450 Kayıt Bulundu.
Bize Amr b. Ali, ona Abdullah b. Davud, ona Sevr, ona Halid b. Ma'dân, ona da Rabîa el-Cüraşî, Âişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), şaban ve ramazan aylarını oruçlu geçirir; pazartesi ve perşembe günlerini de oruç tutmak için kollardı (fırsat bilirdi)."
Bana Hilâl b. Alâ, ona babası (Alâ b. Hilâl), ona Ubeydullah, ona Zeyd, ona Ebu İshak, ona Abdullah b. Hâris, ona da Ali b. Ebu Tâlib, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah tebâreke ve teâla şöyle buyurmuştur: 'Oruç benim için tutulur ve onun karşılığını da (hakkıyla) ancak ben veririm. Orucunu açtığındaki ve Rabbine kavuştuğundaki olmak üzere, oruçlu için iki sevinç vakti vardır.' Canım kudret elinde olan Allah'a (cc) and olsun ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur."
Bize Ali b. Harb, ona Muhammed b. Fudayl, ona Ebu Sinân Dirâr b. Mürre, ona Ebu Salih, ona da Ebu Said, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah tebâreke ve teâla şöyle buyurmuştur: 'Oruç benim için tutulur ve onun karşılığını da (hakkıyla) ancak ben veririm. Oruçlunun iki sevinci vardır. Orucunu açtığında bir sevinir, bir de Allah'a kavuşup da mükafatını aldığında sevinir.' Muhammed'in canı kudret elinde olan Allah'a (cc) andolsun ki, oruçlunun ağız kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoştur."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Abdülhakem, ona Şuayb, ona Leys, ona İbn Hâd, ona Süheyl, ona İbn Ebu Ayyâş, ona da Ebu Said (el-Hudrî), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah (ac), kendi yolunda bir gün oruç tutan her bir kulun yüzünü, oruçlu olduğu o gün sebebiyle cehennemden yetmiş yıllık mesafede uzaklaştırır."
Bize Ömer b. Muhammed b. Hasan b. Tel, ona babası (Muhammed b. Hasan el-Esedî), ona Süfyân es-Sevrî, ona Eyyûb, ona Ebu Kilâbe, ona da Enes (b. Mâlik), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah, yolcudan namazın yarısını; (yine yolcudan), hamile ve emzikli kadından da orucu kaldırmıştır."
Açıklama: Yolcu, hamile ve emzikli kadından orucun kaldırılması demek, o durumdayken üzerlerine orucun farz olmaması, sonradan kendilerine kaza ruhsatının verilmesi demektir. Yoksa bu kimselerden oruç mükellefiyetinin tamamıyla kalkması anlaşılmamalıdır.
Bize Kuteybe, ona İbn Ebu Adî, ona Ebu Yunus, ona da Simâk şöyle rivayet etmiştir: Ramazan ayı mı yoksa şaban mı olduğuna dair şüphe edilen günde (yevm-i şekte), İkrime'nin yanına girdim. Baktım ki ekmek, sebze ve süt yiyip içiyordu. Bana da 'Buyur ye' dedi. Ben de oruçlu olduğunu söyledim. İkrime, Allah adına yemin ederek 'Muhakkak orucunu bozacaksın' dedi. Ben iki kere 'subhânallâh' desem de yemin edip hiç taviz vermediğini görünce, yanaşıp '(Bu konuda) bildiğin ne varsa söyle bakalım' dedim. O da İbn Abbas'tan naklen Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu nakletti: "Ramazan hilalini görerek oruca başlayın, şevvalin hilalini görerek de bayram edin. Eğer hilalle aranıza bir bulut ya da bir karaltı girecek olur da (hilali göremezseniz), şaban ayının gün sayısını (otuza) tamamlayın. Bu durumdayken hemen ramazan ayını oruçla karşılamayın, şabandan bir günü de ramazana eklemeyin."
Bize Muhammed b. Hâtim, ona Hibbân, ona Abdullah, ona İbn Uyeyne, ona Eyyûb, ona Kuşeyr'den bir râvi (şeyh), ona da amcası (Enes b. Mâlik el-Ka'bî) hadisi rivayet etmiş, sonra Ebu Kilâbe onu devesinin üzerinde iken görüp 'O hadisi bir daha naklet' diyerek talepte bulunmuş, o râvi de tekrar amcası (Enes b. Mâlik el-Ka'bî'den) naklen şöyle rivayet etmiştir: "Kendime ait devem ile Nebî'nin (sav) huzuruna vardım. Hz. Peygamber o esnada yemek yiyordu. Rasulullah (sav), 'Buyur, yemek ye!' diye sofraya gelmemi isteyince, 'Ben oruçluyum' dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav) 'Allah (ac), yolcudan namazın yarısını; (yine yolcudan), hamile ve emzikli kadından da orucu kaldırmıştır' buyurdu.
Bize Süveyd b. Nasr, ona Abdullah, ona Hâlid el-Hazzâ, ona Ebu Kilâbe, ona da bir kimse şöyle rivayet etmiştir: "Bir ihtiyaç için Nebî'nin (sav) huzuruna geldim. Baktım ki yemek yiyor. Hz. Peygamber (sav) 'Gel, sen de buyur' deyince, 'Ben oruçluyum' dedim. Nebî (sav 'Gel de sana oruç hakkında bazı şeyler anlatayım; Allah, yolcudan namazın yarısını ve orucu kaldırmış, hamile ve emzikli kadın için ise oruç konusunda ruhsat tanımıştır' buyurdu."
Bize Amr b. Mansûr, ona Müslim b. İbrahim, ona Vüheyb b. Hâlid, ona Abdullah b. Sevâde el-Kuşeyrî, ona babası (Sevâde b. Hanzala), ona da Kuşeyrî olan Enes b. Mâlik şöyle rivayet etmiştir: "Kendisi Medine'de iken, yemek yemekte olan Nebî'nin (sav) huzuruna gelmiş. Hz. Peygamber (sav) ona, 'Haydi yemeğe buyur' deyince, o 'Ben oruçluyum' demiş. Nebî (sav) de ona 'Allah (ac), yolcudan orucun sorumluluğunu ve namazın yarısını; hamile ve emzikli kadından da orucun sorumluluğunu kaldırmıştır' buyurmuştur."
Bize Kuteybe, ona Bekir b. Mudar, ona Amr b. Hâris, ona Bükeyr, ona Seleme b. Ekva'ın azatlısı Yezid, ona da Seleme b. Ekva şöyle rivayet etmiştir: "(Oruca güç yetiremeyenler bir yoksulu doyuracak kadar fidye verirler) ayeti nazil olduğunda, bir sonraki ayet inip de öncekinin hükmünü neshedinceye dek, bizden oruç tutmayıp fidye vermek isteyenler bu önceki ayete göre davranırdı."