8054 Kayıt Bulundu.
Bana Abdülmelik b. Şuayb b. Leys, ona babası (Ebu Abdülmelik Şuayb b. Leys), ona dedesi (Ebu Haris Leys b. Sa'd), ona Ukayl b. Hâlid, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. Müseyyeb ve Ebu Seleme b. Abdurrahman, onlara da Ebu Hüreyre şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) bize Habeşistan hükümdarı Necaşi’nin vefat ettiği gün, onun vefat haberini verdi ve 'Kardeşiniz için mağfiret dileyin!' buyurdu." [İbn Şihab dedi ki: "Ayrıca Said b. Müseyyeb’in bildirdiğine göre, Ebu Hüreyre, Rasulullah'ın (sav) onları namazgâhta (toplayıp) saf halinde dizdiğini, cenaze namazını kılarken de dört tekbir getirdiğini rivayet etmiştir."]
Açıklama: İslam tarihi boyunca hayırla yâd edilen Necâşî’nin ölüm haberini bizzat Müslümanlara Hz. Peygamber (sav), vermiş ve onun gıyabında cenaze namazını kıldırmıştır. Allah Resûlü (sav) ashâbıyla saf tutmuş ve kılınan bu giyabî cenaze namazında dört tekbir getirmiştir.
Bize Abdullah b. Muhammed, ona Osman b. Ömer, ona Yunus, ona Zührî, ona Abdullah b. Ka'b b. Malik, ona da Ka'b şöyle rivayet etmiştir: "Ka'b, İbn Ebu Hadred’le alacağı sebebiyle mescitte iken tartışmıştı. Sesleri baya bir yükselince, Rasulullah (sav) evinden onları duydu. Onların göreceği bir şekilde odasının örtüsünü açarak 'Ey Ka'b!' diye seslendi. Ka'b 'Buyur Ey Allah’ın Rasulü!' deyince, Hz. Peygamber (sav) eliyle ile yarısı anlamında işarette bulunarak 'Borcundan şu kadarını affediver' dedi. Ka'b 'Tamam Ey Allah’ın Rasulü! O kadarını sildim' deyince, (İbn Ebu Hadred’e dönerek) 'Haydi kalk, sen de borcunu öde' buyurdu."
Bize Züheyr b. Harb, Ebu Küreyb ve İshak b. İbrahim, onlara Veki', ona Cafer b. Burkan, ona Yezid b. Asam, ona da Ebu Hureyre, Peygamber'den (sav) bu hadisin benzerini rivayet etmiştir. [Hadisin metni şöyledir: "İçimden öyle geçiyor ki, genç delikanlılarıma emredeyim, bana odun demetleri hazırlasınlar. Sonra bir adamı insanlara namaz kıldırmakla görevlendireyim, ardından (namaza gelmeyip evlerinde oturanların) evlerini, içindekilerle birlikte yakayım."]
Bize İshak b. İbrahim, ona Muğira b. Seleme el-Mahzumî, ona Abdülvahid –İbn Ziyad-, ona da Osman b. Hakim, Abdurrahman b. Ebu Amra'nın şöyle dediğini rivayet etmiştir: Osman b. Affan akşam namazından sonra mescide girdi ve yalnız başına oturdu. Ben de onun yanına oturdum. Bana: 'Ey kardeşimin oğlu, ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim' dedi (ve şu hadisi nakletti): "Kim yatsı namazını cemaatle kılarsa, gecenin yarısını namaz kılarak geçirmiş gibi olur. Kim de sabah namazını cemaatle kılarsa gecenin tamamını namazla geçirmiş gibi olur."
Bize Kuteybe b. Said, İshak b. İbrahim, Süveyd b. Said ve Yakub ed-Devrakî, onlara Mervan el-Fezarî, -Kuteybe (hocasıyla rivayet ilişkisini ifade etmek için) 'haddesenâ el-Fezarî' dedi- ona Ubeydullah b. Esam ona da Yezid b. el-Asam, Ebu Hureyre'nin şöyle dediğini rivayet etti: Nebi'ye (sav) gözleri görmeyen bir adam geldi ve: 'Ey Allah'ın Elçisi, Beni mescide götürecek bir rehberim yok.' diyerek evinde namaz kılmak için Hz. Peygamber'den (sav) ruhsat istedi. Rasulullah da (sav) ona izin verdi. Ancak adam uzaklaşınca onu tekrar çağırdı ve: "Namaz için okunan ezanı duyuyor musun?" diye sordu. Adam: 'evet' deyince Allah Rasulü (sav); "O halde çağrıya uy (Mescide gel)." buyurdu.
Bize Yakub b. İbrahim ed-Devrakî, ona İsmail, ona Halid, ona Enes b. Sirin, ona da Cündeb es-Kasrî'nin rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Kim sabah namazını kılarsa, Allah’ın himayesi altına girmiş olur. O hâlde Allah, sizi himayesinden çıkmış olarak yakalamasın. Eğer Allah peşinize düşerse mutlaka yakalar ve cehennem ateşine yüzüstü atar.”
Bize Züheyr b. Harb, ona Muhammed b. Abdullah el-Esedî; (T) Bize Muhammed b. Râfi', ona Abdürrezzak, onlara Süfyan, ona da Ebu Sehl Osman b. Hakim, bu isnadla [ona Abdurrahman b. Ebu Amre] hadisin aynısını rivayet etmiştir. [Hadisin metni şöyledir: Osman b. Affan akşam namazından sonra mescide girdi ve yalnız başına oturdu. Ben de onun yanına oturdum. Bana: 'Ey kardeşimin oğlu, ben Rasulullah'ı (sav) şöyle buyururken işittim' dedi (ve şu hadisi nakletti): "Kim yatsı namazını cemaatle kılarsa, gecenin yarısını namaz kılarak geçirmiş gibi olur. Kim de sabah namazını cemaatle kılarsa gecenin tamamını namazla geçirmiş gibi olur."]
Bize Ebu Bekir b. Ebu Şeybe, ona İbn Harun, ona Davud b. Ebu Hind, ona el-Hasen, ona da Cündeb b. Süfyan, Peygamber'den (sav) bu hadisin aynısını rivayet etti. Ancak "Onu cehennem ateşine yüzüstü atar" cümlesini zikretmedi. [Hadisin metni şöyledir: “Kim sabah namazını kılarsa, Allah’ın himayesi altına girmiş olur. O hâlde Allah, sizi himayesinden çıkmış olarak yakalamasın. Eğer Allah peşinize düşerse mutlaka yakalar.”]
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası, ona Şube, ona Abdullah b. el-Muhtar, ona da Musa b. Enes, Enes b. Malik'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) bana ve anneme(veya teyzeme) namaz kıldırdı. Beni sağ tarafına aldı. Kadını ise arkamızda durdurdu.
Bize Harmele b. Yahya, ona İbn Vehb, ona Yunus; (T) Bize Muhammed b. Seleme el-Muradî, ona Abdullah b. Vehb, ona Yunus, ona İbn Şihab, ona İbn Hürmüz, ona da Ebu Hureyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Sizden biri abdestini bozacak bir durum olmadan namazı beklemeye devam ettiği sürece namazda sayılır. (O esnada) Melekler onun için: 'Allah'ım onu bağışla, Allah'ım ona merhamet et' diye dua ederler."