176 Kayıt Bulundu.
Giriş
Bana Muhammed b. Râfi', ona ez-Zübeyrî -Muhammed b. Abdullah b. Zübeyr-, ona da Şeyban, Hasan'ın şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Sizden önceki ümmetlerden bir adamda yara çıkmış. Yara kendisini rahatsız etmeye başlayınca ok kabından bir ok çıkararak onu yarmış ve kan dinmemiş. Nihayet adam ölmüş. Rabbiniz; ben ona cenneti haram kıldım" buyurdu. [Bundan sonra Hasan elini mescide doğru uzatarak: Vallahi bu hadisi bana Cündüb şu mescitte Rasulullah'tan (sav) rivayet etti dedi.]
Açıklama: Müslim'in tamamını naklettiği Cündüb'ten gelen bu rivayete göre önceki ümmetlerden birinde adam yaralanmış; oku ile yarasını deşmiş ve kan dinmediği için de ölmüştür. İntihar olarak görülen bu teşebbüs nedeniyle Yüce Mevla, "ben ona cenneti haram kıldım" buyurmuştur.
Bize Şebîb, ona Yûnus b. Yezîd, ona İbn Şihâb, ona Saîd b. Müseyyeb ile Abdurrahmân b. Abdullah b. Ka'b, onlara da Ebu Hureyre (ra) şöyle rivayet etmiştir: "Biz Hayber'de Hz. Peygamber'in beraberinde hazır bulunduk." Abdullah b. Mübarek, Yunus'tan, o ez-Zührî'den, o Said'den o da Hz. Peygamber'den (sav) rivayet etmiştir. Salih bu senede tabi olarak ez-Zührî'den bu hadisi rivayet etmiştir. Zubeydî (Muhammed b. Velîd) şöyle dedi: Bana Zührî haber verdi; ona da Abdurrahmân b. Ka'b'ın rivayet ettiğine göre Ubeydullah b. Ka'b şöyle demiştir: Bana Hayber'de Peygamber'le beraber hazır bulunan kişi haber verdi. Ve yine ez-Zührî şöyle demiştir: Bana, Ubeydullah b. Abdullah b. Ömer ile Saîd b. Müseyyeb, Hz. Peygamber'den (sav) rivayet ettiler.
Açıklama: Rivayet muallaktır; musannif ile Abdullah b. Mübarek arasında inkita vardır.
Bize Muallâ b. Esed, ona Vüheyb, ona Eyyûb, ona Ebu Kılâbe, ona da Sâbit b. Dahhâk'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kim İslam’dan başka bir dine mensup olduğuna dair yemin ederse, o dediği gibidir. Kim bir şeyle intihar ederse Cehennem ateşi içinde kendisine onunla azap edilir. Kim bir Müslümana küfür isnat ederse sanki onu öldürmüş gibidir."
Açıklama: Zorlama olmaksızın bir kişinin başka bir dine mensup olduğuna dair yemin etmesi, onun bir din olarak İslamı içselleştirmediğini göstermektedir. Diğer bir ifade ile çıkar, menfaat, korku vb. bir nedenle farklı bir kimlikle davranmak anlamına gelen münafıklık olduğunu beyan etmektedir.
Bize Yahya b. Yahya, ona Muaviye b. Sellam b. Ebu Sellam ed-Dimaşkî, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebû Kilabe, ona da Sabit b. Dahhâk'ın rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurdu: "Her kim yalan yere İslam'dan başka bir dine mensup olduğuna dair yemin ederse o kimse dediği gibidir. Ve kim bir şeyle kendini öldürürse kıyamet gününde o şeyle kendisine azap edilir. Bir kimse sahip olmadığı bir şeyi adayamaz."
Bize Ebu Ğassan el-Misma'î, ona Muaz b. Hişam, ona babası (Hişam), ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebû Kilabe, Sabit b. Dahhâk'tan (ra) rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Kişi sahip olmadığı bir şeyde adakta bulunamaz. Mümine lanet etmek onu öldürmek gibidir. Her kim dünyada kendini bir şeyle öldürürse kıyamet gününde o şeyle kendisine azap edilir. Her kim bir kazanç sağlamak için yalan yere bir şey iddia ederse Allah onu daha da azaltır. Bir de her kim yalan yere bir şeye yemin ederse (o da öyledir)."
Bize Kuteybe b. Said, ona Yakub -İbn Abdurrahman el-Kârî- (Kâr bir Arap boyudur), ona Ebû Hazim, ona Sehl b. Sa'd es-Sâidi (ra) şöyle rivayet etmiştir: Rasulullah (sav) müşriklerle karşılaşmış ve çarpışmışlardı. Rasulullah (sav) kendi karargahına, ötekiler de kendi karargâhlarına döndükleri vakit Rasulullah'ın (sav) ashabından bir kişi, düşman ordusundan geride kalmış birilerini gördüğü vakit onların peşine düşüp boyunlarını vuruyordu. Bunun üzerine ashab; bugün hiçbirimiz filan kişi kadar yarar gösteremedi dediler. Rasulullah (sav); "dikkat edin, o adam muhakkak cehennemliktir" buyurdu. Bunun üzerine oradakilerden biri; ben onun yanından ayrılmayacağım dedi. O durduğunda diğeri de duruyor; o hızlandığında diğeri de onunla beraber hızlanıyordu. Derken adam ağır şekilde yaralandı ve bir an önce ölmek istediği için kılıcının kabzasını yere, sivri ucunu da göğsünün ortasına dayadı. Sonra kılıcının üzerine yüklenerek kendini öldürdü. Beraberinde giden adam, Rasulullah'ın (sav) huzuruna çıkarak; şehâdet ederim ki sen Allah'ın Rasulusün dedi. Peygamber (sav); "ne oldu?" deyince, sen adamın Cehennemlik olduğunu söylediğinde bu insanlara ağır geldi. Ben de onu bana bırakın deyip adamın peşine takıldım. Adam ağır bir şekilde yaralandı ve çabuk ölmek isteyerek kılıcının kabzasını yere, sivri ucunu da göğsünün ortasına dayadı. Sonra da üzerine yüklenerek kendini öldürdü dedi. Bunun üzerine Rasulullah (sav) şöyle buyurdu: "Bazı insanlar vardır ki insanların nazarında cennetliklerin amelini işler, ancak o cehennemliktir. Bazı insanlar da insanların nazarında cehennemliklerin amelini işler, ancak o cennetliktir."
Bize Ebu Tevbe er-Rabî' b. Nâfi', ona Muaviye b. Sellam, ona Yahya b. Ebu Kesir, ona Ebû Kilabe'nin rivayet ettiğine göre Hz. Peygamber'e ağacın altında biat ettiğini haber veren Sabit b. Dahhâk (ra) Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet etmişti: "Kim yalan yere başka bir dine mensup olduğuna dair yemin ederse, o dediği gibidir. Kim kendisini bir şeyle öldürürse kıyamet gününde kendisine onunla azap edilir. Kişi sahip olmadığı şey üzerine adakta bulunamaz."
Bize İbn Nüfeyl, ona Züheyr, ona Simak, ona da Cabir b. Semure şöyle dedi: Bir adam hastalanmıştı. Bir süre sonra onun hakkında ağıtlar yükselmeye başladı. Bunun üzerine (o hastanın) komşusu, Rasulullah'a (sav) gelip: (Ey Allah'ın Rasulü) O (adam) öldü, dedi. (Hz. Peygamber de): "Ne biliyorsun?" diye sorunca ben onu (ölmüş halde) gördüm dedi. Rasulullah da (sav): "O kimse ölmedi" dedi. (Adam da) döndü (gitti). Derken (hastanın evinden tekrar) onun için ağıtlar yükseldi. Bunun üzerine (hastanın komşusu tekrar) Rasulullah'a (sav) geldi ve Ey Allah'ın Rasulü o kimse gerçekten öldü, dedi. Peygamber de (sav): "O ölmedi" buyurdu. (Adam tekrar) döndü (gitti. Fakat) (evden yine) o kimse için ağlanıp sızlandığı işitilmeye başlandı. O sırada (hastanın) karısı (dışarı çıkıp o adama) Rasulullah'a (sav) git ve kendisine haber ver dedi; (o adam da): Ey Allah'ım, sen ona lanet et! dedi. Sonra (bu) adam gitti ve o kimseyi yanındaki mızrak demiri ile kendisini öldürmüş halde gördü. Ve hemen Peygamber'in yanına (sav) gelip onun öldüğünü kendisine bildirdi. (Rasul-ü Zîşan Efendimiz) "Ne biliyorsun?" diye sorunca onu yanındaki mızrak demiriyle kendini öldürmüş halde gördüm cevabını verdi. Hz. Peygamber tekrar "sen onu bu halde gördün mü?" diye sordu, adam da evet cevabını verdi. (Bunun üzerine Peygamber Efendimiz): "Öyleyse ben onun namazını kılmam!" buyurdu.
Bize Said b. Ebu Meryem, ona Ebu Gassân, ona Ebu Hâzim, ona da Sehl b. Sa'd şöyle rivayet etmiştir: Hz. Peygamber'in (sav) de bulunduğu bir gazvede, Müslümanlar için çok yararlılıklar gösteren bir adam vardı. Peygamber ona doğru baktı ve "Her kim cehennem ehlinden bir kimseye bakmak isterse, şu adama baksın!" buyurdu. Bu söz üzerine oradaki topluluktan bir kimse, o adamın arkasından gitti. Adam hâlâ müşriklere en ağır darbeleri indirmekteydi. Nihayet yaralandı ve ölümünü hızlandırmak istedi. Hemen kılıcının sivri tarafını göğsünün ortasına koydu ve üzerine yüklendi. Kılıcın ucu iki omzunun arasından dışarı çıktı. Onu takip edip gözetleyen adam süratle Hz. Peygamber'in (sav) yanına döndü ve "Şehâdet ederim ki, Sen Allah'ın resulüsün!" dedi. Rasûlullah: "Bu şehâdetin sebebi nedir?" diye sordu. Adam: Filan kimse için "Cehennem ehlinden olan bir kimseye bakmak isteyen, şu adama baksın" demiştiniz. Halbuki o kişi, aramızda bu savaşta müslümânlara en fazla fayda verenlerden biriydi. Bu sözünüzden, ben onun bu hal üzere (savaşıp cihad ederken) ölmeyeceğini anladım ve onu takip ettim. Yaralanınca ölümünü hızlandırmak istedi ve intihar etti' dedi. Hz. Peygamber (sav): "Şübhesiz bir kul, cehennem ehlinin amelini işler halbuki o cennet ehlindendir. Yine bir kul da cennet ehlinin amelini işler ama cehennemlik olur. Ameller ancak sonuçları ile değerlendirilir" buyurdu.
Bize İshak b. İbrahim, İshak b. Mansur ve Abdulvâris b. Abdussamed, onlara Abdussamed b. Abdülvaris, ona Şube, ona Eyyüb, ona Ebû Kilabe, ona da Sabit b. Dahhâk el-Ensârî; (T) Bize Muhammed b. Râfi, ona Abdürrezzak, ona Sevrî, ona Halid el-Hazzâ, ona Ebû Kilabe, ona da Sabit b. ed-Dahhâk Hz. Peygamber'den (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her kim İslâm'dan başka bir dinden olduğuna dair yalan yere kasten yemin ederse, o kimse dediği gibidir. Her kim kendini bir şeyle öldürürse Allah o kişiye cehennem ateşinde o şeyle azap eder." [Süfyan'ın hadisi bu şekildedir.] Şube'nin rivayetine göre ise Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim İslâm'dan başka bir dinden olduğuna dair yalan olarak yemin ederse, o kimse dediği gibidir. Ve her kim kendini bir şeyle keserek öldürürse, kıymet gününde de o şeyle kesilir."
Açıklama: Yemini alışkanlık haline getiren insanları istisna edecek gibi görülen "kasten" ifadesinin kullanılması, 'bilerek söylememiştir' hüsnü zannıyla müslümanı tekfirden kaçınmayı öğütlerken, bu beyanla yemin eden birisine de gerçekten İslam'a değil, o dine mensup olarak değerlendirileceği uyarısını yapmaktadır.