785 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bize Ali b. Hucr, ona Velid b. Müslim, ona Muaviye b. Yahya es-Sadefî, ona ez-Zührî, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sadece abdestli olan ezan okuyabilir."
Açıklama: Rivayet munkatıdır. İbn Şihab ile Ebu Hureyre arasında inkıta' vardır.
Bize Hennâd, ona Ebu Zübeyd -Abser b. Kasım-, ona Eş'as, ona da Hasan, Osman b. Ebu Âs'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın (sav) bana vasiyet ettiği son şeylerden biri, ezanına ücret almayacak bir müezzin edinmemdi." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Osman'ın bu hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Âlimlerin ameli (görüşü ve uygulaması) bu hadise göredir. Onlar, müezzinin ezan için ücret almasını hoş karşılamamışlardır (mekruh görmüşlertir). (Müezzinin hasbi olarak (bir karşılık beklemeden) ezan okumasını ise, müstehab saymışlardır.]
Açıklama: Hz. Peygamber bu sözü irtihalinden önce değil, Osman'ı Taif'e vâli olarak uğurlarken söylemiştir (Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, Dârü'l-Kütübi'l-İlmiyye, I, 527).
Bize Muhammed b. Humeyd er-Râzî, ona Ebu Tümeyle, ona Ebu Hamza, ona Cabir, ona Mücahid, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Yedi sene boyunca hasbî olarak müezzinlik yapan kişiye, cehennem'den kurtuluş beratı yazılır." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda Abdullah b. Mesud, Sevban, Muaviye, Enes, Ebu Hureyre ve Ebu Said'den de hadis rivayet edilmiştir. bu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: İbn Abbas'ın bu hadisi, garîb bir hadistir. Ebu Tümeyle'nin ismi, Yahya b. Vâdıh'tır. Ebu Hamza es-Sükkerî'nin ismi ise, Muhammed b. Meymûn'dur. Cabir b. Yezîd el-Cu'fî'ye gelince, (münekkitler) onu zayıf saymışlardır. Yahya b. Said ve Abdurrahman b. Mehdi onu (ondan hadis rivayet etmeyi) terk etmişlerdir. Ebu İsa şöyle demiştir: Cârûd'dan işittiğime göre Vekî (b. Cerrâh) şöyle demiştir: 'Cabir el-Cu'fî olmasaydı Kûfeliler hadissiz; Hammâd olmasaydı da fıkıhsız kalırlardı.']
Bize İshak b. Musa el-Ensârî, ona Ma'n, ona Malik; (T) Bize Kuteybe, ona Malik, ona ez-Zührî, ona Atâ b. Yezîd el-Leysî, ona da Ebu Said, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Ezanı işittiğinizde, müezzinin dediklerinin aynısını söyleyin (tekrar edin)." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda Ebû Râfi', Ebu Hureyre, Ümmü Habîbe, Abdullah b. Amr, Abdullah b. Rabî'a, Âişe, Muaz b. Enes ve Muâviye'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Ebu Said'in bu hadisi, hasen-sahih bir hadistir. Bu hadisi aynı şekilde Ma'mer ve daha pek çok kimse ez-Zührî'den, Malik'in hadisi gibi rivayet etmiştir. (Yine) Abdurrahman b. İshak da, (bu hadisi) ez-Zührî'den, o Said b. Müseyyeb'den, o da Ebu Hureyre vasıtasıyla Nebî'den (sav) rivayet etmiştir. Ancak Mâlik'in rivayet ettiği hadis daha sahihtir.]
Bize Hennâd, ona Ebu Ahvas ve Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "İmam, cemaatin sorumluluğunu taşır; müezzin ise emin kişidir. Allah’ım, imamlara doğru yolu göster, müezzinleri mağfiret et." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda Âişe, Sehl b. Sa'd ve Ukbe b. Âmir'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Ebu Hureyre'nin bu hadisini, Süfyan es-Sevrî, Hafs b. Ğiyâs ve daha pek çok kimse el-A'meş'ten, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Esbât b. Muhammed de, el-A'meş'ten: 'Bana biri, ona Ebu Salih, ona da Ebu Hureyre Hz. Peygamber'den (sav) rivayet edildiğine göre' denilerek nakletmiştir. (Yine) Nâfi' b. Süleyman, Muhammed b. Ebu Salih'ten, ona babası, ona da Aişe Hz. Peygamber'den (sav) bu hadisi rivayet etmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Ebu Zür'a'yı şöyle derken işittim: 'Ebu Salih'in Ebu Hureyre'den naklettiği hadis, Ebu Salih'in Âişe'den rivayet ettiği hadisten daha sahihtir.' Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Muhammed' (Buhârî'yi) şöyle derken işittim: 'Ebu Salih'in Âişe'den rivayet ettiği hadis daha sahihtir.' Yine Buhari, Ali b. el-Medînî'nin 'Bu konuda, Ebu Salih'in ne Ebu Hureyre'den ne de Âişe'den rivayet ettiği hadisler sabittir' dediğini zikretmiştir.]
Açıklama: Hadisteki ''ضَامِنٌ'' ve ''مُؤْتَمَنٌ'' kelimelerinin tercümedeki gibi anlaşılabileceğine dair bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, Dârü'l-Kütübi'l-İlmiyye, I, 523)
Bize Hennâd, ona Abde ve Ya'lâ b. Ubeyd, onlara Abdurrahman b. En'um el-İfrîkî, ona da Ziyad b. Nuaym el-Hadramî, Ziyâd b. Haris es-Sudâ'î'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) sabah namazında ezan okumamı emretti. Ben de okudum. Bilal kamet getirmek istedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: 'Sudâ'lı kardeş ezan okudu; ezanı okuyan kameti de getirir.' buyurdu." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu konuda İbn Ömer'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Ziyad'ın hadisini, sadece el-İfrîkî rivayeti ile biliyoruz. el-İfrîkî ise, hadis âlimleri nazarında zayıftır. Yahya b. Said el-Kattân ve başkaları onu zayıf saymışlardır. Ahmed (b. Hanbel): 'Ben, el-İfrîkî'nin hadisini yazmam' demiştir. Tirmizî şöyle demiştir: Ben Muhammed b. İsmail'i (el-Buhârî), onun durumunu biraz kuvvetli sayarken (ravi olarak durumunu zayıflığın üzerinde değerlendirirken) gördüm. O (el-İfrîkî hakkında): 'Mukâribü'l-hadîs (rivayetleri makbul olmaya yakın, hadisine müsamaha gösterilebilir fakat tam sağlam olmayan bir râvidir)' demiştir. Âlimlerin büyük çoğunluğunun ameli (görüşü ve uygulaması) bu hadise göredir; 'ezan okuyan kameti de getirir' şeklindedir.]
Bize Yahya b. Musa, ona Abdürrezzâk, ona İsrâîl, ona da Simâk b. Harb, Cabir b. Semüre'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah'ın (sav) müezzini, (ezandan sonra hemen) kamet getirmeyip (biraz) beklerdi. Nihayet Hz. Peygamber'in (sav) çıktığını görünce namaz (için) kameti getirirdi." [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Cabir b. Semüre'nin bu hadisi, hasen-sahih bir hadistir. İsrâîl'in Simâk'tan rivayet ettiği hadisini ise, sadece bu tarikten bilmekteyiz. Bazı âlimler de bu yönde görüş beyan etmiştir; 'Müezzin, ezanda '(zamanı hakkında) tasarruf hakkına sahiptir; imam da, kamette daha yetkilidir.' demişlerdir.]
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Vekî', ona Süfyan, ona Halid el-Hazzâ, ona da Ebû Kılâbe, Malik b. Huveyris'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ben ve amcamın oğlu, Rasulullah'ın (sav) geldik. Bize şöyle buyurdu: "Yolculuğa çıktığınızda ezan okuyun, kamet getirin. En büyüğünüz de imam olsun" [Ebu İsa (Tirmizî) şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. İlim ehlinin büyük çoğunluğunun ameli (görüşü ve uygulaması) bu hadise göredir. Onlar, yolculukta ezan okumayı (gerekli gören görüşü) tercih etmişlerdir. Bazı âlimler ise: '(Yolculukta) Kamet yeterlidir. Ezan, sadece insanları toplamak isteyenler için gerekli' demişlerdir. İlk görüş daha sahihtir. Ahmed (b. Hanbel) ve İshak da bu görüştedir.]
Bize Amr b. Ali, ona Yahya, ona İbn Ebu Zi'b, ona Esved b. Alâ b. Câriye es-Sekafî, ona Ebu Seleme b. Abdurrahman, ona da Ebu Hüreyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: "Bir kişi evinden mescidine gitmek üzere çıktığında, attığı her adımın biri bir sevap olarak yazılır, diğer (adımı) ise bir günahı siler."
Açıklama: Hadisteki ''ضَامِنٌ'' ve ''مُؤْتَمَنٌ'' kelimelerinin tercümedeki gibi anlaşılabileceğine dair bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, Dârü'l-Kütübi'l-İlmiyye, I, 523)