8054 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded, ona Bişr b. Mufaddal, ona Seleme b. Alkame, ona Muhammed, ona da Ebu Hureyre; Hammad'ın hadisindeki gibi 'Rasulullah bize namaz kıldırdı' kısmından bana İmran b. Husayn'dan rivayet olunduğuna göre, o 'ardından selam verdi' kısmına kadar rivayette bulunmuştur. (Seleme şöyle) demiştir: Muhammed'e, 'teşehhütte bulundu mu?' dedim. O, teşehhüd hususunda bir şey işitmedim. Teşehhütte bulunması bana daha sevimli gelir dedi. Hz. Peygamber'in (sav) o zâtı, 'Zü'l-yedeyn' diye isimlendirdiğini zikretmedi; gazab ifadelerini kullanmadı." [Hammad'ın Eyyüb'den naklettiği hadis, daha ayrıntılıdır.]
Bize Muhammed b. Ubeyd, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb, ona Muhammed, ona da Ebu Hureyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bizlere gündüz namazlarından birini -öğle ya da ikindi namazını- kıldırdı. Ancak, namazın ikinci iki rekâtında selam verip, mescidin (kıble tarafındaki) bir tahtaya gidip elini, diğer elinin üzerine koydu. Yüzünden de öfkeli olduğu anlaşılıyordu. (O esnada da) aceleci insanlar, 'namaz kısaltıldı, namaz kısaltıldı' diyerek mescitten çıktılar. Cemaatin içinde Ebu Bekir ve Ömer de bulunmaktaydı; ancak onlar, Hz. Peygamber (sav) ile konuşmaktan çekindiler. Hz. Peygamber'in (sav) kendisini Zü'l-yedeyn diye isimlendirdiği adam kalkıp 'ya Rasulullah! Unuttun mu yoksa namaz mı kısaltıldı?' dedi. O, 'ne unuttum ne de namaz kısaltıldı!' buyurdu. Zü'l-yedeyn, ya Rasulullah! '(O zaman) unuttun!' dedi. Bunun üzerine Nebî (sav) cemaate dönüp 'Zü'l-yedeyn doğru mu söylüyor?' diye sordu. (Cemaat) de 'evet' diye imada bulundu. Ardından Rasulullah (sav) namaz kıldığı yere döndü ve kalan iki rekâtı kıldı; ardından selam verdi, sonra tekbir aldı, akabinde (normal) secdeleri gibi ya da daha uzun (şekilde) secdeye vardı, akabinde (başını secdeden başını kaldırdı, tekbir getirdi, daha sonra (normal) secdeleri gibi ya da daha uzun (şekilde) secdeye gitti, ardından başını secdeden kaldırdı ve tekbir aldı." [Eyyüb es-Sahtiyânî şöyle demiştir: Muhammed b. Sîrîn'e, 'Hz. Peygamber (sav) sehiv secdesinde selam verdi mi?' diye soruldu. O, 'Ebu Hureyre'den ezberlemedim ancak, bana İmran b. Husayn'dan rivayet edildiğine o, ardından selam verdi' demiştir.]
Bize Ali b. Nasr b. Ali, ona Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb ve Hişam, Yahya b. Atik ve İbn Avn, onlara Muhammed, ona da Ebu Hureyre; "Hz. Peygamber'den (sav) Zü'l-yedeyn kıssasını anlattığında, tekbir alıp secdeye vardığını zikretmiştir." [(Ravi) Hişam b. Hassan; "tekbir aldı, sonra (tekrar) tekbir getirip secdeye vardı demiştir."] [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi aynı şekilde Habîb b. Şehid, Humeyd, Yunus ve Asım el-Ahvel, Muhammed'den, o da Ebu Hureyre'den nakletmişler (ancak), onlardan hiçbiri Hammad b. Zeyd'in Hişam'dan rivayet ettiği Hz. Peygamber (sav), tekbir aldı, ardından (yine) tekbir alıp secdeye vardı sözünü zikretmemişlerdir. Bu hadisi Hammad b. Seleme ve Ebu Bekir b. Ayyaş, Hişam'dan aktarmışlar (ancak), ondan Hammad b. Zeyd'in zikrettiği Hz. Peygamber (sav), tekbir aldı, ardından (tekrar) tekbir getirdi sözünü aktarmamışlardır.]
Bize Muhammed b. Yahya b. Faris, ona Muhammed b. Kesir, ona el-Evzaî, ona ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Ebu Seleme ve Ubeydullah b. Abdullah, onlara da Ebu Hureyre "bu kıssayı rivayet edip (ravilerden biri), Allah kendisine ilkâ edene dek Hz. Peygamber (sav), sehiv secdelerini yapmamıştır sözünü zikretmiştir."
Bize Ali b. Nasr b. Ali, ona Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb ve Hişam, Yahya b. Atik ve İbn Avn, onlara Muhammed, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'in (sav) Zü'l-yedeyn kıssasını anlattıktan sonra tekbir alıp secdeye vardığını zikretmiştir." [(Ravi) Hişam b. Hassan; "tekbir aldı, sonra (tekrar) tekbir getirip secdeye vardı demiştir."] [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi aynı şekilde Habîb b. Şehid, Humeyd, Yunus ve Asım el-Ahvel, Muhammed'den, o da Ebu Hureyre'den nakletmişler (ancak), onlardan hiçbiri Hammad b. Zeyd'in Hişam'dan rivayet ettiği Hz. Peygamber (sav), tekbir aldı, ardından (yine) tekbir alıp secdeye vardı sözünü zikretmemişlerdir. Bu hadisi Hammad b. Seleme ve Ebu Bekir b. Ayyaş, Hişam'dan aktarmışlar (ancak), ondan Hammad b. Zeyd'in zikrettiği Hz. Peygamber (sav), tekbir aldı, ardından (tekrar) tekbir getirdi sözünü aktarmamışlardır.]
Bize Ali b. Nasr b. Ali, ona Süleyman b. Harb, ona Hammad b. Zeyd, ona Eyyüb ve Hişam, Yahya b. Atik ve İbn Avn, onlara Muhammed, ona da Ebu Hureyre, "Hz. Peygamber'in (sav) Zü'l-yedeyn kıssasını anlattıktan sonra tekbir alıp secdeye vardığını zikretmiştir." (Ravi) Hişam b. Hassan; "tekbir aldı, sonra (tekrar) tekbir getirip secdeye vardı demiştir." [Ebû Davud şöyle demiştir: Bu hadisi aynı şekilde Habîb b. Şehid, Humeyd, Yunus ve Asım el-Ahvel, Muhammed'den, o da Ebu Hureyre'den nakletmişler (ancak), onlardan hiçbiri Hammad b. Zeyd'in Hişam'dan rivayet ettiği Hz. Peygamber (sav), tekbir aldı, ardından (yine) tekbir alıp secdeye vardı sözünü zikretmemişlerdir. Bu hadisi Hammad b. Seleme ve Ebu Bekir b. Ayyaş, Hişam'dan aktarmışlar (ancak), ondan Hammad b. Zeyd'in zikrettiği Hz. Peygamber (sav), tekbir aldı, ardından (tekrar) tekbir getirdi sözünü aktarmamışlardır.]