114 Kayıt Bulundu.
Bize Müsedded, ona Yahya, ona Ebu Minhal, ona da Ebu Berze (ra) şöyle demiştir: "Rasulullah (sav) yatsı namazından önce uyumaktan ve namazı kıldıktan sonra da konuşmaktan menederdi."
Açıklama: Yatsı namazını kıldıktan sonra konuşma ifadesiyle, muhabbete dalmak kastedilmektedir.
Bize Yunus, ona Ebu Davud (et-Tayâlisî), ona da Şu'be (b. Haccac), Seyyar b. Selame Ebu Minhâl'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: Babam (Selame), Ebu Berze'ye: 'Hz. Peygamber (sav) ile birlikte nasıl namaz kılardınız?' diye sordu. Ebu Berze'nin şöyle cevap verdiğini işittim: "Rasulullah (sav) bize 'hecîri (öğle namazını), siz onu 'Zuhr (öğle namazı)' olarak isimlendiriyorsunuz, güneş tepe noktasından (batıya doğru) meylettiği zaman kıldırırdı. İkindi namazını bize güneş hâlâ canlı iken kıldırırdı. -Akşam için ne dediğini unuttum- Yine bize yatsı namazını kıldırırdı ve namazı gecenin üçte birine kadar ertelemekte bir sakınca görmezdi. Yatsı namazını kılmadan uyumayı ve onu kıldıktan sonra konuşmayı sevmezdi. Sabah namazını, bitirdiğinde yanımızda oturan kişiyi tanıyacağımız (kadar aydınlık olduğu) bir vakitte, bize kıldırırdı. Sabah namazında altmış ile yüz (ayet) arasında okurdu."
Bize Ubeydullah b. Muaz, ona babası (Muaz b. Muaz el-Anberî), ona Şu'be, ona da Seyyar b. Selame Ebu Berze'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) yatsı namazını kılmayı gece yarısına kadar ertelemekte bir sakınca görmezdi. Yatsı namazını kılmadan uyumayı ve onu kıldıktan sonra konuşmayı sevmezdi." (Hadisin ravisi) Şu'be şöyle demiştir: Daha sonra onu (Seyyar b. Selame'yi) bir kez daha gördüm. Aynı hadisi naklederken "Gecenin üçte birine (ertelemekte bir sakınca görmezdi)" diyerek hadisi nakletti.
Bize Hafs b. Ömer, ona Şube, ona Ebu Minhal, ona da Ebu Berze'den şöyle rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) öğle namazını güneş meylettiği zaman kılardı. İkindi namazını kıldığında birimiz Medine'nin en uzak noktasına gidip döndüğü halde güneş hala canlı olurdu. Akşam namazını hangi vakitte kıldığını unuttum. Yatsı namazını gecenin üçte birine –veya yarısına- kadar ertelemekte bir beis görmezdi. Ancak yatsıdan önce uyumaktan ve namazı kıldıktan sonra da sohbetten hoşlanmazdı. Sabah namazını kıldığında ancak birimiz yanında oturan kişiyi tanıyacak kadar hava aydınlanmış olurdu. Namazda altmış ile yüz kadar ayet okurdu."
Bize Ebu Küreyb, ona Süveyd b. Amr el-Kelbi, ona Hammad b. Seleme, ona da Seyyar b. Selame Ebu Minhal, Ebu Berze el-Eslemi'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: "Rasulullah (sav) yatsı namazını gecenin üçte birine kadar ertelerdi. Yatsı namazını kılmadan uyumayı ve onu kıldıktan sonra konuşmayı hoş karşılamazdı. Sabah namazında altmış ile yüz ayet arası kadar (Kur'an) okurdu. Birbirimizin yüzünü tanıyacak kadar aydınlık olduğu zaman (namazdan) çıkardı."
Bize Haccac (b. Muhammed el-Mesîsî), ona da Şu'be (b. Haccac), (Ebu Minhal) Seyyar b. Selame'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: Babam ile birlikte Ebu Berze el-Eslemî'nin yanına girdik ve ona Rasulullah'ın (sav) namazlarının vakitlerini sorduk. Ebu Berze şöyle cevap verdi: "Peygamber (sav) öğle namazını güneş (tepe noktasından batıya doğru) meylettiği zaman kılardı. İkindiyi de öyle bir saatte kılardı ki, birisi Medine'nin en uzak yerine gidip dönse bile güneş hala canlılığını koruyacak bir durumda olurdu. Seyyâr: 'Akşam namazı hakkında Ebu Berze'nin ne söylediğini unuttum' demiştir. Rasulullah (sav) yatsı namazını gecenin üçte birine kadar erteledikten sonra kılmakta bir sakınca görmezdi. Yatsı namazını kılmadan uyumayı ve onu kıldıktan sonra konuşmayı sevmezdi. Sabah namazını da, bir kişi namazı tamamladığında yanında oturan kişiyi tanıyabilecek kadar aydınlık olduğu bir vakitte kılardı. Sabah namazında altmış ile yüz (ayet) arası bir miktar okurdu. Seyyar: '(Altmış ila yüz ayet arasındaki miktarı) sadece bir rekâtta mı yoksa iki rekâtın toplamında mı okuduğunu bilmiyorum' dedi."