8054 Kayıt Bulundu.
Bize Züheyr b. Harb, ona Mervan b. Muaviye el-Fezârî, ona İsmail b. Ebu Halid, ona Kays b. Ebu Hazim, ona Cerir b. Abdullah şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) huzurunda oturduğumuz bir sırada dolunaya baktı ve 'Sizler bu dolunayı gördüğünüz gibi Rabbinizi apaçık göreceksiniz. Onu görmek için birbirinizin üstüne yığılmak, birbirinizi sıkıştırmak ihtiyacını duymayacaksınız. Bu sebeple gücünüz yettiğince güneş doğmadan önce (sabah namazını) ve güneş batmadan önce (ikindi namazını) kılmayı ihmal etmeyin' buyurdu. Daha sonra Cerir 'Güneşin doğmasından ve batmasından önce Rabbini hamd ile tesbih et' [Taha 20/130] ayetini okudu."
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Ebu Küreyb, o ikisine Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebu Süfyan, ona da Cabir –b. Abdullah-, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Beş vakit namaz herhangi birinizin kapısı önünde gürül gürül akan ve günde beş defa içinde yıkandığınız bir ırmağa benzer." [Hadisin ravisi, Hasan'ın: 'Peki bu, kir namına bir şey bırakır mı?' dediğini söylemiştir.]
Bize İbn Ebu Ömer, ona Abdülvehhab, ona Eyyüb, ona da Ebû Kılabe, Malik b. Huveyris Ebu Süleyman'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Yaşları birbirine yakın gençlerin bulunduğu bir topluluk içinde Rasulullah'a (sav) geldim... Daha sonra her iki ravi de, İbn Uleyye'nin rivayetine benzer şekilde hikâyeyi anlatmışlardır.
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe ve Züheyr b. Harb, o ikisine Yezid b. Harun, ona Muhammed b. Mutarrif, ona Zeyd b. Eslem, ona Ata b. Yesar, ona da Ebu Hureyre'nin rivayet ettiğine göre, Nebi (sav) şöyle buyurdu: "Her kim sabahleyin yahut da akşam vakti mescide giderse, her sabah ya da akşam gidişi dolayısıyla, Allah da onun için cennette bir ikram hazırlar."
Bize Kuteybe b. Said, ona Ebu Avane, ona Katade, ona Ebu Nadre, ona da Ebu Said el-Hudrî, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Namaz kılacak olan kişiler üç kişi oldukları takdirde, içlerinden birisi onlara imam olsun. İmam olmaya en layık olan da içlerinde en iyi Kur'an okuyandır." buyurdu.
Bize Muhammed b. el-Müsenna, ona Salim b. Nuh; (T) Bize Hasan b. İsa, ona İbnü'l-Mübarek, onlara el-Cüreyrî, ona Ebu Nadre, ona da Ebu Said, Nebi'den (sav) bu hadisin aynısını rivayet etmiştir.
Bize Amr en-Nakıd ve Züheyr b. Harb, o ikisine İsmail, ona da Eyyüb, Muhammed'in (b. Sîrîn) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Enes'e, 'Rasulullah (sav), sabah namazında hiç kunût yaptı mı?' diye sordu. 'Evet. Kısa bir süre, rükûdan sonra (kunût yaptı).' cevabını verdi.
Bize Ubeydullah b. Muaz el-Anberî, Ebu Küreyb, İshak b. İbrahim ve Muhammed b. Abdüla'lâ –hadis İbn Muaz'ın lafızlarıyla nakledilmiştir-, onlara el-Mu'temir b. Süleyman, ona babası (Süleyman b. Tarhan), ona da Ebu Miclez, Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav), bir ay boyunca sabah namazlarında rükûdan sonra kunût yaptı; Ri'l ve Zekvân'a beddua etti. Bunu yaparken 'Usayye, Allah'a ve Rasulü'ne isyan etti' buyuruyordu."
Bize İbn Ebu Ömer, ona Süfyan, ona da Asım'ın rivayet ettiğine göre Enes şöyle demiştir: "Rasulullah'ın (sav) Bi'ru Maûne gününde şehit edilen yetmiş kişiye üzüldüğü kadar herhangi bir seriyye için üzüldüğünü görmedim. Bunlara Kurrâ denilirdi. Allah Rasulü (sav) bir ay boyunca onları öldürenlere beddua etti."
Bize Ebu Küreyb, ona Hafs ve İbn Fudayl; (T) Bize İbn Ebu Ömer, ona Mervan, onlara Asım, ona da Enes, Nebi'den (sav) bu hadisi rivayet etmiştir. [Rasulullah'ın (sav) Bi'ru Maûne gününde şehit edilen yetmiş kişiye üzüldüğü kadar herhangi bir seriyye için üzüldüğünü görmedim. Bunlara Kurrâ denilirdi. Allah Rasulü (sav) bir ay boyunca onları öldürenlere beddua etti."] Ravilerin kimisinin rivayetinde bir diğerine göre bazı ilaveler (yahut eksikler) vardır.