Giriş

Bize Humeyd b. Mes'ade, ona Süfyân b. Habîb, ona Sevr b. Yezîd, ona Halid b. Ma'dân, ona Abdullah b. Büsr, ona da kız kardeşi (Nehime bt. Büsr), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Allah'ın size farz kıldığı oruçlar dışında cumartesi günü oruç tutmayın. Sizden biri (o gün) sadece bir üzüm çöpü veya bir dal parçası da olsa alsın onu emsin (iftar etsin, orucunu bozsun)." [Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen bir hadistir. O günde orucun mekruh olması, kişinin orucunu sadece cumartesi günlerine denk getirmesinden dolayıdır. Çünkü Yahudiler, cumartesi gününü tazim ederler.]


    Öneri Formu
14233 T000744 Tirmizi, Savm, 43

Bize Kuteybe, ona Abdülvâris, ona Yunus, ona Hasan, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), aşure orucunun ayın (muharremin) onuncu günü tutulmasını emretti." [Ebu İsa şöyle demiştir: İbn Abbas hadisi, hasen-sahih bir hadistir. İlim ehli aşure günü konusunda ihtilaf etmiştir. Kimi dokuzuncu, kimi de onuncu gün olduğunu söylemiştir. İbn Abbas'tan rivayet edildiğine göre o, 'Dokuzuncu ve onuncu günde oruç tutun ve Yahudiler'e muhalefet edin' demiştir. Şâfiî, Ahmed (b. Hanbel) ve İshâk (b. Râhûye) de bu hadise göre görüş bildirmişlerdir.]


    Öneri Formu
14279 T000755 Tirmizi, Savm, 50

Bize Harun b. İshak el-Hemdânî, ona Abde b. Süleyman, ona Hişâm b. Urve, ona babası (Urve b. Zübeyr), ona da Aişe şöyle rivayet etmiştir: "Aşure, câhiliye döneminde Kureyş ehlinin oruç tuttuğu bir gündü. Rasulullah (sav) da aşure orucunu tutardı. Medine'ye hicret ettiğinde de aşure orucunu tuttu, insanlara da tutmalarını emretti. Ramazan orucu farz kılındığında ise ramazan orucu farz olan oruç oldu, Hz. Peygamber (sav) de aşure orucunu terk etti. Artık dileyen onu tuttu, dileyen ise tutmadı." [Bu konuda İbn Mesud, Kays b. Sa'd, Câbir b. Semüre, İbn Ömer ve Muâviye'den de hadis nakledilmiştir. Ebu İsa (et-Tirmizî) şöyle demiştir: 'İlim ehli nezdinde uygulama (amel), Aişe hadisine göredir ki o, sahih bir hadistir. İlim ehli aşure günü oruç tutulmasını vacip görmemiş, ancak fazileti ile alakalı zikredilen delillerden (hadislerden) dolayı, o günde oruç tutmak isteyen tutabilir demiştir.]


    Öneri Formu
14260 T000753 Tirmizi, Savm, 49

Bize Ahmed b. Menî, ona Ebu Muâviye, ona Sa'd b. Said, ona Ömer b. Sâbit, ona da Ebu Eyyûb (el-Ensârî), Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ramazan ayını oruçlu geçirip akabinde şevvâlden de altı gün oruç tutan kimse, senenin tamamını oruçlu geçirmiş gibidir." [Bu konuda Câbir, Ebu Hureyre ve Sevbân'dan da hadis nakledilmiştir. Ebu İsa (et-Tirmizî), Ebu Eyyûb hadisinin hasen-sahih bir hadis olduğunu söylemiştir. (İlim ehlinden) bir grup, bu hadisten dolayı şevvâl ayından altı gün oruç tutmayı müstehap görmüştür. İbn Mübârek, şevval orucunun sevap ve tıpkı her ayın üç günü oruç tutmak gibi olduğunu söylemiş, bazı hadislerde 'Şevval orucu, ramazan orucuna ilave edilir' şeklinde nakledildiğini belirtmiştir. İbn Mübârek ayrıca, bu altı günün, şevvâl ayının başında tutulmasını tercih etmiştir. İbn Mübârek'in (bu konuda) şöyle dediği de nakledilmiştir: 'Kişi altı günü (peş peşe değil de) aralıklı olarak tutsa da caizdir.' Bana bu hadisi Abdülaziz b. Muhammed, ona Safvân b. Süleym ve Sa'd b. Said, onlara Ömer b. Sâbit, ona da Ebu Eyyûb, Nebî'den (sav) rivayet etmiştir. Şu'be de, Verkâ' b. Ömer kanalıyla Sa'd b. Said'den bu hadisi rivayet etmiştir. Sa'd b. Said, Yahya b. Said el-Ensârî'nin kardeşi olup, ehl-i hadisten bazıları Sa'd b. Said'i hafızası sebebiyle tenkit etmiştir. Bize Hennâd, ona Hüseyin b. Ali el-Cu'fî, ona da Ebu Musa İsrâîl, Hasan el-Basrî'den naklen şöyle rivayet etmiştir: Hasan'ın yanında şevvâl ayında tutulan altı günlük oruçtan bahsedildiğinde, şöyle demiştir: 'Vallahi, muhakkak ki Allah (cc), bu ayda tutulan oruç vesilesiyle senenin tamamından razı olmuştur!']


    Öneri Formu
14316 T000759 Tirmizi, Savm, 53

Bize Ahmed b. Menî, ona Kesîr b. Hişâm, ona Cafer b. Bürkân, ona Zührî, ona Urve, ona da Âişe şöyle rivayet etmiştir: "Ben ve Hafsa oruçluyduk. Hoşumuza giden bir yemek ikram edildi ve biz de ondan yedik. Çok geçmeden Rasulullah (sav) geldi. Babasının (Ömer'in) kızı olduğundan Hafsa, benden önce davranıp hemen 'Yâ Rasulullah, biz oruçluyduk. Hoşumuza giden bir yemek bize ikram edildi ve biz de ondan yedik' dedi. Hz. Peygamber (sav) de 'Onun yerine bir gün kaza orucu tutun' buyurdu." [Ebu İsa (et-Tirmizî) bu rivayet hakkında şu değerlendirmede bulunmuştur: Bu hadisi Salih b. Ebu Ahdar ve Muhammed b. Ebu Hafsa, Zührî'den, o da Urve vasıtasıyla Aişe'den aynı şekilde rivayet etmiştir. Ancak Mâlik b. Enes, Ma'mer (b. Râşid), Ubeydullah b. Ömer, Ziyâd b. Sa'd ve hadis hafızlarından pek çok kimse, Zührî vasıtasıyla Âişe'den bu hadisi mürsel olarak nakletmiş, senette Urve'yi zikretmemiştir ki, hadisin bu mürsel tariki daha sahihtir. Nitekim İbn Cüreyc, Zührî'ye 'Urve, Aişe'den naklen sana bu hadisi rivayet etti mi?' diye sordum, o da 'Bu konuda Urve'den hiçbir şey işitmedim. Ancak, Süleyman b. Abdülmelik'in hilafeti döneminde bu hadis hakkında Aişe'ye soru soran bazı kimseleri duydum' dedi. Bu rivayeti bize Ali b. İsa b. Yezid el-Bağdâdî, ona Rahv b. Ubâde, ona da İbn Cüreyc nakledip, söz konusu hadisi zikretmiştir. Nebî'nin (sav) ashabından ve başka kimselerden bir kısım ilim ehli, bu hadisin gereğince görüş bildirmiş; nafile oruç tutup da orucunu bozan kimsenin orucunu kazâ etmesi gerektiğini ifade etmişlerdir ki bu, Mâlik b. Enes'in de görüşüdür.]


    Öneri Formu
14206 T000735 Tirmizi, Savm, 36

Bize Kasım b. Dînâr, ona Ubeydullah b. Musa ve Talk b. Ğannâm, onlara Şeybân, ona Âsım, ona Zir, ona da Abdullah (b. Mesud) şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), her ayın en parlak günleri olan üç gününde (ayyâm-ı bîd) oruç tutardı. Cuma günü oruçlu olmadığı ise pek azdı." [Ebu İsa (et-Tirmizî) bu hadisle ilgili şu değerlendirmede bulunmuştur: Bu konuda İbn Ömer ve Ebu Hureyre'den de hadis nakledilmiştir. Abdullah (b. Mesud) hadisi, hasen-garîb bir rivayettir. İlim ehlinden bazısı, cuma günü oruç tutulmasını müstehap görmüştür. Mekruh olan, kişinin önceki veya sonraki gününde oruç tutmayıp sadece cuma günü oruç tutmasıdır. Bu hadisi Asım'dan Şu'be de rivayet etmiş, ancak hadisi merfu olarak aktarmamıştır.]


    Öneri Formu
14227 T000742 Tirmizi, Savm, 41

Bize Kuteybe ve Ahmed b. Abde ed-Dabbî, onlara Hammâd b. Zeyd, ona Ğaylân b. Cerîr, ona Abdullah b. Ma'bed ez-Zimmânî, ona da Ebu Katâde, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Arefe günü tutulan orucu, Allah'ın önceki ve sonraki senenin günahlarına keffaret kılacağını ümit ediyorum." [Tirmizî, bu konuda Ebu Said'den de hadis nakledildiğini, Ebu Katâde hadisinin hasen bir hadis olduğunu söylemiş, Arafat'ta olanların (hacıların) dışındaki kimselerin de arefe günü oruç tutmalarını ilim ehlinin müstehap gördüklerini ifade etmiştir.]


    Öneri Formu
14249 T000749 Tirmizi, Savm, 46

Bize Hennâd ve Ebu Küreyb, onlara Vekî, ona Hâcib b. Ömer, ona da Hakem b. A'rec şöyle rivayet etmiştir: "Ben, Zemzem kuyusunun yanında hırkasını yastık yapmış vaziyette yatmakta olan İbn Abbas'ın yanına gidip 'Aşure orucunun hangi gün olduğunu bana haber ver de o gün oruç tutayım" dedim. İbn Abbas da 'Muharrem ayının hilalini gördüğünde günleri saymaya başla. Ardından, dokuzuncu günü oruçlu olarak sabahla' dedi. 'Muhammed (sav) de mi aynı şekilde oruç tutardı?' dediğimde, 'Evet' cevabını verdi."


    Öneri Formu
14262 T000754 Tirmizi, Savm, 50

Bize Kuteybe ve Ahmed b. Abde ed-Dabbî, onlara Hammâd b. Zeyd, ona Ğaylân b. Cerîr, ona Abdullah b. Ma'bed, ona da Ebu Katâde, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Aşure günü tutulan orucu, önceki senenin günahlarına keffaret kılacağını Allah'tan umuyorum." [Ebu İsa et-Tirmizî, hadis hakkında şu değerlendirmede bulunmuştur: Bu konuda Ali (b. Ebî Tâlib)'den, Muhammed b. Sayfî'den, Seleme b. Ekvâ'dan, Hind b. Esmâ'dan, İbn Abbâs'tan, Rübeyyi bt. Mu'avviz b. Afrâ'dan, Abdurrahman b. Seleme el-Huzâî vasıtasıyla amcasından ve Abdullah b. Zübeyr'den de hadis nakledilmiş olup onlar, Rasulullah'ın (sav) aşure günü orucuna teşvik ettiğini haber vermişlerdir. Pek çok rivayet içerisinde 'Aşure günü orucu, bir senenin (günahlarına) keffârettir' rivayetini, sadece Ebu Katâde'nin bu hadisi ile bilmekteyiz. Ahmed (b. Hanbel) ve İshâk (b. Râhûye) de Ebu Katade hadisi gereğince görüşte belirtmiştir.]


    Öneri Formu
14257 T000752 Tirmizi, Savm, 48

Bana Mâlik, ona da Nâfi, İbn Ömer'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Oruçlu iken zorla (isteyerek) istifra eden kimsenin orucunu kaza etmesi gerekir. Elinde olmadan istifra eden kimsenin ise kaza etmesi gerekmez."


    Öneri Formu
35560 MU000680 Muvatta, Sıyam, 17