208 Kayıt Bulundu.
Bize Yahya b. Yahya, ona Malik, ona Ebû Hazim, ona Sehl b. Sa'd es-Sâidi rivayet ettiğine göre Rasulullah (sav) aralarını bulmak için Amr b. Avf oğullarına gitmişti. Bu sırada namaz vakti girdi. Müezzin Hz. Ebu Bekir'in yanına gelip insanlara namaz kıldırır mısın? Ben de kamet getireyim dedi. Hz. Ebu Bekir; tamam, olur dedi ve namaza başladı. Daha sonra insanlar namaz kılarken Hz. Peygamber (sav) geldi ve insanları yarıp birinci safa kadar geldi. İnsanlar durumu haber vermek için el çırptılar. Ancak Hz. Ebu Bekir, namaz kılarken etrafına hiç bakmazdı. Ancak cemaat fazla el çırpınca Hz. Ebu Bekir arkasına baktı ve Rasulullah'ı (sav) gördü. Rasulullah (sav) ona yerinde kal diye işaret etti. Hz. Ebu Bekir, Hz. Peygamber'in bu emri için Allah'a hamd etti. Sonra geri çekilip birinci safa geldi. Hz. Peygamber öne geçti ve namazı kıldırdı. Namaz bittikten sonra; "Ey Ebu Bekir! Sana durmanı söylediğim halde neden durmadın?" diye sordu. Hz. Ebu Bekir; Ebu Kuhâfe'nin oğlunun Allah'ın Rasulü'nün önünde namaz kıldırması uygun olmaz dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav); "neden namazda bu kadar el çırptınız? Namazda başına bir şey gelen sübhanallah desin. Böyle dediği zaman da ona bakılır. Böyle bir durumda el çırpmak kadınlara mahsustur" buyurdu.
Açıklama: Hz. Peygamber (sav)'in bir çocuğa, sırf mezkur durumdan dolayı beddua etmiş olması açıklanmaya muhtaçtır.
Bize Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Ahmed b. Ebu Halef, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona İbn Şihab ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Abbad b. Temim, onlara da Abbad'ın amcası Abdullah b. Zeyd el-Ensari şöyle demiştir: Hz. Peygamber'e, namaz esnasında abdestinin bozulduğu vehmine kapılan bir kimsenin durumu sorulduğunda şöyle buyurdu: "Ses işitmedikçe veya koku almadıkça namazdan ayrılmasın."
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Habîb b. Ebu Sabit, ona Saîd b. Cübeyr, ona da Amr b. Meymûn şöyle rivayet etmştir: Muâz (ra) Yemen'e geldiği zaman Yemenlilere sabah namazı kıldırırken "(وَاتَّخَذَ اللَّهُ إِبْرَاهِيمَ خَلِيلاً) Allah İbrahim'i dost edinmiştir" (Nisâ, 125) ayetini okuduğunda cemaatten bir adam "yemin olsun, İbrahim'in anasının gözü aydın olmuştur" deyiverdi. Bize Muâz, ona Şu'be, ona Habîb, o na Saîd, ona da Amr senediyle gelen rivayette şu ekleme vardır: Hz. Peygamber (sav) Muâz b. Cebel'i Yemen'e gönderdi. Muâz sabah namazında Nisâ Sûresi'ni okudu ve "(وَاتَّخَذَ اللَّهُ إِبْرَاهِيمَ خَلِيلاً) Allah İbrahim'i dost edinmiştir" ayetini okuyunca, arkasında bulunan bir adam "İbrahim'in anasının gözü aydın oldu" demiştir.
Bize Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Ahmed b. Ebu Halef, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona İbn Şihab ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Abbad b. Temim, onlara da Abbad'ın amcası Abdullah b. Zeyd el-Ensari şöyle demiştir: Hz. Peygamber'e, namaz esnasında abdestinin bozulduğu vehmine kapılan bir kimsenin durumu sorulduğunda şöyle buyurdu: "Ses işitmedikçe veya koku almadıkça namazdan ayrılmasın."
Bize Kuteybe b. Said ve Muhammed b. Ahmed b. Ebu Halef, onlara Süfyan b. Uyeyne, ona İbn Şihab ez-Zührî, ona Said b. Müseyyeb ve Abbad b. Temim, onlara da Abbad'ın amcası Abdullah b. Zeyd el-Ensari şöyle demiştir: Hz. Peygamber'e, namaz esnasında abdestinin bozulduğu vehmine kapılan bir kimsenin durumu sorulduğunda şöyle buyurdu: "Ses işitmedikçe veya koku almadıkça namazdan ayrılmasın."
Bize Süleyman b. Harb, ona Şu'be, ona Habîb b. Ebu Sabit, ona Saîd b. Cübeyr, ona da Amr b. Meymûn şöyle rivayet etmştir: Muâz (ra) Yemen'e geldiği zaman Yemenlilere sabah namazı kıldırırken "(وَاتَّخَذَ اللَّهُ إِبْرَاهِيمَ خَلِيلاً) Allah İbrahim'i dost edinmiştir" (Nisâ, 125) ayetini okuduğunda cemaatten bir adam "yemin olsun, İbrahim'in anasının gözü aydın olmuştur" deyiverdi. Bize Muâz, ona Şu'be, ona Habîb, o na Saîd, ona da Amr senediyle gelen rivayette şu ekleme vardır: Hz. Peygamber (sav) Muâz b. Cebel'i Yemen'e gönderdi. Muâz sabah namazında Nisâ Sûresi'ni okudu ve "(وَاتَّخَذَ اللَّهُ إِبْرَاهِيمَ خَلِيلاً) Allah İbrahim'i dost edinmiştir" ayetini okuyunca, arkasında bulunan bir adam "İbrahim'in anasının gözü aydın oldu" demiştir.