212 Kayıt Bulundu.
Bize Kuteybe, ona Leys b. Sa'd, ona İbn Şihâb, ona da Enes b. Mâlik, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Kim benim -râvi der ki: Zannediyorum Hz. Peygamber "kasıtlı olarak" dedi.- " yalan söylerse cehennemdeki evine hazırlansın." Ebu İsa der ki: Bu, hasen-sahih bir hadis olup Zührî'nin Enes'den rivayetiyle garîb bir rivayettir.
Bize Amr b. Avn, ona Halid; (T) Bize Müsedded, ona Halid -hadisin manası aynı olmak üzere-, ona Beyan b. Bişr -Müsedded, Ebu Bişr demiştir-, ona Vebere b. Abdurrahman, ona Amir b. Abdullah b. Zübeyir, ona babası (Abdullah b. Zübeyir) şöyle demiştir: Zübeyir'e “Seni, sahabenin rivayet ettiği gibi, Rasulullah'tan (sav) hadis rivayet etmekten alıkoyan nedir” dedim. şöyle cevap verdi: Vallahi, benim de onun yanında saygınlığım ve yakınlığım vardı. Ancak ben Hz. Peygamber'in (sav) "benim adıma yalan söyleyen cehennemdeki yerine hazırlansın" buyurduğunu işittim.
Bize Amr b. Avn, ona Halid; (T) Bize Müsedded, ona Halid -hadisin manası aynı olmak üzere-, ona Beyan b. Bişr -Müsedded, Ebu Bişr demiştir-, ona Vebere b. Abdurrahman, ona Amir b. Abdullah b. Zübeyir, ona babası (Abdullah b. Zübeyir) şöyle demiştir: Zübeyir'e “Seni, sahabenin rivayet ettiği gibi, Rasulullah'tan (sav) hadis rivayet etmekten alıkoyan nedir” dedim. şöyle cevap verdi: Vallahi, benim de onun yanında saygınlığım ve yakınlığım vardı. Ancak ben Hz. Peygamber'in (sav) "benim adıma yalan söyleyen cehennemdeki yerine hazırlansın" buyurduğunu işittim.
Bana Ahmed b. Said b. Sahr ed-Dârimî, ona Habbân, ona Ebân, ona Ebu İmran şöyle demiştir: Genç yaşımızda Kûfe'de iken Cündeb bize şöyle dedi: Hz. Peygamber (sav) "Kur'an okuyun" buyurmuştur. Ravi hadisin devamını diğer iki hadiste olduğu gibi rivayet etmiştir.
Açıklama: hadisin tamamı için M006777 bakınız.
Bize Abdullah b. Yusuf, ona Leys, ona Said, ona da Ebu Şureyh şöyle rivayet etmiştir: Amr b. Said Mekke'ye ordu gönderdiği sırada, Ebu Şüreyh el-Adevî ona şöyle dedi: Ey Emir, Mekke'nin fethinin ertesi günü Peygamber'in (sav) ayağa kalkıp söylediği bir sözü sana bildirmeme müsaade et. O hutbeyi şu iki kulağım işitti, kalbim belledi, söyleyeni de söylemekte bulunduğu anda gözlerim gördü. Peygamber (sav), Allah'a hamd ve sena ettikten sonra, şöyle buyurdu: "Muhakkak ki, Mekke'yi dokunulmaz kılan insanlar değil bizzat Allah'tır. Bundan dolayı Allah'a ve ahiret gününe iman eden kimsenin Mekke'de kan dökmesi ve Mekke'deki herhangi bir ağacı kesmesi helal olmaz. Şayet herhangi bir kimse, Peygamber (sav) burada savaştı, diye ruhsatı tercih edecek olursa, ona “Allah yalnız Rasulü'ne izin vermiştir, size izin vermemiştir” deyiniz. Bana da sadece bir günün bir saati içinde izin verdi. Ondan sonra bu gün artık dünkü dokunulmazlığı geri gelmiştir. Bu dediklerimi burada hazır bulunanlar, bulunmayanlara tebliğ etsin." Bu sözlerinden sonra Ebu Şurayh'a “Amr ne dedi?” diye soruldu, o da cevaben şöyle dedi: Amr bana “Ey Ebu Şurayh, ben bunları senden daha çok bilirim. Ama Harem hiçbir asiyi, eli kanlı bir katili ve kanundan kaçan bir caniyi kurtaramaz” dedi.
Bize Musa b. İsmail, ona Vüheyb, ona Eyyub, ona İkrime, ona da İbn Abbas şöyle rivayet etmiştir: Nebî'ye (sav) hacc yaparken soru soruldu. Birisi, “taş atmadan önce kurban kestim” dedi. Hz. Peygamber (sav) eliyle işaret ederek "sakınca yoktur" dedi. Bir başkası, “kurban kesmeden önce tıraş oldum” dedi. Hz. Peygamber (sav) eliyle işaret ederek "sakınca yoktur" dedi.
Bize Yahya b. Yahya, ona Ebu Kudame Haris b. Ubeyd, ona Ebu İmran, ona Cündüb b. Abdullah el-Becelî'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kalpleriniz Kur'an'da birleştiği müddetçe Kur'an'ı okuyun, ihtilafa düştüğünüzde okumayı bırakıp kalkın."
Bana İshak b. Mansur, ona Abdussamed, ona Hemmam, ona Ebu İmran el-Cevnî, ona Cündeb b. Abdullah'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Kalpleriniz Kur'an'da birleştiği müddetçe Kur'an'ı okuyun, ihtilafa düştüğünüzde okumayı bırakıp kalkın."
Bize İsmail b. Musa el-Fezârî İbn bt. es-Süddî, ona Şerîk b. Abdullah, ona Mansur b. Mu'temir, ona Rib'i b. Hirâş, ona da Ali b. Ebu Tâlib, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Benim adıma yalan söylemeyin. Zira benim adıma yalan söyleyen ateşe girer." Bu konuda Ebu Bekir, Ömer, Osman, Zübeyr, Said b. Zeyd, Abdullah b. Amr, Enes, Câbir, İbn Abbas, Ebu Said, Amr b. Abese, Ukbe b. Âmir, Muaviye b. Büreyde, Ebu Musa el-Ğâfikî, Ebu Ümâme, Abdullah b. Ömer, Münka' ve Evs es-Sekafî'den de hadis rivayet edilmiştir. Ebu İsa der ki: Ali'den rivayet edilen hadis, hasen-sahih bir hadistir. Abdurrahman b. Mehdî, “Mansûr b. Mu'temir ehl-i Kûfe'nin en sağlam (esbet) ravisidir” demiştir. Vekî de “Rib'i b. Hirâş, İslam hususunda yalan konuşmamıştır” demiştir.
Bize Osman b. Ebu Şeybe, ona Hafs b. Gıyas, ona A'meş, ona İbrahim, ona Ubeyde, ona Abdullah (b. Mesud) şöyle söylemiştir: Rasulullah (sav), "bana Nisa suresini oku" dedi. Ben de “Kur'an sana indirildiği halde (onu) sana ben mi okuyayım?” dedim. Hz. Peygamber (sav), "ben, Kur'an'ı başkasından dinlemeyi seviyorum" buyurdu. Bunun üzerine kendisine bu sureyi "her ümmetten bir şahit getirdiğimiz zaman (halleri) nasıl olur?" ayetine kadar okudum. Başımı kaldırdığımda, Rasulullah'ın (sav) gözlerinden yaş akıyordu.