Giriş

Bize Muhammed, ona Amr b. Ebu Seleme, ona el-Evzaî, ona İbn Şihab, ona Saîd b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı beştir; Selam almak, hastayı ziyaret etmek, cenazelere katılmak, davete icabet etmek ve aksırana يرحمك الله (Allah sana merhamet eylesin) demektir". [Abdurrezak ona mutabaatta bulundu ve 'bize Ma‘mer rivayet etti', dedi. Bunu (hadisi) Selâme, Ukayl’den rivayet etti.]


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Abdürrezzak b. Hemmam arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
271329 B001240-2 Buhari, Cenaiz, 2

Bize Âdem, ona İbn Ebu Zi‘b, ona Said el-Makburî, ona babası (Ebu Said Keysan), ona da Ebu Hureyre'nin (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir kadının, bir gün ve bir gecelik bir mesafeye, beraberinde bir mahremi bulunmaksızın yolculuk yapması helal değildir." [Yahya b. Ebu Kesir, Suheyl ve Malik, bu hadisin, el-Makburî’den, onun da Ebu Hureyre’den (r.a) rivayetinde, ona (İbn Ebu Zi‘b’e) mütâbaat etmişlerdir.]


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Yahya b. Ebu Kesir arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278568 B001088-2 Buhari, Taksiru's-Salat, 4

Bize Âdem, ona İbn Ebu Zi‘b, ona Said el-Makburî, ona babası (Ebu Said Keysan), ona da Ebu Hureyre'nin (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir kadının, bir gün ve bir gecelik bir mesafeye, beraberinde bir mahremi bulunmaksızın yolculuk yapması helal değildir." [Yahya b. Ebu Kesir, Suheyl ve Malik, bu hadisin, el-Makburî’den, onun da Ebu Hureyre’den (r.a) rivayetinde, ona (İbn Ebu Zi‘b’e) mütâbaat etmişlerdir.]


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Süheyl b. Ebu Salih arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278569 B001088-3 Buhari, Taksiru's-Salat, 4

Bize Âdem, ona İbn Ebu Zi‘b, ona Said el-Makburî, ona babası (Ebu Said Keysan), ona da Ebu Hureyre'nin (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir kadının, bir gün ve bir gecelik bir mesafeye, beraberinde bir mahremi bulunmaksızın yolculuk yapması helal değildir." [Yahya b. Ebu Kesir, Suheyl ve Malik, bu hadisin, el-Makburî’den, onun da Ebu Hureyre’den (r.a) rivayetinde, ona (İbn Ebu Zi‘b’e) mütâbaat etmişlerdir.]


Açıklama: Rivayet muallaktır; Buhari ile Malik b. Enes arasında inkita vardır.

    Öneri Formu
278570 B001088-4 Buhari, Taksiru's-Salat, 4

Bize Âdem, ona İbn Ebu Zi‘b, ona Said el-Makburî, ona babası (Ebu Said Keysan), ona da Ebu Hureyre'nin (r.anhüma) rivayet ettiğine göre Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Allah’a ve âhiret gününe iman eden bir kadının, bir gün ve bir gecelik bir mesafeye, beraberinde bir mahremi bulunmaksızın yolculuk yapması helal değildir." [Yahya b. Ebu Kesir, Suheyl ve Malik, bu hadisin, el-Makburî’den, onun da Ebu Hureyre’den (r.a) rivayetinde, ona (İbn Ebu Zi‘b’e) mütâbaat etmişlerdir.]


    Öneri Formu
7813 B001088 Buhari, Taksiru's-Salat, 4

Bize Muhammed, ona Amr b. Ebu Seleme, ona el-Evzaî, ona İbn Şihab, ona Saîd b. Müseyyeb, ona da Ebu Hureyre'nin (ra) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (sav) şöyle buyurdu: "Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı beştir; Selam almak, hastayı ziyaret etmek, cenazelere katılmak, davete icabet etmek ve aksırana يرحمك الله (Allah sana merhamet eylesin) demektir". [Abdurrezak ona mutabaatta bulundu ve 'bize Ma‘mer rivayet etti', dedi. Bunu (hadisi) Selâme, Ukayl’den rivayet etti.]


    Öneri Formu
9519 B001240 Buhari, Cenaiz, 2

Bize Said b. Âmir, ona Said b. Ebu Arûbe, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona Hittân b. Abdullah er-Rekâşî şöyle demiştir: Ebu Musa bize iki akşam namazından (akşam ve yatsı namazından) birini kıldırdı. (Namaz esnasında) cemaat arasından bir adam “Namaz, iyilik (birr) ve zekât ile birlikte mi emrolundu” diye konuştu. Ebu Musa namazı bitirince “bu kelimeleri hanginiz söyledi” dedi. Cemaat susunca, Ebu Musa “Bu sözü muhtemelen sen söyledin, ey Hittân” deyince, Hittân “Onu ben söylemedim ama bundan dolayı da beni azarlayacağından korkmuştum” dedi. Cemaat arasından bir adam “Onu ben söyledim ve bu sözümle hayırdan başka bir şey söyleme kastım yoktu” dedi. Bunun üzerine Ebu Musa şöyle dedi: Sizler namazınızda neler söyleyeceğinizi bilmiyor musunuz? Şüphesiz Rasulullah (sav) bize hutbe verdi, bize namazımızı öğretti, bize sünnetimizi de beyan etti ve şunları da söylediğini zannediyorum: "Namaz için kamet getirildiğinde içinizden biri imam olsun. İmam tekbir alınca sizde tekbir alın, imam 'Ğayri’l mağdubi aleyhim veleddâllîn' dediği zaman siz 'Âmin' deyiniz. Allah duanızı kabul buyurur. İmam tekbir alıp rükûa varınca, siz de tekbir alarak rükûa varınız. İmam sizden önce rükûa varır ve sizden önce rükûdan kalkar." [Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu:] "İşte bu (imamın önce rükua gitmesi ve önce rükudan kalkması) ötekine (sizin sonra rükû gitmeniz ve sonra rükudan kalkmanıza) denktir. (Yani aynı sevabı alırsınız.) İmam 'Semiallahu limen hamideh' dediğinde, siz de 'Allahumme Rabbenâ leke’l hamd –ya da 'Rabbenâ ve leke’l hamd'- deyiniz. Şüphesiz Allah, Nebisinin dili üzere 'Allah kendisine hamd eden kulunu işitir' buyurmuştur. İmam tekbir alıp secdeye vardığı zaman siz de tekbir alıp secdeye varınız. İmam sizden önce secdeye varır ve sizden önce secdeden kalkar" [Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu:] "İşte bu (imamın önce secdeye gitmesi ve önce secdeden kalkması) ötekine (sizin sonra secdeye gitmeniz ve sonra secdeden kalkmanıza) denktir. (Yani aynı sevabı alırsınız.) Tahiyyata (Oturuşa) gelince, sizden birinizin söyleyeceği ilk söz 'Et-tehiyyâtu, et-tayyibâtu, es-salavâtu lillahi, esselamu –ya da: selâmun- aleyke eyyuhe’n-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtuh, es-selamu –ya da: selamun- aleynâ ve alâ ibadillahi’s-salihin, eşhedü en lâ İlâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve rasulüh' olsun."


    Öneri Formu
40086 DM001398 Darimi, Salat, 92

Bize Kuteybe, ona Ebu Ahvas, ona Ebu İshak, ona Abdülcebbar b. Vail, ona babası (Vail b. Hucr) şöyle demiştir: "Hz. Peygamber'in (sav) arkasında namaz kıldım. Namaza başlarken tekbir aldı ve ellerini kulaklarının hizasına kadar kaldırdı. Daha sonra Fatiha süresini okumaya başladı ve bitirince sesini yükselterek 'âmîn' dedi"


    Öneri Formu
23951 N000880 Nesai, İftitah, 4

Bize Abdülhamid b. Muhammed, ona Mahled, ona Yunus b. Ebu İshak, ona babası, ona Abdülcebbar b. Vâil, ona da babası (Vâil b. Hucr) şöyle demiştir: "Rasulullah’ın (sav) arkasında namaz kıldım, tekbir alınca ellerini kulaklarından biraz aşağıya kadar kaldırdı 'Gazaba uğrayanların ve yolunu sapıtanlarınkine değil' ayetini okuyunca da 'Âmin' dedi. Ben onun arkasında iken, onun bunu dediğini işittim. [(Devamla) der ki:] Rasulullah (sav) bir adamın 'Elhamdülillahi hamden kesîren tayyiben mübareken fîhi' dediğini işitti. Nebi (sav) namazını bitirip selam verince 'Namazda o sözü söyleyen kişi kimdi?' buyurdu. Adam 'Bendim, ey Allah’ın Rasulü, ben bunu kötü bir maksatla söylemedim' dedi. Hz. Peygamber (sav) 'On iki melek birden o söze yöneldi; o hamd, doğrudan Allah katına kadar ulaştı.' buyurdu."


    Öneri Formu
24635 N000933 Nesai, İftitah, 36

Bize Ubeydullah b. Said Ebu Kudame es-Serahsî, ona Yahya b. Said, ona Hişam, ona Katâde, ona Yunus b. Cübeyr, ona Hittân b. Abdullah, ona da (Ebu Musa) el-Eşarî şöyle demiştir: Rasulullah (sav) bize bir hutbe verip sünnetlerimizi öğretti, nasıl namaz kılacağımızı açıkladı ve şöyle buyurdu: "Saflarınızı doğru tutunuz. Sonra biriniz size imam olsun. İmam tekbir aldığında, siz de tekbir alın, imam 'veleddâllîn' deyince, siz 'âmin' deyiniz, Allah duanızı kabul edecektir. İmam tekbir alıp rükûa varınca, siz de tekbir alarak rükûa gidiniz. Şüphesiz imam sizden önce rükûa varır ve sizden önce kalkar." [Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu:] "İşte bu (imamın önce rükua gitmesi ve önce rükudan kalkması) ötekine (sizin sonra rükû gitmeniz ve sonra rükudan kalkmanıza) denktir. (Yani aynı sevabı alırsınız.) İmam 'Semiallahu limen hamideh' dediğinde, siz de 'Rabbenâ ve leke’l hamd'- deyiniz. Aziz ve Celil Allah sizi işitir ve Nebisinin dili üzere 'Allah kendisine hamd eden kulunu işitir' buyurur. İmam tekbir alıp secdeye vardığı zaman siz de tekbir alıp secdeye varınız. İmam sizden önce secdeye varır ve sizden önce secdeden kalkar" [Allah’ın Nebisi (sav) şöyle buyurdu:] "İşte bu (imamın önce secdeye gitmesi ve önce secdeden kalkması) ötekine (sizin sonra secdeye gitmeniz ve sonra secdeden kalkmanıza) denktir. (Yani aynı sevabı alırsınız.) Tahiyyata (Oturuşa) geldiğinde, sizden birinizin söyleyeceği ilk söz 'Et-tehiyyâtu, et-tayyibâtu, es-salavâtu lillahi, esselamu –ya da: selâmun- aleyke eyyuhe’n-nebiyyu ve rahmetullahi ve berekâtuh, es-selamu –ya da: selamun- aleynâ ve alâ ibadillahi’s-salihin, eşhedü en lâ İlâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve rasulüh' olsun."


    Öneri Formu
25750 N001173 Nesai, Tatbik, 101