450 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bana Malik (b. Enes), ona Ebu Zinâd, ona A'rec (Abdurrahman b. Hürmüz), ona da Ebu Hüreyre (ra) Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Canım kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha güzeldir. (Allah (cc) şöyle buyurur:) 'Kulum cinsel arzusunu, yemesini ve içmesini benim için terk eder. Zira oruç benim rızam içindir, onun mükâfatını da (hakkıyla) ancak ben veririm. Yapılan her iyiliğin mükafatı, on katından yedi yüz katına kadar verilecektir, fakat oruç bundan istisnadır. Zira oruç benim rızam içindir, onun mükâfatını da (hakkıyla) sadece ben veririm'."
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu‘be, ona Abbas el-Cüreyrî, ona da Ebu Osman, Ebu Hureyre’nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Can dostum bana, ölünceye kadar terk etmeyeceğim şu üç şeyi tavsiye etti: Uyumadan önce vitir kılmamı, her aydan üç gün oruç tutmamı ve kuşluk vaktinde iki rekât namaz kılmamı."
Bize Muhammed b. Yusuf, ona Süfyân, ona Habîb b. Ebu Sâbit, ona Ebu Mutavvis, ona babası (Mutavvis), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Herhangi bir ruhsat ve hastalık olmaksızın ramazan ayından bir gün oruç tutmayan kimse için, sene boyunca oruç tutsa da bütün yıl tuttuğu oruçları o orucun kazası yerine geçmez."
Bize Ebu Velîd, ona Şu'be, ona Habîb b. Ebu Sâbit, ona Umâre b. Umeyr, ona Ebu Mutavvis, ona babası (Mutavvis), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ramazan ayında Allah'ın tanımış olduğu bir ruhsat olmaksızın bir gün orucunu bozan kimseye için, bütün seneyi oruçlu geçirmesi o (bozduğu) orucun kazası olamaz."
Bize Süleyman b. Davud el-Hâşimî, ona İbrahim b. Sa'd, ona Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Rasulullah'ın (sav) huzuruna gelip 'Helak oldum!' dedi. Nebî (sav) 'Nedir seni helak eden?' diye sorunca, adam 'Ramazan ayında hanımımla beraber oldum' diye cevap verdi. Hz. Peygamber (sav) 'Öyleyse bir köle azat etmelisin' dedi. Adam 'Kölem yok ki' deyince, Rasulullah (sav), 'O zaman peş peşe iki ay oruç tutmalısın' dedi. Adam, 'Onu da yapamam' dedi. Nebî (sav), 'O halde altmış yoksulu doyurmalısın' buyurdu. Adam 'Ona da imkan bulamam' dedi. O esnada Hz. Peygamber'e (sav) içerisinde hurma olan bir sepet getirildi. Rasulullah (sav) 'Nerede o soru soran? Al bunları sadaka olarak dağıt' buyurdu. Adam 'Benim ailemden daha yoksulu mu varki yâ Rasulallah! Vallahi Medine'nin şu iki taşlı tepesi arasında bizden daha fakir bir aile yoktur' dedi. Adamın bu söz üzerine Nebî (sav) yan dişleri gözükecek kadar güldü ve 'O zaman siz yiyin' buyurdu."
Bize Ubeydullah b. Abdülmecid, ona Mâlik (b. Enes), ona İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam ramazan ayında orucunu bozmuştu... diyerek söz konusu hadisi zikretti."
Bize Yezid b. Harun, ona Avvâm, ona Süleyman b. Ebu Süleyman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Dostum (Hz. Peygamber) bana, şimdiye dek terk etmediğim şu üç şeyi tavsiye etmiştir: Vitir namazını kılmadan uyumamamı, her aydan üç gün oruç tutmamı ve iki rekat kuşluk namazını bırakmamamı."
Bize Ebu Âsım, ona Muhammed b. Rifâa, ona Süheyl, ona babası (Ebu Sâlih es-Semmân), ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Nebî (sav) pazartesi ve perşembe günleri oruç tutardı. Kendisine bunu sordum. Cevaben şöyle buyurdu: 'Ameller pazartesi ve perşembe günleri (Allah'a) arz olunur.'"
Bize Kuteybe, ona İbn Lehîa, ona Ebu Esved, ona Urve b. Zübeyr ve Süleyman b. Yesâr, onlara da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah, yolunda bir gün oruç tutanı, cehennemden 70 sene uzak tutar." Râvilerden biri 70 sene derken diğeri 40 sene demiştir. Ebu İsa der ki: Bu hadis, bu tarikten garîb bir hadistir. (Senetteki) Ebu Esved'in adı Muhammed b. Abdurrahman b. Nevfel el-Esedî el-Medenî'dir. Ebu İsa der ki: Bu konuda Ebu Said, Enes, Ukbe b. Âmir ve Ebu Ümâme'den de hadis rivayet edilmiştir.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona Süfyân b. Uyeyne, ona Zührî, ona da Humeyd b. Abdurrahman, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Bir adam Rasulullah'ın (sav) huzuruna gelip 'Helak oldum!' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Seni helak eden nedir?' buyurdu. O, 'Ramazan (ayında) hanımımla beraber oldum' dedi. Nebî (sav) 'Bir köle azat etmelisin' buyurdu. O 'Bulamam ki' deyince, Rasulullah (sav) 'Peş peşe iki ay oruç tutmalısın' buyurdu. Adam 'Ona da tâkat getiremem' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'O zaman altmış fakiri doyurmalısın' buyurdu. Adam 'Onu da yapamam' deyince, Nebî (sav) 'Otur' buyurdu. Adam da oturdu. O otururken 'arak denilen (hurma dolu) bir sepet getirildi. Rasulullah (sav) adama 'Git, bunları sadaka olarak dağıt' buyurdu. Adam 'Yâ Rasulallah! Seni hak ile gönderen Allah'a yemin olsun ki, Medine'nin iki taşlığı arasında bizden daha muhtaç bir ev halkı yoktur' dedi. Hz. Peygamber (sav) de 'Al götür bunu ve ailene yedir' buyurdu." [Bize Harmele b. Yahya, ona Abdullah b. Vehb, ona Abdülcebbâr b. Ömer, ona Yahya b. Said, ona İbn Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) '(Bozduğun) orucun yerine bir gün oruç tut' buyurduğunu rivayet etmiştir.]