Öneri Formu
Hadis Id, No:
12605, M006799
Hadis:
حَدَّثَنَا حَرْمَلَةُ بْنُ يَحْيَى التُّجِيبِىُّ أَخْبَرَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ وَهْبٍ حَدَّثَنِى أَبُو شُرَيْحٍ أَنَّ أَبَا الأَسْوَدِ حَدَّثَهُ عَنْ عُرْوَةَ بْنِ الزُّبَيْرِ قَالَ قَالَتْ لِى عَائِشَةُ يَا ابْنَ أُخْتِى بَلَغَنِى أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عَمْرٍو مَارٌّ بِنَا إِلَى الْحَجِّ فَالْقَهُ فَسَائِلْهُ فَإِنَّهُ قَدْ حَمَلَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم عِلْمًا كَثِيرًا - قَالَ - فَلَقِيتُهُ فَسَاءَلْتُهُ عَنْ أَشْيَاءَ يَذْكُرُهَا عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم . قَالَ عُرْوَةُ فَكَانَ فِيمَا ذَكَرَ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « إِنَّ اللَّهَ لاَ يَنْتَزِعُ الْعِلْمَ مِنَ النَّاسِ انْتِزَاعًا وَلَكِنْ يَقْبِضُ الْعُلَمَاءَ فَيَرْفَعُ الْعِلْمَ مَعَهُمْ وَيُبْقِى فِى النَّاسِ رُءُوسًا جُهَّالاً يُفْتُونَهُمْ بِغَيْرِ عِلْمٍ فَيَضِلُّونَ وَيُضِلُّونَ » . قَالَ عُرْوَةُ فَلَمَّا حَدَّثْتُ عَائِشَةَ بِذَلِكَ أَعْظَمَتْ ذَلِكَ وَأَنْكَرَتْهُ قَالَتْ أَحَدَّثَكَ أَنَّهُ سَمِعَ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ هَذَا قَالَ عُرْوَةُ حَتَّى إِذَا كَانَ قَابِلٌ قَالَتْ لَهُ إِنَّ ابْنَ عَمْرٍو قَدْ قَدِمَ فَالْقَهُ ثُمَّ فَاتِحْهُ حَتَّى تَسْأَلَهُ عَنِ الْحَدِيثِ الَّذِى ذَكَرَهُ لَكَ فِى الْعِلْمِ - قَالَ - فَلَقِيتُهُ فَسَاءَلْتُهُ فَذَكَرَهُ لِى نَحْوَ مَا حَدَّثَنِى بِهِ فِى مَرَّتِهِ الأُولَى . قَالَ عُرْوَةُ فَلَمَّا أَخْبَرْتُهَا بِذَلِكَ قَالَتْ مَا أَحْسِبُهُ إِلاَّ قَدْ صَدَقَ أَرَاهُ لَمْ يَزِدْ فِيهِ شَيْئًا وَلَمْ يَنْقُصْ .
Tercemesi:
Bize Harmele b. Yahya et-Tücîbî, ona Abdullah b. Vehb, ona Ebu Şurayh, ona Ebu Esved, ona da Urve b. Zübeyr şöyle rivayet etmiştir:
Aişe, bana, "Ey kız kardeşimin oğlu! Bana ulaştığına göre Abdullah b. Amr, Hacc'a giderken bize uğrayacakmış. Onunla buluş da ona soru sor. Zira o, Rasulullah'tan (sav) epeyce ilim tahsil etmiştir" dedi. Ben de (Abdullah) ile karşılaştım, ona Hz. Peygamber'den (sav) naklettiği şeyleri sordum. Hz. Peygamber'den (sav) naklen zikrettiği şeylerden biri, "Allah, ilmi insanlardan çekip almaz. Ancak, (onların) alimler(ini) alır da ilmi onlarla beraber (ortadan) kaldırır ve insanlar içinde cahil kimseleri liderler olarak bırakır. (Bu cahil liderler), onlara ilimsizce fetva verirler de (hem kendileri) saparlar (hem de insanları) saptırırlar" hadisi idi. Aişe'ye bu hadisi zikrettiğimde bunu çok ağır buldu ve onu hoş karşılamayıp "Hz. Peygamber'in (sav) böyle buyurduğunu işittiğini söyledi mi?" dedi. Gelecek sene olduğunda da "İbn Amr (yine) geldi. Onunla buluş, ardından ilim konusunda sana zikrettiği hadisi ona sorana dek onu konuştur" dedi. Ben de onunla karşılaştım (ve) ona (o hadisi) sordum. Bana ilk seferinde rivayet ettiği gibi hadisi zikretti. (Aişe'ye durumu) anlattığımda "Onun doğru söylediğini zannediyorum. Görüyorum ki hadiste ne artırma ne de eksiltme yapmış" dedi.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İlim 6799, /1102
Senetler:
1. Ebu Muhammed Abdullah b. Amr es-Sehmî (Abdullah b. Amr b. Âs b. Vail b. Haşim)
2. Urve b. Zübeyr el-Esedî (Urve b. Zübeyr b. Avvam b. Huveylid b. Esed)
3. Ebu Esved Muhammed b. Abdurrahman el-Esedî (Muhammed b. Abdurrahman b. Nevfel b. Esved)
4. Abdurrahman b. Şurayh el-Meafirî (Abdurrahman b. Şurayh)
5. Abdullah b. Vehb el-Kuraşî (Abdullah b. Vehb b. Müslim)
6. Ebu Hafs Harmele b. Yahya et-Tücibi (Harmele b. Yahya b. Abdullah)
Konular:
Bilgi, alimin/ilmin önemi
KTB, İLİM
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15294, T002648
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ حُمَيْدٍ الرَّازِىُّ حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ الْمُعَلَّى حَدَّثَنَا زِيَادُ بْنُ خَيْثَمَةَ عَنْ أَبِى دَاوُدَ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَخْبَرَةَ عَنْ سَخْبَرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « مَنْ طَلَبَ الْعِلْمَ كَانَ كَفَّارَةً لِمَا مَضَى » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ ضَعِيفُ الإِسْنَادِ . أَبُو دَاوُدَ يُضَعَّفُ وَلاَ نَعْرِفُ لِعَبْدِ اللَّهِ بْنِ سَخْبَرَةَ كَبِيِرَ شَىْءٍ وَلاَ لأَبِيهِ وَاسْمُ أَبِى دَاوُدَ نُفَيْعٌ الأَعْمَى تَكَلَّمَ فِيهِ قَتَادَةُ وَغَيْرُ وَاحِدٍ مِنْ أَهْلِ الْعِلْمِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Humeyd er-Râzî, ona Muhammed b. Muallâ, ona Ziyâd b. Hayseme, ona Ebu Davud, ona Abdullah b. Sahbera, ona da Sahbera, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
"Kim ilim talep ederse, (bu uğraşı onun) geçmiş (günahlarına) keffaret olur."
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, isnadı zayıf olan bir hadistir. (Zira) Ebu Davud, zayıf sayılmıştır. (Ayrıca), ne Abdullah b. Sahbera'nın ne de babasının çokça hadisinin olduğunu biliyoruz. Ebu Davud'un ismi ise Nüfey' olup gözleri görmezdi. Katâde ve ilim ehlinden daha pek çok kişi onu tenkit etmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İlim 2, 5/29
Senetler:
1. Ebu Abdullah Sahbera (Sahbera)
2. Abdullah b. Sahbera (Abdullah b. Sahbera)
3. Ebu Davud Nüfey' b. Haris el-Hemdanî (Nüfey' b. Haris)
4. Ziyad b. Hayseme el-Cu'fi (Ziyad b. Hayseme)
5. Muhammed b. Mualla el-Yamî (Muhammed b. Mualla b. Abdülkerim)
6. Muhammed b. Humeyd et-Temimi (Muhammed b. Humeyd b. Hayyan)
Konular:
Bilgi, öğrenme çabası günahlara keffarettir
Hadis rivayeti, ilim, Rihle, ilim yolculuğu Fazileti
KTB, İLİM
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15834, T002679
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى صَالِحٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « اتْرُكُونِى مَا تَرَكْتُكُمْ فَإِذَا حَدَّثْتُكُمْ فَخُذُوا عَنِّى فَإِنَّمَا هَلَكَ مَنْ كَانَ قَبْلَكُمْ بِكَثْرَةِ سُؤَالِهِمْ وَاخْتِلاَفِهِمْ عَلَى أَنْبِيَائِهِمْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ .
Tercemesi:
Bize Hennâd, ona Ebû Muâviye, ona el-A'meş, ona Ebû Sâlih, ona Ebû Hureyre (ra) rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Sizi kendi halinize bıraktığım sürece siz de beni bırakın. Size bir şey söylediğimde onu belleyin. Sizden önceki kavimler gereksiz yere çok soru sormaları ve peygamberlerinin söyledikleri konusunda ihtilafa düşmeleri sebebiyle helak olmuşlardır." Ebû İsa [et-Tirmizî] şöyle demiştir: Bu hasen-sahîh bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İlim 17, 5/47
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebû Salih es-Semmân (Ebû Sâlih Zekvân b. Abdillâh et-Teymî)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Adab, soru sorma adabı
KTB, ADAB
KTB, İLİM
Sünnetullah, geçmiş ümmetlerin Helak sebepleri,
Öneri Formu
Hadis Id, No:
7487, M006333
Hadis:
حَدَّثَنَا أَبُو كُرَيْبٍ حَدَّثَنَا يَحْيَى بْنُ آدَمَ حَدَّثَنَا قُطْبَةُ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ مُسْلِمٍ عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ وَالَّذِى لاَ إِلَهَ غَيْرُهُ مَا مِنْ كِتَابِ اللَّهِ سُورَةٌ إِلاَّ أَنَا أَعْلَمُ حَيْثُ نَزَلَتْ وَمَا مِنْ آيَةٍ إِلاَّ أَنَا أَعْلَمُ فِيمَا أُنْزِلَتْ وَلَوْ أَعْلَمُ أَحَدًا هُوَ أَعْلَمُ بِكِتَابِ اللَّهِ مِنِّى تَبْلُغُهُ الإِبِلُ لَرَكِبْتُ إِلَيْهِ .
Tercemesi:
Bize Ebû Küreyb rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Yahya b. Âdem rivâyef etti. (Dedi ki) : Bize Kutbe A'meş'den, o da Müslim'den, o da Mesrûk'dan, o da Abdullah'dan naklen rivayet etti. (Şöyle demiş) : Kendinden başka ilâh olmayan Allah'a yemin ederim, Allah'ın kitabından hiç tir sûre yoktur ki, onun indiği yeri en iyi bilen ben olmayayım. Ve hiç bir âyet yoktur ki, ne hususta indirildiği en iyi bilen ben olmayayım. Develerin ulaşabileceği yerde Allah'ın kitabını benden daha iyi bilen biri olduğunu bilsem mutlaka binip ona giderdim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, Fedâilü's-sahâbe 6333, /1026
Senetler:
()
Konular:
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
Bilgi, öğrenmek için ehline soru sorma
KTB, İLİM
Öneri Formu
Hadis Id, No:
37111, DM000347
Hadis:
أَخْبَرَنَا مَرْوَانُ بْنُ مُحَمَّدٍ حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ رَبِيعَةَ الصَّنْعَانِىُّ حَدَّثَنَا رَبِيعَةُ بْنُ يَزِيدَ قَالَ سَمِعْتُ وَاثِلَةَ بْنَ الأَسْقَعِ يَقُولُ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ -صلى الله عليه وسلم- :« مَنْ طَلَبَ الْعِلْمَ فَأَدْرَكَهُ كَانَ لَهُ كِفْلاَنِ مِنَ الأَجْرِ ، فَإِنْ لَمْ يُدْرِكْهُ كَانَ لَهُ كِفْلٌ مِنَ الأَجْرِ ».
Tercemesi:
Bize Mervân b. Muhammed haber verip (dedi ki) bize Yezîd b. Rebî'a es-San'ânî rivayet edip (dedi ki) bize Rebi'a b. Yezîd rivayet edip dedi ki, ben Vasile İbnu'l-Eska'ı şöyle derken işittim: Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: "Kim ilmin peşine düşer ve onu elde ederse, onun iki pay sevabı olur. Şayet onu elde edemezse onun bir sevabı olur. "
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Dârimî, Sünen-i Dârimî, Mukaddime 32, 1/357
Senetler:
1. Ebu Eska' Vasile b. el-Eska el-Leysî (Vasile b. Eska' b. Abdüluzza b. Abdülyalil b. Naşib)
2. Rabi'a b. Yezid el-İyadî (Rabi'a b. Yezid el-İyadî)
3. Ebu Kamil Yezid b. Rabî'a er-Rahabî (Yezid b. Rabî'a)
4. Mervan b. Muhammed et-Tatarî (Mervan b. Muhammed b. Hassan)
Konular:
Bilgi, Öğrenilmesi, Öğretilmesi
Bilgi, öğrenme çabası günahlara keffarettir
KTB, İLİM
Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Mamer b. Raşid arasında inkita vardır.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
278040, B000113-2
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ قَالَ حَدَّثَنَا عَمْرٌو قَالَ أَخْبَرَنِى وَهْبُ بْنُ مُنَبِّهٍ عَنْ أَخِيهِ قَالَ سَمِعْتُ أَبَا هُرَيْرَةَ يَقُولُ مَا مِنْ أَصْحَابِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَحَدٌ أَكْثَرَ حَدِيثًا عَنْهُ مِنِّى ، إِلاَّ مَا كَانَ مِنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو فَإِنَّهُ كَانَ يَكْتُبُ وَلاَ أَكْتُبُ . تَابَعَهُ مَعْمَرٌ عَنْ هَمَّامٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Abdullah, ona Süfyân, ona Amr, ona Vehb b. Münebbih, ona kardeşi (Hemmâm b. Münebbih), ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir:
Abdullah b. Amr hariç, Nebî(sav)'nin ashabı içerisinde benden daha fazla hadis bilen kimse yoktur. Zira o (hadisleri) yazar, ben ise yazmazdım.
Mamer, bu hadisi nakletmek noktasında Vehb'in Hemmâm vasıtasıyla Ebu Hureyre'den aktarmasına mütabaatta bulunmuştur.
Açıklama:
Rivayet muallaktır; Buhari ile Mamer b. Raşid arasında inkita vardır.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Buhârî, Sahîh-i Buhârî, İlim 39, 1/219
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Ukbe Hemmâm b. Münebbih el-Yemânî (Hemmâm b. Münebbih b. Kamil b. Sîc)
3. Ebu Urve Mamer b. Raşid el-Ezdî (Mamer b. Râşid)
Konular:
Hadis, hadislerin yazılması
KTB, İLİM
Öneri Formu
Hadis Id, No:
12608, M006800
Hadis:
حَدَّثَنِى زُهَيْرُ بْنُ حَرْبٍ حَدَّثَنَا جَرِيرُ بْنُ عَبْدِ الْحَمِيدِ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ مُوسَى بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ يَزِيدَ وَأَبِى الضُّحَى عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ هِلاَلٍ الْعَبْسِىِّ عَنْ جَرِيرِ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ قَالَ جَاءَ نَاسٌ مِنَ الأَعْرَابِ إِلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَلَيْهِمُ الصُّوفُ فَرَأَى سُوءَ حَالِهِمْ قَدْ أَصَابَتْهُمْ حَاجَةٌ فَحَثَّ النَّاسَ عَلَى الصَّدَقَةِ فَأَبْطَئُوا عَنْهُ حَتَّى رُئِىَ ذَلِكَ فِى وَجْهِهِ - قَالَ - ثُمَّ إِنَّ رَجُلاً مِنَ الأَنْصَارِ جَاءَ بِصُرَّةٍ مِنْ وَرِقٍ ثُمَّ جَاءَ آخَرُ ثُمَّ تَتَابَعُوا حَتَّى عُرِفَ السُّرُورُ فِى وَجْهِهِ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَنْ سَنَّ فِى الإِسْلاَمِ سُنَّةً حَسَنَةً فَعُمِلَ بِهَا بَعْدَهُ كُتِبَ لَهُ مِثْلُ أَجْرِ مَنْ عَمِلَ بِهَا وَلاَ يَنْقُصُ مِنْ أُجُورِهِمْ شَىْءٌ وَمَنْ سَنَّ فِى الإِسْلاَمِ سُنَّةً سَيِّئَةً فَعُمِلَ بِهَا بَعْدَهُ كُتِبَ عَلَيْهِ مِثْلُ وِزْرِ مَنْ عَمِلَ بِهَا وَلاَ يَنْقُصُ مِنْ أَوْزَارِهِمْ شَىْءٌ » .
Tercemesi:
Bize Züheyr b. Harb, ona Cerîr b. Abdülhamid, ona el-A'meş, ona Musa b. Abdullah b. Yezid ve Ebu Duhâ, ona Abdurrahman b. Hilâl el-Absî, ona da Cerîr b. Abdullah şöyle rivayet etmiştir:
Bedevîler, üstlerinde yün (elbiseler olduğu) hâlde Rasulullah'ın (sav) huzuruna geldiler. Hz. Peygamber (sav), onların kötü durumlarını gördü. İhtiyaç içindeydiler. (Bunun üzerine) insanları sadaka vermeye teşvik etti de onlar, (işi) ağırdan aldılar. Öyle ki, bu (hoşnutsuzluk hâli) Nebî'nin (sav) yüzünde görüldü. Ardından Ensâr'dan bir adam bir kese para getirdi. Sonra başkası (getirdi). Daha sonra peş peşe sadaka getirdiler. Öyle ki mutluluk, Hz. Peygamber'in (sav) yüzünden anlaşıldı! (Bu hâl üzere iken) Rasulullah (sav), "İslâm'da, kendisinden sonra amel edilecek güzel bir sünnet ortaya koyana onunla amel edenlerin sevabı kadar sevap yazılır ve onların sevaplarından da bir şey eksilmez. İslâm'da, kendisinden sonra amel edilecek kötü bir sünnet ortaya koyana da onunla amel edenlerin günahı kadar günah yazılır ve onların günahlarında da bir şey eksilmez" buyurdu.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Müslim, Sahîh-i Müslim, İlim 6800, /1102
Senetler:
1. Ebu Amr Cerir b. Abdullah el-Becelî (Cerir b. Abdullah b. Cabir)
2. Abdurrahman b. Ebu Hilal el-Absî (Abdurrahman b. Hilal)
3. Musa b. Abdullah el-Ensârî (Musa b. Abdullah b. Yezid)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Ebu Abdullah Cerir b. Abdulhamid ed-Dabbî (Cerir b. Abdülhamid b. Cerir b. Kurt b. Hilal b. Ekyes)
6. Ebu Hayseme Züheyr b. Harb el-Haraşî (Züheyr b. Harb b. Eştâl)
Konular:
KTB, İLİM
Sünnet, yeni sünnetler/gelenekler ortaya koymak
Yardımseverlik, yardımlaşma duygusunun kaybedilmesi / vurdumduymazlık
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15818, T002673
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ وَعَبْدُ الرَّزَّاقِ عَنْ سُفْيَانَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُرَّةَ عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا مِنْ نَفْسٍ تُقْتَلُ ظُلْمًا إِلاَّ كَانَ عَلَى ابْنِ آدَمَ كِفْلٌ مِنْ دَمِهَا وَذَلِكَ لأَنَّهُ أَوَّلُ مَنْ أَسَنَّ الْقَتْلَ » . وَقَالَ عَبْدُ الرَّزَّاقِ « سَنَّ الْقَتْلَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ نَحْوَهُ بِمَعْنَاهُ قَالَ « سَنَّ الْقَتْلَ » .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Vekî' ve Abdürrezzâk, onlara Süfyân, ona A'meş, ona Abdullah b. Mürra, ona Mesrûk, ona da Abdullah b. Mesud, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Mazlum olarak öldürülen bir kimse yoktur ki, onun kanından (günah olarak) Adem'in ilk oğluna bir pay düşmesin. Bu, öldürme işini ilk başlatanın o olması sebebiyledir.
Abdürrezzak, rivayetinde, ''esenne'l-katl'' yerine ''senne'l-katl'' demiştir (ki mana aynıdır).
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyân b. Uyeyne, ona da A'meş bu isnadla benzer manaya gelecek şekilde rivayette bulunmuş ve ''senne'l-katl'' ifadesini kullanmıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İlim 14, 5/42
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Aişe Mesruk b. Ecda' (Mesruk b. Ecda' b. Malik b. Ümeyye b. Abdullah)
3. Abdullah b. Mürre el-Hemdanî (Abdullah b. Mürre)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. ُEbu Bekir Abdürrezzak b. Hemmam (Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi)
7. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Günah, katilin günahının bir misli Kabil'e de yazılır
KTB, İLİM
Sünnet, Çığır açmak, sonrakilerin günahı/sevabı onun üzerinedir
Öneri Formu
Hadis Id, No:
19134, T003195
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا بَكْرُ بْنُ مُضَرَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ زَحْرٍ عَنْ عَلِىِّ بْنِ يَزِيدَ عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ وَهُوَ عَبْدُ الرَّحْمَنِ مَوْلَى عَبْدِ الرَّحْمَنِ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ عَنْ رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ :« لاَ تَبِيعُوا الْقَيْنَاتِ وَلاَ تَشْتَرُوهُنَّ وَلاَ تُعَلِّمُوهُنَّ وَلاَ خَيْرَ فِى تِجَارَةٍ فِيهِنَّ وَثَمَنُهُنَّ حَرَامٌ » . فِى مِثْلِ ذَلِكَ أُنْزِلَتْ عَلَيْهِ هَذِهِ الآيَةُ ( وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْتَرِى لَهْوَ الْحَدِيثِ لِيُضِلَّ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ ) إِلَى آخِرِ الآيَةِ . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ إِنَّمَا يُرْوَى مِنْ حَدِيثِ الْقَاسِمِ عَنْ أَبِى أُمَامَةَ . وَالْقَاسِمُ ثِقَةٌ وَعَلِىُّ بْنُ يَزِيدَ يُضَعَّفُ فِى الْحَدِيثِ قَالَ: سَمِعْتُ مُحَمَّدَ بْنَ إِسْمَاعِيلَ يَقُولُ :الْقَاسِمُ ثِقَةٌ وَعَلِىُّ بْنُ يَزِيدَ يُضَعَّفُ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Bekir b. Mudar, ona Ubeydullah b. Zahr, ona Ali b. Yezid, ona Kasım b. Abdurrahman - Abdurrahman mevla Abdurrahman-, ona da Ebu Ümâme (ra) Rasulullah'tan (sav) şöyle rivayette bulunmuştur: Şarkıcı kadınları ne satın ne de satın alın, onlara şarkıcılık yapacakları şeyleri öğretmeyin. Onlar üzerinden yapılan ticarette hayır yoktur, (onlar üzerinden) elde edilen para haramdır. İşte bu gibi konular hakkında "İnsanlar arasında öyleleri vardır ki bilgisizlik yüzünden başkalarını Allah yolundan saptırmak ve o yolu eğlence vesilesi kılmak için eğlendirici sözleri alıp kullanırlar; işte bunları alçaltıcı bir azap bekliyor." (Lokman, 31/6) ayeti indirilmiştir.
Ebu İsa (et-Tirmizî): Bu hadis garibtir. Bu hadis sadece Kasım'ın, Ebu Umâme'den rivâyeti olarak bize aktarmıştır. Kasım ise güvenilir (sika) bir kimsedir. Ali b. Yezid ise hadiste zayıf sayılmıştır. (Tirmizî) dedi ki: Ben Muhammed b. İsmail'den 'Kâsım'ın güvenilir (sika), Ali b. Yezid'in ise zayıf sayılan bir kimse olduğunu" dediğini işittim.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 31, 5/345
Senetler:
1. Ebu Ümame Sudey b. Aclân el-Bahilî (Sudey b. Aclân b. Vehb)
2. Ebu Abdurrahman Kasım b. Abdurrahman eş-Şamî (Kasım b. Abdurrahman)
3. Ebu Abdulmelik Ali b. Yezid el-Elhânî (Ali b. Yezid b. Ebî Hilal)
4. Ubeydullah b. Zahr ed-Damrî (Ubeydullah b. Zahr)
5. Bekir b. Mudar el-Kuraşî (Bekir b. Mudar b. Muhammed)
6. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Aldatmak, insanları eğlence, masal vb. şeylerle aldatmak
Eğlence, Şarkı, şarkıcılık, çalgı aletleri
KTB, İLİM
Kur'an, dinlemekten alıkoymak
Kur'an, nuzül sebebi
Ticaret, yasak olan şekilleri
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279954, T002673-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلاَنَ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ وَعَبْدُ الرَّزَّاقِ عَنْ سُفْيَانَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مُرَّةَ عَنْ مَسْرُوقٍ عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ مَسْعُودٍ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « مَا مِنْ نَفْسٍ تُقْتَلُ ظُلْمًا إِلاَّ كَانَ عَلَى ابْنِ آدَمَ كِفْلٌ مِنْ دَمِهَا وَذَلِكَ لأَنَّهُ أَوَّلُ مَنْ أَسَنَّ الْقَتْلَ » . وَقَالَ عَبْدُ الرَّزَّاقِ « سَنَّ الْقَتْلَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . حَدَّثَنَا ابْنُ أَبِى عُمَرَ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ بْنُ عُيَيْنَةَ عَنِ الأَعْمَشِ بِهَذَا الإِسْنَادِ نَحْوَهُ بِمَعْنَاهُ قَالَ « سَنَّ الْقَتْلَ » .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Ğaylân, ona Vekî' ve Abdürrezzâk, onlara Süfyân, ona A'meş, ona Abdullah b. Mürra, ona Mesrûk, ona da Abdullah b. Mesud, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: Mazlum olarak öldürülen bir kimse yoktur ki, onun kanından (günah olarak) Adem'in ilk oğluna bir pay düşmesin. Bu, öldürme işini ilk başlatanın o olması sebebiyledir. Abdürrezzak, rivayetinde, ''esenne'l-katl'' yerine ''senne'l-katl'' demiştir (ki mana aynıdır). Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyân b. Uyeyne, ona da A'meş bu isnadla benzer manaya gelecek şekilde rivayette bulunmuş ve ''senne'l-katl'' ifadesini kullanmıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İlim 14, 5/42
Senetler:
1. Ebu Abdurrahman Abdullah b. Mesud (Abdullah b. Mesud b. Gafil b. Habib b. Şemh)
2. Ebu Aişe Mesruk b. Ecda' (Mesruk b. Ecda' b. Malik b. Ümeyye b. Abdullah)
3. Abdullah b. Mürre el-Hemdanî (Abdullah b. Mürre)
4. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
5. Süfyan es-Sevrî (Süfyan b. Said b. Mesruk b. Habib b. Rafi')
6. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
7. Ebu Ahmed Mahmud b. Ğaylan el-Adevi (Mahmud b. Ğaylan)
Konular:
Günah, katilin günahının bir misli Kabil'e de yazılır
KTB, İLİM
Sünnet, Çığır açmak, sonrakilerin günahı/sevabı onun üzerinedir