8002 Kayıt Bulundu.
Bize Abdurrahman b. Bişr ve Abdulah b. Haşim el-Abdî, o ikisine Behz, ona Şu'be, ona Numan b. Salim, ona Amr b. Evs, ona Anbese, ona da Ümmü Habibe, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Müslüman bir kul abdest alır, bunu (güzelce) tam olarak yaparsa, sonra Allah için her gün namaz kılarsa..." (cümlesini söyleyerek) yukarıdaki hadisin benzerini zikretmiştir.
Bize Yahya b. Eyyub, Kuteybe b. Said ve Ali b. Hucr, onlara İsmail -İbn Eyyûb (hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için) 'haddesenâ İsmail b. Ca'fer' ifadesini kullanmıştır- ona Huraka'nın azatlısı Alâ b. Abdurrahman b. Yakub, ona babası (Abdurrahman b. Yakub el-Cühenî), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Büyük günahlar işlenmediği sürece beş vakit namaz ve diğer cumaya kadar cuma (namazı), aralarındakilere (işlenen günahlara) kefarettir.
Bize Nasr b. Ali el-Cahdamî, ona Abdula’lâ, ona Hişam (b. Hassan el-Ezdi), ona Muhammed (b. Sirin), ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Beş vakit namaz ve diğer cumaya kadar bir cuma (namazı), aralarındakilere (işlenen günahlara) kefarettir."
Bize Muhammed b. Abdullah b. Numeyr, ona Ebu Üsame, ona Habib b. eş-Şehid, ona Ata, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Namaz ancak kıraat ile (tamam) olur." [Ebu Hureyre şöyle demiştir: 'Rasulullah'ın (sav) açıktan okuduğunu biz de size açıktan okuduk. Gizli okuduğunu da gizli okuduk.']
Bize Muhammed b. Hatim b. Meymun, ona Abdurrahman b. Mehdî, ona Muaviye b. Salih, ona Rabi'a -b. Yezid-, ona Ebu İdris el-Havlanî, ona Ukbe b. Âmir; (T) Bize Ebu Osman, ona Cübeyr b. Nüfeyr, ona da Ukbe b. Âmir şöyle rivayet etmiştir: Deve gütme görevimiz vardı. Benim nöbetim gelmişti. Akşamleyin develeri ağıllarına götürdüm. Rasulullah'ın (sav) ayakta insanlara bir şeyler anlattığını farkettim. O'nun (sav) şu sözlerine yetiştim: "Bir Müslüman abdest alır, bunu da güzelce yaparsa, sonra da kalkıp kalbiyle ve yüzüyle Allah'a yönelerek iki rekât namaz kılarsa muhakkak ona cennet vacip olur". Bunu duyunca 'ne güzel bir sözmüş bu!' dedim. Önümde bulunan birisi, 'Bundan önceki sözleri daha da güzeldi' dedi. Bir baktım, (bunu söyleyen) Ömer'miş. Bana şöyle dedi: 'Senin daha yeni geldiğini gördüm. Hz. Peygamber (sav) (sen gelmeden önce) şöyle buyurmuştu: "Sizden biri abdest alır, (abdestin güzel olması için titizlik göstererek) abdestinde mübalağa eder, - veya (ravi rivayetin lafzında şüphe etmiştir) abdestini düzgün bir şekilde alır- sonra da 'eşhedü en lâ ilâhe illallah ve enne Muhammeden abduhû ve rasûlühû (Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve Muhammed O'nun kulu ve elçisidir)' derse, cennetin sekiz kapısı ona açılır ve o kişi dilediği kapıdan cennete girer."
Bize Ebu Kureyb Muhammed b. Alâ, ona İbn Fudayl, ona da Muhtar b. Fülfül, Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etti: Rasulullah (sav) hafif bir uykuya daldı. (Hadisin bundan sonrasını) İbn Mushir'in rivayetine benzer (bir metin) olarak zikretti. Ancak (rivayetinde farklı olarak) Hz. Peygamber'in (sav): "(O) Rabbim Azze ve Celle'nin cennette bana vadettiği bir nehirdir; üzerinde bir havuz vardır." buyurduğunu söyledi. (Fakat rivayetteki) "Kâseleri yıldızların sayısındadır." cümlesini zikretmedi.
Bize Amr b. Sevvad, ona Abdullah b. Vehb, ona Amr b. Haris ve el-Leys b. Sa'd, o ikisine Cafer b. Rabia bu isnad ile hadisi rivayet etmiştir. Hadisin Amr b. Haris yoluyla gelen rivayetinde şöyle denilmektedir: "Rasulullah (sav) secde yaptığı vakit, secdesi sırasında koltuk altlarının parlaklığı görülünceye kadar kollarını ayırırdı." Leys’in rivayetinde ise şöyle denilmektedir: "Rasulullah (sav) secde ettiği zaman kollarını, koltuklarından öyle açardı ki ben koltuk atlarının beyazlığını görürdüm."
Bize Ali b. Muhammed, ona Veki', ona İsrâîl, ona Simâk; (T) Bize Muhammed b. Yahyâ, ona Vehb b. Cerîr, ona Şu'be, ona Simâk b. Harb, ona Mus'ab b. Sa'd, ona da İbn Ömer'in rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Allah, taharetsiz (abdestsiz) kılınan namazı ve ganimetten aşırılan maldan verilen sadakayı kabul etmez."
Bize Muhammed b. Râfi, ona İbn Ebu Füdeyk, ona Muhammed b. Ebu Zi'b , ona Said b. Halid el-Kârizî, ona İsmail b. Abdurrahman, ona da Atâ b. Yesâr, İbn Abbas'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bize 'Derece olarak insanların en hayırlı olanını size haber vereyim mi?' dedi. Biz de 'Evet, söyle Ey Allah’ın Rasûlü!' dedik. Bunun üzerine şöyle buyurdu: 'Ölünceye veya öldürülünceye kadar Allah yolunda cihad için atının yularını bırakmayan kimsedir' dedi. 'Bundan sonra kimin olduğunu söyleyeyim mi?' buyurdu. 'Evet, buyur Ey Allah’ın Rasûlü!' dediğimizde, 'Bir vadide yalnızlığa çekilip namazını kılan, zekatını veren ve insanların kötülüklerinden uzak kalmaya çalışan kimsedir' dedi. Sonra da 'Peki size insanların en kötüsünü haber vereyim mi?' buyurdu. Biz 'Evet, buyur ey Allah’ın Rasûlü! dediğimizde, 'Allah (cc) için kendisinden bir şey istenip de vermeyen kimsedir' buyurdu."