2849 Kayıt Bulundu.
Bize Ubeydullah b. Musa, ona İsrail, ona b. Ebu İshak, ona da Berâ (ra) şöyle demiştir: Rasulullah'ın (sav) ashabından bir adam Kur'an okuyordu. Atı da evin (bahçesinde) bağlıydı. Adam okurken at irkilmeye başladı. Adam da dışarı çıkıp etrafa baktı, bir şey göremedi. At yine irkildi. Adam da sabah olunca bu durumu Rasulullah'a (sav) anlattı. Rasulullah (sav) da şöyle buyurdu: "Bu, Kur'an okunmasından dolayı inen sekîne (melekleri) sebebiyle olmuştur."
Fakat insan önündekini (kıyameti) yalanlamak ister.
Artık bundan sonra, ceza günü konusunda seni kim yalanlayabilir?
"Ben de sizin taptığınıza tapacak dağilim."
Sûr'a üflendiği gün, bölük bölük Allah'a gelirsiniz.
O gün Allah onların hepsini yeniden diriltecek, onlar da dünyada size yemin ettikleri gibi, O'na yemin edeceklerdir. Kendilerinin bir şey (hakikat) üzerinde olduklarını sanırlar. İyi bilin ki onlar gerçekten yalancıdırlar.
Açıklama: Kölenin iki kat mükâfat alması, hadîste de ifâde edildiği üzere iki görevini de hakkıyla yerine getirmesinden dolayıdır. Hem efendisine karşı dürüst ve samimi davrandığı ve hem de Rabbine lâyıkı veçhile kullukta bulunduğundan dolayıdır. Kâ’b’ın “Ona hesap yoktur…” sözü de, Allah’ın ve efendisinin hakkını yerine getiren kölenin alacağı sevabın büyüklüğünü belirtmektedir. Onun sevabı çoktur, günahı kalmaz ve hesaba da çekilmez demektir. Bu onun şahsî kanâatidir. Ancak Kur’ân-ı Kerîm’de de kitabı sağ eline verilen insanın kolay bir hesaba çekileceği belirtilmektedir.
Ben sizin taptıklarınıza tapmam.