448 Kayıt Bulundu.
Bize Muhammed b. Müsennâ, ona Yahya, ona Yezid, ona da Seleme şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), -aşure gününde- bir adamdan insanlara; 'O gün yemek yiyen kimselerin günü kalan kısmını oruçlu geçirmelerini, yemeyenlerin de oruçlarına devam etmelerini' ilan etmesini istedi."
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona Yahya b. Said, ona da Ebu Seleme, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Üzerimde ramazan ayından kalan oruç borcu olurdu da (ertesi senenin) şaban ayı gelene dek onu kaza edemezdim."
Açıklama: Hz. Âişe başka rivayetlerde, bunun sebebinin Hz. Peygamber'le meşgul olmaktan kaynaklandığını bildirmiştir.
Bize Muhammed b. Hâtim, ona Hibbân, ona Abdullah, ona İbn Uyeyne, ona Eyyûb, ona Kuşeyr'den bir râvi (şeyh), ona da amcası (Enes b. Mâlik el-Ka'bî) hadisi rivayet etmiş, sonra Ebu Kilâbe onu devesinin üzerinde iken görüp 'O hadisi bir daha naklet' diyerek talepte bulunmuş, o râvi de tekrar amcası (Enes b. Mâlik el-Ka'bî'den) naklen şöyle rivayet etmiştir: "Kendime ait devem ile Nebî'nin (sav) huzuruna vardım. Hz. Peygamber o esnada yemek yiyordu. Rasulullah (sav), 'Buyur, yemek ye!' diye sofraya gelmemi isteyince, 'Ben oruçluyum' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Allah (ac), yolcudan namazın yarısını; (yine yolcudan), hamile ve emzikli kadından da orucu kaldırmıştır' buyurdu.
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah, ona Hâlid el-Hazzâ, ona Ebu Kilâbe, ona da bir kimse şöyle rivayet etmiştir: "Bir ihtiyaç için Nebî'nin (sav) huzuruna geldim. Baktım ki yemek yiyor. Hz. Peygamber (sav) 'Gel, sen de buyur' deyince, 'Ben oruçluyum' dedim. Nebî (sav 'Gel de sana oruç hakkında bazı şeyler anlatayım; Allah, yolcudan namazın yarısını ve orucu kaldırmış, hamile ve emzikli kadın için ise oruç konusunda ruhsat tanımıştır' buyurdu."
Bize Amr b. Mansûr, ona Müslim b. İbrahim, ona Vüheyb b. Hâlid, ona Abdullah b. Sevâde el-Kuşeyrî, ona babası (Sevâde b. Hanzala), ona da Kuşeyrî olan Enes b. Mâlik şöyle rivayet etmiştir: "Kendisi Medine'de iken, yemek yemekte olan Nebî'nin (sav) huzuruna gelmiş. Hz. Peygamber (sav) ona, 'Haydi yemeğe buyur' deyince, o 'Ben oruçluyum' demiş. Nebî (sav) de ona 'Allah (ac), yolcudan orucun sorumluluğunu ve namazın yarısını; hamile ve emzikli kadından da orucun sorumluluğunu kaldırmıştır' buyurmuştur."
Bize Kuteybe, ona Bekir b. Mudar, ona Amr b. Hâris, ona Bükeyr, ona Seleme b. Ekva'ın azatlısı Yezid, ona da Seleme b. Ekva şöyle rivayet etmiştir: "(Oruca güç yetiremeyenler bir yoksulu doyuracak kadar fidye verirler) ayeti nazil olduğunda, bir sonraki ayet inip de öncekinin hükmünü neshedinceye dek, bizden oruç tutmayıp fidye vermek isteyenler bu önceki ayete göre davranırdı."
Bize Muhammed b. İsmail b. İbrahim, ona Yezid, ona Verkâ, ona Amr b. Dînâr, ona Atâ, ona da İbn Abbâs şöyle rivayet etmiştir: "(Oruca güç yetiremeyenler, bir yoksulu doyuracak kadar fidye verirler) ayeti ile, oruca güç yetiremeyen kimseler bir fakiri doyuracak kadar fidye ile yükümlü tutulmuştu. (Kim fazladan hayır işlerse) ayeti ile de başka bir fakiri daha doyurmak kastedilmiş olup, önceki ayet neshedilmemişti. (Bu kendisi için daha hayırlı olur. Bu durumda oruç tutmanız sizin için çok daha hayırlıdır) ayetinde ise, sadece oruç tutamayan veya şifa bulamayacak derecede hasta olan kimseler ruhsat tanınmıştır."
Bize Ali b. Hucr, ona Ali b. Müshir, ona Said, ona Katâde, ona da Muâze el-Adeviyye şöyle rivayet etmiştir: "Bir kadın Âişe'ye gelip 'Hayızlı kadın, temizlendiğinde namazları kaza eder mi?' diye sordu. Âişe ona 'Sen Harûrî (Hâricî) misin?' deyip şöyle ekledi: 'Bizler Rasulullah (sav) döneminde hayız olup temizlenince, Hz. Peygamber (sav) bize oruçları kaza etmemizi emreder, namazları ise kaza etmemizi emretmezdi'."
Bize Ebu Husayn Abdullah b. Ahmed b. Abdullah b. Yunus, ona Abser, ona Husayn, ona Şa'bî, ona da Muhammed b. Sayfî, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav), aşure günü ashabına 'Sizden bugün bir şey yiyen var mı?' diye sorunca, 'Aramızda oruç tutanlar da var, tutmayan da' cevabını verdiler. Hz. Peygamber (sav) de 'Öyleyse günün kalan kısmını oruçlu geçirin. Medine'nin çevresinde oturanlara (ehlü'l-arûd) da haber yollayın, onlar da günlerinin kalanını oruçlu geçirsinler' buyurdu."
Bize Amr b. Mansûr, ona Asım b. Yusuf, ona Ebu Ahvas, ona Talha b. Yahya b. Talha, ona da Mücâhid, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) bir gün yanıma gelip 'Yanınızda (yiyecek) bir şey var mı?' diye sordu. Ben 'Hayır, (yok)' deyince de 'O halde ben oruç tutayım' buyurdu. Sonra bana hediye olarak hays denen bir yemeğin getirildiği başka bir gün daha yanıma uğradı. Hays (yemeğini) sevdiği için, ondan Hz. Peygamber'e (sav) de ayırmıştım. 'Yâ Rasulallah! Bana hays (yemeği) hediye edildi, ben de sana ondan ayırdım' dedim. Rasulullah (sav), 'Oruçlu olarak sabahlamıştım, ancak getir (yiyeyim)' buyurdu. Nebî (sav), o yemeği yedi. Ardından da 'Nafile oruç tutan kişinin misali, sadaka vermek üzere malını (cebincen) çıkaran kimse gibidir. Dilerse onu verir, dilerse (vermeyip, elinde) tutar' buyurdu."