Açıklama: ''...(birbirlerini tanıyacakları)'' ifadesi için bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, VII, 100.
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14176, T002432
Hadis:
حَدَّثَنَا عَلِىُّ بْنُ حُجْرٍ أَخْبَرَنَا عَلِىُّ بْنُ مُسْهِرٍ عَنْ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ إِسْحَاقَ عَنِ النُّعْمَانِ بْنِ سَعْدٍ عَنِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم « شِعَارُ الْمُؤْمِنِ عَلَى الصِّرَاطِ: رَبِّ سَلِّمْ سَلِّمْ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ غَرِيبٌ مِنْ حَدِيثِ الْمُغِيرَةِ بْنِ شُعْبَةَ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ حَدِيثِ عَبْدِ الرَّحْمَنِ بْنِ إِسْحَاقَ . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ .
Tercemesi:
Bize Ali b. Hucr, ona Ali b. Müslim, ona Abdurrahman b. İshak, ona Numan b. Sa'd, ona da Muğîra b. Şu'be, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Sırat üzerinde müminlerin (birbirlerini tanıyacakları) alamet, 'rabbim, selamet nasib et, selamet nasib et' (sözleri) olacaktır.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu rivayet, Muğîra b. Şu'benin hadisi olarak garîb bir hadis olup onu, sadece Abdurrahman b. İshak'ın rivayeti ile biliyoruz. Bu konuda Ebu Hureyre'den de hadis rivayet edilmiştir.
Açıklama:
''...(birbirlerini tanıyacakları)'' ifadesi için bk. Mübârekfûrî, Tuhfetü'l-ahvezî, VII, 100.
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 9, 4/621
Senetler:
1. Ebu Abdullah Muğîra b. Şube es-Sekafî (Mugîra b. Şube b. Ebu Amir b. Mesud b. Muattib)
2. Numan b. Sa'd el-Ensari (Numan b. Sa'd b. Habte)
3. Ebu Şeybe Abdurrahman b. İshak el-Ensari (Abdurrahman b. İshak b. Haris)
4. Ebu Hasan Ali b. Müshir el-Kuraşî (Ali b. Müshir b. Ali b. Umeyr)
5. Ebu Hasan Ali b. Hucr es-Sa'dî (Ali b. Hucr b. İyas b. Mukatil)
Konular:
İman, Ahirete, Sırat köprüsü
Kıyamet, ahvali
KTB, İMAN
Seçki, İslam İnancı
حَدَّثَنَا عَبَّاسٌ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا عِمْرَانُ الْقَطَّانُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ يَزِيدَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الشِّخِّيرِ عَنْ حَنْظَلَةَ الأُسَيْدِىِّ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« لَوْ أَنَّكُمْ تَكُونُونَ كَمَا تَكُونُونَ عِنْدِى لأَظَلَّتْكُمُ الْمَلاَئِكَةُ بِأَجْنِحَتِهَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ عَنْ حَنْظَلَةَ الأُسَيْدِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14221, T002452
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبَّاسٌ الْعَنْبَرِىُّ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ حَدَّثَنَا عِمْرَانُ الْقَطَّانُ عَنْ قَتَادَةَ عَنْ يَزِيدَ بْنِ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ الشِّخِّيرِ عَنْ حَنْظَلَةَ الأُسَيْدِىِّ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« لَوْ أَنَّكُمْ تَكُونُونَ كَمَا تَكُونُونَ عِنْدِى لأَظَلَّتْكُمُ الْمَلاَئِكَةُ بِأَجْنِحَتِهَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ . وَقَدْ رُوِىَ هَذَا الْحَدِيثُ مِنْ غَيْرِ هَذَا الْوَجْهِ عَنْ حَنْظَلَةَ الأُسَيْدِىِّ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم . وَفِى الْبَابِ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ .
Tercemesi:
Bize Abbâs el-Anberî, ona Ebu Davud, ona İmrân el-Kattân, ona Katâde, ona Yezid b. Abdullah b. Şihhîr, ona da Hanzala el-Üseydî, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti:
Sizler, benim huzurumda olduğunuz gibi olsanız muhakkak ki melekeler, sizi kanatlarıyla gölgelendirirlerdi.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu rivayet, bu tarikten hasen-garîb bir hadistir. Bu hadis, daha pek çok tarikten Hanzala el-Üseydî vasıtasıyla Hz. Peygamber (sav)'den rivayet edilmiştir. Bu konuda Ebu Hureyre'den de hadis rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 20, 4/634
Senetler:
1. Ebu Rib'î Hanzala b. Rabi' et-Temîmî (Hanzala b. Rabî' b. Sayfî b. Riyâh b. Hâris b. Muaviye)
2. Ebu Ala Yezid b. Abdullah el-Amirî (Yezid b. Abdullah b. Şihhîr b. Avf b. Ka'b)
3. Ebu Hattab Katade b. Diame es-Sedusî (Katade b. Diame b. Katade)
4. Ebu Avvam İmran b. Dâver el-Ammî (İmran b. Dâver)
5. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
6. Abbas b. Abdulazim el-Anberi (Abbas b. Abdulazim b. İsmail)
Konular:
İman
KTB, İMAN
Mümin, İmanda sebat etmek
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14178, T002433
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الصَّبَّاحِ الْهَاشِمِىُّ حَدَّثَنَا بَدَلُ بْنُ الْمُحَبَّرِ حَدَّثَنَا حَرْبُ بْنُ مَيْمُونٍ الأَنْصَارِىُّ أَبُو الْخَطَّابِ حَدَّثَنَا النَّضْرُ بْنُ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ عَنْ أَبِيهِ قَالَ :سَأَلْتُ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم أَنْ يَشْفَعَ لِى يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَقَالَ « أَنَا فَاعِلٌ » . قَالَ :قُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ فَأَيْنَ أَطْلُبُكَ ؟قَالَ :« اطْلُبْنِى أَوَّلَ مَا تَطْلُبُنِى عَلَى الصِّرَاطِ » . قَالَ: قُلْتُ فَإِنْ لَمْ أَلْقَكَ عَلَى الصِّرَاطِ ؟ قَالَ: « فَاطْلُبْنِى عِنْدَ الْمِيزَانِ » . قُلْتُ: فَإِنْ لَمْ أَلْقَكَ عِنْدَ الْمِيزَانِ ؟قَالَ: « فَاطْلُبْنِى عِنْدَ الْحَوْضِ فَإِنِّى لاَ أُخْطِئُ هَذِهِ الثَّلاَثَ الْمَوَاطِنَ » . قَالَ أَبُو عِيسَى :هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ لاَ نَعْرِفُهُ إِلاَّ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
Bize Abdullah b. Sabbâh el-Hâşimî, ona Bedel b. Muhabbir, ona Ebu Hattâb Harb b. Meymûn el-Ensârî, ona Nadr b. Enes b. Mâlik, ona da babası (Enes b. Mâlik) şöyle rivayet etmiştir:
Nebî (sav)'den, kıyamet gününde bana şefaatte bulunmasını istedim, o ''bulunurum'' buyurdu. Ben, ''yâ Rasulullah, seni nerede arayayım'' dedim. O, ''beni ilk olarak sırât üzerinde ara'' buyurdu. Ben, ''(peki ya) sana sırat üzerinde rastlayamazsam'' dedim. ''(O zaman) mîzânın yanında ara'' buyurdu. ''(Peki ya) mîzânın yanında da bulamazsam'' dedim. '' (O halde) havuzun yanında ara, ben bu üç yer (dışında dışında bir yerde) bulunmam'' buyurdu.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu rivayet, sadece bu tarikten bildiğimiz hasen-garîb bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 9, 4/621
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Malik Nadr b. Enes el-Ensari (Nadr b. Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam)
3. Ebu Hattab Harb b. Meymun el-Ensari (Harb b. Meymun)
4. Ebu Münîr Bedel b. Mubahher et-Temimi (Bedel b. Muhabber b. Münebbih)
5. Abdullah b. Sabbah el-Haşimi (Abdullah b. Sabbah b. Abdullah)
Konular:
Ahirete iman, mizan ve hesaplaşma
Havz, Havz'da toplanma
İman, Ahirete, Sırat köprüsü
KTB, İMAN
Şefaat, Hz. Peygamber'in
Şefaat, şefaat
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14928, T002594
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ رَافِعٍ حَدَّثَنَا أَبُو دَاوُدَ عَنْ مُبَارَكِ بْنِ فَضَالَةَ عَنْ عُبَيْدِ اللَّهِ بْنِ أَبِى بَكْرِ بْنِ أَنَسٍ عَنْ أَنَسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ: « يَقُولُ اللَّهُ أَخْرِجُوا مِنَ النَّارِ مَنْ ذَكَرَنِى يَوْمًا أَوْ خَافَنِى فِى مَقَامٍ » . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ غَرِيبٌ .
Tercemesi:
Bize Mahmud b. Râfi', ona Ebu Davud, ona Mübârek b. Fedâle, ona Ubeydullah b. Ebu Bekir b. Enes, ona da Enes, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Allah, ''beni bir gün zikredeni ya da bir durumda benden korkanı cehennemden çıkarın'' buyurur.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-garîb bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü cehennem 9, 4/712
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Muaz Ubeydullah b. Ebu Bekir el-Ensarî (Ubeydullah b. Ebu Bekir b. Enes b. Malik)
3. Mübarek b. Fedâle el-Kuraşî (Mübarek b. Feâale b. Abdurrahman b. Kenane)
4. Ebû Dâvûd et-Tayâlîsî (Süleyman b. Davud b. Cârûd)
5. Muhammed b. Râfi' el-Kuşeyrî (Muhammed b. Râfi' b. Sabur)
Konular:
Cehennem, toplanma yeri
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
KTB, İMAN
Zikir, mahlukatın Allah'ı zikretmesi
Öneri Formu
Hadis Id, No:
15199, T002611
Hadis:
حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا عَبَّادُ بْنُ عَبَّادٍ الْمُهَلَّبِىُّ عَنْ أَبِى جَمْرَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ قَالَ قَدِمَ وَفْدُ عَبْدِ الْقَيْسِ عَلَى رَسُولِ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم فَقَالُوا : إِنَّا هَذَا الْحَىَّ مِنْ رَبِيعَةَ وَلَسْنَا نَصِلُ إِلَيْكَ إِلاَّ فِى أَشْهُرِ الْحَرَامِ فَمُرْنَا بِشَىْءٍ نَأْخُذُهُ عَنْكَ وَنَدْعُو إِلَيْهِ مَنْ وَرَاءَنَا . فَقَالَ « آمُرُكُمْ بِأَرْبَعٍ : الإِيمَانِ بِاللَّهِ ثُمَّ فَسَّرَهَا لَهُمْ شَهَادَةَ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَنِّى رَسُولُ اللَّهِ وَإِقَامَ الصَّلاَةِ وَإِيتَاءَ الزَّكَاةِ وَأَنْ تُؤَدُّوا خُمْسَ مَا غَنِمْتُمْ » . حَدَّثَنَا قُتَيْبَةُ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ زَيْدٍ عَنْ أَبِى جَمْرَةَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم مِثْلَهُ . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ وَأَبُو جَمْرَةَ الضُّبَعِىُّ اسْمُهُ نَصْرُ بْنُ عِمْرَانَ . وَقَدْ رَوَاهُ شُعْبَةُ عَنْ أَبِى جَمْرَةَ أَيْضًا وَزَادَ فِيهِ أَتَدْرُونَ مَا الإِيمَانُ ؟ شَهَادَةُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَنِّى رَسُولُ اللَّهِ وَذَكَرَ الْحَدِيثَ . سَمِعْتُ قُتَيْبَةَ بْنَ سَعِيدٍ يَقُولُ مَا رَأَيْتُ مِثْلَ هَؤُلاَءِ الأَشْرَافِ الأَرْبَعَةِ : مَالِكِ بْنِ أَنَسٍ وَاللَّيْثِ بْنِ سَعْدٍ وَعَبَّادِ بْنِ عَبَّادٍ الْمُهَلَّبِىِّ وَعَبْدِ الْوَهَّابِ الثَّقَفِىِّ . قَالَ قُتَيْبَةُ كُنَّا نَرْضَى أَنْ نَرْجِعَ مِنْ عِنْدِ عَبَّادٍ كُلَّ يَوْمٍ بِحَدِيثَيْنِ وَعَبَّادُ بْنُ عَبَّادٍ هُوَ مِنْ وَلَدِ الْمُهَلَّبِ بْنِ أَبِى صُفْرَةَ .
Tercemesi:
Bize Kuteybe, ona Abbâd b. Abbâd el-Mühellebî, ona Ebu Cemre, İbn Abbas’ın şöyle anlattığını rivayet etti: Abdulkays heyeti Rasulullah’a (sav) geldi ve “Biz Rabia kabilesinin şu boyu olarak seninle ancak haram aylarda görüşebiliyoruz. Bize bir şey emret ki onu senden öğrenip arkamızda olanları da ona davet edelim” dediler. Bunun üzerine Rasul-i Ekrem (sav) şöyle buyurdu: “Dört şeyi size emrederim: Öncelikle Allah’a iman.” Sonra Allah’a imanı şöyle tefsir etti: “İman, Allah’tan başka ilah olmadığına, benim de Allah’ın kulu elçisi olduğuma şehâdet edip, namaz kılmak, zekat vermek ve ganimet olarak ele geçirdiğiniz şeylerden beşte birini vermektir.”
Kuteybe, Hammad b. Zeyd, Ebu Cemre isnadıyla İbn Abbas’tan bu hadisin bir benzerini bize aktarmıştır.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, İmân 5, 5/8
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Cemre Nasr b. İmran ed-Duba'î (Nasr b. İmran b. Asım b. Vasi)
3. Ebu Muaviye Abbad b. Abbad el-Mühellebî (Abbad b. Abbad b. Habib b. Mühelleb)
4. Ebu Recâ Kuteybe b. Said es-Sekafi (Kuteybe b. Said b. Cemil b. Tarif)
Konular:
Amel, İman-amel bütünlüğü
Ganimet, beşte bir hisse
İman, Esasları, Allah'a ve Rasulüne iman
İslam, İslamın Şartları
KTB, İMAN
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى الصَّنْعَانِىُّ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ أَخْبَرَنِى عَدِىُّ بْنُ ثَابِتٍ وَعَطَاءُ بْنُ السَّائِبِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ذَكَرَ أَحَدُهُمَا عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ ذَكَرَ « أَنَّ جِبْرِيلَ صلى الله عليه وسلم جَعَلَ يَدُسُّ فِى فِى فِرْعَوْنَ الطِّينَ خَشْيَةَ أَنْ يَقُولَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ فَيَرْحَمَهُ اللَّهُ أَوْ خَشْيَةَ أَنْ يَرْحَمَهُ اللَّهُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Öneri Formu
Hadis Id, No:
279852, T003108-2
Hadis:
حَدَّثَنَا مُحَمَّدُ بْنُ عَبْدِ الأَعْلَى الصَّنْعَانِىُّ حَدَّثَنَا خَالِدُ بْنُ الْحَارِثِ أَخْبَرَنَا شُعْبَةُ أَخْبَرَنِى عَدِىُّ بْنُ ثَابِتٍ وَعَطَاءُ بْنُ السَّائِبِ عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ ذَكَرَ أَحَدُهُمَا عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم أَنَّهُ ذَكَرَ « أَنَّ جِبْرِيلَ صلى الله عليه وسلم جَعَلَ يَدُسُّ فِى فِى فِرْعَوْنَ الطِّينَ خَشْيَةَ أَنْ يَقُولَ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ فَيَرْحَمَهُ اللَّهُ أَوْ خَشْيَةَ أَنْ يَرْحَمَهُ اللَّهُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى : هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ غَرِيبٌ مِنْ هَذَا الْوَجْهِ .
Tercemesi:
Bize Muhammed b. Abdula'lâ es-San'ânî, ona Halid b. Haris, ona Şu'be, ona Adî b. Sâbit ve Atâ b. Sâib, onlara Said b. Cübeyr, -ikisinden biri merfû'; diğeri de mevkûf olarak rivayet etti- ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etti: Cebrail (sav), lâ ilâhe illallâh der de Allah ona rahmet eder endişesiyle Firavun'un ağzına çamur tıkmaya başladı. -Râvi şüpheye düşerek (''lâ ilâhe illallâh der de'' ifadesini zikretmeyip) ya da ''Allah'ın ona rahmet etmesinden endişe ederek'' dedi.- Ebu İsa şöyle demiştir: Bu rivayet, bu tarikten hasen-sahih-garîb bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 10, 5/287
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Ebu Abdullah Said b. Cübeyr el-Esedî (Said b. Cübeyr)
3. Adî b. Sabit el-Ensarî (Adî b. Sabit b. Dinar)
4. Şube b. Haccâc el-Atekî (Şu'be b. Haccac b. Verd)
5. Halid b. Haris el-Hüceymî (Halid b. Haris b. Selim b. Süleyman)
6. Muhammed b. Abdüla'la el-Kaysî (Muhammed b. Abdüla'la)
Konular:
Fıravn, Firavunun son andaki imanı
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14321, T002465
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا وَكِيعٌ عَنِ الرَّبِيعِ بْنِ صَبِيحٍ عَنْ يَزِيدَ بْنِ أَبَانَ وَهُوَ الرَّقَاشِىُّ عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم :« مَنْ كَانَتِ الآخِرَةُ هَمَّهُ جَعَلَ اللَّهُ غِنَاهُ فِى قَلْبِهِ وَجَمَعَ لَهُ شَمْلَهُ وَأَتَتْهُ الدُّنْيَا وَهِىَ رَاغِمَةٌ وَمَنْ كَانَتِ الدُّنْيَا هَمَّهُ جَعَلَ اللَّهُ فَقْرَهُ بَيْنَ عَيْنَيْهِ وَفَرَّقَ عَلَيْهِ شَمْلَهَ وَلَمْ يَأْتِهِ مِنَ الدُّنْيَا إِلاَّ مَا قُدِّرَ لَهُ » .
Tercemesi:
Bize Hennâd, ona Vekî', ona Rabî' b. Sabîh, ona Yezid b. Ebân er-Rakkâşî, ona da Enes b. Mâlik, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Niyeti ahiret olanın Allah, zenginliğini kalbinde var eder ve onun işini rast getirir. (Kendisi) muktedir olamasa da dünya(lıklar) ona gelir. Niyeti dünya olanın da Allah, fakirliğini gözlerinin önünde var eder. İşlerini rast getirmez ve dünya(lıklar) sadece takdir edileni kadar ona gelir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü'l-Kıyâme 30, 4/642
Senetler:
1. Enes b. Malik el-Ensarî (Enes b. Malik b. Nadr b. Damdam b. Zeyd b. Haram)
2. Ebu Amr Yezid b. Eban er-Rakkaşi (Yezid b. Eban)
3. Rabî' b. Sabîh es-Sa'dî (Rabî' b. Sabîh)
4. Ebu Süfyan Veki' b. Cerrah er-Ruâsî (Veki' b. Cerrah b. Melih b. Adî)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Dünya, aldatıcılığı
Dünya, dünyaya düşkünlük
Fakir, Yoksul, fakirlik, yoksulluk
İman, Esasları, Ahirete, ahiret için çalışmak
İman, Esasları, Ahirete, üstünlüğü
KTB, İMAN
Seçki, İslam İnancı
Öneri Formu
Hadis Id, No:
14933, T002597
Hadis:
حَدَّثَنَا هَنَّادٌ حَدَّثَنَا أَبُو مُعَاوِيَةَ عَنِ الأَعْمَشِ عَنْ أَبِى سُفْيَانَ عَنْ جَابِرٍ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم : « يُعَذَّبُ نَاسٌ مِنْ أَهْلِ التَّوْحِيدِ فِى النَّارِ حَتَّى يَكُونُوا فِيهَا حُمَمًا ثُمَّ تُدْرِكُهُمُ الرَّحْمَةُ فَيُخْرَجُونَ وَيُطْرَحُونَ عَلَى أَبْوَابِ الْجَنَّةِ . قَالَ: فَترُشُّ عَلَيْهِمْ أَهْلُ الْجَنَّةِ الْمَاءَ فَيَنْبُتُونَ كَمَا يَنْبُتُ الْغُثَاءُ فِى حِمَالَةِ السَّيْلِ ثُمَّ يَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ » . قَالَ هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ وَقَدْ رُوِىَ مِنْ غَيْرِ وَجْهٍ عَنْ جَابِرٍ .
Tercemesi:
Bize Hennâd, ona Ebu Muaviye, ona el-A'meş, ona Ebu Süfyân, ona da Câbir, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Tevhid ehlinden insanlar (cehennemde) kömür gibi olana dek azaba duçar olacaklar. Ardından rahmet, onlara erişecek de (cehennemden) çıkarılıp cennetin kapılarına atılacaklar. Cennetlikler onların üzerine su serpecekler, onlar da sel birikintisinde çalı çırpının (hayat bulup) bitmesi gibi bitiverecekler, sonra da cennete girecekler.
Ebu İsa şöye demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadis olup (yine) Câbir'den başka bir tarik ile rivayet edilmiştir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Sıfatü cehennem 10, 4/713
Senetler:
1. Cabir b. Abdullah el-Ensârî (Cabir b. Abdullah b. Amr b. Haram b. Salebe)
2. Ebu Süfyan Talha b. Nafi el-Kuraşi (Talha b. Nafi)
3. Ebu Muhammed Süleyman b. Mihran el-A'meş (Süleyman b. Mihran)
4. Ebu Muaviye Muhammed b. Hâzim el-A'mâ ed-Darîr (Muhammed b. Hazim)
5. Ebu Serî Hennâd b. Serî et-Temîmî (Hennad b. Serî b. Musab b. Ebu Bekir)
Konular:
Allah İnancı, kullarına karşı sevecen ve merhametlidir
Allah İnancı, kullarına merhametlidir
Cehennem, Cehennemlikler
Cehennem, toplanma yeri
Cennet,
Cennet, Cennetlikler, vasfı , sıfatı , yaşamı vs.
İman
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18536, T003072
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا يَعْلَى بْنُ عُبَيْدٍ عَنْ فُضَيْلِ بْنِ غَزْوَانَ عَنْ أَبِى حَازِمٍ عَنْ أَبِى هُرَيْرَةَ عَنِ النَّبِىِّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « ثَلاَثٌ إِذَا خَرَجْنَ ( لَمْ يَنْفَعْ نَفْسًا إِيمَانُهَا لَمْ تَكُنْ آمَنَتْ مِنْ قَبْلُ ) الآيَةَ الدَّجَّالُ وَالدَّابَّةُ وَطُلُوعُ الشَّمْسِ مِنَ الْمَغْرِبِ أَوْ مِنْ مَغْرِبِهَا » . قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ . وَأَبُو حَازِمٍ هُوَ الأَشْجَعِىُّ الْكُوفِىُّ وَاسْمُهُ سَلْمَانُ مَوْلَى عَزَّةَ الأَشْجَعِيَّةِ .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Ya'lâ b. Ubeyd, ona Fudayl b. Ğazvân, ona Ebu Hâzim, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Deccâl, dâbbe ve güneşin batıdan doğması -râvi şüpheye düşerek ''battığı yerden'' dedi- (gibi) üç durum sadır olduğunda daha önceden iman etmeyen kimseye (o andaki) imanı fayda vermez.
Ebu İsa şöyle demiştir: Bu, hasen-sahih bir hadistir. Ebu Hâzim, Eşce'î ve Kûfî olup ismi Selman Mevlâ Azze el-Eşce'iyye'dir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 6, 5/264
Senetler:
1. Ebu Hureyre ed-Devsî (Abdurrahman b. Sahr)
2. Ebu Hazim Selman Mevla Azze (Selman)
3. Ebu Fadl Fudayl b. Ğazvan ed-Dabbi (Fudayl b. Ğazvan b. Cerir)
4. Ebu Yusuf Ya'lâ b. Ubeyd et-Tenâfisî (Ya'lâ b. Ubeyd b. Ebû Ümeyye)
5. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
İman, imanın fayda vermeyeceği zaman
Kıyamet, alametleri
KTB, İMAN
Öneri Formu
Hadis Id, No:
18934, T003107
Hadis:
حَدَّثَنَا عَبْدُ بْنُ حُمَيْدٍ حَدَّثَنَا الْحَجَّاجُ بْنُ مِنْهَالٍ حَدَّثَنَا حَمَّادُ بْنُ سَلَمَةَ عَنْ عَلِىِّ بْنِ زَيْدٍ عَنْ يُوسُفَ بْنِ مِهْرَانَ عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ أَنَّ النَّبِىَّ صلى الله عليه وسلم قَالَ « لَمَّا أَغْرَقَ اللَّهُ فِرْعَوْنَ قَالَ آمَنْتُ أَنَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ الَّذِى آمَنَتْ بِهِ بَنُو إِسْرَائِيلَ فَقَالَ جِبْرِيلُ: يَا مُحَمَّدُ فَلَوْ رَأَيْتَنِى وَأَنَا آخُذُ مِنْ حَالِ الْبَحْرِ فَأَدُسُّهُ فِى فِيهِ مَخَافَةَ أَنْ تُدْرِكَهُ الرَّحْمَةُ » . قَالَ أَبُو عِيسَى: هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ .
Tercemesi:
Bize Abd b. Humeyd, ona Haccâc b. Minhâl, ona Hammâd b. Seleme, ona Ali b. Zeyd, ona Yusuf b. Mihrân, ona da İbn Abbas, Hz. Peygamber (sav)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
Allah, Firavun'u (suda) boğduğunda o ''İsrailoğulları'nın iman ettiği ilahtan başka bir ilahın olmadığına iman ettim'' dedi. Cebrail ise (bana), ''ey Muhammed, beni, (Firavun'a) rahmet ulaşır endişesiyle denizin çamurundan alıp onun ağzına tıkarken bir görseydin'' dedi.
Ebu İsa şöyle dedi: Bu hasen bir hadistir.
Açıklama:
Yazar, Kitap, Bölüm:
Tirmizî, Sünen-i Tirmizî, Tefsîru'l-Kur'an 10, 5/287
Senetler:
1. İbn Abbas Abdullah b. Abbas el-Kuraşî (Abdullah b. Abbas b. Abdülmuttalib b. Haşim b. Abdümenaf)
2. Yusuf b. Mihran el-Basrî (Yusuf b. Mihrân)
3. Ali b. Zeyd el-Kuraşî (Ali b. Zeyd b. Abdullah b. Züheyr b. Abdullah b. Cüd'ân)
4. Ebu Seleme Hammad b. Seleme el-Basrî (Hammad b. Seleme b. Dînar)
5. Ebu Muhammed Haccac b. Minhâl el-Enmâti (Haccac b. Minhâl)
6. Abd b. Humeyd el-Keşşi (Abdulhumeyd b. Humeyd b. Nasr)
Konular:
Fıravn, Firavunun son andaki imanı
Hz. Peygamber, ayetleri tefsiri
KTB, İMAN
Tevhid, İslam inancı