç, diğeri de kıyamet günü [Rabb'ine kavuştuğu an] yaşayacağı sevinçtir."
Bize Yahya b. Yahya ve Muhammed b. Rumh, o ikisine Leys; (T) Bize Kuteybe, ona Leys, ona İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman b. Avf, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam ramazan ayında hanımı ile birlikte olup Rasulullah'a (sav) bu durum hakkında fetva sormak için geldi. Nebî (sav) ona '(Azat edecek) bir köle bulabilir misin?' diye sordu. Adam 'Hayır' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Peki iki ay oruç tutabilir misin?' buyurdu. Adam 'Hayır' deyince, Rasulullah (sav) 'O zaman altmış fakiri doyur' buyurdu."
Bize Yahya b. Yahya, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Züheyr b. Harb ve İbn Nümeyr, onlara Süfyân b. Uyeyne, ona Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Nebî'ye (sav) gelip 'Ya Rasulullah! Helak oldum.' dedi. Hz. Peygamber (sav) "Seni helak eden de nedir?' buyurdu. Adam 'Ramazanda hanımımla beraber oldum' dedi. Rasulullah (sav) adama 'Azat edecek bir köle bulabilir misin?' deyince, 'Hayır' cevabını verdi. Nebî (sav) 'Peki peş peşe iki ay oruç tutabilir misin?' diye sorunca, adam 'Hayır' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Peki altmış fakiri doyuracak yiyeceği bulabilir misin?' dedi. Adam yine 'Hayır' dedi. Ardından adam oturdu. Bir vakit sonra Rasulullah'a (sav) içi hurma dolu bir sepet getirildi. Hz. Peygamber (sav) adama 'Al bunu, sadaka olarak dağıt' buyurdu. Adam 'Medine'nin şu iki siyah tepesi arasında bizden daha ihtiyaç sahibi yoktur' dedi. Bu cevap üzerine Hz. Peygamber (sav) yan dişleri gözükecek kadar güldü, sonra da 'Hadi git, ailene o hurmaları yedir' buyurdu."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Amr en-Nâkıd ve Züheyr b. Harb, onlara Süfyân b. Uyeyne, ona Ebu'z-Zinâd, ona el-A'rec, ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biri oruçlu iken yemeğe davet edildiğinde 'Kuşkusuz ben oruçluyum' desin."
Bize Yahya b. Yahya, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Züheyr b. Harb ve İbn Nümeyr, onlara Süfyân b. Uyeyne, ona Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Nebî'ye (sav) gelip 'Ya Rasulullah! Helak oldum.' dedi. Hz. Peygamber (sav) "Seni helak eden de nedir?' buyurdu. Adam 'Ramazanda hanımımla beraber oldum' dedi. Rasulullah (sav) adama 'Azat edecek bir köle bulabilir misin?' deyince, 'Hayır' cevabını verdi. Nebî (sav) 'Peki peş peşe iki ay oruç tutabilir misin?' diye sorunca, adam 'Hayır' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Peki altmış fakiri doyuracak yiyeceği bulabilir misin?' dedi. Adam yine 'Hayır' dedi. Ardından adam oturdu. Bir vakit sonra Rasulullah'a (sav) içi hurma dolu bir sepet getirildi. Hz. Peygamber (sav) adama 'Al bunu, sadaka olarak dağıt' buyurdu. Adam 'Medine'nin şu iki siyah tepesi arasında bizden daha ihtiyaç sahibi yoktur' dedi. Bu cevap üzerine Hz. Peygamber (sav) yan dişleri gözükecek kadar güldü, sonra da 'Hadi git, ailene o hurmaları yedir' buyurdu."
Bize Yahya b. Yahya, Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, Züheyr b. Harb ve İbn Nümeyr, onlara Süfyân b. Uyeyne, ona Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Nebî'ye (sav) gelip 'Ya Rasulullah! Helak oldum.' dedi. Hz. Peygamber (sav) "Seni helak eden de nedir?' buyurdu. Adam 'Ramazanda hanımımla beraber oldum' dedi. Rasulullah (sav) adama 'Azat edecek bir köle bulabilir misin?' deyince, 'Hayır' cevabını verdi. Nebî (sav) 'Peki peş peşe iki ay oruç tutabilir misin?' diye sorunca, adam 'Hayır' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Peki altmış fakiri doyuracak yiyeceği bulabilir misin?' dedi. Adam yine 'Hayır' dedi. Ardından adam oturdu. Bir vakit sonra Rasulullah'a (sav) içi hurma dolu bir sepet getirildi. Hz. Peygamber (sav) adama 'Al bunu, sadaka olarak dağıt' buyurdu. Adam 'Medine'nin şu iki siyah tepesi arasında bizden daha ihtiyaç sahibi yoktur' dedi. Bu cevap üzerine Hz. Peygamber (sav) yan dişleri gözükecek kadar güldü, sonra da 'Hadi git, ailene o hurmaları yedir' buyurdu."