Giriş

Bize Hasan b. Ali, ona Abdürrezzak, ona Ma'mer, ona da Zührî, bu hadisi mana olarak nakletmiştir. Zührî hadise şöyle bir ilavede bulunmuştur: "Bu durum, sadece ona özel bir ruhsattı. Bugün biri bunu yapacak olsa, muhakkak keffaret ödemesi gerekir." [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi Leys b. Sa'd, Evzâî, Mansur b. Mu'temir ve İrâk b. Mâlik; İbn Uyeyne'nin rivayet ettiği hadisin manasına uygun şekilde nakletmişlerdir. (İçlerinden) Evzâî, hadise 'Allah'tan bağışlanma dile' ilavesinde bulunmuştur.]


Açıklama: Rivayetin tamamı için bk. D002390.

    Öneri Formu
14579 D002391 Ebu Davud, Sıyam, 37

Bize Ahmed b. Hanbel, ona Yahya b. Said, ona Süfyân, ona Habib, ona Umâre, ona İbn Mutavvıs, ona babası (Mutavvıs), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) naklen İbn Kesir ve Süleyman'ın hadisleri gibi nakilde bulunmuştur. [Ebû Davud şöyle demiştir: Süfyan ve Şube'den rivayet edilen senetlerde, râvinin İbn Mutavvis mi yoksa Ebu Mutavvis mi olduğu hususunda ihtilaf edilmiştir.]


Açıklama: İlgili rivayet için bk. D002396.

    Öneri Formu
14595 D002397 Ebu Davud, Sıyam, 38

Bize Müsedded ve Muhammed b. İsa, onlara Süfyan, ona Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Nebî'ye (sav) gelip 'Helak oldum' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Ne oldu?' buyurunca, 'Ramazan'da hanımımla beraber oldum' dedi. Rasulullah (sav) 'Azat edeceğin bir köle bulabilir misin? buyurdu. Adam 'Hayır' dedi. Nebî (sav) 'İki ay peş peşe oruç tutabilir misin?' buyurdu. Adam 'Hayır' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'Peki altmış fakiri doyurabilir misin?' buyurdu. Adam yine 'Hayır' dedi. Rasulullah (sav) (adama) 'Otur' buyurdu. Derken, Nebî'ye (sav) içerisinde hurma olan bir sepet getirildi. O da adama 'Al, bunu infak et' buyurdu. Adam 'Ya Rasulallah! Medine'nin şu iki taşlığı arasında bizden daha fakir bir aile yok ki' deyince, Rasulullah (sav) ön dişleri gözükene dek güldü ve 'O halde, onu ailene yedir' buyurdu. [Müsedded, başka bir rivayette 'azı dişleri (gözükene dek)' demiştir.]


    Öneri Formu
14576 D002390 Ebu Davud, Sıyam, 37

Bize Cafer b. Müsafir, ona İbn Ebu Füdeyk, ona Hişâm b. Sa'd, ona İbn Şihâb, ona da Ebu Seleme b. Abdurrahman, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini nakletmiştir: "Bir adam Nebî'ye (sav) ramazan ayında orucunu bozmuş olarak geldi... diyerek bu hadisi aktarmış, ancak (hadisin lafızlarında şöyle bir değişiklik yapmıştır. '... Ardından, içerisinde on beş sâ' (45 kg) kadar hurma bulunan bir sepet getirildi. Hz. Peygamber (sav) de adama 'Sen ve ailen onu yiyin. Bir gün (kaza olarak) oruç tut ve Allah'tan af dile' buyurdu.' demiştir."


    Öneri Formu
14585 D002393 Ebu Davud, Sıyam, 37

Bize Abdullah b. Mesleme, ona Mâlik, ona İbn Şihâb, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Bir adam Ramazan'da orucunu bozdu da Rasulullah (sav) ondan, köle azat etmesini veya iki ay peş peşe oruç tutması ya da altmış fakiri doyurmasını istedi. Adam 'Hiçbirine de imkan bulamam' deyince, Hz. Peygamber (sav) 'Otur bakalım' dedi. O esnada Rasulullah'a (sav) içerisinde hurma olan bir sepet getirildi. O da adama 'Al bunu, infak et' buyurdu. Adam 'Ya Rasulallah! Benden daha muhtaç biri yok ki' deyince, Rasulullah (sav) azı dişlerini görünecek şekilde güldü ve adama 'Öyleyse sen ye' buyurdu." [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi İbn Cüreyc, Zührî'den, Malik rivayetinin lafzına uygun olarak 'Bir adam orucunu bozdu' diyerek aktarmış, ancak hadisi 'Ya köle azat edersin veya iki ay oruç tutarsın ya da altmış fakiri doyurursun' şeklinde (muhatap sıyga ile) nakletmiştir.]


    Öneri Formu
14583 D002392 Ebu Davud, Sıyam, 37

Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be; (T) Bize Muhammed b. Kesir, ona Şube, ona Habib b. Ebu Sâbit, ona Umâre b. Umeyr, ona İbn Mutavvıs, ona babası (Mutavvıs), -Muhammed b. Kesir ise, ona Ebu Mutavvıs, ona babası şeklinde nakletmiştir- ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'ın kendisine vermiş olduğu bir ruhsat olmaksızın ramazan ayında bir gün orucunu bozan kimse, tüm seneyi oruçlu geçirse, tutmadığı orucun yerine geçemez."


    Öneri Formu
14592 D002396 Ebu Davud, Sıyam, 38

Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be; (T) Bize Muhammed b. Kesir, ona Şube, ona Habib b. Ebu Sabit, ona Umare b. Umeyr, ona İbn Mutavvıs, ona babası (Mutavvıs), -Muhammed b. Kesir , ona Ebu Mutavvıs, ona babası şeklinde nakletmiştir- ona da Ebu Hureyre (ra), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'ın kendisine vermiş olduğu bir ruhsat olmaksızın kim ramazan ayında bir gün orucunu bozsa, tüm seneyi oruç tutsa da bozduğu o orucun yerine geçmez."


    Öneri Formu
270802 D002396-2 Ebu Davud, Sıyam, 38

Bize Müsedded ve Muhammed b. İsa, -mânâ aynıdır- onlara Süfyan, ona ez-Zührî, ona Humeyd b. Abdurrahman, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: Bir adam Nebî'ye (sav) gelip helâk oldum dedi. Hz. Peygamber (sav); "ne oldu" buyurdu. (Adam), Ramazan'da hanımımla beraber oldum dedi. Rasulullah (sav); "azat edeceğin bir köle bulur musun" buyurdu. O, hayır dedi. Nebî (sav); "iki ay peş peşe oruç tutabilir misin" buyurdu. O, hayır dedi. Hz. Peygamber (sav); "(peki), 60 fakiri doyurabilir misin" buyurdu. (Adam), hayır dedi. Rasulullah (sav); (adama), "otur" buyurdu. (Derken), Nebî'ye (sav) içerisinde hurma olan bir sepet getirildi de (o adama) "bunu infak et" buyurdu. O, ya Rasulullah! (Medine'nin) iki taşlığı arasında bizden daha fakir bir aile yok ki dedi. Rasulullah (sav), (bu söz üzerine) ön dişleri gözükene dek güldü! Nebî (sav); "(o halde), onu ailene yedir" buyurdu. [Müsedded, başka bir rivayette azı dişleri demiştir.]


    Öneri Formu
270801 D002390-2 Ebu Davud, Sıyam, 37

Bize Ali b. Hucr, ona İsa b. Yunus, ona Hişâm b. Hassân, ona Muhammed b. Sîrîn, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kusmak durumunda kalan kimsenin orucunu kaza etmesi gerekmez. Bile isteye kusan ise orucunu kaza etsin." Tirmizî bu hadis hakkında şu değerlendirmelerde bulunmuştur: 'Bu konuda Ebu Derdâ, Sevbân ve Fedâle b. Ubeyd'den de hadis nakledilmiştir. Ebu Hureyre hadisi hasen-garib bir hadis olup, bu rivayeti Hişâm'ın İbn Sîrîn'den, onun Ebu Hureyre'den, onun da Hz. Peygamber'den (sav) sadece İsa b. Yunus tariki ile naklettiğini biliyoruz. Muhammed (b. İsmail el-Buhârî) de 'Bu hadisin mahfûz olduğunu zannetmiyorum' demiştir.' Ebu İsa (et-Tirmizî) açıklamalarına şöyle devam etmiştir: 'Bu hadis, Ebu Hureyre kanalıyla Hz. Peygamber'den (sav) pek çok tarik ile nakledilmiş olsa da isnadı sahih değildir. Ebu Derdâ, Sevbân ve Fedâle b. Ubeyd'den Hz. Peygamber'in istifra edip orucunu bozduğu rivayet edilmiş olsa da bu hadisin izahı şöyledir: Rasulullah (sav) nafile orucu tutmaktaydı, istifra edince vücudu zayıf düştü, bundan dolayı da orucunu bozdu. Nitekim bu durum bazı hadislerde de açık bir şekilde rivayet edilmiştir. İlim ehli nezdinde uygulama (amel), Ebu Hureyre vasıtasıyla Hz. Peygamber'den (sav) rivayet edilen şu hadise göredir: 'Kusmak durumunda kalan kimsenin orucunu kaza etmesi gerekmez. Bile isteye kusan ise orucunu kaza etsin.' Süfyân es-Sevrî, Şâfiî, Ahmed (b. Hanbel) ve İshâk (b. Râhûye) bu görüştedir.


    Öneri Formu
14144 T000720 Tirmizi, Savm, 25

Bize Muhammed b. Beşşâr, ona Yahya b. Said ve Abdurrahman b. Mehdî, onlara Süfyân, ona Habîb b. Ebu Sâbit, ona Ebu Mutavvis, ona babası (Mutavvis), ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ramazan orucundan bir günü bir ruhsat ya da hastalık olmaksızın tutmayan kimse, senenin tümünü oruçlu geçirse dahi, o orucunu kaza etmiş sayılmaz." [Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: "Ebu Hureyre hadisini sadece bu tarikten bilmekteyiz. Muhammed'i (b. İsmail el-Buhârî) de 'Ebu Mutavvis'in ismi Yezid b. Mutavvis'tir. Bu hadisi dışında onun hakkında bir bilgim yoktur' derken işittim.]


    Öneri Formu
14156 T000723 Tirmizi, Savm, 27