5013 Kayıt Bulundu.
Bize Affân, ona Vüheyb, ona Nu'man b. Râşid, ona ez-Zuhri, ona da Saîd İbnü'l-Müseyyeb, Ebu Hureyre'den rivayet etmiştir: "Davet yemeklerinin en kötüsü, zenginlerin çağırılıp da fakirlerin çağırılmadığı yemektir. Daveti kim terk ederse Allah'a ve Rasulü'ne isyan etmiş olur."
Açıklama: Hadis sahih isnad ise Nu'mân b. Râşid'in zayıf olmasından dolayı zayıftır.
Bize Affân, ona Abdurrahman b. İbrahim el-Kâss, ona el-Alâ b. Abdurrahman, ona babası, ona Ebu Hüreyre'nin söylediğine göre Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı altıdır." 'Bunlar nelerdir Ey Allah'ın elçisi?' diye sorduklarında Hz. Peygamber (sav) şöyle cevap verdi: "Karşılaştığında selam ver, davet ettiğinde davetine icabet et, nasihat istediğinde ona nasihat et, aksırdığında -Allah'a hamd ettiği takdirde- ona (yerhamukellah) diyerek hayır duada bulun, hastalandığında onu ziyaret et, öldüğünde cenazesine katıl."
Açıklama: Hadis sahih isnad hasendir. Hasenlik durumu Abdurrahman b. İbrahim dolayısıyladır.
Bize Muhammed b. Mus'ab, ona Evzâî, ona Zührî, ona Saîd b. el-Müseyyeb, ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Müslümanın müslüman üzerinde hakkı beştir. Karşılaştığında ona selam verir. Aksırdığında (yerhamukellah) diyerek ona hayır duada bulunur. Hasta olduğunda onu ziyaret eder. Vefatında cenaze törenine katılıp namazını kılar. Davet ettiğinde davetine icabet eder." Muhammed (b. Mus'ab), "Babam Mus'ab, bu rivayetin garîb olduğunu söyledi" dedi.
Açıklama: Hadis sahih isnad ise Muhammed b. Mus'ab dolayısıyla hasendir.
Bize Yahya, ona İbn Aclân, ona Saîd, ona da Ebu Hüreyre, Rasulullah'ın (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir: “Sizden herhangi biriniz bir meclise geldiği zaman selam versin. Eğer oturmak isterse otursun. Sonra kalkıp ayrılmak istediğinde, meclistekiler oturmaya devam etseler bile yine selam versin. İçeri girerken verilen) ilk selam, (ayrılırken verilen) son selamdan daha evla değildir."
Açıklama: İsnad kavîdir. Muhammed b. Aclân'ın on küsür hadisini Müslim şevâhid bölümünde rivâyet etmiştir. Sünen sahipleri de onun hadislerini rivâyet etmektedirler. Kendisi sadûk la be'se bihidir.
Bize Ebu Üsame, ona Abdurrahman b. Yezid b. Cabir, ona İsmail b. Ubeydullah, ona Ebu Salih el-Eş'arî, ona da Ebu Hureyre, Hz. Peygamber'den (sav) şöyle rivayet etmiştir: "Hz. Peygamber (sav) sıtma hastalığından rahatsız olan bir hastayı benimle birlikte ziyarete gittiğinde, hastaya şöyle söyledi: Sana müjdeler olsun! Yüce Allah (ateşli hastayla ilgili) şöyle buyurmaktadır: ‘Dünyada mümin kuluma musallat ettiğim ateşim, ahirette onun için cehenmem ateşinin yerine geçecektir'."
Açıklama: İsnad ceyyiddir. Ebû Sâlih el-Eş'arî 'nin ismi bilinmemektedir. Kendisinden pekçok kişi rivâyette bulunmuştur. Ebû Hâtim onun için la be'se bihi demektedir. Zehebî onu sika olarak kabul etmektedir.
Bize Affân, ona Ebu Avâne, ona Ömer b. Ebu Seleme, ona babası (Ebu Seleme b. Abdurrahman), ona da Ebu Hüreyre, Hz. Peygamber'in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet etti: "Üç şey vardır ki bunların üçü de her Müslüman(ın diğer müslüman kardeşine karşı yerine getirmesi gereken) haktır. Hastayı ziyarete etmek, cenaze törenine katılıp namazını kılmak, aksırana Allah'a hamd edince (yerhamukellah diyerek) hayır duasında bulunmak."
Bize Muhammed b. Cafer ve Ravh, ona Avf, ona Muhammed b. Sirin ve Hilas, o ikisine de Ebu Hureyre şöyle haber vermiştir: "Hz. Peygamber (sav) durgun suya işemeyi ve o sudan abdest almayı yasakladı." [Ravh rivayetinde (لا يبولن احدكم Sizden biriniz işemesin) ifadesini kullanmıştır.]
Bize Süfyân b. Uyeyne, ona Zührî, ona da Saîd b. Müseyyeb şöyle demiştir: "Hassân mescitte şiir okurken Hz. Ömer (ra) geldi ve kendisine sert bir şekilde baktı. Hassân 'Burada, senden daha hayırlısı (Rasulullah) varken şiir okumuştum' dedi, sonra da Ebu Hureyre'ye dönerek 'Rasulullah' ın (sav) 'Benim adıma (o müşriklere) cevap ver. Allah'ım! Onu Ruhu'l-kudüs (Cibril) ile destekle' buyurduğunu duydun (değil mi?)' dedi. Ebu Hureyre 'Evet' cevabını verdi."
Bize Muhammed b. Cafer ve Ravh, onlara Avf, ona Muhammed b. Sirin ve Hilas, o ikisine de Ebu Hureyre şöyle haber vermiştir: "Hz. Peygamber (sav) durgun suya işenmesini ve o sudan abdest alınmasını yasakladı." [Ravh rivayetinde (لا يبولن احدكم Sizden biriniz işemesin) ifadesini kullanmıştır.]
Bize Musa b. Davud, ona İbn Lehîa, ona Ubeydullah b. Ebu Cafer, ona Said b. Ebu Said, ona babası ona Ebu Hureyre, ona da Hz. Peygamber (sav), Rabbi'nin (cc) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Hastalandım da ademoğlundan ziyaretime gelen olmadı. Susadım da ademoğlundan bana su veren çıkmadı. Ben 'Ya Rab! Sen hastalanır mısın?' dediğimde, Allah (cc) şöyle cevap verdi: 'Yer yüzündeki kullarımdan biri hastalanır da ziyaretine giden olmaz. Birisi onu ziyaret etmiş olsaydı, yaptığı o ziyaret beni ziyaret etmek gibi olurdu. Yer yüzündeki kullarımdan biri susuz kalır da ona su veren olmaz. Ona su verilseydi, o su benim için olurdu."